Son dakika: MHP lideri Devlet Bahçeli'den "Cumhur İttifakı sallantıda" diyen fitnecilere tokat gibi sözler
Giriş Tarihi: 24.11.2020 11:17 Son Güncelleme: 24.11.2020 11:22
Son dakika haberine göre MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Cumhur İttifakı'yla ilgili çirkin dedikoduları hayretle takip ediyoruz. Cumhur İttifakı'nın kolonlarının çatırdadığını söyleyenlerden tutun da pek çok şey konuşulmuştur. Bazıları da 'Rota değişikliğine işaret ediyor' diyerek akıl yoksunluğunu işaret etmiştir. Kurdukları hayallerden bile malzeme çalan zavallıların sözüne itibar edecek hiçbir vatan evladı olmayacaktır. Şunu ifade etmek isterim ki; MHP ile AK Parti Türk tarihinin iki ucunu kavrayan iki kahraman millet eseridir. Biz harcarsak sadece hainleri harcarız. Cumhur İttifakı siyaseti pazarlık üstüne inşa etmemiştir. Ortak paydası mevki makam değil, Türk milletinin tarihi haklarıdır. Yolu doğru olanın yükü de ağırdır. Sayın Cumhurbaşkanımızla hukukumuz, Türkiye düşmanlarının kafalarının alamayacağı kadar tutarlı, ilkeli, karşılıklı muhabbete dayalıdır.Cumhur İttifakı Türkiye'nin yegane umududur." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
00:00 | 00:00
Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Yıllar içinde pek çok öğretmenimizi teröre kurban verdik. Hepsinin tertemiz hayalleri, vicdanları vardı. Tek gayeleri masum yavrularımıza tecrübelerini aktarmak, kafalarını bilgiyle doldurmaktı. Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Gelecek nesiller öğretmenlerimizin eserleridir. Öğretmen demek irfan kapısının anahtarı demektir, saygının, sevginin, şefkatin hakkını vermek demektir.
Covid-19 salgını nedeniyle yüz yüze eğitimin ertelendiği bugünlerde öğretmenlerimizin yine fedakarca mücadele ettiklerini takdirle izliyoruz. Hiç kuşku yok ki eğitim ve öğretimin dinamikleri de bu süreçten etkilenmektedir. Uzaktan eğitim-öğretim yoluyla yeni bir dünyanın yolu hızla açılmaktadır.
Öğretmeni sınıfından koparan, öğrenciyi okulundan mahrum eden bu salgının tüm yönlerini kavramak için kolları sıvamak zorundayız.
Salgının hepimizi derinden etkilediği bir dönemde öğretmenlerimizin sorunlarını, toplumumuzun sorunlarından ayrı tutmak mümkün değildir. Ülkemizin önüne koyduğu hedeflere ulaşabilmenin hızı ve kalitesi öğretim kadrosunun kalitesiyle ilişkilidir. Sorunları çözülmemiş öğretmen sorunlu öğrenci ve eğitim sistemi demektir. Geleceğimizden tasarruf edemeyeceğimize göre, öğretmenlerimizden kısacağımız imkanın bedeli ise ağır olacaktır. Dileğimiz atanamayan tek bir öğretmenin kalmamasıdır. Sosyal, ekonomik ve mesleki sorunlarının çözülmesidir. Bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü tebrik ediyor, saygılarımı sunuyorum.
EKREM İMAMOĞLU'NA TEPKİ: GAFİLCE BİR YAKLAŞIM
Gözle görülemeyecek kadar küçük bir virüs dünyayı alarma geçirmiştir. Virüsün bulaşma hızı artış göstermektedir. Aşıyla ilgili çalışmaların seyri, devlet-millet dayanışmasının gücü virüse karşı mücadelenin hangi yönde olacağını gösterecektir. Hayatın akış hızı yavaşlamazsa, kurallara uyumda gevşeme yaşanırsa virüsle mücadele zorlaşacaktır. Bu sürece destek vermek, maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymak hem kendi sağlığımız hem de toplum sağlığı bakımından büyük bir sorumluluktur.
Türkiye de diğer ülkeler gibi zorlu bir dönemdedir. Hiç kimse başına buyruk hareket etmemelidir. Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine, Sağlık Bakanlığı'nın açıklamaları dışında hiçbir söze kulak asılmamalıdır. Vaka ve vefat sayıları ile ipe sapa gelmez görüş paylaşanların niyetleri kötüdür. İBB Başkanı'nın laçka açıklamalarının itibar edilecek hiçbir yanı yoktur. Böylesi bir dönemde siyasi çıkar peşinde koşmak gafilce bir yaklaşımdır.
Sağlık Bakanımızın geceli gündüzlü mücadele ederken, belediye işlerinden başka işlere burnunu sokan bu kendini bilmezin amacı nedir? Virüsün bir siyaset ve ekonomik krize yol açması, demokrasi dışı oluşumları tetiklemesi mi amaçlanmaktadır. Covid-19'un meslek hastalığı sayılması konusunda TBMM'de üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın teminatını veriyoruz.
CUMHUR İTTİFAKI MESAJI
Bir milletin var oluş haklarını müdaafaa cesaretini, kahramanlarla korkakların mücadelesi belirleyecektir. Birkaç haftadır korkakların, fitnebazların kudurmuş emellerini görüyoruz. Bilhassa, Cumhur İttifakı'yla ilgili çirkin dedikoduları hayretle takip ediyoruz. Cumhur İttifakı'nın kolonlarının çatırdadığını söyleyenlerden tutun da pek çok şey konuşulmuştur. Bazıları da 'Rota değişikliğine işaret ediyor' diyerek akıl yoksunluğunu işaret etmiştir. Kurdukları hayallerden bile malzeme çalan zavallıların sözüne itibar edecek hiçbir vatan evladı olmayacaktır.
Şunu ifade etmek isterim ki; MHP ile AK Parti Türk tarihinin iki ucunu kavrayan iki kahraman millet eseridir. Biz harcarsak sadece hainleri harcarız. Cumhur İttifakı siyaseti pazarlık üstüne inşa etmemiştir. Ortak paydası mevki makam değil, Türk milletinin tarihi haklarıdır. Yolu doğru olanın yükü de ağırdır. Sayın Cumhurbaşkanımızla hukukumuz, Türkiye düşmanlarının kafalarının alamayacağı kadar tutarlı, ilkeli, karşılıklı muhabbete dayalıdır.Cumhur İttifakı Türkiye'nin yegane umududur.
ÇAKICI BENİM DAVA ARKADAŞIMDIR
Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır, Alaattin Çakıcı şehidimizin oğludur, Alaattin Çakıcı vatan ve millet sevdalısıdır. Kılıçdaroğlu anlar mı bilemem. Ülkücüden mafya, mafyadan da ülkücü olmaz, olamaz. Çakıcı bebeklere kurşun sıkmadı, karakolları ateşe vermedi, yollara mayın döşemedi. Kılıçdaroğlu eğer mafya görmek istiyorsa birlikte anayasa hazırladığı teröristlere baksın, onların yüz hatlarını dikkatle incelesin.
SİYASET ESKİSİ BİR ŞAHSIN TV'YE ÇIKIP KAVALA VE DEMİRTAŞ'A GÜZELLEMELER YAPMASI AHMAKLIKTIR
Hala YİK üyesi olan siyaset eskisi bir şahsın TV'ye çıkıp Osman Kavala ile terörist Demirtaş'a güzellemeler yapması çarpıklıktır, ahmaklıktır. Bu şahsın iki suçluyu serbest bırakmasını istemesi ihanete yataklıktır, suça iştiraktir. Sayın Arınç, biz Kürt kökenli kardeşlerimizi bir teröristin anlatıldığıkitaplardan değil hayatımızın bizahiti içinden, anı da acı da gelecekte birlikte olmamızdan tanıyor ve onlara baktığımızda kendimizi görüyoruz. Devran isimli kitap bir terör anlatısıdır. Yazan da teröristtir. Demirtaş'a masum gözüyle bakıyorsan, Eren Bülbül'e 11 aylık Bedirhan bebeğe ne diyeceksin? Hamile kadınlarımızın kurşunlanmasını nasıl yorumlayacaksın?
Demirtaş sözleri sonrası Bahçeli'den Bülent Arınç'a zehir zemberek sözler
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan siyaset eskisi bir şahsın, televizyona çıkıp Sorosçu Osman Kavala ile terörist Demirtaş’a güzellemeler yapması kelimenin tam anlamıyla çarpıklık, hatta ahmaklıktır." dedi.
00:13 | 12:05
Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.Son dakika: MHP Lideri Bahçeli'den çok net Cumhur İttifakı mesajı: AK Parti ve MHP iki kahraman millet eseridir
Son dakika haberi: Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı'na yönelik saldırılara sert tepki gösterdi. Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın pazarlık masasında kurulmadığını ifade etti, "MHP ile AK Parti, iki kahraman millet eseridir. Biz harcarsak sadece hainleri harcarız. Cumhur İttifakı, siyaseti pazarlık üzerine inşa etmemiştir. Cumhurbaşkanımızla hukukumuz Türkiye düşmanlarının kafalarının alamayacağı kadar tutarlı, ilkeli, karşılıklı hürmet ve muhabbete dayalıdır." dedi. Bahçeli, Millet İttifakı'nın gizli anayasa çalışmalarına, CHP Dış Politikalar Sorumlusu Ünal Çeviköz'ün skandal sözlerine ve Bülent Arınç'ın Selahattin Demirtaş, Osman Kavala açıklamalarına da çarpıcı ifadeler ile tepki gösterdi.
Son dakika: Bahçeli'den MHP Grup Toplantısında önemli açıklamalar
Son dakika haberine göre Partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulunan MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Vaka ve vefat sayıları ile ipe sapa gelmez görüş paylaşanların niyetleri kötüdür. İBB Başkanı'nın laçka açıklamalarının itibar edilecek hiçbir yanı yoktur. Böylesi bir dönemde siyasi çıkar peşinde koşmak gafilce bir yaklaşımdır." dedi. MHP Lideri Bahçeli, "En büyük reform Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Cumhur İttifakı, 'cukka ittifakı' değildir. Bizim ittifakımız milletin, bekanın, kutlu yarınların ittifakıdır. O pis ellerinizi Cumhur İttifakı'ndan derhal çekiniz." diye konuştu. Devlet Bahçeli, ''Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır, Alaattin Çakıcı şehidimizin oğludur, Alaattin Çakıcı vatan ve millet sevdalısıdır. Kılıçdaroğlu anlar mı bilemem. Ülkücüden mafya, mafyadan da ülkücü olmaz, olamaz'' ifadelerini kullandı. Bahçeli, "Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan siyaset eskisi bir şahsın, televizyona çıkıp Sorosçu Osman Kavala ile terörist Demirtaş’a güzellemeler yapması kelimenin tam anlamıyla çarpıklık, hatta ahmaklıktır. Bu şahsın iki suçlunun serbest bırakılmasını istemesi suçluyu övmektir, suça iştiraktir, ihanete yataklıktır." diyerek Bülent Arınç'a çok sert çıktı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Necmettin Yılmaz 23 yaşındaydı. Siverek'te öğretmenlik yapıyordu. 16 Haziran 2017'de Pülümür Karayolu'nda PKK'lı teröristler tarafından aracı kurşunlandı ve yakıldı. Hayatının baharında şehit edildi. Şenay Aybüke Yalçın 22 yaşındaydı. 9 Haziran 2017'de memleketine dönerken PKK'lı teröristler tarafından şehit edildi. Hiçbir suçları hiçbir günahları yoktu. Tertemiz hayalleri, hedefleri vardı.
Şehit Şenay Aybüke Yalçın türküsü Mağusa Limanı'yla anıldı! Anne Yalçın'ın sözleri yürekleri yaktı: Kızımın söylediği bir ayrı güzeldi! Onun kaderi olacağını kim tahmin ederdi
Giriş: 24.11.2020 11:04 Güncelleme:24.11.2020 11:22
Bugün 24 kasım Öğretmenler Günü. Türkiye birçok öğretmenini PKK terörüne kurban verdi... Onlardan biri de Şenay Aybüke Yalçındı... 22 yaşında terör örgütü tarafından şehit edilen Aybüke öğretmenin Karabük'teki evinde hüzün vardı. A Haber muhabiri Recep Doğru şehidimizin ailesini ziyaret etti. Aybüke öğretmenin annesi Zehra Yalçın kızını anlattı. Yalçın, "Kızımın söylediği bir ayrı güzeldi. Onun kaderi olacağını kim tahmin ederdi o müziğin. Mağusa Limanı’nda belirttiği gibi aynısını yaşadı." ifadelerini kullandı. Şehit Aybüke öğretmen türküsüyle anıldı...
Bugün 24 kasım Öğretmenler Günü. Türkiye birçok öğretmenini PKK terörüne kurban verdi... Onlardan biri de Şenay Aybüke Yalçındı... 22 yaşında terör örgütü tarafından şehit edilen Aybüke öğretmenin Karabük'teki evinde hüzün vardı.
A Haber muhabiri Recep Doğru şehidimizin ailesini ziyaret etti. Aybüke öğretmenin annesi Zehra Yalçın kızını anlattı.
"KIZIMIN SÖYLEDİĞİ BİR AYRI GÜZELDİ..."
Şehit Şenay Aybüke Yalçın'ın annesi Zehra Yalçın,konuşmakta güçlük çekerek, "Aybüke'siz geçen bir Öğretmenler Günü daha. Üzüntülüyüm kızım açısından tabii ki mutluyum. İstediği oldu öğretmenliği çok istiyordu. Özellikle müzik öğretmeni olmayı. 8 ay da olsa istediği mesleği yaptı çok şükür karnesini de verdi. O acı olay olmasa halen öğretmen olacaktı ama… Kızımın söylediği bir ayrı güzeldi. Onun kaderi olacağını kim tahmin ederdi o müziğin. Mağusa Limanı'nda belirttiği gibi aynısını yaşadı.." ifadelerini kullandı.
AYBÜKE ÖĞRETMEN TÜRKÜSÜYLE ANILDI
Karabük'te hüzün yaşanan Aybüke öğretmenin evinde seslendirdiği "Mağusa Limanı" türküsü okundu.
ŞEHİT ÖĞRETMEN ŞENAY AYBÜKE YALÇIN MEZARI BAŞINDA ANILDI
ŞEHİT ÖĞRETMEN NEŞE ALTEN KABRİ BAŞINDA ANILDI
Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın unutulmadı
Batman'ın Kozluk ilçesinde 3 yıl önce yaşanan terör saldırısında şehit olan öğretmen Aybüke Yalçın, kentte adının verildiği, Güneydoğu'nun en büyük kütüphanesinde 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde anıldı.
Kütüphane girişine, Aybüke Yalçın'ın şehit olmadan önce söylediği Mağusa Limanı türküsündeki 'Beni öldüren de yoktur din, iman' sözlerinin yansıtılması ile ilgili konuşan Batman Valisi Hulusi Şahin, "Şehit öğretmenimizin söylediği 'Mağusa Limanı' türküsünü her dinlediğimizde boğazımızda bir şeyler düğümleniyor. Artık o türkü de Aybüke ile birlikte yaşıyor. Türkünün içinde bir ifade var. O ifadeyi arkadaşlar kütüphanenin girişine yansıttılar. Birilerine de herhalde bir mesaj gidiyordur" dedi.
Şehit öğretmenlerimizin anısına... Korkak hainlerin pusularında şehit düştüler
Kimisi hayatlarının baharında, kimisi emekli olmak üzereyken şehadete yürüdü. Tek amaçları vardı. Türkiye'nin geleceğini emanet edeceği genç nesilleri eğitmek. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde şehit öğretmenlerimizi bir kere daha saygıyla yad ediyoruz. Necmettin Yılmaz, Şenay Aybüke Yalçın ve PKK'nın katlettiği yüzlerce şehit öğretmen... Şehit edilen öğretmenlerimizin aziz hatırasına, onurlu mücadelesine ve şehadete yürümelerinin anısına....
Giriş Tarihi: 24.11.2020
Gözlerinde umut, yüreklerinde vatan aşkı, dillerinde millet sevdası. Onlar öğretmenlerimizdi. Tek gayeleri kendilerine emanet edilen minik bedenleri vatan millet bilinciyle yetiştirmek olan. Elleri öpülecek öğretmenlerimizdi ama olmadı.
ŞEHİT ÖĞRETMENLERİMİZİN ANISINA... KORKAK HAİNLERİN PUSULARINDA ŞEHİT DÜŞTÜLER
Kiminin çocukluk hayaliydi kara tahtanın başına geçmek kiminin bilinçlendikçe aldığı bir karar. Nice çocuğu vatan sevgisiyle yetiştirdi onlar. Cesur yürekleri korkak hainlerin pusularında şehit düşene kadar. Ahmet, Selim, Sait, Neşe, Aybüke, Necmettin. İsimleri ile doğdular, isimleri ile yaşadılar isimleri ile öğrettiler ve şimdi yüreklerde kahramanlar.
İLK ŞEHİR MEHMET ÖĞRETMEN
Terör örgütü PKK'nın kanlı yüzünü göstermeye başladığı yıllardı 1970'lerin sonu 80'lerin başı. Mehmet öğretmen ilk şehidi oldu eğitim camiasının. 28 yaşındaydı henüz cansız bedeni kurulan kirli pusuda toprağa düştüğünde. Sıcak bir ağustos günü kuruldu tuzak.
Gaziantep Şahinbey'de Aliye Ömer Battal İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısıydı Mehmet Saygıgüder. O çok sevdiği, öğrencilerine ışık olacağı günlerin hayalini kurduğu okulunun bahçesinde şehit edildi Mehmet öğretmen. Bu PKK'nın eğitim neferlerini hedef aldığı ilk saldırıydı ama son olmayacaktı.
OKULUNDA ŞEHİT EDİLDİ
1980 yılına gelindiğinde terör örgütü hain pusularını daha da arttırdı. Hedef de siviller de vardı. Bebek katilleri kirli namlularını Recep öğretmenin üzerine doğrulttuğunda takvimler 14 Ocak'ı gösteriyordu. Recep öğretmen de tıpkı Mehmet öğretmen gibi hayatının baharındaydı. 28 yaşında vatan millet aşkı ile dolu kocaman bir yürekle gitti Amasya eğitim fakültesi sınıf öğretmenliği bölümüne. İstanbul'a atandı. Cevrikalfa İlköğretim Okulu öğretmeni iken şehit edildi.
NEVZAT ÖĞRETMEN
Nevzat öğretmen Kars'ın Arpaçay ilçesinde doğdu. Ailesi fakirdi ama onu okuttu. O da kendi gibi öğrencileri eğitmek için bir neferdi. 25 yaşındaydı nevzat öğretmen teröristlerin pusuna düştüğünde. Kahramanmaraş eğitim enstitüsünden mezun olduğunda ne de çok umudu vardı. Kars ve Kırşehir'de görev yaptıktan sonra Ağrı'nın hamur ilçesine tayin oldu. bir köy öğretmeniydi artık. Özdirek köyü ilkokulu öğretmenliğine atandıktan kısa süre sonra 07 Temmuz sabahı şehit edildi Nevzat öğretmen.
İşte hain PKK terör örgütü tarafından şehit edilen öğretmenlerimiz için A Haber'in özel olarak hazırladığı Analiz'de yürek burkan hikayeler…
SON DAKİKA: PKK'lı teröristler sefalette Kandil'deki elebaşları ziyafette
Giriş Tarihi: 23.11.2020 Güncelleme Tarihi: 23.11.2020
Son dakika haberine göre, Hafıza kartından çıkan fotoğraflar, teröristlerin sefalet içinde, elebaşların ise Kandil’de donattıkları sofralarda sefa sürdüğünü ortaya koydu
Mehmetçiğin 17 Haziran'da, Irak'ın kuzeyindeki Haftanin bölgesinde başlattığı Pençe-Kaplan Harekatı sırasında, Kohareş kampındaki barınma alanında bir fotoğraf makinesi ve içinde hafıza kartı ele geçirildi.
Hangi teröristte ait olduğu belli olmayan ve üzerinde el yazısı ile "Ferhat Dersim" yazılı hafıza kartındaki fotoğraflar, militanlarla yöneticiler arasındaki yaşam koşullarını gözler önüne bir kez daha ortaya serdi.
Fotoğraflarda, dağda hamur yoğurup ekmek pişiren, patates soyup tenekelerde yemek yapan, odun kırıp yük taşıyan teröristler yaşamlarını zor şartlarda sürdürmeye çalışırken, örgüt elebaşı Cemil Bayık sıcak yemeklerin, şiş kebapların, salataların soğuk içecekler ve salatalar ile donatılmış yer sofrasında arkadaşlarıyla ziyafet çektiği görülüyor.
Karttan ayrıca, örgüt elebaşlarından, kadın teröristlerin kendi aralarında "Sapık Abbas" dediği, "Abbas" kod adlı Duran Kalkan ve "Cemal" Murat Karayılan'ın farklı mekanlarda kadınlarla çekilmiş fotoğrafları ile terör örgütünün kanalı Gerilla TV'nin görüntüleri ve Kürtçe müzikler de çıktı.
DONATILMIŞ SOFRADA SEFA
En ağır işlerde modern köle gibi çalışan teröristlerin, dağlarda yeterince beslenemedikleri için zayıfladıkları dikkat çekiyor. Dağlardaki teröristlerin yaşadığı sefaleti gözler önüne seren onlarca fotoğrafın arasında bir de PKK/KCK'nın ürütme Konseyi Eşbaşkanı olan "Cuma" kod adlı terörist Cemil Bayık'ın sıcak yemekler, şiş kebaplar, soğuk içecekler ve salatalar ile donatılmış yer sofrasında kendisi arkadaşlarıyla birlikte çektiği ziyafetin fotoğrafı da bulunuyor.
"Ekranlarda HDP temsilcisi yok" tartışmalarına tokat gibi yanıt: PKK’ya terörist diyemeyenler ne konuşacak?
Son günlerde bazı kesimler, terör örgütünün siyasi kanadı gibi davranan ve Kandil'den gelen talimatlarla hareket eden HDP'nin ekranlarda yeterince temsil edilmediği meselesi üzerinden yeni bir tartışma yaratmaya çalışıyor. Konuyu bugünkü köşesine taşıyan Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, "HDP’liler televizyona çıkarılmadıklarından şikayetçi! PKK’ya terörist diyemeyenler ne konuşacak? Ayrıca Ahmet Türk, Demirtaş, Buldan, Temelli hatta Sancar ve diğerleri konu ne zaman açılsa ‘muhattap öcalan, pkk’ demiyorlar mı? O yüzden diyorum HDP yoktur PKK vardır" dedi.
Son zamanlarda ekranlardaki HDP ile ilgili tartışmalarda, "Neden bu partinin temsilcileri yok" gibi gülünç cümleler kuruluyor.
En son Habertürk televizyonunda konu gündeme geldi ve hafıza yoksunlarından alkış da aldı.
Aslında bu soruyu soranlar cevabı biliyor ama bu soru üzerinden, PKK terör örgütünün siyasi ayağı olan HDP ile kurulan ilişkiyi kamufle etmeye çalışıyorlar.
Hafıza önemli...
Çünkü dünü bilmezseniz bugün o soruya cevap veremezsiniz.
Oysa sorunun cevabı belli: Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır; HDP diye bir 'parti' yoktur, terörist PKK ve onun elebaşı Öcalan vardır.
Bu cümlem birileri için sert gelmiş olabilir. O zaman HDP Genel Başkanlığı yapmış olan, öncesinde de BDP Genel Başkanlığı yapan ve halen konu üzerinde en çok konuşan altı kişinin son yıllarda söylediklerini kısaca hatırlatayım:
Ahmet Türk:"Sayın Öcalan Türkiye'de barışçıl bir sürecin oluşması için çaba sarf ediyor; muhatap almak zorundasınız." (20 Nisan 2009)
Gültan Kışanak:"Kürt sorunu, Kürt halkını ve onun iradesini, Kürt halk önderi sayın Abdullah Öcalan'ı muhatap kabul ederek çözülecek bir sorundur." (30 Eylül 2012)
Selahattin Demirtaş: "Müzakere ile savaş durdurulur. Biz müzakere istiyoruz. Hükümetin müzakere için muhatapları BDP, KCK, Öcalan ve PKK'dır." (6 Ekim 2012)
Pervin Buldan:"Kürt sorununun çözümü için sayın Öcalan, BDP ile Kürt halkı ve gerillalar muhatap alınmalıdır. Bir tarafı dışında bırakırsanız süreçten olumlu sonuç çıkmaz." (6 Ocak 2013)
Sezai Temelli: "Barışın muhatabını yok sayarak Kürt meselesini çözemezsiniz. Bu meselenin muhatabı da sayın Öcalan'dır." (12 Mayıs 2019)
Mithat Sancar: "İmralı'nın kapılarını açın ki barışın yolu sonuna kadar açılsın. Barışın yolu açılacaksa Öcalan mutlaka ve mutlaka bu yolun ışığı olarak en önemli rolü üstlenecektir. O nedenle diyoruz: Tecrit sadece bizim meselemiz değildir, bu ülkenin, barışının meselesidir." (23 Şubat 2020)
BAĞLILIKLARI 6 MİLYONSEÇMENE DEĞİL, PKK'YA
DTP, BDP en son HDP adıyla sadece PKK terör örgütü ve onun elebaşı Öcalan'ın siyasi sözcülüğünü yapan siyasetçiler bu sözleriyle, kendilerinin hiçbir inisiyatifinin olmadığını da anlatmış oluyor.
Tek görevleri, terör örgütü PKK ve onun kurucusu Öcalan'ın ağzına bakmaktan ibaret.
Oysa 6 milyon seçmen, yaşadıkları sorunlarla ilgili çözüm olarak onlara oy veriyor. Onlar ise demokratik sistem içinde kendilerine oy verenlerin değil, teröristlerin sözcülüğünü yapıyor.
Ne zaman "Kürt sorunu" diye bir tartışma açılsa, bu partinin eski-yeni yöneticileri hemen muhatabın terör örgütü PKK ve elebaşı Öcalan olduğunu öne sürüyorlar.
Bu talepleri, 2013 yılında karşılık da buldu. "Çözüm süreci" adı verilen dönemde, PKK'lı teröristler inisiyatifi HDP'ye bırakmadılar.
PKK ÇÖZÜM SÜRECİNDE KATLİAMA DEVAM ETTİ
HDP de "Çözüm terör değildir, çözümün muhatabı terör örgütü PKK olamaz" diyemedi. PKK'nın talepleri baştan belliydi; silah bırakmayı reddeden PKK'lı teröristler için "öz savunma birliği" statüsü verilmesi, Öcalan'ın serbest bırakılması, bölgede "özerklik" ilan edilmesi, Kürtçenin resmi dil olarak kullanılması isteniyordu.
Daha sürecin içinde terör örgütünün çatı yapılanması KCK, 14 Mart 2014'te süreci bitirdiğini açıkladı, terör örgütü yöneticisi Murat Karayılan 17 Mart 2014'te "Öcalan cezaevinde olduğu sürece PKK silah bırakmayacak. Seçimden bir-iki hafta sonrasına kadar adım atılmadığı takdirde, sürecin bittiğini herkesin bilmesi gerekiyor" dedi.
6-8 Ekim 2014 günü KCK'nın ardından HDP'nin çağrısıyla çıkan olaylarda 53 kişi hayatını kaybetti.
Ardından, 25 Ekim 2014'te Yüksekova'da sivil kıyafetli üç rütbeli asker sokak ortasında öldürüldü. 30 Ekim 2014'te Diyarbakır'da eşiyle birlikte semt pazarında alışveriş yapan 24 yaşındaki Hava Astsubay Üstçavuş Necdet Aydoğdu, maskeli iki kişinin silahlı saldırısı sonucunda şehit edildi.
Bu arada PKK birçok saldırı gerçekleştirdi, süreç 20 Temmuz 2015'te yine PKK terör örgütünün iki polisi şehit etmesiyle son buldu.
Bunları hatırlatmamın sebebi, HDP'nin bu süreçte sürecin yürümesi için hiçbir inisiyatif geliştirmemiş olması. HDP'nin değil, PKK'nın dediği oluyordu.
'PKK OLMASA HDP YÜZDE 5 OY ALAMAZ'
Sonrası malum: 2015 seçimlerinde "Türkiye partisi" olma iddiasıyla yüzde 13.5 oy alıp 80 milletvekilli çıkaran HDP, kısa süre sonra bundan da vazgeçti. PKK yöneticilerinden Cemil Bayık, "PKK olmasa HDP yüzde 5 oy alamaz" dedi. HDP yönetimi tüm bunları sadece seyretti.
Selahattin Demirtaş'tan sonra HDP yönetiminin tavrı hiç değişmedi. Hatta Sezai Temelli'den sonra Ankara'da 23 Şubat 2020 günü gerçekleştirilen 4. büyük kurultayda eşbaşkan seçilen Mithat Sancar'ın gelişiyle bazı şeylerin değişeceğini umanlar oldu. Bunu "değişim" olarak yorumlayanlar çıktı.
Ancak HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, konuşmasında "HDP fikriyatının büyük emektarı sayın Abdullah Öcalan" diyerek yine adresi işaret etti. Adresin açık halini ise yeni eşbaşkan seçilen Mithat Sancar, şu sözleriyle tarif etti: "İmralı'nın kapılarını açın ki barışın yolu sonuna kadar açılsın. Barışın yolu açılacaksa Öcalan mutlaka ve mutlaka bu yolun ışığı olarak en önemli rolü üstlenecektir."
Yani sözün kısası, daha önce de birkaç kez yazdım, söyledim:
HDP diye bir parti yoktur, terör örgütü PKK vardır. Ve bebekleri dahi katleden PKK'nın saldırılarına sessiz kalan, insani olarak bile kınayamayan, sırtını terör örgütüne dayamış HDP'nin söyleyeceği yeni bir şey olamaz.
CHP ve HDP PKK'nın Diyarbakır'da 21 çocuğu yetim bırakan kalleş saldırısına sessiz kaldı
CHP ve HDP'nin ihanet ortaklığı devam ediyor. Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde odun toplamaya giden köylülere PKK'lı teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan 5 kişiden geriye gözü yaşlı anne, baba, kardeş ve eşlerinin yanı sıra 21 çocuk kaldı. Saldırıya art arda kınamalar gelirken, CHP ve HDP'den yine ses çıkmadı.
Diyarbakır'dan bu sabah çok acı bir haber geldi. Odun toplamaya giden 5 köylü terör örgütü PKK'nın tuzakladığı EYP'nin patlaması ile şehit oldu. Türkiye'yi yasa boğan haberin ardından İçişleri Bakanlığı'nın talimatı ile operasyon başladı. Art arda taziye ve başsağlığı mesajları geldi. Ancak CHP ve HDP'den ses çıkmadı. Saldırıda 5 kişi şehit olurken 21 çocuk ise yetim kaldı. CHP'nin sessizliği vatandaşların tepkisini çekti.
HDP-CHP İTTİFAKI SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ
Diyarbakır'daki hain saldırının ardından Türkiye yasa boğulurken, terör örgütünün siyasi uzantısı HDP ve Millet İttifakı'ndaki ortağı CHP'den açıklama gelmedi. Sivilleri doğrudan hedef alan saldırıya CHP'lilerin ses çıkarmaması tepki topladı.
MECLİS'TE HDP'YE KOL KANAT GERDİLER
Dün koronavirüs redbirleri ile gerçekleştirilen TBMM Genel Kurulu'nda infaz yasası görüşüldü. İnfaz yasasına tepki gösteren HDP, terör suçlularına da af istedi. HDP, Meclis geleneğine aykırı olarka dövizlerle eylem yaparken, CHP'nin desteğini de arkasına aldı.
HER ŞEY PERVİN BULDAN'IN ÇAĞRISI İLE DEĞİŞTİ
CHP ile HDP 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri sırasında ötülü bir ittifaka girişti. HDP bu süreçte sessizliğini korurken, her şey Pervin Buldan'ın 4.Olağan Kongre öncesi, 'Cesur olun, ittifakı açıklayalım. Bu desteğimiz bir defalığınaydı" ifadelerini kullanması ile başladı. CHP'den bu ittifaka açıktan bir yanıt gelmezken, en net mesaj CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu'yu kongreye göndermesi ile verildi. Erdoğdu, skandallar ile dolu kongre boyunca salonda kalırken, İstiklal Marşı'nın okunmamasına, terör örgütü lehine sloganlara ve terörist başı Abdullah Öcalan'ın selamlanmasına tepki göstermedi.
CHP, HDP ile safları sıklaştırırken, birçok konuda da desteğini sürdürdü. TBMM'deki görüntüler iki partinin ittifakını resmiyete döktüğünü bir kez daha gözler önüne sererken, PKK'ya karşı tavır alınmaması da dikkat çekti.
DİYARBAKIR'DA NE OLMUŞTU?
PKK'lı teröristlerin Diyarbakır'ın Kulp ilçesindeki saldırısı 5 kişiyi hayattan koparırken, 21 çocuğu da yetim bıraktı.
Kulp'un Güleç Mahallesi kırsalında saat 06.30 sıralarında odun toplamaya giden köylülerin bulunduğu aracın geçişi sırasında terör örgütü PKK mensuplarınca el yapımı patlayıcıyla düzenlenen saldırıda şehit olan 5 kişinin Sedat Hazar (39), Burhan Tanrıkulu (38), Ahmet Erboğa (32), Alaattin Yıldız (50) ve Hacı Akdeniz (50) olduğu belirlendi.
Şehitlerden Hazar'ın 4, Tanrıkulu'nun 5, Erboğa'nın 5, Yıldız'ın 5, Akdeniz'in 2 çocuk babası olduğu öğrenildi.
SON DAKİKA:Terör örgütü PKK’ya Hakkari’de büyük darbe
Son dakika haberi... Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca dün gerçekleştirilen operasyonlarda örgüte ait sığınak ve barınaklar tespit edildi. Tespit edilen sığınak ve barınaklarda çok miktarda patlayıcı madde, ağır silah ve mühimmat ele geçirildi.
Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca dün 3 ayrı bölgede gerçekleştirilen operasyonda, bölücü terör örgütü PKK'ya ağır darbe vuruldu. Terör örgütünün mağara ve sığınaklarında çok miktarda patlayıcı madde, ağır silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirilirken, Irak'a götürülmek üzereyken yakalanan toplam 11 kg uyuşturucu maddeye de el konuldu.
Terör örgütü PKK'nın kış üslenmesini bertaraf etmek için Hakkari yürütülen operasyonlar kapsamında İl Jandarma Komutanlığı, Yüksekova Ortakçı köyü kırsalında terör örgütüne ait mağara ve sığınaklar tespit etti.
Bidonlar içinde kullanıma hazır EYP düzeneği ele geçirildi
Tespit edilen mağara ve sığınaklara düzenlenen operasyonda;
-12 adet jelikan bidon içinde (Toplam 500 kiloluk kullanıma hazır amonyum nitrat ile hazırlanmış E.Y.P. düzeneği ),
-1 uçaksavar sehpası,
-50 adet elektrikli fünye,
-1 adet 61 mm havan hassas tapası,
-136 adet uçaksavar mermisi (Atıma Hazır), -96-Adet Sk 47 fişeği,
-39 adet küçük tüp 39,(E.Y.P yapımında kullanılmak üzere boşaltılmış),
-7 adet büyük tüp,(E.Y.P yapımında kullanılmak üzere boşaltılmış),
-600 adet boş Ak 47 kovanı,
-14 top elektrik kablosu (1400 Metre E.Y.P yapımında kullanılmak üzere 0.75 mm.),
-2 adet jenaratör ile çok sayıda mühimmat ve yaşam malzemesine el konuldu.
6 adet anti- tank roketatar mühimmatı bulundu
HDP PKK'ya para akıtmış! İhalelerden PKK'ya yüzde 10'luk pay!
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan incelemede PKK ile bağlantısı olduğu nedeniyle tutuklanan Mardin’in HDP’li Kızıltepe, Derik, Savur ve Mazıdağı eski belediye başkanlarının terör örgütüne nasıl para aktardıkları ortaya çıktı. İddianamede yer alan bilgilere göre, ihalelerin yüzde 10’luk payının eli kanlı terör örgütü PKK’ya verildi.
Terör örgütü PKK ile bağlantıları tespit edilen ve kayyum atanan ve tutuklanan Mardin'in HDP'li Kızıltepe, Derik, Savur ve Mazıdağı eski belediye başkanları hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamelerde 31 Mart yerel seçimlerinde belediye başkanı seçilen Halkların Demokratik Partili (HDP) isimlerin ve HDP'nin terör örgütü PKK ile bağlantıları net bir şekilde ortaya koyuldu. Aday olma süreçlerinden seçim dönemindeki çalışmalarına ve belediye başkanlığı sürecinde PKK ile ilişkileri deşifre edilen belediye başkanlarının örgüte nasıl para aktardığı da ortaya çıkarılırken, HDP'nin de PKK güdümünde hareket ettiği bir kez daha saptandı.
TERÖRİSTTEN TALİMAT ALDILAR
Dikkat çeken detayların bulunduğu iddianamede, tutuklu bulunan Mazıdağı eski Belediye Başkanı Nalan Özaydın'ın, Derik eski Belediye Başkanı Mülkiye Esmez'in ve Kızıltepe eski Belediye Başkanı Nilüfer Elik Yılmaz'ın terör örgütü PKK'ya elden para teslim ettiği belirtildi. İddianamede PKK'nın Kandil'deki sözde üst yönetimi tarafından Mardin-Viranşehir hattında örgüt mensuplarına yardım edecek kişilerden milis ağı oluşturmak ve örgütün faaliyetlerini artırmak için Mardin'e gönderilen ve 27 Eylül 2019'da öldürülen Roni kod isimli PKK'lı teröristin belediye başkanları ile bir çok kez toplantı düzenlediği ortaya kondu. Toplantılarda bulunan 2 teröristin itiraflarının da yer aldığı iddianamede belediye kaynaklarının nasıl PKK'ya aktarıldığı da ortaya çıktı.
YÜZDE 10 PAY VERDİLER
İtirafçı olan teröristler, Roni kod adlı sözde sorumlu teröristin, Mazıdağı eski Belediye Başkanı Nalan Özaydın ve Derik eski Belediye Başkanı Mülkiye Esmez ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiğini, bu görüşmelerde Kızıltepe, Derik ve Mazıdağı belediyelerinin vereceği ihalelerin yüzde 10'luk kısmının örgüte verileceğinin konuşulduğunu itiraf ettiler. Gizli tanık olan 2 terörist, yapılan her ihaleden örgüte verilecek olan yüzde 10'luk kısmının belediye başkanlarınca Roni kod adlı teröriste elden teslim edileceğine ilişkin beyanları da iddianame de yer aldı. İddianamede Kızıltepe eski belediye başkanı Nilüfer Elik Yılmaz'ın da Roni kod adlı teröristin yanında bulunan Serhat kod adlı teröriste ihaleler karşılığı olan yüzde 10'luk parayı elden verdiği de belirtildi.
PARA YANLIŞ TERÖRİSTE GİTTİ
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Mardin İl Jandarma Komutanlığı'nca 17 Aralık 2019'da Derik'te etkisiz hale getirilen PKK'lı 4 teröristin üzerinde ele geçirilen bir dokümanda, teröristlerin Derik Belediyesi'nden para istediği, belediyenin ise parayı yanlışlıkla farklı bir teröriste gönderdiğinin yazdığı tespit edildi. "Biz belediyeye bir maliye notu vermiştik, yanlışlıkla para sana verilmiş, o sana verilen maliyeyi biz istemiştik. O maliyeyi bize yollarsan iyi olur" yazan doküman da iddianameye konarak Derik Belediyesi'nin PKK ile bağlantısı net bir şekilde ortaya kondu.
YORUMLAR