Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten MYK sonrası...

Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten MYK sonrası flaş açıklamalar.

AYM üyesinden "ışıklar yanıyor" mesajı: Eski Türkiye özlemi ile yanıp tutuşuyorlar**Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan yerli aşı müjdesi! Yerli Aşı Ortak Çalışma Grubu toplantı**İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'nden "Kürtçe tiyatro" iddiasına ilişkin flaş yanıt! "PKK terör örgütünün propagandasını..."**Son dakika... Dışişleri Bakanlığından ABD'ye Oruç Reis yanıtı: Gerginliği artıran taraf Türkiye değil, GKRY ve Yunanistan’dır**En çok konut Esenyurt'tan alındı, Etimesgut'ta satışlar katlandı

14 Ekim 2020 - 07:04 - Güncelleme: 14 Ekim 2020 - 08:56

 Sözcüsü 'ten  sonrası flaş açıklamalar

Giriş Tarihi: 13.10.2020 Güncelleme Tarihi: 13.10.2020 
 haberi...  Sözcüsü  toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, "Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız 18 Ekim'de , 24 Ekim'de Kayseri, 25 Ekim'de Malatya il kongrelerimize katılacak. Kongre sürecimizin hayırlı olmasını diliyoruz." dedi. 'ın 'a saldırılarını kınayan Çelik, "Paşinyan yönetimi haydut bir devlettir" ifadelerini kullandı. Çelik 'deki gelişmeler ve erken  iddialarına ilişkin de çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Çelik'ten MYK sonrası önemli açıklamalar

 Sözcüsü  toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu.

Çelik'in açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
DİYARBAKIR ANNELERİ
Annelerin evlatlarına olan düşkünlüğünün hiçbir şekilde hiçbir kelime ile izahı mümkün değildir. Bizde kendi dilimizde ana gibi yar olmaz Bağdat gibi diyar olmaz diye bir söz vardır.  anneleri evlatlarına kavuşmak için bu zorlu mücadeleyi sürdürüyorlar. 407 gün oldu, 160 aile bu nöbete katıldı. Evladına kavuşan aile sayısı 18'e yükselmiş oldu. Kimse evlat nöbetine duyarsız kalmaması gerekir.

Burada sessiz kalanların kimler olduğunu, ötelemeye, unutturmaya çalışanların kimler olduğunu biliyoruz. Tek tek isim vererek saymayacağım. Önemli olan vicdan nöbetinin soylu bir şekilde devam etmesi ve bizim hiçbir zaman unutmayacağımızdır. HDP'nin  il binasında da anneler evlat nöbetlerine başladılar. Şırnaklı kadınlardan kan ve gözyaşına yeter ilkesi etrafında bu çağrıları herkese ulaştırmaya çalışıyorlar. Şırnak ve Diyarbakır annelerinin her zaman yanında olacağımızı ifade ediyoruz.

HATAY'DAKİ ORMAN YANGINI
Hatay'daki orman ı hepimizi çok üzdü. Bunu yakın bir şekilde takip ettik. Buraya Tarım, İçişleri ve Sağlık Bakanlığımızın imkanlarıyla Hataylı kardeşlerimizin acısını sarmaya gayret etti. 'de yaz aylarında maalesef yoğun orman yangınlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. 'lı grubun biz yaptık demesi, alçakça sevinç ortaya koyması kuşkusuz lanetlenmesi gereken bir durumdur. Bazı siyasetçilerin önce duyarlılık gösteri tweet atıp sonra bunu sildiği görülmüştür.

İçişleri Bakanlığımız ilk günden itibaren olayı takip ediyorlar. Orman yangını çıkarmayı PKK'nın kendisine yöntem olarak seçtiğini daha önce duyurmuştu. Herhangi bir sonuca ulaşıldığında yetkili makamlar yangının nasıl çıktığını, nasıl büyüdüğünü açıklayacaktır. Demokrasinin tehdit aldığında olduğu konulardan bir tanesi de ekolojik terördür. Ekolojik terörle ülkemizin tehdit edilmesine karşı yüksek bir ilginç ve operasyon kabiliyeti genişletilmiştir. Demokrasiden bahsedilenler, orman yangınlarını eleştirmeyenlerin farkındayız. PKK'nın yaklaşık 2 yıldan beri örgüt mensuplarına ekolojik terör talimatı verdiği biliniyor.

Her olayda devlet ciddiyetiyle olaya bakmak zorundayız. Bu konuda soruşturma devam ediyor. Terörle mücadelede Pençe Operasyonları güçlü bir şekilde sürüyor. Kardeş ve komşu ülke topraklarından ülkemize sızıyorlar. Gönül isterdi ki, komşu ve kardeş ülkeler kendi içinde bu terör örgütlerini temizleyebilsinler. Bu söz konusu olduğu zaman Türkiye'nin dışarıda operasyon yapmaktan başka bir şey kalmamaktadır. Irak'ta konumlanmış olan unsurları bertaraf etmek için güçlü bir şekilde mücadele ediliyor.

Terör örgütlerinin birtakım uluslararası güçlerin Türkiye'ye karşı kullandığı bellidir. Bunların ideolojik bir faaliyet içinde olduğu sadece mensuplarını kandırmak için bir şeydir. PKK terör örgütünün tek ideolojisi Türkiye'ye düşmanlıktır. Kürtlerin iyiliğini istiyorum, mücadele ediyorum gibi sözlerin baştan aşağı yalan olduğu; tam tersine Kürt düşmanı bir organizasyon olduğu açıktır. Kuşkusuz buna karşı iç güvenlik ve dış güvenlik açısından ülkemiz gereken cevabı verecek kudrete sahiptir.

Bütün güvenlik güçlerimize buradan selamlarımızı, desteklerimizi, dualarımızı gönderiyoruz. Allah yardımcıları olsun diyoruz.
AK Parti MYK toplandı!

YÜZ YÜZE EĞİTİM
Pandemi sürecinde Kovid'in henüz hayatımızdan çıkmamış olması nesillerin geleceği açısından eğitim meselesidir. Yüz yüze eğitimde ikinci aşamaya geçildi. İlk aşamada TRT EBA, dijital kanallarımız. Bunlar 31 Ağustos'ta ilk ders yılı çalındı. İlk adımı 21 Eylül'de atıldı. Hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uymak bakımından iyi bir standart geliştirildiğini görüyoruz. Burada öğrencilerimiz haftanın iki günü okullarında olacak. Bilim Kurulu'nun tavsiye kararları çerçevesinde bu süreç yönetiliyor. Çocuklarımızın okullarda kalış süresi ve sınıf sayıları azaltılıyor.

Esnek bir model var. İsteyen velilerimiz çocuklarını gönderiyor, istemeyen velilere esneklik tanıyor ve bu çocuklar eğitimsiz sayılmıyor. Süreci güçlü bir şekilde takip ediyoruz.

ERMENİSTAN HAYDUT BİR DEVLETTİR
- arasındaki meseleden Azerbaycan'a dönük Ermenistan'a dönük çirkin, haksız saldırısını daha önce lanetlediğimiz gibi, günü birlik hatta saatlik takip ettiğimizi söyleyebilirim.  söz konusu olduğunda Ermenistan tarafı Gence'ye bomba yağdırarak bu ateşkesi bozdu. Ermenistan saldırdığı zaman ortada herhangi bir mesele yok iken, sesi çıkmayanlar, ya da sadece 'tansiyonunun yükselmesinden dolayı kaygı duyuyoruz, taraflara itidal tavsiye ediyoruz' derken Azerbaycan güçlü bir şekilde topraklarına sahip çıkmaya başlayınca sürekli ateşkes çağrısı yapıyorlar.

Birincisi söz konusu topraklar Azerbaycan Türkünün toprağıdır. Burada işgalci olan Ermenistan'dır. Karşımızdaki Paşinyan yönetimi bir haydut devlettir. Haydut devlete itidal çağrısı yapanlar Azerbaycan biraz mevzi kazandığı zaman hemen ateşkes çağrıları yapmaktadırlar. Her türlü meşru değere saldırı var, sesleri çıkmıyor. Minsk Grubu Azerbaycan ve Ermenistan'ı eşit iki kefeye koyuyor. Burada eşit iki kefe yok. Uluslararası hukuku açıkça ihlal eden taraf Ermenistan'dır. Azerbaycan ordusu da kuşkusuz bundan sonrasında gereğini yapacaktır. Biz Azerbaycan ordusunu, Ermenistan'ın bu saldırısına karşı aldığı her kararı güçlü bir şekilde destekliyoruz.

Azerbaycanlı kardeşlerimiz nasıl ve ne şekilde olmamızı istiyorlarsa Türkiye yanlarında olmaya devam edecektir. İşgalci olanla toprağa işgal edileni eşit kefeye koymak hukukun açık ihlalidir.

DOĞU AKDENİZ MESAJI
'de bakıma alındıktan sonra Oruç Reis gemisinin görevine dönmesinden sonra üst üste açıklamalar geliyor. Böylesine hukuktan yoksun, saçma sapan açıklamalar olabilir mi? Farklı farklı ülkelerin açıklamalarına bakın sanki her biri  Dışişleri Bakanlığı tarafından yazılmış. Kes kopyala yapıştır yöntemiyle aynısıdır.Biz yetki alanlarımız içinde kıta sahanlığımız içinde arama yapıyoruz. Ana karaya 15 kilometre uzaklıkta mesafede. Tutmuşlar, Türkiye'de burada istikrarsızlık unsuru oluyor gibisinden akılla bağdaşmayacak yaklaşımlar gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti Atatürk'ün 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' ilkesine bağlıdır. Karşımızda dayatmalarla müzakerenin, diplomasinin değerini bilmeyen sürekli Türkiye ve KKTC'nin haklarını gasp etmek isteyen güç varsa bunun cevabını vermeye hazırız.

Cumhurbaşkanımız masadan kaçan taraf olmayacağız demişti. Bunun yerine masayı istismar edenlere göz yummayacak kadar diplomasi tecrübemiz var. Yunanistan'ın bunu anlaması gerekiyor. Diplomasiyi nefes almak, Türkiye aleyhinde organizasyonlar oluşturmak için istismar edenlere karşı sahada verilecek cevabımız var. Kendi mavi vatanımız içerisinde arama yapıyoruz. Uluslararası hukuka uygun olarak aramaları gerçekleştiriyoruz. Tutmuş Yunanistan Sevilla anlaşması diye, bir işgal kağıdını, paçavrayı önümüze getiriyor, Meis adası üzerinde 40 bin kilometre karelik deniz yetki sahası üretmeye çalışıyor. Böylesine saçma sapan bir şey olabilir mi?

Türkiye tansiyonu yükselten taraf diyenlerin hepsi Yunanistan'ın provokatör olduğunu herkes biliyor ama mahalle dayanışma içerisinde seslerini çıkarmaya devam ediyor.

MARAŞ'IN AÇILMASI
KKTC'de Maraş'ı kullanıma açılan bölge ile ilgili birtakım kaygıların gerçek olmadığı görülmüştür. Orada mağduriyete yol açılmamaktadır. KKTC'yi destekliyoruz. Yunan Rum tarafının BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ederek şimdiye kadar yaptıkları işi burada da yapmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bu bölge Kıbrıs Türklerine aittir. Rum yönetiminin yanıltıcı şekilde bir açıklama yapması karşısında herkesin Kıbrıs yönetiminin sözlerine değil adadaki gerçeklere uygun olarak bu yaklaşımı değerlendirilmesinde fayda vardır.

CHP Genel Başkanının konudan haberdar olmaması, Türkiye'nin en önemli meselelerinin takip edilmediğini, ne kadar ciddiyetsiz bir şekilde takip edildiğini gösteren yanlış olmuştur. Burada iki tane normal olmayan bilgi var. 2016'daki istikşafi görüşmeler Yunanistan istediği için durdu. Ayrıca istikşafi görüşmelerde iki ülke arasındaki birbiriyle bağlantılı tüm konuların çözülmesi hedeflenmişti. Yunanistan'ın tüm bu süreç varken, masadan bahsederken herkes geldiğimiz noktada milli günümüzde, Yunanistan'ın tatbikat düzenlemesinin ne kadar provokatif olduğunun altını çiziyoruz.

Türkiye haklı davasını sonuna kadar savunacaktır. Mavi vatanımızdan verilecek bir damla suyumuz mevcut değildir. Müzakere istemeyenler için de sahada tavizsiz bir şekilde mücadele edeceğimizi söylemek istiyorum."

ERKEN SEÇİM İDDİALARINA YANIT
Cumhurbaşkanımız her seferinde 2023 lerine partimizin ve teşkilatlarımızın hazırlığı konusunda talimatları vardır.  sözkonusu değildir, sayın Bahçeli bunu bir kez daha net bir şekilde açıklamıştır. Zamanında yapılacak seçimlerde 'nın Cumhurbaşkanı adayının sayın Erdoğan olduğunu beyan etmiştir. Sayın Bahçeli'ye saygılarımızı sunuyoruz. Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilirken arzu edilen şeylerden bir tanesi de erken seçimlerin gündemden kalkmasıydı. Hükümetin ve belediyelerin işlerine vatandaşın verdiği yetki çerçevesinde uzmanlaşmasıydı. Yıllar kaybeden birtakım yüklerden kurtulma arzusuydu bu. Seçimler zamanında yapılacaktır. Erken seçim gündemde değildir. Sayın Bahçeli bunu net bir şekilde ifade etmiştir. Aynı şekilde sayın Cumhurbaşkanımız da ifade ediyorlar.

KILIÇDAROĞLU'NUN 'KATAR' YALANI
Kapalı Maraş'ın açılmasından bile haberi olmayan bir genel başkan tutuyor Türkiye'de erken seçim istiyor. Erken seçim vatandaşın ne işine yarayacak. Vatandaş görevi vermiş. Geçen hafta da Katar'daki Cumhurbaşkanımızın arabadan inerken bir fotoğraf karesini alarak, ahlak dışı olarak tarihe geçecek şekilde Cumhurbaşkanı yabancı devlet başkanının önünde eğildi diye çirkin bir açıklama yapıldı. Burada söz konusu olan rekabet değil husumettir. Kendi devletinin cumhurbaşkanının yalan bir yaklaşımla başka devletlerin önünde küçük düşürmeye çalışan kara propaganda yaklaşımı. Cumhurbaşkanımıza bu kara propaganda değer mi, asla!

Türkiye 'da ülkemizin tarihsel, milli çıkarları için güçlü mücadele verirken, 'de terörle mücadele verirken, sınırlarımızda terör devletinin kurulmasını engellerken, içeride bir sürü terör örgütü imha edilirken, Doğu Akdeniz'de her gün sıcak gelişme yaşanırken birilerinin çıkıp erken seçim istemesi tüm bu süreçlerin durdurulmasını talep etmek anlamına gelir.

Sürekli olarak her seçimde yenilmiş birisinin erken seçim ne adına istiyor? Türkiye içindeki yatırımlar, açılışlar devam ederken 6 ay boyunca Türkiye'nin Libya'ya bakan gözü, Suriye bakan gözü zayıflayacak. Doğu Akdeniz'deki iradesi zayıflayacak. Tabii ki kurumlar işlerini yapacaklar ama seçim demek siyasetçinin enerjisini başka bir alana kaydırması demektir.

Seçim enerjinizin büyük kısmını içeri ayırmanız demektir. Libya'da, Suriye'de, Doğu Akdeniz'de mücadele ederken birisinin erken seçimi istemesinin vatandaşlarımızın takdirine bırakıyorum.

"SONUNA KADAR AZERBAYCAN'IN YANINDAYIZ"
Ermenistan hükümetini güçlü bir şekilde eleştiriyoruz, kınıyoruz, sonuna kadar Azerbaycan'ın yanındayız. Bu gelişmeleri fırsat bilip de provokatörlük yaparsa bu konuda adli ve emniyet kurumları hassastır. Ülkemizde yaşayan Ermeni vatandaşlarımıza karşı bu provokasyonların karşısında olacağımızı, bütün vatandaşlarımızın huzur içerisinde devletlerine güvenmelerini, herhangi bir durumda partimizle iletişime geçmelerini arzu ederiz. Biz de güvenlik güçlerine duyururuz. Hiç kimsenin provokasyon yapmasına müsaade etmeyiz.

Terör örgütünün kullandığı ifadelerden daha radikal ifadelerin siyasetçiler tarafından kullanıldığını görüyorsunuz. Bugün sayın Bahçeli 'teröriste terörist demeyen de teröristtir' diye bir ifade kullandı. Bu ifada AİHM kararlarıyla desteklemektedir. Batasuna'da terör örgütünün eylemlerini kınamayan partinin suçlu bulunması AİHM kararları tarafından da onaylanmıştır. Terör örgütünden radikal ifade kullananlar, ayaklanma çağrısı yapanlar, buna yönelik işlem yapıldığı zaman Türkiye'de siyaset yolları kapanıyor diyor, siyaset yerine dağa mı çıkılsın diyorlar.

Siyaset dağdakini de terör eyleminden vaz geçirme faaliyetidir. Bu siyasetin varlık sebebine aykırı. Türkiye'nin bu konuda çok büyük tecrübesi var. Türkiye silahlı terör örgütünün ülke dışına çıkması için önemli bir süreç yürüttü. Sonuçta ne oldu? Terör örgütü birçok yere yerleşmiş ve çıkması mümkün değil bir noktaya gelindi.

Bir siyasi partinin varlık sebebi, terör örgütüyle, faaliyet alanıyla arasına mesafeyi net bir şekilde koyarak, demokratik ve hukuk alanında durarak, siyaseti gündemleştirmektir. Bu tip yapılarda örgüt yönetiminin içindeki hiziplerinin her birinin temsilcisi oluyor, bir tek vatandaşlarımızın temsilcisi olmuyor. Kürt çocuklarının geleceğinin karartılmasına, istismarına hiç ses çıkmıyor. Sonra da bunun adı Kürtler için mücadele oluyor. Kürtlerin belki de tarih boyunca gördüğü en büyük ihanet budur.
AYM üyesinden "ışıklar yanıyor" mesajı: Eski Türkiye özlemi ile yanıp tutuşuyorlar

 Üyesi  sosyal medya hesabından garip bir paylaşım yaptı. Anayasa Mahkemesi binasının fotoğrafını paylaşan Yıldırım, “ışıklar yanıyor” mesajını yazdı. Bu mesaj eski  günlerinde “genelkurmayın ışıkları yanıyor” mesajlarına benzetildi.

Giriş Tarihi: 13.10.2020 Güncelleme Tarihi: 13.10.2020 
AYM üyesinden ışıklar yanıyor mesajı: Eski Türkiye özlemi ile yanıp tutuşuyorlar

Hayrettin ŞAŞMAZ / SABAH

Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım'dan bu akşam saatlerinde garip bir sosyal medya paylaşımı geldi.

IŞIKLAR YANIYOR

Yıldırım, Anayasa Mahkemesi binasının gece vakti çekilmiş resmini paylaşarak "ışıklar yanıyor" ifadesini kullandı. Yıldırım'ın bu mesajı eski Türkiye döneminde vesayetçiler tarafından sık sık kullanılan "genelkurmayın ışıkları yanıyor" mesajını akıllara getirdi.

VESAYET ÖYKÜNMESİ

Avukat Mustafa Doğan İnal sosyal medya hesabından Anayasa Mahkemesi üyesi Engin Yıldırım'a tepki gösterdi. İnal Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "AYM Üyesi Engin Yıldırım eski Türkiye'nin darbeci ve vesayetci günlerindeki 'genelkurmayın ışıkları yanıyor' vurgusuna öykünen bu tweeti ile yeni dönemde boşalan vesayet alanlarını 'biz' mi dolduracağız demek istiyor acaba?"

 

NE OLMUŞTU?

Anayasa Mahkemesi'nin CHP milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili verdiği hak mahkumiyeti kararı bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yok hükmünde sayılmıştı. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yargılama talebini geri çevirmişti.

GERİ ADIM ATTI

Engin Yıldırım garipsenen tweetine gelen tepkiler üzerine yeni bir paylaşım daha yaptı. Yıldırım yeni mesajında " 'Işıklar yanıyor' derken hukukun ışığını kastettim, başka ışıkları değil"ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesinden çok tartışılacak karar! Devlet kadrolarında örgüt tehlikesiANAYASA MAHKEMESİNDEN ÇOK TARTIŞILACAK KARAR! DEVLET KADROLARINDA 'ÖRGÜT' TEHLİKESİ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan yerli aşı müjdesi! Yerli Aşı Ortak Çalışma Grubu toplantı
Dünya koronavirüse karşı aşı ve ilaç çalışmalarına tüm hızıyla devam ederken, Türkiye'de kesin adımlarla yoluna devam ediyor.  Ortak Çalışma Grubu'nun toplantısına başkanlık etti. "Türkiye'nin umudu bu odada" açıklaması yapan Bakan Koca, 2 aşı adayının insan üzerinde deneneceğini belirtti.
Giriş Tarihi: 13.10.2020 Güncelleme Tarihi: 13.10.2020 
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan yerli aşı müjdesi! Yerli Aşı Ortak Çalışma Grubu toplantı

 Ortak Çalışma Grubu'nun ilk toplantısına başkanlık etti.

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, toplantıya Türkiye'de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı çalışmalarını yürüten bilim insanları, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve bakanlık yetkilileri katıldı.

ÇALIŞMALAR DEĞERLENDİRİLDİ

Sağlık Bakanı Koca toplantıda yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin umudu bu odada." ifadesini kullandı.

Türkiye'de 14 farklı merkezde Kovid-19 aşı çalışmasının devam ettiğini hatırlatan Bakan Koca, "Toplantıda yapılan çalışmaları değerlendirip sonuçlandırma noktasında hızlı bir gayret içinde olacağız." dedi.

TÜSEB ve TÜBİTAK'ın salgının ilk günlerinde çağrıya çıktığını, başvuranlar arasından 14 projenin onaylanarak çalışmalarına başladığını vurgulayan Koca, bu süre zarfında pre-klinik ve klinik safhada önemli mesafe alındığını ifade etti.

2 AŞI ADAYI İNSAN ÜZERİNDE DENENECEK

Bakan Koca, gelinen noktada 5 aşının hayvan denemelerinin tamamlandığını belirterek, Kayseri Erciyes Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi'nde geliştirilen iki aşı adayının insan üzerinde denemelerinin başlayacağına işaret etti.

Standartlardan taviz verilmeden ama bürokrasiye de boğulmadan hızlı yol alınması gerektiğine dikkati çeken Bakan Koca, şunları kaydetti:

"Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuz (TİTCK) aşı kılavuzunu hazırlayarak geçen hafta yayınladı. Bu kılavuzda, klinik araştırma öncesi aşı çalışmalarında yapılması gerekenler detaylarıyla yer alıyor. Çalışmalar bu çerçevede ilerlemeye devam edecek. Öte yandan büyük hayvan çalışmalarının yapılacağı ve GLP özelliklerini taşıyan ilk laboratuvarımızın akreditasyon süreci tamamlandı. İstanbul

Mehmet Akif Ersoy Hastanemizdeki bu laboratuvarımız, Türkiye'nin tüm aşı, ilaç ve tıbbi cihaz çalışmalarına büyük güç katacak."

İHTİYAÇLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ PAYLAŞILDI

Bakan Koca, Kovid-19 aşı çalışmalarını yürüten Erciyes, Marmara, Atatürk, Hacettepe, Yıldız Teknik, Ege, Ankara, Orta Doğu Teknik, Selçuk, Boğaziçi, Akdeniz üniversitelerinden ve İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi'ndeki bilim insanlarından detaylı bilgi aldı.

Bilim insanları da projelerinde geldikleri noktayı, ihtiyaçları ve çözüm önerilerini paylaştı.

İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'nden "Kürtçe tiyatro" iddiasına ilişkin flaş yanıt! "PKK terör örgütünün propagandasını..."
 Bakan Yardımcısı ve  İsmail 'da bir tiyatro oyununun  olduğu için sahlenemediği iddiasına ilişkin, "Kürtçe tiyatro elbetteki serbesttir. Ancak,  terör örgütünün propagandasını içeren tiyatro Kürtçe de olsa,  de olsa,  da olsa müsaade edilmez" dedi. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ise Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Gaziosmanpaşa Kaymakamlığımız “BERU” tiyatro oyununu kürtçe dilde olduğu için değil, PKK propagandası içermesi nedeniyle yasaklamıştır. Konuyla ilgili adli süreç başlatılmıştır." ifadelerine yer verdi.
Giriş Tarihi: 13.10.2020 Güncelleme Tarihi: 13.10.2020 
İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'nden Kürtçe tiyatro iddiasına ilişkin flaş yanıt! PKK terör örgütünün propagandasını...

Bakanlık Sözcüsü Çataklı, İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesinde sahnelenmesi planlanan ancak İlçe Emniyet Müdürlüğü kararıyla yasaklanan Kürtçe oyuna ilişkin Twitter hesabından açıklama yaptı.

Yeni bir yalan ve provakasyonun daha ortaya atıldığını kaydeden Çataklı, "Kürtçe tiyatro elbetteki serbesttir. Ancak, PKK terör örgütünün propagandasını içeren tiyatro Kürtçe de olsa, Türkçe de olsa, Arapça da olsa müsaade edilmez. Buna izin verenlerle ilgili de gerekli yasal işlemler başlatılmıştır. Konuyla ilgili açıklama İstanbul Valiliğimizce yapılacaktır" ifadelerini kullandı.



İSTANBUL VALİSİ YERLİKAYA'DAN AÇIKLAMA

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ise Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Gaziosmanpaşa Kaymakamlığımız "BERU" tiyatro oyununu kürtçe dilde olduğu için değil, PKK propagandası içermesi nedeniyle yasaklamıştır. Konuyla ilgili adli süreç başlatılmıştır." ifadelerine yer verdi.

Son dakika... Dışişleri Bakanlığından ABD'ye Oruç Reis yanıtı: Gerginliği artıran taraf Türkiye değil, GKRY ve Yunanistan’dır
 Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus’un ’deki  faaliyetlerine ilişkin açıklaması hakkında kendisine yöneltilen soruya "Ege ve Akdeniz’de gerginliği artıran taraf  değil, GKRY ve ’dır" yanıtını verdi.
Giriş Tarihi: 13.10.2020 Güncelleme Tarihi: 13.10.2020 

Son dakika... Dışişleri Bakanlığından ABD'ye Oruç Reis yanıtı: Gerginliği artıran taraf Türkiye değil, GKRY ve Yunanistan’dır

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus'un Doğu Akdeniz'deki Sismik Araştırma faaliyetlerine ilişkin açıklaması hakkındaki soruya cevap verdi.

SEVİLLA HARİTASI'NIN GEÇERLİLİĞİ YOK

Aksoy, "Doğu Akdeniz'de Yunan/Rum ikilisinin maksimalist deniz yetki alanı iddialarını temsil eden Sevilla Haritası'nın hukuki geçerliliğinin olmadığını açıklayan ABD'nin, Oruç Reis'in Türkiye'nin kıta sahanlığında sürdürdüğü sismik araştırma faaliyetlerini eleştirmesi ciddi bir tutarsızlıktır. Bu tutarsızlık, bazı AB ülkelerinin açıklamalarında da gözlemlenmektedir" dedi.

GERİLİMİ ARTTIRAN TARAF BİZ DEĞİLİZ

Ege ve Akdeniz'de gerginliği artıran tarafın Türkiye olmadığını, GKRY ve Yunanistan olduğunu belirten Aksoy, "Nitekim, Yunanistan'ın 12 Eylül tarihinden bu yana gerginliği tırmandıran faaliyetleri Bakanlığımız tarafından kamuoyuyla paylaşılmıştır" ifadelerini kullandı.

Türkiyenin NAVTEX kararı hakkında ABDden skandal açıklamaTÜRKİYE'NİN NAVTEX KARARI HAKKINDA ABD'DEN SKANDAL AÇIKLAMA
En çok konut Esenyurt'tan alındı, Etimesgut'ta satışlar katlandı
Ocak-ağustos döneminde en çok konut satışı gerçekleşen ilçe 23 bin 79 adetle  olurken, en yüksek artış yüzde 126 ile (13 bin 630) Etimesgut'ta gerçekleşti. Onu yüzde 90 ile Ümraniye, yüzde 84 ile Çankaya ve  Yenişehir izledi.
Giriş Tarihi: 12.10.2020 Güncelleme Tarihi: 12.10.2020 
En çok konut Esenyurt'tan alındı, Etimesgut'ta satışlar katlandı

 verilerinden derlenen bilgiye göre, yılın 8 ayında en çok konut satılan ilçeler sıralamasında liderlik 23 bin 79 adetle 'un oldu. Esenyurt'u 18 bin 978 adetle Çankaya, 18 bin 100 adetle Keçiören, 14 bin 381 ile Mamak, 13 bin 630 ile Etimesgut takip etti.

 Kepez 13 bin 618 adetlik satışla altıncı,  13 bin 559 ile yedinci,  Nilüfer 12 bin 585 ile sekizinci,  Selçuklu 10 bin 720 ile dokuzuncu,  Şahinbey 10 bin 488 adetle onuncu sırada yer aldı.

İlk 20'de bulunan diğer ilçeler ise 10 bin 373 adetle Sincan, 10 bin 270 ile Gaziantep Şehitkamil, 9 bin 459 ile Pendik, 9 bin 405 ile  Melikgazi, 9 bin 170 ile Beylikdüzü, 9 bin 5 ile Antalya Muratpaşa, 8 bin 972 ile  Altındağ, 8 bin 770 ile Sancaktepe, 8 bin 740 il  Tepebaşı, 8 bin 289 ile Buca şeklinde sıralandı.

Ocak-ağustos döneminde en çok konut satılan ilk 20 arasına Ankara'dan 7, 'dan 4, Antalya ve Gaziantep'ten ikişer, , Kayseri, Eskişehir, Konya ve Bursa'dan birer ilçe girdi.

EN ÇOK SATIŞ ARTIŞI ETİMESGUT VE ÜMRANİYE

Yılın 8 ayında konut satışlarının en çok arttığı ilçe yüzde 126 ile Etimesgut oldu. Bu ilçede satış adedi 6 bin 70'ten 13 bin 630'a çıktı.

Etimesgut'u yüzde 90 ile (8 bin 104 adet) Ümraniye, yüzde 84 ile Çankaya ve  Yenişehir takip etti. Yenişehir'de 2 bin 357 adet konut satışı gerçekleşti.

 Çorlu yüzde 82 ile (6 bin 319 adet) beşinci, İzmir Menemen yüzde 80,1 ile (4 bin 299) ile altıncı, İzmir Bayraklı yüzde 80 ile (3 bin 96) ile yedinci, Çekmeköy yüzde 76 ile (5 bin 677) sekizinci, Mersin Toroslar yüzde 75 ile (3 bin 561) dokuzuncu, Ankara Yenimahalle yüzde 74 ile onuncu sırada yer aldı.

Konut satışlarının söz konusu dönemde en çok arttığı ilçeler ilk 20 ilçe arasına  yüzde 72,  yüzde 71, Keçiören yüzde 70, , Arnavutköy ve Afyonkarahisar Merkez yüzde 67, Edirne Merkez ve Beykoz yüzde 66, Kocaeli Darıca yüzde 65 Tekirdağ Çerkezköy yüzde 64 ile girdi.

"DÜŞÜK FAİZ KAMPANYASI ANADOLU'DA KONUT TALEBİNİ ARTIRDI"

Coldwell Banker Türkiye Ülke başkanı Gökhan Taş, AA muhabirine verilere ilişkin yaptığı değerlendirmede, yılın ilk 8 ayında İstanbul'dan sadece bir ilçenin ilk 10'da yer aldığını belirterek, ilk 20'ye ise sadece 3 ilçenin girebildiğini söyledi.

Buna karşın Ankara'dan 7 ilçenin ilk 20'de yer aldığını dile getiren Taş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aslında ilk 20'ye baktığımızda düşük faiz kampanyasına Anadolu şehirlerinin ilgisini, gelir dağılımında biraz daha eşit şehirlerin talebini görebiliyoruz. Halihazırda konut kredi faiz oranlarının tekrar yükselişi konut satışlarını biraz frenleyecektir ancak ilçelerin talebinden de anlaşıldığı üzere; bu yıl toplamında konut satışlarının 1,5 milyona yaklaşacağını öngörebiliriz."

"GAYRİMENKULLER ÖLÜ SERMAYE OLMAKTAN ÇIKTI"

Gayrimenkul Borsası AŞ (GABORAS) Üst Yöneticisi (CEO) Kurtuluş Altun, son dönemde konut kredi faizlerinde yaşanan düşüşlerin satış oranlarında ciddi bir artış sağladığını belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

"Oranlara baktığımızda konut satış adedinde hem de artış yüzdesinde İstanbul, Ankara ve İzmir'in öne çıktığını gördük. İnsanlar yatırım aracı olarak büyükşehirlerden vazgeçmiyor. Fakat artık yaşamak için doğayla iç içe olabileceği yerlere gidiyor. Pandemi bu anlamda gayrimenkulleri ölü sermaye olmaktan çıkararak geri kazanımını sağlamış ve yatırım aracı olarak kullanılmasına olanak sağlamıştır."

"ANADOLU İLÇELERİNDEKİ AĞIRLIĞIMIZI ARTIRIYORUZ"

FuzulEv Genel Müdür Yardımcısı Aydın Özkan, yılın 8 ayında İstanbul dışındaki ilçelerde ciddi konut satışı gerçekleştiğini belirterek, bu kentlerde şube sayılarını artırdıklarını söyledi.

Anadolu'daki konut talebiyle birlikte bu bölgelere daha fazla ağırlık verdiklerini dile getiren Özkan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Nitekim faizsiz şekilde ev alma talebi de Anadolu'da ciddi şekilde arttı. Geçen yıl satılan 1 milyon 350 bin konutun sadece yüzde 25'inde kredi kullanılmıştı. Faizsiz finansman sisteminde konut bedelinin tamamı için finansman sağlanabiliyor. Bu da sisteme ilgiyi artırıyor. Özelikle konut alımlarında son yıllarda alternatif bir enstrüman olarak yoğun ilgi gören faizsiz finansman sisteminin Türkiye'deki toplam konut satışlarından aldığı pay yüzde 15'e yaklaştı."

Son dakika: AK Parti MYK Başkan Erdoğan liderliğinde toplandı
Son dakika haberine göre AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, önemli açıklamalarda bulundu. HDP, Ermenistan ve Yunanistan hakkında eleştirilerde bulunan Çelik, erken seçim çığırtkanlarına da tepki gösterdi.
Giriş Tarihi: 13.10.2020 Güncelleme Tarihi: 13.10.2020 
Son dakika: AK Parti MYK Başkan Erdoğan liderliğinde toplandı

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik çarpıcı açıklamalarda bulundu;

"Annelerin evlatlarına olan düşkünlüğünün hiçbir şekilde hiçbir kelime ile izahı mümkün değildir. Bizde kendi dilimizde ana gibi yar olmaz Bağdat gibi diyar olmaz diye bir söz vardır. Diyarbakır anneleri evlatlarına kavuşmak için bu zorlu mücadeleyi sürdürüyorlar. 407 gün oldu, 160 aile bu nöbete katıldı. Evladına kavuşan aile sayısı 18'e yükselmiş oldu. Kimse evlat nöbetine duyarsız kalmaması gerekir.

AK Parti MYK sonrası parti sözcüsü Ömer Çelikten flaş açıklamalarAK PARTİ MYK SONRASI PARTİ SÖZCÜSÜ ÖMER ÇELİK'TEN FLAŞ AÇIKLAMALAR

Burada sessiz kalanların kimler olduğunu, ötelemeye, unutturmaya çalışanların kimler olduğunu biliyoruz. Tek tek isim vererek saymayacağım. Önemli olan vicdan nöbetinin soylu bir şekilde devam etmesi ve bizim hiçbir zaman unutmayacağımızdır. HDP'nin Şırnak il binasında da anneler evlat nöbetlerine başladılar. Şırnaklı kadınlardan kan ve gözyaşına yeter ilkesi etrafında bu çağrıları herkese ulaştırmaya çalışıyorlar. Şırnak ve Diyarbakır annelerinin her zaman yanında olacağımızı ifade ediyoruz.

HATAY'DAKİ YANGINLAR HAKKINDA AÇIKLAMA

Hatay'daki orman yangını hepimizi çok üzdü. Bunu yakın bir şekilde takip ettik. Buraya Tarım, İçişleri ve Sağlık Bakanlığımızın imkanlarıyla Hataylı kardeşlerimizin acısını sarmaya gayret etti. Türkiye'de yaz aylarında maalesef yoğun orman yangınlarıyla karşı karşıya kalıyoruz. PKK'lı grubun biz yaptık demesi, alçakça sevinç ortaya koyması kuşkusuz lanetlenmesi gereken bir durumdur. Bazı siyasetçilerin önce duyarlılık gösteri tweet atıp sonra bunu sildiği görülmüştür.

İçişleri Bakanlığımız ilk günden itibaren olayı takip ediyorlar. Orman yangını çıkarmayı PKK'nın kendisine yöntem olarak seçtiğini daha önce duyurmuştu. Herhangi bir sonuca ulaşıldığında yetkili makamlar yangının nasıl çıktığını, nasıl büyüdüğünü açıklayacaktır. Demokrasinin tehdit aldığında olduğu konulardan bir tanesi de ekolojik terördür. Ekolojik terörle ülkemizin tehdit edilmesine karşı yüksek bir ilginç ve operasyon kabiliyeti genişletilmiştir. Demokrasiden bahsedilenler, orman yangınlarını eleştirmeyenlerin farkındayız. PKK'nın yaklaşık 2 yıldan beri örgüt mensuplarına ekolojik terör talimatı verdiği biliniyor.

TERÖRLE MÜCADELE TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR

Her olayda devlet ciddiyetiyle olaya bakmak zorundayız. Bu konuda soruşturma devam ediyor. Terörle mücadelede Pençe Operasyonları güçlü bir şekilde sürüyor. Kardeş ve komşu ülke topraklarından ülkemize sızıyorlar. Gönül isterdi ki, komşu ve kardeş ülkeler kendi içinde bu terör örgütlerini temizleyebilsinler. Bu söz konusu olduğu zaman Türkiye'nin dışarıda operasyon yapmaktan başka bir şey kalmamaktadır. Irak'ta konumlanmış olan unsurları bertaraf etmek için güçlü bir şekilde mücadele ediliyor.

Terör örgütlerinin birtakım uluslararası güçlerin Türkiye'ye karşı kullandığı bellidir. Bunların ideolojik bir faaliyet içinde olduğu sadece mensuplarını kandırmak için bir şeydir. PKK terör örgütünün tek ideolojisi Türkiye'ye düşmanlıktır. Kürtlerin iyiliğini istiyorum, mücadele ediyorum gibi sözlerin baştan aşağı yalan olduğu; tam tersine Kürt düşmanı bir organizasyon olduğu açıktır. Kuşkusuz buna karşı iç güvenlik ve dış güvenlik açısından ülkemiz gereken cevabı verecek kudrete sahiptir.

Bütün güvenlik güçlerimize buradan selamlarımızı, desteklerimizi, dualarımızı gönderiyoruz. Allah yardımcıları olsun diyoruz.

VELİLERE ÖNEMLİ UYARI

Pandemi sürecinde Kovid'in henüz hayatımızdan çıkmamış olması nesillerin geleceği açısından eğitim meselesidir. Yüz yüze eğitimde ikinci aşamaya geçildi. İlk aşamada TRT EBA, dijital kanallarımız. Bunlar 31 Ağustos'ta ilk ders yılı çalındı. İlk adımı 21 Eylül'de atıldı. Hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uymak bakımından iyi bir standart geliştirildiğini görüyoruz. Burada öğrencilerimiz haftanın iki günü okullarında olacak. Bilim Kurulu'nun tavsiye kararları çerçevesinde bu süreç yönetiliyor. Çocuklarımızın okullarda kalış süresi ve sınıf sayıları azaltılıyor.

Esnek bir model var. İsteyen velilerimiz çocuklarını gönderiyor, istemeyen velilere esneklik tanıyor ve bu çocuklar eğitimsiz sayılmıyor. Süreci güçlü bir şekilde takip ediyoruz.

AZERBAYCAN'A TAM DESTEK

Azerbaycan-Ermenistan arasındaki meseleden Azerbaycan'a dönük Ermenistan'a dönük çirkin, haksız saldırısını daha önce lanetlediğimiz gibi, günü birlik hatta saatlik takip ettiğimizi söyleyebilirim. Ateşkes söz konusu olduğunda Ermenistan tarafı Gence'ye bomba yağdırarak bu ateşkesi bozdu. Ermenistan saldırdığı zaman ortada herhangi bir mesele yok iken, sesi çıkmayanlar, ya da sadece 'tansiyonunun yükselmesinden dolayı kaygı duyuyoruz, taraflara itidal tavsiye ediyoruz' derken Azerbaycan güçlü bir şekilde topraklarına sahip çıkmaya başlayınca sürekli ateşkes çağrısı yapıyorlar.

Birincisi söz konusu topraklar Azerbaycan Türkünün toprağıdır. Burada işgalci olan Ermenistan'dır. Karşımızda Paşinyan yönetimi bir haydut devlettir. Haydut devlete itidal çağrısı yapanlar Azerbaycan biraz mevzi kazandığı zaman hemen ateşkes çağrıları yapmaktadırlar. Her türlü meşru değere saldırı var, sesleri çıkmıyor. Minsk Grubu Azerbaycan ve Ermenistan'ı eşit iki kefeye koyuyor. Burada eşit iki kefe yok. Uluslararası hukuku açıkça ihlal eden taraf Ermenistan'dır. Azerbaycan ordusu da kuşkusuz bundan sonrasında gereğini yapacaktır. Biz Azerbaycan ordusunu, Ermenistan'ın bu saldırısına karşı aldığı her kararı güçlü bir şekilde destekliyoruz.

Azerbaycanlı kardeşlerimiz nasıl ve ne şekilde olmamızı istiyorlarsa Türkiye yanlarında olmaya devam edecektir. İşgalci olanla toprağa işgal edileni eşit kefeye koymak hukukun açık ihlalidir.

DÜNYAYA DOĞU AKDENİZ MESAJI

Doğu Akdeniz'de bakıma alındıktan sonra Oruç Reis gemisinin görevine dönmesinden sonra üst üste açıklamalar geliyor. Böylesine hukuktan yoksun, saçma sapan açıklamalar olabilir mi? Farklı farklı ülkelerin açıklamalarına bakın sanki her biri Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yazılmış. Kes kopyala yapıştır yöntemiyle aynısıdır.Biz yetki alanlarımız içinde kıta sahanlığımız içinde arama yapıyoruz. Ana karaya 15 kilometre uzaklıkta mesafede. Tutmuşlar, Türkiye'de burada istikrarsızlık unsuru oluyor gibisinden akılla bağdaşmayacak yaklaşımlar gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti Atatürk'ün 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' ilkesine bağlıdır. Karşımızda dayatmalarla müzakerenin, diplomasinin değerini bilmeyen sürekli Türkiye ve KKTC'nin haklarını gasp etmek isteyen güç varsa bunun cevabını vermeye hazırız.

Cumhurbaşkanımız masadan kaçan taraf olmayacağız demişti. Bunun yerine masayı istismar edenlere göz yummayacak kadar diplomasi tecrübemiz var. Yunanistan'ın bunu anlaması gerekiyor. Diplomasiyi nefes almak, Türkiye aleyhinde organizasyonlar oluşturmak için istismar edenlere karşı sahada verilecek cevabımız var. Kendi mavi vatanımız içerisinde arama yapıyoruz. Uluslararası hukuka uygun olarak aramaları gerçekleştiriyoruz. Tutmuş Yunanistan Sevilla anlaşması diye, bir işgal kağıdını, paçavrayı önümüze getiriyor, Meis adası üzerinde 40 bin kilometre karelik deniz yetki sahası üretmeye çalışıyor. Böylesine saçma sapan bir şey olabilir mi?

Türkiye tansiyonu yükselten taraf diyenlerin hepsi Yunanistan'ın provokatör olduğunu herkes biliyor ama mahalle dayanışma içerisinde seslerini çıkarmaya devam ediyor.

KKTC'YE MARAŞ DESTEĞİ

KKTC'de Maraş'ı kullanıma açılan bölge ile ilgili birtakım kaygıların gerçek olmadığı görülmüştür. Orada mağduriyete yol açılmamaktadır. KKTC'yi destekliyoruz. Yunan Rum tarafının BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ederek şimdiye kadar yaptıkları işi burada da yapmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bu bölge Kıbrıs Türklerine aittir. Rum yönetiminin yanıltıcı şekilde bir açıklama yapması karşısında herkesin Kıbrıs yönetiminin sözlerine değil adadaki gerçeklere uygun olarak bu yaklaşımı değerlendirilmesinde fayda vardır.

CHP Genel Başkanının konudan haberdar olmaması, Türkiye'nin en önemli meselelerinin takip edilmediğini, ne kadar ciddiyetsiz bir şekilde takip edildiğini gösteren yanlış olmuştur. Burada iki tane normal olmayan bilgi var. 2016'daki istikşafi görüşmeler Yunanistan istediği için durdu. Ayrıca istikşafi görüşmelerde iki ülke arasındaki birbiriyle bağlantılı tüm konuların çözülmesi hedeflenmişti. Yunanistan'ın tüm bu süreç varken, masadan bahsederken herkes geldiğimiz noktada milli günümüzde, Yunanistan'ın tatbikat düzenlemesinin ne kadar provokatif olduğunun altını çiziyoruz.

Türkiye haklı davasını sonuna kadar savunacaktır. Mavi vatanımızdan verilecek bir damla suyumuz mevcut değildir. Müzakere istemeyenler için de sahada tavizsiz bir şekilde mücadele edeceğimizi söylemek istiyorum.

SORULAR VE YANITLAR

"ERKEN SEÇİM GÜNDEMİMİZDE YOK"

"Cumhurbaşkanımız her seferinde 2023 seçimlerine partimizin ve teşkilatlarımızın hazırlığı konusunda talimatları vardır. Erken seçim sözkonusu değildir, sayın Bahçeli bunu bir kez daha net bir şekilde açıklamıştır. Zamanında yapılacak seçimlerde Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayının sayın Erdoğan olduğunu beyan etmiştir. Sayın Bahçeli'ye saygılarımızı sunuyoruz. Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilirken arzu edilen şeylerden bir tanesi de erken seçimlerin gündemden kalkmasıydı. Hükümetin ve belediyelerin işlerine vatandaşın verdiği yetki çerçevesinde uzmanlaşmasıydı. Yıllar kaybeden birtakım yüklerden kurtulma arzusuydu bu. Seçimler zamanında yapılacaktır. Erken seçim gündemde değildir. Sayın Bahçeli bunu net bir şekilde ifade etmiştir. Aynı şekilde sayın Cumhurbaşkanımız da ifade ediyorlar.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelikten erken seçim açıklaması: Cumhur İttifakı açısından söz konusu değildirAK PARTİ SÖZCÜSÜ ÖMER ÇELİK'TEN "ERKEN SEÇİM" AÇIKLAMASI: CUMHUR İTTİFAKI AÇISINDAN SÖZ KONUSU DEĞİLDİR

Kapalı Maraş'ın açılmasından bile haberi olmayan bir genel başkan tutuyor Türkiye'de erken seçim istiyor. Erken seçim vatandaşın ne işine yarayacak. Vatandaş görevi vermiş. Geçen hafta da Katar'daki Cumhurbaşkanımızın arabadan inerken bir fotoğraf karesini alarak, ahlak dışı olarak tarihe geçecek şekilde Cumhurbaşkanı yabancı devlet başkanının önünde eğildi diye çirkin bir açıklama yapıldı. Burada sözkonusu olan rekabet değil husumettir. Kendi devletinin cumhurbaşkanının yalan bir yaklaşımla başka devletlerin önünde küçük düşürmeye çalışan kara propaganda yaklaşımı. Cumhurbaşkanımıza bu kara propaganda değer mi, asla!

Türkiye Libya'da ülkemizin tarihsel, milli çıkarları için güçlü mücadele verirken, Suriye'de terörle mücadele verirken, sınırlarımızda terör devletinin kurulmasını engellerken, içeride bir sürü terör örgütü imha edilirken, Doğu Akdeniz'de her gün sıcak gelişme yaşanırken birilerinin çıkıp erken seçim istemesi tüm bu süreçlerin durdurulmasını talep etmek anlamına gelir.

Sürekli olarak her seçimde yenilmiş birisinin erken seçim ne adına istiyor? Türkiye içindeki yatırımlar, açılışlar devam ederken 6 ay boyunca Türkiye'nin Libya'ya bakan gözü, Suriye bakan gözü zayıflayacak. Doğu Akdeniz'deki iradesi zayıflayacak. Tabii ki kurumlar işlerini yapacaklar ama seçim demek siyasetçinin enerjisini başka bir alana kaydırması demektir.

Seçim enerjinizin büyük kısmını içeri ayırmanız demektir. Libya'da, Suriye'de, Doğu Akdeniz'de mücadele ederken birisinin erken seçimi istemesinin vatandaşlarımızın takdirine bırakıyorum.

Ermenistan hükümetini güçlü bir şekilde eleştiriyoruz, kınıyoruz, sonuna kadar Azerbaycan'ın yanındayız. Bu gelişmeleri fırsat bilip de provokatörlük yaparsa bu konuda adli ve emniyet kurumları hassastır. Ülkemizde yaşayan Ermeni vatandaşlarımıza karşı bu provokasyonların karşısında olacağımızı, bütün vatandaşlarımızın huzur içerisinde devletlerine güvenmelerini, herhangi bir durumda partimizle iletişime geçmelerini arzu ederiz. Biz de güvenlik güçlerine duyururuz. Hiç kimsenin provokasyon yapmasına müsaade etmeyiz.

Terör örgütünün kullandığı ifadelerden daha radikal ifadelerin siyasetçiler tarafından kullanıldığını görüyorsunuz. Bugün sayın Bahçeli 'teröriste terörist demeyen de teröristtir' diye bir ifade kullandı. Bu ifada AİHM kararlarıyla desteklemektedir. Batasuna'da terör örgütünün eylemlerini kınamayan partinin suçlu bulunması AİHM kararları tarafından da onaylanmıştır. Terör örgütünden radikal ifade kullananlar, ayaklanma çağrısı yapanlar, buna yönelik işlem yapıldığı zaman Türkiye'de siyaset yolları kapanıyor diyor, siyaset yerine dağa mı çıkılsın diyorlar.

Siyaset dağdakini de terör eyleminden vaz geçirme faaliyetidir. Bu siyasetin varlık sebebine aykırı. Türkiye'nin bu konuda çok büyük tecrübesi var. Türkiye silahlı terör örgütünün ülke dışına çıkması için önemli bir süreç yürüttü. Sonuçta ne oldu? Terör örgütü birçok yere yerleşmiş ve çıkması mümkün değil bir noktaya gelindi.

Bir siyasi partinin varlık sebebi, terör örgütüyle, faaliyet alanıyla arasına mesafeyi net bir şekilde koyarak, demokratik ve hukuk alanında durarak, siyaseti gündemleştirmektir. Bu tip yapılarda örgüt yönetiminin içindeki hiziplerinin her birinin temsilcisi oluyor, bir tek vatandaşlarımızın temsilcisi olmuyor. Kürt çocuklarının geleceğinin karartılmasına, istismarına hiç ses çıkmıyor. Sonra da bunun adı Kürtler için mücadele oluyor. Kürtlerin belki de tarih boyunca gördüğü en büyük ihanet budur."

Son dakika...Sağlık Bakanlığı koronavirüs vaka sayılarını açıkladı | 13 Ekim Salı
Son dakika haberi...  covid19.saglik.gov.tr adresi üzerinden 'nin günlük  vaka sayısını açıkladı. 'e ait koronavirüs vaka sayılarını  hesabından paylaştı. Bakan Koca paylaşımında "Bugün tespit edilen 1.632 yeni hasta var. Ağır hasta sayımız 1.416. Ağır hasta sayımız durağan seyrediyor." ifadelerini kullandı. İşte 13 Ekim'e ait koronavirüs ölü, vaka, ağır hasta, iyileşen sayısı...
Giriş Tarihi: 13.10.2020 Güncelleme Tarihi: 13.10.2020 
Son dakika...Sağlık Bakanlığı koronavirüs vaka sayılarını açıkladı | 13 Ekim Salı

Son dakika haberi... Sağlık Bakanlığı covid19.saglik.gov.tr adresi üzerinden Türkiye'nin günlük koronavirüs vaka sayısını açıkladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 13 Ekim'e ait koronavirüs vaka sayılarını sosyal medya hesabından paylaştı. İşte 13 Ekim'e ait koronavirüs ölü, vaka, ağır hasta, iyileşen sayısı...

Sağlık Bakanlığı koronavirüs vaka sayılarını açıkladı | 13 Ekim SalıSAĞLIK BAKANLIĞI KORONAVİRÜS VAKA SAYILARINI AÇIKLADI | 13 EKİM SALI

AĞIR HASTA SAYISI DURAĞAN

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı paylaşımda "Bugün tespit edilen 1.632 yeni hasta var. Ağır hasta sayımız 1.416. Ağır hasta sayımız durağan seyrediyor. Ağır hasta sayısını azaltmak elimizde. Tedbirlere birlikte uyarak virüsün önüne geçebiliriz. Birlikte başaracağız, güvenin." ifadelerini kullandı.

Canlı Corona Virüsü Haritası - Corona Virüsü Ölü ve Vaka Sayısı Son Durum
Tel Abyad'ın terörden kurtarılışının 1. yılı kutlandı
'nin  ile terörden temizlediği 'da kurtuluşun 1. yılı kutlandı.  askerlerinin mezarları ziyaret edilirken, halka tatlı ve kurabiye dağıtımı yapıldı. Bölgeyi terörden kurtarılan Türkiye askerine bir kez daha teşekkür edildi.
Giriş Tarihi: 13.10.2020 Güncelleme Tarihi: 13.10.2020 
Tel Abyad'ın terörden kurtarılışının 1. yılı kutlandı

'nin kuzeyindeki  ilçe merkezinin  kapsamında, terör örgütü /'dan kurtarılmasının birinci yılı, Suriye Milli Ordusu () askerlerince düzenlenen etkinliklerle kutlandı.

SMO ASKERLERİNİN MEZARLARI ZİYARET EDİLDİ

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinin karşısında Suriye topraklarında yer alan Tel Abyad'da, ilçe merkezinin YPG/PKK'dan temizlenmesinin birinci yılı münasebetiyle kutlamalar yapıldı.

Kutlamalar, ilk olarak harekat sırasında şehit olan SMO askerlerinin mezarları ziyaret edilerek başladı.

Daha sonra "Bayrak Kavşağı"na hareket eden SMO askerleri, burada Tel Abyad ilçe merkezinin kurtarılmasını sembolize etmek için 1 yıl önce asılan "Suriye Devrim Bayrağı"nı yenisiyle değiştirdi.

KURABİYE VE ÇAY DAĞITILDI

İlçenin terörden temizlenmesinin mutluluğunu yaşayan SMO askerleri, kent merkezindeki öğrencilere ve pazar yerindeki halka çay, kurabiye ve tatlı dağıttı.

SMO komutanlarından Tel Abyadlı Abdullah Hac İmam, ilçenin teröristlerden kurtarılmasının birinci yılını kutlamak için etkinliklerin düzenlendiğini söyledi.

Büyük bir mutluluk yaşadıklarını belirten Hac İmam, Suriye topraklarının tümünü bölücü terör örgütlerinden kurtarıncaya kadar olası bütün askeri operasyonlarda yer alacaklarını söyledi.

TÜRKİYE BÖLGEYİ TEMİZLEYELİ 1 YIL OLDU

Türk Silahlı Kuvvetleri () ve SMO askerleri, gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekatı kapsamında 13 Ekim 2019'da Tel Abyad ilçe merkezini YPG/PKK'lı teröristlerden arındırmıştı.

Tel Abyad'ın terörden kurtarılışının 1. yılı kutlandı
'nin  ile terörden temizlediği 'da kurtuluşun 1. yılı kutlandı.  askerlerinin mezarları ziyaret edilirken, halka tatlı ve kurabiye dağıtımı yapıldı. Bölgeyi terörden kurtarılan Türkiye askerine bir kez daha teşekkür edildi.

Son dakika: 'nün  yapılanmasına 26 ilde dev operasyon!

Giriş Tarihi: 13.10.2020  07:30 Son Güncelleme: 13.10.2020  07:35

Son dakika haberine göre;  Cumhuriyet Başsavcılığı, 'nün  yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 26 ilde dev operasyonun talimatını verdi. Dev operasyonda 110 kişi için gözaltı kararı çıkarıldı. 89 kişi gözaltına alınırken, 21 kişi her yerde aranıyor. Gözaltına alınanlar arasında albay ve yarbay seviyesinde rütbeliler de yer alıyor..Dev operasyon! Albay ve yarbaylar da gözaltında...

Son dakika haberine göre, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 'nün  yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 26 ilde dev operasyonun talimatını verdi. Dev operasyonda 110 kişi için gözaltı kararı çıkarıldı. 89 kişi gözaltına alınırken, 21 kişi her yerde aranıyor. Gözaltına alınanlar arasında albay ve yarbay seviyesinde rütbeliler de yer alıyor. Yargılandığı FETÖ davasında ev hapsi kararıyla tahliye edilen eski Ege Ordusu Komutanı Emir Subayı Fevzi Öztürk yeniden gözaltına alındı.

FETÖ'nün TSK yapılanmasına operasyon!

İzmir merkezli 26 ilde 'nün  yapılanmasına yönelik operasyon kapsamında çoğunluğu muvazzaf asker 110 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

İzmir merkezli 26 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında operasyon başlatıldı.

Cumhuriyet Başsavcılığınca, İzmir dahil 26 ilde çoğunluğu muvazzaf asker 110 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Bunun üzerine, 26 ilde belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 89 kişi gözaltına alındı.

16 PİLOT ALBAY VE YARBAY ŞÜPHELİLER ARASINDA
Haklarında gözaltı kararı çıkartılanların arasında 16 pilot, albay ve yarbay rütbesinde bulunan şüpheliler bulunuyor.

Emniyet güçlerinin başlattığı operasyon devam ediyor.

'nün  yapılanmasına 26 ilde dev operasyon! Albay ve yarbaylar da gözaltında...

 haberine göre;  Cumhuriyet Başsavcılığı, 'nün  yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 26 ilde dev operasyonun talimatını verdi. Dev operasyonda 110 kişi için gözaltı kararı çıkarıldı. 89 kişi gözaltına alınırken, 21 kişi her yerde aranıyor. Gözaltına alınanlar arasında albay ve yarbay seviyesinde rütbeliler de yer alıyor.

Son dakika: FETÖ'nün TSK yapılanmasına 26 ilde dev operasyon! Albay ve yarbaylar da gözaltında...

İzmir merkezli 26 ilde FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik operasyon kapsamında çoğunluğu muvazzaf asker 110 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

İzmir merkezli 26 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında operasyon başlatıldı.

Cumhuriyet Başsavcılığınca, İzmir dahil 26 ilde çoğunluğu muvazzaf asker 110 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

Bunun üzerine, 26 ilde belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 89 kişi gözaltına alındı.

Haklarında gözaltı kararı çıkartılanların arasında 16 pilot, albay ve yarbay rütbesinde bulunan şüpheliler bulunuyor.

Emniyet güçlerinin başlattığı operasyon devam ediyor.

İSTANBUL MERKEZLİ 15 İLDE DE MAHREM İMAMLARA OPERASYON

İstanbul merkezli 15 ilde düzenlenen Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonda 32 zanlı yakalandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucu ankesörlü ve sabit hatlardan örgütün mahrem imamlarıyla irtibat kurdukları, Deniz Harp Okulu ve Deniz Astsubay Meslek Yüksekokuluna öğrenci alımı için yapılan mülakat sınavlarında aday numaraları kodlanarak örgüt tarafından TSK'ya yerleştirildikleri belirlenen, örgütsel faaliyetler yürüttüklerine dair tanık beyanları bulunan, aralarında kapatılan askeri okulların öğrencileri, meslekten ihraç edilmiş ve aktif görevdeki subay ve astsubaylar ile emekli albayların da bulunduğu 57 şüphelinin yakalanması için operasyon başlatıldı.

Ekiplerce 15 ilde belirlenen adreslere düzenlenen operasyonda 32 zanlı gözaltına alındı.

FETÖ'nün TSK yapılanmasına operasyon! Albay ve yarbaylar da gözaltında...

Son dakika haberine göre;  Cumhuriyet Başsavcılığı, 'nün  yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 26 ilde dev operasyonun talimatını verdi. Dev operasyonda 110 kişi için gözaltı kararı çıkarıldı. 89 kişi gözaltına alınırken, 21 kişi her yerde aranıyor. Gözaltına alınanlar arasında albay ve yarbay seviyesinde rütbeliler de yer alıyor.

FETÖ'nün TSK yapılanmasına operasyon! Albay ve yarbaylar da gözaltında...

İzmir merkezli 26 ilde FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik operasyon kapsamında çoğunluğu muvazzaf asker 110 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.

İzmir merkezli 26 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında operasyon başlatıldı.

Cumhuriyet Başsavcılığınca, İzmir dahil 26 ilde çoğunluğu muvazzaf asker 110 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

Bunun üzerine, 26 ilde belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 89 kişi gözaltına alındı.

Haklarında gözaltı kararı çıkartılanların arasında 16 pilot, albay ve yarbay rütbesinde bulunan şüpheliler bulunuyor.

Emniyet güçlerinin başlattığı operasyon devam ediyor.

İSTANBUL MERKEZLİ 15 İLDE DE MAHREM İMAMLARA OPERASYON

İstanbul merkezli 15 ilde düzenlenen Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonda 32 zanlı yakalandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucu ankesörlü ve sabit hatlardan örgütün mahrem imamlarıyla irtibat kurdukları, Deniz Harp Okulu ve Deniz Astsubay Meslek Yüksekokuluna öğrenci alımı için yapılan mülakat sınavlarında aday numaraları kodlanarak örgüt tarafından TSK'ya yerleştirildikleri belirlenen, örgütsel faaliyetler yürüttüklerine dair tanık beyanları bulunan, aralarında kapatılan askeri okulların öğrencileri, meslekten ihraç edilmiş ve aktif görevdeki subay ve astsubaylar ile emekli albayların da bulunduğu 57 şüphelinin yakalanması için operasyon başlatıldı.

Ekiplerce 15 ilde belirlenen adreslere düzenlenen operasyonda 32 zanlı gözaltına alındı.

Operasyon sürüyor.

Son dakika: Kütahya’da FETÖ’cülerin peynir kutularından servet çıktı! FETÖ ablaları adliyede Son dakika: Başsavcı düğmeye bastı... Çok sayıda gözaltı kararı Son dakika: FETÖ şüphelileri Yunanistan'a kaçarken yakalandı

İSTANBUL MERKEZLİ 15 İLDE DE MAHREM İMAMLARA OPERASYON
İstanbul merkezli 15 ilde düzenlenen Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonda 32 zanlı yakalandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince yürütülen çalışmalar sonucu ankesörlü ve sabit hatlardan örgütün mahrem imamlarıyla irtibat kurdukları, Deniz Harp Okulu ve Deniz Astsubay Meslek Yüksekokuluna öğrenci alımı için yapılan mülakat sınavlarında aday numaraları kodlanarak örgüt tarafından TSK'ya yerleştirildikleri belirlenen, örgütsel faaliyetler yürüttüklerine dair tanık beyanları bulunan, aralarında kapatılan askeri okulların öğrencileri, meslekten ihraç edilmiş ve aktif görevdeki subay ve astsubaylar ile emekli albayların da bulunduğu 57 şüphelinin yakalanması için operasyon başlatıldı.

Ekiplerce 15 ilde belirlenen adreslere düzenlenen operasyonda 32 zanlı gözaltına alındı.

Operasyon sürüyor.Son dakika: FETÖ şüphelileri Yunanistan'a kaçarken yakalandı

Son dakika haberine göre;  Cumhuriyet Başsavcılığı, 'nün  yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 26 ilde dev operasyonun talimatını verdi. Dev operasyonda 110 kişi için gözaltı kararı çıkarıldı. 89 kişi gözaltına alınırken, 21 kişi her yerde aranıyor. Gözaltına alınanlar arasında albay ve yarbay seviyesinde rütbeliler de yer alıyor..

Ateşkese uymayan Ermenistan Bakü dahil 4 şehri bombaladı

Giriş Tarihi: 11.10.2020  03:05 Son Güncelleme: 11.10.2020  06:21

Son Dakika Haberi; Azerbaycan Savunma Bakanlığı gece yarısı yaptığı açıklamada ateşkese rağmen Ermenistan'ın ülkenin en büyük ikinci şehri olan Gence'yi tekrar vurmaya başladığını açıkladı. Ermenistan'ın Bakü dahil 4 şehre yayılan balistik füze saldırısı devam ederken Rusya'nın Bakü'yü arayarak ateşkese uyması çağrısı yaptığı öğrenildi.

Video Player

00:01 | 03:09

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

 

Azerbaycan, 27 Eylül’de Ermenistan işgali altındaki topraklarını kurtarmak için başlattığı operasyonlara Rusya’nın başkenti Moskova’da yapılan toplantı sonrası çıkan ateşkes kararı ile ara verirken, Ermenistan ateşkes kurallarını ihlal etmeye devam ediyor. 

Ermenisyan'ın Gence'ye saldırısında yaralanan çocuklarErmenisyan'ın Gence'ye saldırısında yaralanan çocuklar

GENCE'DEN SONRA  BERDE VE MİNGEÇEVİR DE ATEŞ ALTINDA

Gazeteci Ceyhun Aşirov sosyal medya hesabından 'Ermenistan Gence şehrinden sonra Berde ve Mingeçevir'de vuruyor' bilgisini aktararak saldırıya ilişkin video paylaştı.

RUSYA'DAN AZERBAYCAN'A SKANDAL ÇAĞRI

Ateşkes kararına uymayan Ermenistan Azerbaycan'ın en önemli şehirlerini bombalarken Rusya, Bakü'yü arayarak ''havada, karada ateşkese uyun'' çağrısı yaptı.

Azerbaycan'ın 2. büyük şehri Gence bombalanıyorAzerbaycan'ın 2. büyük şehri Gence bombalanıyor

BAKÜ DE VURULDU

İlerleyen saatlerde saldırılarını artıran Ermenistan'ın Azerbaycan'ın Başkenti Bakü'yü de vurmaya başladığı Gence'deki saldırıda da ilk belirlemelere göre 3 kişinin şehit olduğu en az 40 kişinin yaralandığı öğrenildi.

AZERBAYCAN ORDUSU HANKENDİ'Yİ VURMAYA BAŞLADI

Azerbaycan Ermenistan savaşı! Dünyanın gözü Dağlık Karabağ'da

Azerbaycan Ordusu Dağlık Karabağ'ın sözde başkenti Hankendi'yi vurmaya başladı.

ATEŞKESE UYMAYAN ERMENİSTAN'IN DÜN 38 ASKERİ ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ

Ermenistan ordusu, yürürlüğe giren geçici ateşkese rağmen dün Cebrail ve Hadrut'u yeniden işgal etmek için saldırı düzenlemiş ve burada 38 askerini kaybederek geri çekilmişti.

Son dakika... Ermenistan ihlallerine devam ediyor! Ölü ve yaralılar var

Son dakika haberlere göre, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ çatışmalarında ateşkes sağlanmıştı ancak Ermenistan tarafı peş peşe ateşkes ihlali yapıyor. Ermenistan ordusu, gece saatlerinde Gence'ye füze saldırısı düzenledi. Saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Enkaz altındaki sivilleri kurtarma çalışmaları sürüyor

1

Azerbaycan ile yaptığı ateşkesi bir kez daha ihlal eden Ermenistan ordusu, gece saatlerinde Gence'ye füze saldırısı düzenledi.Saldırılarda ilk belirlemelere göre 5 sivil hayatını kaybetti, 28 kişi yaralandı. Olay yerinden gelen ilk görüntüler yıkımı gözler önüne serdi.Gelen ilk bilgilere göre füze saldırılarına hedef olan sivil yerleşim yerlerinde enkaz çalışmaları devam ediyor. Yaralı ve ölü sayısının artacağından endişe ediliyor.CNN TÜRK'e Azerbaycan'dan bağlanan gazeteci Farid Shahbazlı, olay yerinde çok daha fazla yaralı olabileceğini iddia ederek 'İnsanlara uyudukları saatte saldırdılar' ifadelerini kullandı.Saldırıda eşini kaybeden Rahib Halilov,”İki oğlum var ikisi de cephede savaşıyor. Biri Murov’da, diğeri ise Gedebey’de. Gece füze nasıl geldiyse beni aynadan dışarı fırlattı. Onun için sağ kaldım. Gece saat ikiydi patlamanın şiddetiyle beni camdan dışarı fırlattı. Eniştem ağır yaralandı, eşim ise enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Eşimi enkazdan güçlükle çıkardılar. Şarapnel başına isabet etmişti” diye konuştu.Bölgede sadece sivillerin yaşadığı belirten Halilov, ”Bazı komşularımızda hayatını kaybetti. Bazıları ise hala enkaz altında. Kurtarma çalışmaları devam ediyor” dedi.​​​​​​​Dağlık Karabağ savaşının on üçüncü gününün bitmesine yakın, dünyanın gözünü çevirdiği Rusya'nın başkenti Moskova'dan beklenen açıklama gelmişti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un ev sahipliğinde neredeyse 10 saat süren görüşmede, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan bulunuyordu.​​​​​​​Salondaki gazetecilerin bekleyişi sürerken kürsüdeki Azerbaycan ve Ermenistan bayrakları kaldırılmış, yalnızca Rusya bayrağı kalmıştı.​​​​​​​Rus bakan Sergey Lavrov cumartesi günü gece yarısı 03.00'te kameraların karşısına tek başına geçmiş ve ateşkes kararını canlı yayında dünyaya duyurmuştu.

10Azerbaycan ile Ermenistan'ın anlaşmaya vardığı ateşkes, Cumartesi günü yerel saatle 12.00'den (TSİ 11.00) itibaren başlamış oldu.​​​​​​​Lavrov, "10 Ekim 2020'de yerel saatle 12.00'dan itibaren insani yardım amaçlı olarak Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin arabuluculuğu ve kriterleri doğrultusunda esirlerin, tutsakların ve cenazelerin değişimi için ateşkes ilan edildi" ifadelerini kullandı.​​​​​​​Bakü ve Erivan yönetimlerinin barış görüşmelerine başlayacağı açıklanırken, müzakere süreci formatının değişmediği dört maddelik anlaşmaya girdi.​​​​​​​Minsk Üçlüsü grubunda yer alan Fransa'dan yapılan açıklamada, ateşkesin tamamen uygulanmasının gelecek için atılacak ilk adım olacağı belirtildi.​​​​​​​Ermenistan önceki gün saat 11.00'den sonra ilk ateşkes ihlalini gerçekleştirdi.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı ise, ateşkes ihlal eden Ermenistan güçlerinin bombardımana tutulduğu görüntüleri paylaştı.​​​​​​​Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, "Ermenistan ciddi adımlar atmazsa operasyonlar yeniden başlayabilir. Ateşkes Uluslararası Kızıl Haç komitesi tarafından sürdürülecek. Cephede şiddetli çatışmalar yaşandı, cenazelerin ne kadar zamana çıkarılacağını kestirmek zor" dedi.​​​​​​​Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev ise, "Ermenistan, geçici ateşkese uymadı, bu onların ikiyüzlü siyaset yürüttüğünü açıkça gösteriyor" diye konuştu. Hacıyev, bir süre sonra Ermenistan'ın ateşkese rağmen Azerbaycan topraklarına füze fırlatmaya devam ettiğini gösteren fotoğraflar paylaştı.​​​​​​​Goranboy bölgesine fırlatılan ve patlamayan füzenin çoklu başlık taşıdığı ve içeriğinin misket bombası olduğu görüldü.​​​​​​​Doğrudan Fuzuli'deki bir köye ateşlenen füze ise patladı ancak büyük bir şans eseri tarlaya düştü. Yetkililer kimsenin yaralanmadığını açıkladı.

20Ermenistan birliklerinin Hadrut'a roketlerle saldırdığı aktarılırken, Azerbaycan Savunma Bakanlığı Goranboy, Terter, Ağdam ve Fuzuli gibi şehirlerin de hedef alındığını duyurdu.​​​​​​​Ermenistan'a ait sosyal medya hesaplarında yayınlanan bir görüntü, Azerbaycan şehirlerinin nasıl vurulduğunu gözler önüne serdi.​​​​​​​Cephe hattına neredeyse 100 kilometre uzaklıktaki şehirleri hedef alan Ermenistan, onlarca sivilin ölümüne yol açtı.​​​​​​​Ortaya çıkan görüntülerde, Ermenistan ordusunun sivilleri vurmak için bir füze fırlattığı ve askerlerin sevinç çığlıkları attığı görülüyor.​​​​​​​Daha önce Polonya'dan Şili'ye, Yunanistan'dan Arjantin'e, Belçika'dan Güney Kıbrıs'a birçok ülkede gösteri yapan Ermenilerin son adresi, ABD'nin başkenti Washington'du.​​​​​​​Kongre binasının önünde bayraklarla toplanan küçük bir grup, 'Ermenistan'ı savun' gibi pankartlar taşıdı.​​​​​​​Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan'ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyor.​​​​​​​Bölgede 1991 yılında 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımış değil.Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyor.​​​​​​​Peki, ikisi de eski Sovyetler Birliği ülkesi olan Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ sorununun tarihçesi ne? 'Dağlık Karabağ' bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlıbaşına gösterir nitelikte.

30İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. 'Nagorny' kelimesi Rusçada 'dağlık' (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe'deki gibi 'dağlık' anlamına gelen 'dağlıq' ya da 'yukarı' anlamına gelen 'yuxarı' kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, 'siyah bahçe' demek.​​​​​​​Azerbaycan ve Ermenistan’ın 1922’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne katılmasıyla Dağlık Karabağ, kabullenilmiş görünen, ancak Ermeniler tarafından benimsenmeyen bir yapıya evrildi. 1923’te Azerbaycan Cumhuriyeti’ne bağlı otonom bölge statüsü verilen Dağlık Karabağ'da, bölgede yaşayan etnik Ermenilerin, Azerbaycan yönetiminden duydukları rahatsızlığı zaman zaman gündeme getirmelerine rağmen, Sovyet sisteminin durma noktasına geldiği 1980’lerin sonuna kadar statüko korundu.​​​​​​​Sovyetler Birliği’nin son lideri Mihail Gorbaçov’un tıkanan sistemin önünü açmak için 1985’te başlattığı açıklık (glasnost) ve yeniden yapılanma (perestroika) süreciyle beraber, Kafkasya’nın bütün sorunlu alanları gibi Dağlık Karabağ da gün ışığına çıktı. Sovyet yönetiminin her geçen gün zayıflayan otoritesini değerlendiren Dağlık Karabağ Otonom Yönetimi, 1988’de Ermenistan Cumhuriyeti’ne bağlanmayı talep etti. Bu talep karşılık bulmazken Azerbaycan ile Ermenistan’ın 1991’de bağımsızlıklarını ilan etmelerinin akabinde Dağlık Karabağ Ermenilerinin ayrılma girişimleri de yoğunlaştı.​​​​​​​Bu dönemde Karabağ'daki Azeri nüfusu zorunlu göçler nedeniyle yüzde 20'ye kadar düşmüştü. 10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.​​​​​​​Dağlık Karabağlı Ermeniler, savaş sonunda bölgenin tümünün kontrolünü ele geçirdikleri gibi komşu yedi bölgeyi (rayon) de işgal ettiler. Böylelikle Dağlık Karabağ ile Azerbaycan'ın doğrudan temas noktaları oldukça sınırlandı. Dağlık Karabağ sorunu akademik çevrelerde yıllardır 'donmuş çatışma' olarak nitelendiriliyor. Aralıklarla devam eden çözüm müzakerelerine rağmen hem Dağlık Karabağ-Azerbaycan temas hattında hem de Azerbaycan-Ermenistan sınırında, karşılıklı ateşkes ihlalleri sık sık tekrarlanıyor. 2014'ün Ağustos ayında 20 yılın en kanlı çatışmaları yaşandı. Dağlık Karabağ sınırında iki gün süren çatışmalarda 13 Azerbaycan askeri öldü. Ermenistan Savunma Bakanlığı da 20 askerinin öldüğünü açıkladı.​​​​​​​Yarım milyon mülteci Azerbaycan ve Ermenistan'a sığındı, yaklaşık bir milyon insan zorla yer değiştirmek zorunda kaldı. Dağlık Karabağ çatışmaları başlamadan önce varolan bazı kasaba ve köyler tamamen terk edildi ve harabeye döndü. Azerbaycan topraklarının yüzde 14’ünden fazlası halen işgal altında. Azeriler bölgenin tarihsel olarak kendi kontrolünde olduğunu ve dolayısıyla kendilerine ait olduğunu iddia ediyor; Ermeniler ise bölgede hep Ermenilerin yaşadığını ve Azeri yönetiminin gayrimeşru olduğunu savunuyor.​​​​​​​İç mesele olarak görüldüğünden dış müdahale konusunda diğer devletler gönülsüz davrandı. İhtilaf, Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanması dolayısıyla 1992’den itibaren devletlerarası bir hale büründü. Azerbaycan’da savunma harcamaları 2003’ten bu yana her yıl yaklaşık yüzde 50 oranında arttı. 2012’de savunma harcamaları, Azerbaycan’ın toplam kamu harcamalarının beşte birini oluşturur hale geldi. Ermenistan da Rusya’nın yardımıyla cephaneliğini genişletti.​​​​​​​Tam sayılar net olarak bilinmemekle beraber, küçük yerleşimler ile Laçin ve Kelbecer’in nüfusunun toplamda yaklaşık 14 bin kişi olduğu sanılıyor. AGİT Minsk Grubu eş başkanlarına göre 2005 yılından bu yana nüfusta belirgin bir artış yok. Bölgeye yerleşen etnik Ermeniler altyapıya, ekonomik faaliyetlere ve kamu hizmetlerine kısıtlı bir erişime sahip. Birçoğunun kimlik belgeleri de eksik.​​​​​​​Sorunun en zayıf yeri 175 kilometre uzunluğundaki temas hattı. Mayın tarlalarıyla dolu bu hat, Birinci Dünya Savaşı siperlerini andırıyor. Temas hattına Ermeni tarafından 30 bin, Azerbaycan tarafından ise bu sayıdan biraz daha fazla asker konuşlandırılmış durumda. AGİT Minsk Grubu aracılığıyla yürütülen müzakereler zorlu geçiyor; zira liderler uzlaşıya yaklaşsa da ülkelerinde kamuoyunun isteklerini karşılayamama endişesiyle geri adım atıyor.​​​​​​​Dağlık Karabağ Azerileri ve Ermenileri sürece etki edemiyor. Ermenistan ve Azerbaycan kamuoyunun süreç üzerinde, bölgenin yerlilerinden daha çok etkisi var. Minsk Grubu eş başkanlarının sözcüsü ya da medya sekreteri yok. Bu nedenle de görüşmeler medyada az yer alıyor.

40Rusya, önceden Ermenistan’a yakın bir pozisyon almışken, artık Azerbaycan’a ve Ermenistan’a eşit uzaklıkta durmayı tercih ediyor. Bu strateji Ağustos 2008’de Gürcistan’la yaşanan savaşın ardından güçlendi. Stratejik öncelik Gürcistan’ın tecrit edilmesi haline dönüştü. Dağlık Karabağ Sorunu ABD için, Orta Doğu’daki çatışmalardan daha az öneme sahip. Kongre’deki Ermeni lobisi, Hazar Denizi Havzası enerji güvenliği, ‘terörle mücadele’ ve Afganistan’a uçuşlarda Azerbaycan hava sahasını kullanabilmesi ABD için öncelikli konular.

41Azerbaycan’ın olası anlaşmadan beklentisi, işgal altındaki toprakların geri verilmesi. Ermenistan’ın olası anlaşmadan beklentisi Karabağ Ermenilerine güvenlik garantisi verilmesi ve bağımsızlık oylaması yapılması. Anlaşmanın Azerbaycan için kaygı verici tarafı, 'bağımsızlık' seçeneğinin referanduma götürülmesi. Anlaşmanın Ermenistan için kaygı verici tarafı, Ermenistan ile Dağlık Karabağ topraklarını birbirine bağlayan Laçin Koridoru'nun korunamaması ve uluslararası güvenlik garantilerinin bölgede kendi etkisini azaltması.

Bu haber 492458 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de yayımlandı
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de...
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de yayımlandı
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de...