Son dakika: Başkan Erdoğan'dan BM mesajı: BM Güvenlik Konseyi'ni reforma tabi tutmamız gerekiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM sisteminin çatışmaların önlenmesi ve bitirilmesinde etkili olamadığını belirterek, "Birleşmiş Milletler sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle Güvenlik Konseyi'ni reforma tabi tutmamız gerekiyor." dedi.
Giriş Tarihi: 21.9.2020 18:29 Son Güncelleme: 21.9.2020 18:50
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin yapısını eleştirerek, "BM sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle Güvenlik Konseyi'ni reforma tabi tutmamız gerekiyor. 7 milyarı aşkın insanın kaderini 5 ülkenin insafına bırakan bir konsey yapısı adil de sürdürülebilir de değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM'nin kuruluşunun 75'inci yıl dönümü vesilesiyle düzenlenecek üst düzeyli toplantıya video mesaj gönderdi. Mesajına BM'nin kuruluşunun 75'inci yıl dönümünü tebrik ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl dönümlerinin bir kutlama vesilesi olduğu kadar muhasebe yapmak için de değerli birer fırsat olduğuna dikkati çekti. BM'nin 75'inci yaşının da tüm dünya için böyle bir fırsata vesile olmasını dileyen Erdoğan, "İnsanlık olarak koronavirüs salgını başta olmak üzere sağlığımızı, ekonomimizi, toplumsal barışımızı ve geleceğimizi etkileyen birçok önemli sorunla yüzleşiyoruz. Dünya genelinde 170 milyon insanın acil yardıma ve korumaya ihtiyaç duyduğu bir tabloyla karşı karşıyayız. Açlık çekenlerin sayısı 820 milyonu aşarken, 70 milyondan fazla insan da çatışma ve baskılardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Covid-19 salgını maalesef dünyadaki bu adaletsizlik ve eşitsizlikleri çok daha keskin hale getirmiştir" diye konuştu.
'DÜNYANIN MİLİ GELİRE GÖRE EN FAZLA YARDIM YAPAN ÜLKESİYİZ'
Türkiye'nin salgın sürecinde diğer ülkelere yaptığı yardımlara işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın milli gelire göre en fazla yardım yapan ülkesi olarak, elimizdeki tüm imkanlarla salgının yol açtığı sıkıntıları hafifletmeye çalıştık. Bu süreçte kendi vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını giderirken, din, dil, ırk, kıta ayrımı gözetmeden dünyanın 146 ülkesine tıbbi malzeme ve teçhizat gönderdik. Aşırı kazanç hırsı, güç temerküzü ve sömürgeciliğin yeni metotlarla devam ettirilmek istenmesi, küresel sistemin adalet dağıtmasının önündeki en büyük engeldir. Suriye, Filistin, Yemen, Afganistan başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde bir türlü sağlanamayan istikrar, bunun ispatıdır" dedi.
'KONSEY YAPISI ADİL, SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL'
Mesajında BM sistemindeki eksikliklerin de altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:
"Ortaya konulan ideallere rağmen BM sistemi ne çatışmaları önlemede ne de başlayan çatışmaların bitirilmesinde etkili olabiliyor. Önceki asrın ihtiyaçlarına göre şekillenmiş yapılarla bugünkü imtihanların üstesinden gelemeyeceğimizi artık hepimiz görüyoruz. BM sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle Güvenlik Konseyi'ni reforma tabi tutmamız gerekiyor. 7 milyarı aşkın insanın kaderini 5 ülkenin insafına bırakan bir konsey yapısı adil de sürdürülebilir de değildir. Demokratik, şeffaf, hesap verebilir, etkili ve adil temsile dayalı bir konsey mimarisi insanlık için tercihten öte zorunluluk halini almıştır. BM Genel Kurulu'nun da güçlendirilmesi ve canlandırılması sorunlarımızın çözümüne katkı yapacaktır."
'İSTANBUL'UN BM MERKEZİNE DÖNÜŞMESİ BARIŞA DESTEK VERECEKTİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'un BM merkezine dönüşmesinin önemini de vurgularken sözlerini şöyle tamamladı:
"Kıtaların kavşak noktası olan İstanbul'un bir BM merkezine dönüşmesi, küresel barış ve istikrar çabalarına destek verecektir. 75'inci Genel Kurul Başkanlığı görevini kıdemli bir diplomat ve siyasetçi olan Büyükelçi Volkan Bozkır'ın üstlenmesi Türkiye için iftihar vesilesi olduğu kadar uluslararası toplum bakımından da bir şanstır. Türkiye'ye gösterdiğiniz teveccüh için teşekkür ediyorum. BM sistemine desteğimizi ve katkılarımızı sürdüreceğimizi bu vesileyle tekrar ifade etmek istiyorum. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan dünyaya seslenecek! BM Genel Kurulu'nda 'adalet mesajı'
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan BM mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM sisteminin çatışmaların önlenmesi ve bitirilmesinde etkili olamadığını belirterek, "Birleşmiş Milletler sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle Güvenlik Konseyi'ni reforma tabi tutmamız gerekiyor." dedi.
Giriş Tarihi: 21.9.2020 18:29 Son Güncelleme: 21.9.2020 18:33
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM'nin 75. kuruluş yıl dönümü toplantısına video mesaj gönderdi.
Erdoğan, açıklamasında şunları kaydetti:
"Ortaya konulan ideallere rağmen BM sistemi ne çatışmaları önlemede ne başlayan çatışmaların bitirilmesinde etkili olabilmekte. Önceki asrın ihtiyaçlarına göre şekillenen yapılarla bugünkü imtihanların üstesinden gelemeyeceğimizi artık hepimiz görüyoruz. 7 milyarı aşkın insanın kaderini 5 ülkenin insafına bırakan bir Konsey yapısı, adil olmadığı gibi sürdürülebilir de değildir. Birleşmiş Milletler sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle Güvenlik Konseyi'ni reforma tabi tutmamız gerekiyor. Demokratik, şeffaf, hesap verebilir, etkili ve adil temsile dayalı bir Konsey mimarisi, insanlık için tercihten öte zorunluluk halini aldı. Kıtaların kavşak noktası İstanbul'un bir Birleşmiş Milletler merkezine dönüşmesi de küresel barış ve istikrar çabalarına destek verecektir."
Fransa'da Macron'un partisinin ikinci ismi görevini bıraktı: "LREM artık yeni fikirler üretmiyor"
Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi'nin (LREM) ikinci adamı konumundaki Pierre Person artık yeni fikirler üretmediği gerekçesiyle genel başkan yardımcılığından istifa etti.
Pierre Person, Le Monde'e verdiği röportajda, partisi ve yöneticilerinin 2017'deki cumhurbaşkanı seçimi mantığında takılı kaldığını vurguladı.
BIRAKMA KARARI ALDI!
"LREM, artık yeni yeni fikirler üretmiyor." diyen Person, partiye yeni bir soluk getirme amacıyla genel başkan yardımcılığı ve yönetim kurulu üyeliğini bırakma kararı aldığını belirtti.
DİĞER ÜYELERE İSTİFA ÇAĞRISI
Person, partinin diğer yönetim kurulu üyelerine de istifa çağrısında bulunarak, bunun yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için iyi bir elektroşok niteliğinde olacağını kaydetti.
LREM bünyesinde parlamentodaki görevini sürdüreceğini ve yeniden aktivist olmayı seçtiğini aktaran Person, 8 Nisan 2022 cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Macron'u destekleyeceğini ifade etti.
Diğer yandan Fransa medyasında, Person'un parti içinde taban oluşturarak genel başkanlık koltuğuna aday olmak için çalışacağı değerlendirmeleri yapılıyor.
ABD'de Halkbank ve Türkiye'ye alçak operasyon! FETÖ kurguladı, CHP yanlısı Tele-1 çanak tuttu
CHP yanlısı medya, FETÖ'nün tetikçiliğini üstlenmeye devam ediyor. ABD'de FETÖ ile ilişkili olduğu bilinen bir haber sitesi, Halkbank ile ilgili asılsız bir habere imza attı. Belgesiz ve kanıtsız iddiaların yer aldığı haberi, firari FETÖ'cü Akın İpek'in fonladığı Tele-1 anında manşetine taşıdı.
Giriş Tarihi: 21.09.2020 Güncelleme Tarihi: 21.09.2020
ABD'de darbeci FETÖ ile yakınlığıyla bilinen bir haber sitesi, 'Reza Zarrab ve onun kuryesi olduğu iddia edilen Adem Karahan'ın fotoğraflarını paylaşarak, "Karahan konuştu" başlığıyla haber yayınladı.
İddiaya göre sözde kurye Adem Karahan, Reza Zarrab'ın kendisine "korkacak hiçbir şey olmadığını" söylediğini vurgulayarak, "Hükümet de bu işin içinde" dediğini belirtti.
İftira ve karalamalarla dolu haberde, "Bakan Albayrak, Zarrab'a banka hesabı açtırdı" şeklinde algı ve operasyon kokan ifadelere yer verildi.
TELE-1 FETÖ'NÜN TETİKÇİLİĞİNE SOYUNDU
CHP yanlısı haberleriyle bilinen Tele-1, darbeci terör örgütü FETÖ'nün tetikçiliğine soyundu. ABD merkezli operasyona çanak tutan Tele-1, "Zarrab'ın kuryesi konuştu: Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak, Zarrab'a banka hesabı açtırdı" başlıklı haberinde asılsız iddiaların Türkiye'deki sözcülüğünü yaptı.
KANALIN KAYNAĞI FETÖ'DEN
Merdan Yanardağ'ın sahipliğindeki Tele 1'in finans kaynağına ilişkin tartışmalar gündemi meşgul etmişti. Yanardağ'ın eski patronu CHP'li Durdu Özpolat, "Tele 1'in kaynağı benden çaldığın paralar mı yoksa Akın İpek'ten aldıkların mı?" diyerek kanalın kaynağındaki FETÖ ilişkisini gündeme getirmişti.
HEDEFTE TRUMP DA VAR!
ABD'de FETÖ ile işbirliği içerisinde olan Demokratlar, İran konusunda ABD Başkanı Trump'a yüklenme görevini FETÖ'ye havale etmiş durumda.
Öyle ki darbeci FETÖ, kumpas dosyalarını hazırlayıp tetikçilik yapan ilgili haber sitelerine servis ediyor. Demokratların ve FETÖ'nün beslediği siteler, bir yandan Trump'ı hedef alırken, bir yandan da ülkemize operasyon çekiyorlar.
Tele 1'in kaynak göstererek sözde haberi alıntıladığı site, kendi ülkesinde 9.665.sırada bulunuyor. Sitenin trafiğinin birden yükseldiği görülüyor. Korsan yöntemlerle ancak bu sıraya çıkabilen sitenin güne düzenli olarak Demokrat aday Joe Biden haberleriyle başlaması dikkat çekiyor.
ABD'de Halkbank ve Türkiye'ye alçak operasyon! FETÖ kurguladı, CHP yanlısı Tele-1 çanak tuttu
CHP yanlısı medya, FETÖ'nün tetikçiliğini üstlenmeye devam ediyor. ABD'de FETÖ ile ilişkili olduğu bilinen bir haber sitesi, Halkbank ile ilgili asılsız ve operasyonel bir habere imza attı. Belgesiz ve kanıtsız iddiaların yer aldığı haberi, firari FETÖ'cü Akın İpek'in fonladığı Tele-1 anında manşetine taşıdı. İran konusunda ABD Başkanı Trump’a yüklenme görevini FETÖ’ye havale eden demokratlar, darbeci FETÖ ile işbirliği içerisinde bir yandan Trump'a oy kaybettirme peşine düşerken, öte yandan hükümetimizi hedef alıyor. Operasyonun kaynağı olan sitenin sıkça Demokrat aday Joe Biden lehine haberler yapması dikkat çekiyor.
ABD'de darbeci FETÖ ile yakınlığıyla bilinen bir haber sitesi, 'Reza Zarrab ve onun kuryesi olduğu iddia edilen Adem Karahan'ın fotoğraflarını paylaşarak, "Karahan konuştu" başlığıyla haber yayınladı.
İddiaya göre sözde kurye Adem Karahan, Reza Zarrab'ın kendisine "korkacak hiçbir şey olmadığını" söylediğini vurgulayarak, "Hükümet de bu işin içinde" dediğini belirtti.
İftira ve karalamalarla dolu haberde, "Bakan Albayrak, Zarrab'a banka hesabı açtırdı" şeklinde algı ve operasyon kokan ifadelere yer verildi.
TELE-1 FETÖ'NÜN TETİKÇİLİĞİNE SOYUNDU
CHP yanlısı haberleriyle bilinen Tele-1, darbeci terör örgütü FETÖ'nün tetikçiliğine soyundu. ABD merkezli operasyona çanak tutan Tele-1, "Zarrab'ın kuryesi konuştu: Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak, Zarrab'a banka hesabı açtırdı" başlıklı haberinde asılsız iddiaların Türkiye'deki sözcülüğünü yaptı.
KANALIN KAYNAĞI FETÖ'DEN
Merdan Yanardağ'ın sahipliğindeki Tele 1'in finans kaynağına ilişkin tartışmalar gündemi meşgul etmişti. Yanardağ'ın eski patronu CHP'li Durdu Özpolat, "Tele 1'in kaynağı benden çaldığın paralar mı yoksa Akın İpek'ten aldıkların mı?" diyerek kanalın kaynağındaki FETÖ ilişkisini gündeme getirmişti.
HEDEFTE TRUMP DA VAR!
ABD'de FETÖ ile işbirliği içerisinde olan Demokratlar, İran konusunda ABD Başkanı Trump'a yüklenme görevini FETÖ'ye havale etmiş durumda.
ABD'deki başkanlık rekabeti kızıştı: Joe Biden eriyor, Donald Trump yükselişte
(Takvim.com.tr)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn açıkladı: Hükümet kurulmazsa cehenneme gideriz
Giriş Tarihi: 21.09.2020 Güncelleme Tarihi: 21.09.2020
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Beyrut'taki korkunç patlamanın ardından istifa eden hükümetin yerine yenisinin kurulamaması halinde ülkenin karşılaşacağı ekonomik tabloyu "cehenneme gideriz" sözleriyle açıkladı.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Beyrut Limanı'ndaki korkunç patlamanın ardından istifa eden hükümetin yerine yenisini kurma süreci hakkında başkent Beyrut'taki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda basın toplantısı düzenledi.
Lübnan'da şu anda hükümeti kurma kriziyle karşı karşıya kaldıklarını aktaran Avn, "Bunun olmaması gerekiyordu, çünkü Lübnan'ın kaybedecek bir dakikası bile yok." dedi.
Cumhurbaşkanı Avn, ülkedeki siyasi grupların tutumlarındaki ısrardan dolayı hükümetin kurulmasında yakın zamanda ufukta bir çözüm yolu görünmediğini dile getirerek, hükümeti kurmakla görevlendirilen Mustafa Edib'in Saray'a 4 kez çıktığını ancak hiçbirinde kabinesini sunamadığını belirtti.
Edib'in siyasi grupların liderlerinin görüşleriyle kabinesini kurmak istemediği söyleyen Avn, "Edib, bakanlıkların dini mezhebe ait olması yerine her dönemde farklı mezhepler arasında değişecek şekilde bir öneriyle geliyor ve ulusal bir mutabakat olmadığı sürece hükümeti kurmaya yanaşmıyor." diye konuştu.
Anayasa'nın hiçbir bakanlığın herhangi bir mezhebe verilmesine değinmediğini ifade eden Avn, bakanlıkları herhangi bir mezhep için tahsis etmek yerine dini veya mezhebine bakmaksızın başarılarıyla öne çıkacak isimlerin atanması önerisinde bulundu.
Siyasi grupların birbirlerine karşı dışarıdan güç almaması gerektiğinin altını çizen Avn, Mustafa Edib'in hükümeti kurma görevini bırakıp bırakmayacağı sorusu üzerine ise "Hükümet kurulmazsa cehenneme gideriz." diyerek, Lübnan'daki ekonomik çöküşün önüne geçilemeyeceğine dikkati çekti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Lübnan'da kurulacak hükümet için verdiği sürenin sona ermesine de değinen Avn, durumu Macron'la istişare ettiklerini, ancak hükümeti kuracak olan Fransa Cumhurbaşkanı değil kendileri olduğunu kaydetti.
Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, Beyrut Limanı'nda geçen ay medana gelen şiddetli patlamayla ilgili soruşturmanın ise zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.
Lübnan'da yeni hükümet, Şii siyasi grupların Maliye Bakanlığına kendilerinden bir ismin atanması yönündeki ısrarı nedeniyle kurulamıyor.
MUSTAFA EDİB'TEN TEKNOKRATLAR HÜKÜMETİ ÇAĞRISI
Bu arada hükümeti kurmakla görevli Mustafa Edib, yaptığı yazılı açıklamada, siyasi güçlere ülkeyi ekonomik krizden kurtaracak ve halkın güvenini alacak teknokratlardan oluşan kabineyi oluşturma kolaylığını sağlama çağrısında bulundu.
Ülkenin içinden geçtiği ekonomik ve sosyal krizler nedeniyle kaybedecek zamanı olmadığını hatırlatan Edib, teknokratlar hükümetini kurmak için Cumhurbaşkanı Avn ile çabalarını sürdüreceğini vurguladı.
HALK TEKNOKRATLARDAN OLUŞAN KÜÇÜLTÜLMÜŞ KABİNE İSTİYOR
Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.
İşsizliğin yüzde 35 ve yoksulluğun yüzde 50'nin üzerinde olduğu Lübnan, geçen ay Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlamayla daha da zor bir duruma düştü.
Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.
Müslüman ve Hristiyan siyasi grupların desteğiyle 31 Ağustos'ta hükümeti kurma görevini alan Mustafa Edib, halkın beklentileri doğrultusunda teknokratlar hükümeti kuracağını vadetmişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise 2 hafta önce Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında Edib hükümetinin 15 gün içinde kurularak reformları hayata geçirmesi halinde ekim ayında Lübnan'a destek için uluslararası konferansa ev sahipliği yapacaklarını ifade etmişti.
Beyrut ziyaretini Lübnanlı siyasilere vaat ve yaptırım tehditleriyle sonlandıran Macron'un Edib hükümeti için dile getirdiği süre 15 Eylül'de dolmuştu.
"Selefiler silahlandı" iddiasına tahkikat başlatıldı
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, 'selefi' derneklerinin silahlandığına dair açıklamalara karşı yanıt verdi. Ersoy, silahlanma iddiaları sonrasında derhal Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü denetçileri, terör ve istihbarat birimlerinin tekrar tahkikata başladığını söyledi. Ersoy, "Mesele aynı hassasiyetle takip edilmeye devam edilecek, idari ve adli süreçler işletilecektir" dedi.
Giriş Tarihi: 21.9.2020 17:23 Son Güncelleme: 21.9.2020 17:49
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, 'selefi' derneklerinin silahlandığına dair açıklamalara sosyal medyadan cevap verdi.
Bakan Yardımcısı Ersoy, İç Güvenlik Stratejileri Başkanlığı'nca konunun önemine binaen 1,5 yıllık kapsamlı bir çalışma yapıldığını belirterek şunları söyledi: "Bakanlığımızca, bugüne kadar selefi derneklerle ilgili yapılan denetimlerle birçok dernek kapatılmış, birçoğuna para cezası uygulanmıştır."
"SİLAHLANMA İDDİASINA KAYITSIZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL"
Selefi olan bir kısım derneklerle ilgili ise Ersoy, ayrıca şu bilgileri de paylaştı: "Bir kısım derneklerin silahlandığı iddiası ya da ihtimaline karşı da kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Paylaşılan ilk demeçten sonra da derhal Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü denetçileri, terör ve istihbarat birimlerimiz tekrar tahkikata başlamıştır. Mesele aynı hassasiyetle takip edilmeye devam edilecek, idari ve adli süreçler işletilecektir."
Son dakika: Adana'da sarhoş hakim polislere saldırdı! Görüntüler büyük tepki topladı...
Son dakika: Adana'da polis ekipleri tarafından durdurulan sürücü hakim Hayrettin Yavuz çıktı. Yavuz, polislerin kendisini araçtan indirmesine sinirlenerek, şiddete başvurdu. Polis ekipleri, hakimi sakinleştirmek ve onun sağlığı için arabayı almak zorunda olduklarını bildirdi. Hakim bir tülü sakinleşmezken, dengesini kaybederek yere düştü. Polisler hakimi hastaneye götürürken, şikayetçi olmadı. Yavuz, hakkında soruşturma izni verildi. Soruşturmanın selameti için Yavuz, Van'a gönderildi.
Giriş Tarihi: 21.9.2020 16:53Son Güncelleme: 21.9.2020 17:05
Adana'da hakim Hayrettin Yavuz, alkollü araç kullanırken polise yakalandı. Yavuz'un, polisleri tehdit ederek küfrettiği anlar kameraya yansıdı.
Alınan bilgiye göre, 4 gün önce merkez Seyhan ilçesi, Sümeh Mahallesi'nde Adana'da 5. Sulh Ceza Hakimi Hayrettin Yavuz, alkollü araç kullanırken trafik polislerine yakalandı.
Alkollü yakalanan hakim polislere saldırıp küfretti
Hakkında işlem yapılmak istenen hakim ise polislere saldırdı. Ayakta durmakta zorlanan Yavuz, polisleri tehdit edip ağza alınmayacak küfürler etti.
Polise saldırmak isteyen hakim, dengesini kaybedince yere düşerek bayıldı. Hakim ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Alkollü olduğu belirlenen hakim hakkında, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.D airesi de soruşturma izni verdi. Polisler ise hakimden şikayetçi olmadı. Hakim Hayrettin Yavuz, tedbiren Van Hakimliği'ne atandı.
BAE'den ABD'ye dikkat çeken İncirlik Üssü teklifi
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliahtı Prensi Muhammed Bin Zayed'in, Adana'daki İncirlik Üssü'nde konuşlu ABD varlığının BAE'ye taşınması için Pentagon ile görüşmeler yaptığı belirtildi.
GİRİŞ 21.09.2020 16:03GÜNCELLEME 21.09.2020 16:58
Doğu Akdeniz, Suriye, PKK ve Libya meseleleri başta olmak üzere, her alanda Türkiye'ye karşı düşmanca tavırlar sergileyen Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) yeni bir hamle geldi.
ZAYED, İNCİRLİK TEKLİFİ İLE ABD'YE DAHA FAZLA YAKINLAŞMAK İSTİYOR
BAE merkezli The New Khaleej haber sitesinde yer alan habere göre Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed; İsrail'le imzalanan normalleşme anlaşması, Libya ve Doğu Akdeniz'deki bazı gelişmeler sonrası, İncirlik'teki ABD varlığını ülkesine taşıma teklifini Pentagon'a sunduğunu yazdı. Habere göre; Bin Zayed'in asıl amacının ABD ile olan ilişkilerini daha da güçlendirmek olduğu aktarıldı.
Yunan basını ve ABD'li senatörden dikkat çeken İncirlik Üssü iddiası
ABD'Lİ SENATÖR: İNCİRLİĞE ALTERNATİF ARIYORUZ
Geçtiğimiz günlerde Washington Examiner'a konuşan Wisconsin Senatörü Ron Johnson, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "rahatsız edici" dış politikası sebebiyle ABD'nin İncirlik'teki askerlerini bir Yunan adasına taşımayı düşündüğünü belirtmişti.
NATO için hayati konumda olan İncirlik Üssü'nde ABD'ye ait onlarca nükleer savaş başlığı olduğu düşünülüyor.
SON DAKİKA: Sağlık Bakanı Koca açıkladı! İşte aşının kullanılmaya başlanacağı tarih
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İzmir, Manisa, Muğla, Denizli, Uşak, Aydın İl sağlık müdürleri, Saha koordinatörleri, Kamu Hastaneleri Başkanları, Halk Sağlığı Başkanları ve Hastane Başhekimleriyle gerçekleştirdiği değerlendirme toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Giriş Tarihi: 18.9.2020 18:48 Son Güncelleme: 18.9.2020 19:43
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca İzmir'de açıklamalarda bulundu
Son dakika! Bakan Koca'dan önemli açıklamalar. O illerimizi açıkladı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Türkiye genelinde yatak doluluk oranı %48.5
Son Dakika Haberi; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İzmir’de düzenlediği basın toplantısında 'Türkiye genelinde yatak doluluk oranının %48.5, yoğun bakım doluluk oranının %66, solunum cihazı doluluk oranının ise %33' olduğunu açıklayarak 10 yeni şehir hastanesi hakkında bilgiler verdi.
00:00 | 07:57
Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.
Online Video Platform
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Koronavirüs salgını ülkemizin sağlık altyapısının sınandığı bir dönem. Türkiye bu süreçte özelikle son 18 yılda oluşturduğu güçlü sağlık altyapısı ve insan gücüne yaptığı yatırımlarla kazandığı tecrübe ve özverili sağlık çalışanlarıyla başarılı bir sınav veriyor." dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan İzmir'de önemli açıklamalar
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İzmir, Manisa, Muğla, Denizli, Uşak, Aydın İl sağlık müdürleri, Saha koordinatörleri, Kamu Hastaneleri Başkanları, Halk Sağlığı Başkanları ve Hastane Başhekimleriyle gerçekleştirdiği değerlendirme toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İzmir, Manisa, Muğla, Denizli, Uşak, Aydın İl sağlık müdürleri, Saha koordinatörleri, Kamu Hastaneleri Başkanları, Halk Sağlığı Başkanları ve Hastane Başhekimleriyle gerçekleştirdiği değerlendirme toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
"TÜRKİYE BAŞARILI BİR SINAV VERİYOR"
"Koronavirüs salgını ülkemizin sağlık altyapısının sınandığı bir dönem. Türkiye bu süreçte özelikle son 18 yılda oluşturduğu güçlü sağlık altyapısı ve insan gücüne yaptığı yatırımlarla kazandığı tecrübe ve özverili sağlık çalışanlarıyla başarılı bir sınav veriyor"
VAKA ARTIŞ SAYISINI AÇIKLADI
Sağlık Bakanı Koca: "Son ay İzmir'de vaka sayımızda artış yüzde 42, son hafta ise artış yüzde 10 oranında gerçekleşti. Aydın'da son bir haftada bir ay öncesine göre yüzde 5 düşüş görüyoruz. Manisa'da son bir ayda yüzde 30 vaka artışı, son 1 haftada stabil görülüyor. Muğla'da son 1 ayda vaka sayısı stabil seyrediyor. Denizli'de son aya göre yüzde 60 oranında artış görüyoruz. Uşak'ta ise son hafta yüzde 40 vaka artışı görülüyor"
Türkiye genelinde şu an erişkin yatak doluluk oranımız yüzde 48,5, yani yüzde 50'nin altında. Erişkin yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 66, solunum cihazı doluluk oranımız ise yüzde 33. Yani genel anlamda bir sorun olmadığını söyleyebiliriz.
İZMİR'E ŞEHİR HASTANESİ MÜJDESİ
Yakında İzmir şehir hastanesine kavuşacak. Bayraklı Şehir Hastanesi Ege'nin sağlık hizmetlerine önemli bir katkı sağlayacak. Bu yatırımımızı 2021'de tamamlayacağız.
Selçuk Devlet Hastanemizin inşaatına devam ediyoruz. Kemal Paşa Devlet hastanemizin ek binasının inşaatı tamamlandı.
Uşak Devlet Hastanemizin 200 yataklı ek binasını hizmete aldık.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Türkiye'de yoğun bakım doluluk oranı yüzde 66
Son ay İzmir'de vaka sayılarında yüzde 42 artış gerçekleşti. Aydın'da bir hafta öncesine göre yüzde 5 düşüş görüyoruz.
Denizli'de son aya göre yüzde 60 oranında artış görüyoruz. Denizli'ye 20 yoğun bakım yatak ilavesi yapıldı.
Tüm dünya koronavirüsün yol açtığı hastalığın kesin tedavisi ve bağışıklık kazandırılması için yoğun bir arayışta. Kesin bir sonuca henüz ulaşılamamıştır. Ülkemiz dünyanın tecrübelerini dikkatle inceleyerek, bilim insanlarının çalışmalarıyla kendi tedavi protokollerini geliştirilmiştir. Ülkemiz tedavi açısından en başarılı ülkeler arasına girmiştir. Bu seviyede can kayıplarını düşük seviyelerde tutmayı başardık. Son aylarda yeniden yükselmeye başladı. Sıkıntı yaşanan illerimizle bizzat ilgilendik.
Darboğaz görünen illerin sağlık altyapılarına hızla müdahale ettik. Öncelikle illerde alınan tedbirlerin değerlendirilmesi sonucu bazı tedbirlerin hasta sayısındaki azaltmanın rolünü yakından müşahade ettik. Bugün burada İzmir'i merkez alarak Aydın, Muğla, Manisa, Denizli ve Uşak illerimizin sağlık yöneticileri ile salgınla mücadelemizi değerlendirdik.
İLLERE GÖRE KORONAVİRÜS VERİLERİ
Bu 6 ilimizle ilgili bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. İzmir'de son ay vaka sayımızda yüzde 42'ye varan son hafta artış oranı yüzde 10 oranında gerçekleşti. Aydın'da yüzde 5 oranında düşüş, Manisa'da son 1 haftada stabil göründü. Muğla'da son bir ayda vaka sayımız stabil. Denizli'de son aya göre yüzde 60 artış, Uşak'ta ise son hafta yüzde 40 vaka artışı görülüyor.
İZMİR
İzmir'de bugün erişkin yoğun bakım yatak sayımıza 48 ilave ettik. İzmir'de yatak doluluk oranımız yüzde 46, yoğun bakım yüzde 75, solunum cihazı doluluk oranı yüzde 48.
AYDIN
Aydın'da yatak doluluk yüzde 42, yoğun bakım yüzde 63, Aydın'da 42 erişkin yoğun bakım yatağı ilave ediyoruz.
MUĞLA
Muğla'da yatak doluluk yüzde 43. Yoğun bakım yatak sayımıza 32 ünite ilave ediyoruz.
UŞAK
Uşak'ta erişkin yatak doluluk oranı yüzde 39, yoğun bakım yüzde 56, solunum cihazı yüzde 17. Uşak'ta 20 tane ilave ediyoruz.
DENİZLİ
Denizli'de yatak doluluk yüzde 46, yoğun bakım yüzde 68. Denizli'ye 20 yoğun bakım yatak ilavesi yapıldı.
Türkiye genelinde şu an erişkin yatak doluluk oranımız yüzde 48,5, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 66, solunum cihazı doluluk yüzde 33. Genel anlamda bir sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bizim birincil önceliğimiz hasta sayısının artışını; yani bulaşmayı durdurmaktır. Aksi durumda hastane, ilaç, malzeme, kapasiteye arttırmaya yönelik tedbirler bir süre sonra çözüm olmayacaktır. Filyasyon salgınla mücadelenin temel aksını oluşturmaktadır. İzmir'de filyasyon yapan ekibimizin sayısını 460'a çıkardık, Aydın'da 130'a, Muğla'da 120'ye çıkarmış olduk. Manisa ilimizde filyasyon ekibimizi 220, Uşak'ta 55'e, Denizli'de 220'ye çıkardık.
Toplum sağlığını tehdit eden davranış izolasyonda kalması gereken kişilerin evlerinden çıkanların toplum içine karışmasıdır. Bu kişileri yurtlarda izolasyona almaya başladık. Toplumun sağlığı açısından kabul edilebilir bir durum değildir bu.
Halk sağlığını koruma adına ciddi müeyyideleri gerektirir. Bu konuda lütfen hassas olalım. Her yanlış hareketi ceza tehdidi ile önlemeyi istemiyoruz. Alacağımız tedbirlerle bir tek hasta kalmayıncaya kadar birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Ülkemiz hastalığın tedavisinde erken tedaviye başlamasıyla hasta yönetimini başarıyla sürdürmektedir.
HASTA SAYIMIZ DÜNYA ORTALAMASININ ALTINDA
Hasta sayılarımız dünya ortalamasının altındadır. Bu hususta olağanüstü gayret gösteren sağlık çalışanlarına minnet borçluyuz. Şüpheniz olmasın siz neler hissediyorsanız, bu mücadelede her gün hayatlarını riske atanlar sizinle aynı şeyleri hissediyor. Sizin için aynı şeyleri istiyor.
Medyada çıkan bazı haberler nedeniyle bazı testleri yaptırmak, gerekmediği halde bazı ilaçları almak, hastaneye yatmak amacıyla başta hekimlerimiz olmak üzere sağlık çalışanlarına ısrarda bulunan vatandaşlarımızı görüyoruz. Sağlık personelimizi hırpalayanları görüyoruz. Bu olay bizi yürekten üzüyor. Fedakarlığımızı sorgulatıyor. Bu davranışlara duyarlı her vatandaşımızın karşı çıkması, kınaması gerekiyor. Son olarak değerlendirmelerini yaptığımız 6 şehirdeki sağlık yatırımlarına yönelik planlarımızı aktarmak istiyorum.
ŞEHİR HASTANELERİ
Salgın başlamadan önce yaşadığımız Elazığ depremi bir afet durumunda bu hastanelerin ne kadar önemli olduklarını anlamamız için vesile olmuştu. Her bir odası yoğun bakıma çevrilebilir bir yapının önemini Kovid-19 nedeniyle herkes görüyor. Manisa'da şehir hastanesini geçtiğimiz yıl açmıştık. Yakın da İzmir, Bayraklı Şehir Hastanesi hizmete geçecek. Ege'nin sağlık hizmetlerine önemli bir katkı sağlayacak. Bu yatırımızı 2021'de tamamlayacağız.
İzmir'in sağlık turizmine ve gelişmesine katkı sağlayacak. Menderes Devlet Hastanemizin ikmal inşaasının ihalesini yaptık. Beydağı ilçe hastanemizin geçici kabul işlemlerini başlattık. Kemalpaşa devlet hastanemizin ek binasının inşaatı tamamlandı. Aydın şehir hastanemizin ihalesini geçen hafta yaptık. Didim devlet hastanesi ek binasının inşaatına başlıyoruz. Aydın Yenipazar ilçe hastanemizin inşaasını tamamladık. Uşak devlet hastanemizin 200 yataklı ek binasını hizmete aldık. Karahanlı hastanemizin geçici kabul işlemlerine başladık. Sivaslı hastanemizin inşatına başlıyoruz. Kula devlet hastanemizin ikmal ihalesini tamamladık. Salihli hastanemizin yer tahsisi tamamlandı.
Muğla'da eksiklik gördüğümüz tüm sağlık tesislerimizin yatırım programına aldık. Bodrum devlet hastanemizin ikmal ihalesini yaptık. 2021 yılında Bodrum ilçemiz yeni hastanesine kavuşacak. Marmaris devlet hastanesi inşaatı başlandı, Yatağan devlet hastanesinin inşaatı tamamlandı. Denizli şehir hastanemizde proje çalışmalarında sona gelindi. Çivril devlet hastanemizin ek hizmet binası inşaatına devam ediyoruz.
Bugün burada çok verimli saha çalışması yaptığımız kanaatindeyim. Biz de bu çalışmaları destekleyecek imkanları onlara sağlamak üzere üzerimize düşenleri yapacağız. Salgınla mücadele ancak güç birliği ve sorumlulukla olur. Temizlik, maske, mesafe tedbirlerine uyduğumuz ölçüde virüs etkisiz kalacak, çabuk tehdit olmaktan çıkacaktır.
Şehir hastanelerini sayın Cumhurbaşkanımızın 'hayalim' dediği projeyi hayata geçirmek için gayret sarf ediyoruz. Bütün disiplinleriyle yetkin olan ve hastanın artık oradan başka bölgeye sevk edilmediği hastaneler olarak planlıyoruz. Ayrıca 10 tane şehir hastanemizin ihalesi bu dönemde başlatılmış oldu. Bu hastaneleri daha çok kendi kaynaklarıyla, imkanlarıyla bu yatırımları yapan bir ihale süreci başladı. 2 haftalık zaman diliminde üç şehir hastanemizin ihalesini yaptık. Biri Aydın, ikincisi Antalya, üçüncüsü Samsun. Üç ilimizin ihale süreci tamamlandı. Pazartesi günü Trabzon ilimizin şehir hastanesi ihalesi yapılıyor olacak. Diğer kalan 6 ilimizdeki şehir hastanelerin ihaleleri önümüzdeki aylarda tamamlanmış olacak. Urfa, Diyarbakır, Ordu, Sakarya, Denizli ve Rize illerinde de bu şehir hastanelerimizin ihaleleri önümüzdeki aylarda tamamlanmış olacak. Bu süreçte kendi kaynaklarını yapan bir dönem.
Bu bölgelerimizde çok yoğun insan hareketliliğin, turizm canlılığının olduğunu biliyoruz. Antalya dahil olmak üzere İzmir, Muğla bu illerimizde vaka artışının olmadığını görüyoruz. Bu kadar hareketliliğin olduğu dönemde bizim özellikle sağlık çalışanlarımızın, ordumuzun sahada ve dünyadan farklı olarak uyguladığı filyasyon dediğimiz iz takibini çok ciddi olarak takip ettiğini görüyoruz. Yoğun bakımlarda yer yer artışlar yapma kararı aldığımızı söyledim. Bu yüzde 80 veya 90 doluluğu olan hiçbir ilimiz yok.
Bu yaz döneminde düşüşün ağırlıklı maske kullanımı, hasta temasıyla olmasıyla, virüsün geçmesiyle olduğunu bildiğimizden maske ile temasın mesafenin önlediğini görüyoruz. Bu illerimizde turizmin hareketli olduğu bölgelerde İzmir dahil olmak üzere şu an stabil döneme giriyor. Zannediyorum önümüzdeki hafta vakaların düştüğünü görüyor olacağız. Muğla'da düştüğünü görüyoruz. Erken dönemde tedavinin başarılı sonuç verdiğini görüyoruz. Turizm amaçlı gelen vatandaşımızın kendi iline dönme dönemlerinde özellikle 1 haftayı daha hassasiyetle, teması azaltarak, biraz kendilerini izole etme çabası içinde olurlarsa faydalı olacağının altını çizme istiyorum.
Bu dönemde gerçekten cephede savaş veren sağlık kahramanlarımız ve çalışanlarımız oldu. Onların fedakarlığı ve özverisiyle bu dönemin yükünü nasıl kaldırdığımızı iyi biliyorum. Yoğun bakım şartlarında çalışan bir hemşire arkadaşımızı, sağlık personelimizi, hekim arkadaşımızı o ortamda bir şekilde Kovid'li olduğu bilinen hastaya günlerce, saatlerce o kıyafetlerle nasıl yakınlık içinde hizmet ettiğini, yeri geldiğinde damar yolunu açmak için saatlerce uğraşmak zorunda kaldığını, evine giderken çocuğuna yakın duramama veya o virüsü taşıma endişesi içinde hareket etme, eşine, anne, babasına bulaştırmama için çaba sarfeden arkadaşlarımızdan bahsediyoruz.
Ne kadar teşekkür etsek azdır onlara. Yeni açtığımız hastanelerimiz için bir çalışma yapılıyor. Hangi alanlarda personel alımının yapılacağını bildirmiş oluruz.
EĞİTİM
Eğitimle ilgili daha önce de ilan edildiği şekilde 21 Eylül Pazartesi günü hazırlık ve 1.sınıfların eğitimi başlıyor. Nasıl bir eğitim süreci tedbir alınması gerektiği detaylandırıldı. 2+5 gün şeklinde bir uygulama önerisi yapılmıştı. 5 günlük zaman diliminde belirtilerin çıkma ihtimali düşünülerek şekillendirilmişti. 3 hafta sonrası dönem içinde daha önce kademeli geçişin olacağı ilan edilmişti. 3 hafta sonrası için salgının seyrine göre Bilim Kurulunun değerlendirilmesi olacak. O durumda salgının seyrine göre bunun duyurusu yapılmış olur.
AŞI ÇALIŞMALARI
Aşı denemelerinde özellikle dünyada şu an faz 3 çalışmasına gelmiş olan 9, uygulaması başlamış olan 6 aşı çalışması var. Bu çalışmaların 2 tanesi için Türkiye'de de izin verildi faz 3 çalışması için. Üçüncüsü için de Rusya'da üretilen bir aşının müracaatı sözkonusu. Burada temelde biz bir deneme yapmıyoruz. Aşı çalışmasında prekilinik çalışmalar yapılır, fare, maymun benzeri hayvan çalışması yapılır. Faz dönemleri insan üzerine yapılan çalışmaların olduğu dönemdir.
Biri Faizer'in biri de Çin'in Sinovak çalışmasıydı. Bununla ilgili çalışmaları Bilim Kurulumuz yeterli gördü ve izin verdi. Biri Hacettepe'de başladı. 23 merkezde bu yapılıyor olacak. Başta 1200 kişi üzerinde yapılıyor olacak, devamında 12 bin 13 bin kişi üzerinde yapılması hedefleniyor.
İzin verirken şunu hedefledik, aşıya erken dönemde erişmek istiyoruz. Aşının bizim vatandaşımızın üzerinde etkili olup olmadığını bilerek ona göre aksiyon almak istiyoruz. Bunun dışında kendi aşı çalışmalarımız var. 13 tane aşı çalışması sözkonusu. İki tanesi hayvan aşamasını geçmek üzere. Önümüzdeki aylar faz 1 çalışmasına geçme noktasında bir dönemi görmüş olacağız. Tahminim gelecek yılının ilk yarısında bizim aşıda ilerleme olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Biz sadece bir yere bağlı kalarak değil, bu aşının çıktığı erken dönemde erişmek istiyoruz. Birçok üretici ile yakın işbirliği içindeyiz. Rusya, Çin, İngiltere dahil olmak üzere.
Son dakika: İstanbul Valisi Ali Yelikaya açıkladı: İstanbul'da kademeli mesai dönemi
Son dakika haberine göre İstanbul Valisi Ali Yerlikaya İstanbul'da kademeli mesai hakkında açıklama yaptı. Vali Yerlikaya kademeli bir mesai anlayışında bir uzlaşı olduğunu belirterek "görüşlerine başvurduğumuz tüm kesimler kademeli mesaiye geçişin çok net olduğunu ifade etmişlerdir." dedi. Yerlikaya "İlkokul birinci sınıf öğrencilerimiz, okul öncesi ana sınıfı öğrencilerimiz ayrıca özel eğitim okullarımızın ana sınıfı ve birinci sınıfı öğrencilerimiz 21 Eylül saat 09.00'da ders başı yapacaklar." açıklamasında bulundu.
Son dakika: İstanbul Valisi Ali Yerlikaya kademeli mesai planını açıkladı
Son dakika haberleri... İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, koronavirüs tedbirleri kapsamında kademeli mesaiye geçişin nasıl olacağına ilişkin açıklamalarda bulundu. Vali Yerlikaya, belediyelerin saat 08-16 arasında mesai yapacağını açıkladı.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, koronavirüs tedbirleri kapsamında kademeli mesaiye geçişin nasıl olacağına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İşte Vali Yerlikaya'nın açıklamalarından derlenenler;
İstanbul'da koronavirüs önlemlerinin etkin şekilde uygulanması noktasında, valiliğimiz koordinasyonunda tüm kurum ve kuruluşlarımız, üniversitelerimiz, meslek odalarımız, STK'larımız ve basınımız ile güzel bir işbirliği ve dayanışma içerisindeyiz.
Çalışma hayatımızın en büyük gücü İstanbulumuzda Haziran sonu itibariyle 5 milyon çalışanımız var. Büyükşehir İETT verilerine göre; pandemi öncesi yolcu sayımız 7,6 milyon, bugün bu sayının 4,1 milyon seviyelerine düştüğünü görüyoruz.
İstanbul'da hepimizin bildiği gibi toplu ulaşımda yoğunluğun yaşandığı iki zaman dilimi var. Birincisi sabah 07 - 09, ikincisi ise akşam 17- 20 arası.
Bütün çalışmalarımızın tek amacı var. Bu yoğun zaman dilimlerinde pik saatlerde hemşehrilerimizi duraklarda, istasyonlarda ve toplu taşıma araçlarında salgın riskinden korumak.
Dün yaptığımız il pandemi kurulu toplantısında toplu taşımada pik saatlerdeki yoğunluğu gidermek için; sadece kamu sektörü değil mutlaka özel sektörün de kademeli mesai saatlerine ve esnek çalışmaya geçmesinde büyük fayda olacağı şekilde görüş birliğine varılmıştır.
KAMUDA MESAİ SAATLERİ
Kamudaki mesai saatlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Resmi ve özel olmak üzere ilkokul birinci sınıf öğrencilerimiz, okul öncesi ana sınıfı öğrencilerimiz, ayrıca özel eğitim okullarımızın da anasınıfı ve birinci sınıfındaki öğrencilerimiz; 21 Eylül Pazartesi günü sabah 09,00'da ders başı yapacaklar.
İSTANBUL VALİSİ ALİ YERLİKAYA KADEMELİ MESAİ PLANINI AÇIKLADI
28 Eylül 2020 tarihinden itibaren; vardiya sistemiyle görev yapan bazı bölge müdürlüklerimiz ile, jandarma emniyet ve sahil güvenlik komutanlığı 07,00'den başlayıp 08,00'de ve 09,00'da görev ve türlerine göre mesaiye başlayacaklar.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz 08,00 ve 16,30'da, sağlık teşkilatımız saat 08,30 ve 16,30'da; diğer tüm kamu kuruluşlarımız 09,00 ve 16,30'da mesaiye başlayacaklar.
Sanayi sektöründe çalışan kardeşlerimizin mesai başlangıç ve bitiş saatleriyle ilgili olarak; inanın üç haftadır çok yoğun toplantılar yaptık.
İstanbul'da hemşehrilerimizin salgından korunması noktasında yaptığımız tespitlerde şunu açıkça ifade etmeliyim. Görüşlerine başvurduğumuz tüm kesimler kademeli mesaiye geçişin çok gerekli olduğunu belirtmişlerdir. Net ifade edeyim, bu konuda bir uzlaşı sağlanmıştır.
Çinli bilim insanları tarafından yapılan yeni bir araştırmada, günlük olarak gözlük takan insanlara yeni tip corona virüs (Covid-19) tanısı konma oranın, genel nüfusa göre 5 kat daha düşük olduğu açıklandı.
Çin'de yer alan Nanchang Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir çalışmada, günlük olarak gözlük takmanın yeni tip corona virüse (Covid-19) yakalanma riskini azaltılabileceği açıklandı. Bilim insanları gözlük takalanlara, genel popülasyona göre beş daha az Covid-19 teşhisi konulduğunu buldu.
Araştırmacılar bulgularının, ayrıca sağlık çalışanlarının neden göz koruması takması gerektiğine dair daha fazla kanıt sağladığını açıkladı.
JAMA Ophthalmology'de yayınlanan çalışma için ekip, 27 Ocak - 13 Mart tarihleri arasında Covid-19 teşhisi konan 30'u gözlüklü 276 hastayı inceledi. Tamamı uzağı göremeyen toplam 16 hastanın genele yüzde 5,8'lik bir oranla, günde sekiz saatten fazla gözlük takan kişiler olduğı belirtildi.
"UZUN SÜRELİ GÖZLÜK TAKAN İNSANLARIN VİRÜSE YAKALANMA ORANI 5,4 KAT DAHA AZ"
NTV'nin haberine göre; Bununla birlikte araştırmacılar, daha genel bir nüfus verisi sağlamak için Hubey eyaletinde yaşları 7 ile ile 22 arasında değişen öğrencilerinin yer aldığı on-yirmi yıl önce yapılan çalışmaları da derledi. Günümüzde genç ve orta yaşlı olan bu kişilerin yüzde 31,5'i miyop görme kusurları nedeniyle gözlük taktığı hesaplandı. Araştırmacılar daha sonra, gözlük takanların corona virüs tanısı alma oranın, diğerlerine göre sayısal olarak 5,4 kat daha az olduğunu hesapladı.
Çalışmanın yazarları, 'Ana bulgumuz, her gün uzun süre gözlük takan Covid-19 hastalarının nispeten nadir görülmesiydi, bu da günlük gözlük kullanıcılarının yeni tip corona virüse daha az duyarlı olduğunun ön kanıtı olabilir' 'diye yazdı.
CORONA VİRÜS VÜCUDA GÖZLERDEN DE GİRİYOR
Araştırmacılar, gözlüklerin 'kullanıcıların gözlerine dokunmasını engellediğini veya caydırdığını, böylece virüsün ellerden gözlere aktarılmasını önlediğini' bildirdi.
Daha önce yapılan araştırmalarda gözlerin virüsün vücuda tutunmasını sağlayan ACE-2 enzimleeri ürettiğini ortaya çıkarmış, bilim insanları corona virüsün sadece göz yüzeyinde değil aynı zamanda göz yaşında da bulunduğunu açıklamıştı.
Araştırmanın yazarları konuya ilişkin, "Gözler, yeni tip corona virüsün insan vücuduna girdiği önemli bir kanal olarak kabul ediliyor. Sosyal ortamlarda genellikle gözlük takan günlük gözlük kullanıcıları için bu durum koruyucu bir faktör haline gelebilir, gözlere virüs bulaşma riskini azaltabilir ve uzun süreli günlük gözlük kullanıcılarının Covid-19 ile enfekte olmamasına yol açabilir" ifadelerini kullandı.
Son dakika haberleri... Sağlık Bakanlığı, 18 Eylül'e ait koronavirüs vaka sayılarını açıkladı. Covid-19 Bilgilendirme Sayfası'dan yapılan açıklamanın ardından, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önemli uyarılarda bulundu. İşte 18 Eylül'e ait koronavirüs vaka sayıları.
Son dakika haberi... Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 18 Eylül yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka ve ölüm sayılarını açıkladı.
Son dakika haberi... Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 17 Eylül koronavirüs vaka ve vefat sayılarını duyurdu.
Bakan Koca, "Toplam hastalığa yakalanmış kişi sayısı yaklaşık 300.000 oldu. Bugün 62 can kaybımız var. Hastalıkla mücadele etmek tedbirde mücadele birlikteliği ile mümkün. Birlikte mücadele edelim. Sağlık çalışanlarımızın omuzlarındaki yükü azaltmak sorumluluğumuz." uyarılarında bulundu.
17 EYLÜL KORONAVİRÜS BİLANÇOSU
6 EYLÜL KORONAVİRÜS BİLANÇOSU
15 EYLÜL KORONAVİRÜS BİLANÇOSU
Koronavirüs salgını özellikle Avrupa'da 2. dalgasını yoğun bir şekilde yaşarken, Türkiye kontrolü elinde tutmaya devam ediyor. Son dönemde alınan tedbirlerle koronavirüsün hızı kesilmiş durumda.
Sağlık Bakanlığı tarafından açılan Covid-19 Bilgilendirme Sayfası, 18 Eylül'e ait koronavirüs vaka sayılarını açıkladı.
İşte 18 Eylül'e ait koronavirüs vaka sayıları...
.İşte 18 Eylül'e ait koronavirüs vaka sayıları...
Son dakika: Yunan medyasından ahlaksız manşet! Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı ağır küfürle hedef aldılar.
Giriş Tarihi: 18.9.2020 13:28 Son Güncelleme: 18.9.2020 14:06
Yunan paçavrası 'Dimokratia' kudurdu! Başkan Erdoğan hakkında haddini aşan sözler!
Doğu Akdeniz politikaları sulara gömülen Yunanistan, kuyruk acısıyla daha da saldırganlaşmaya, çirkinleşmeye ve provokatif adımlar atmaya devam ediyor. Son olarak Yunanistan’da yayımlanan “Dimokratia” gazetesi, Başkan Erdoğan'ı hedef alan skandal bir manşete imza attı.
Türkiye'nin özellikle Doğu Akdeniz'deki kararlı duruşu ve bölgede masaya yumruğunu vurması, başta Yunanistan olmak üzere tüm Türkiye düşmanlarını kudurtmaya devam ediyor.
Politikaları ve tuzakları bir bir sulara gömülen Yunanistan ve paçavra medyası, hezimetin üzerini gölgelemek için provokatif adımlarla Türkiye'yi hedef alıyor.
Son olarak Yunanistan'da yayımlanan "Dimokratia" adlı sözde gazete, bugünkü baş sayfasında Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a çok çirkin ve en ağır şekilde hakarette bulunan bir manşete imza attı.
Gazetenin başlığında son derece ağır bir küfüre yer verilirken, üst başlıkta da "Sultanın" şizofrenik taleplerine Yunanistan nasıl cevap vermesi gerekirdi" yazısının yer aldığı görüldü.
Son dakika haberi: Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz ve Ege'de gerilim tırmanıyor. Türkiye kararlı adımları ile hak ve menfaatlerini savunurken, Yunanistan, AB ile Fransa'dan medet umuyor. Gerilimi tırmandırmak için, her türlü küstahlığı yapan, kural tanımayan, anlaşmaları ihlal eden Yunanistan masadan sürekli kaçıyor. Diplomasi önerilerine, kabul edilmesi mümkün olmayan ön şartlar ile yanıt veriyor. Yunan yönetiminin küstahlığına, bu kez de medyası alet oldu. Ülkede yayın yapan Dimokratia isimli gazete Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı ağır bir küfürle hedef aldı. Gazetenin skandal manşeti Türkiye'de büyük tepki çekti.
Giriş Tarihi: 18.9.2020 13:28 Son Güncelleme: 18.9.2020 14:06
Türkiye ile Yunanistan arasında tansiyon yükselirken, Yunan medyasında küstah manşetler yer almaya başladı. Türkiye ile sahada bir türlü başa çıkamayan, masada da kaybetmemek için sürekli kaçan Yunanistan'da medya da raydan çıktı. Ülkede yayın yapan Dimokratia isimli gazete bugün ahlaksız bir manşet ile okuyucularının karşısına çıktı. Sık sık Türkiye ile ilgili provokatif haberlerin yer aldığı gazetenin manşetinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a alçakça küfür edildi.
DİMOKRATİA'DAN AHLAKSIZ MANŞET
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın görseli ile okuyucularının karşısına çıkan Dimokratia isimli gazete, 'S... git Erdoğan' şeklinde ahlaksız sözler yer aldı.
Gazete haberin detayında ise, "Sultanın" şizofrenik taleplerine Yunanistan nasıl cevap vermesi gerekirdi" şeklinde küstah ifadeler yer alıyor.
BAŞKAN ERDOĞAN YUNANİSTAN VE AB'YE RESTİ ÇEKMİŞTİ
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerinin arkasında kararlı bir şekilde durması, sahadaki mücadelesiyle bunu göstermesi Yunanistan'ı çılgına çevirmiş durumda...
Başkan Erdoğan, hiçbir zorbalık ve oldubittiye izin verilmeyeceğini ifade etmiş, Yunanistan ve AB'ye sert sözlerle yüklenmişti.
Erdoğan şöyle konuşmuştu:
Asıl soru şu; acaba şu anda Akdeniz'de ve mücavirinde karşımıza dikilenler de aynı fedakarlıkları göze alabiliyorlar mı? Yunan halkı muhteris ve kifayetsiz yöneticileri yüzünden başlarına geleceklerini kabul ediyor mu? Fransız halkı muhteris ve kifayetsiz yöneticileri yüzünden ödeyecekleri bedelleri biliyor mu? Kuzey Afrika ve körfezdeki kim ülkelerin kardeş hakları muhteris ve kifayetsiz yöneticileri sebebiyle kararan istikballerine razı gösteriyor mu?
On binlerce kilometre öteden, Türkiye'nin demokrasisine, hukuk devletine, bölgesel çıkarlarına göz diken ülkelerin vatandaşları bu sürecin dönüp kendilerine verecekleri zararın farkında mı? Biz binlerce yıllık devlet tarihimizin ve Anadolu'daki bin yıllık varlığımızın her gününü mücadele ile geçirmiş bir millet olarak tüm bu gerçeklerin idrakindeyiz.
ERDOĞAN'IN KARARLI DURUŞU YUNAN'I KUDURTUYOR
Başkan Erdoğan'ın kararlı duruşundan taviz vermemesi Yunan medyasını adeta çılgına çeviriyor.
Erdoğan, bir konuşmasında "Asıl soru şu; acaba şu anda Akdeniz'de ve mücavirinde karşımıza dikilenler de aynı fedakarlıkları göze alabiliyorlar mı? Yunan halkı muhteris ve kifayetsiz yöneticileri yüzünden başlarına geleceklerini kabul ediyor mu? Fransız halkı muhteris ve kifayetsiz yöneticileri yüzünden ödeyecekleri bedelleri biliyor mu? Kuzey Afrika ve körfezdeki kim ülkelerin kardeş hakları muhteris ve kifayetsiz yöneticileri sebebiyle kararan istikballerine razı gösteriyor mu? On binlerce kilometre öteden, Türkiye'nin demokrasisine, hukuk devletine, bölgesel çıkarlarına göz diken ülkelerin vatandaşları bu sürecin dönüp kendilerine verecekleri zararın farkında mı? Biz binlerce yıllık devlet tarihimizin ve Anadolu'daki bin yıllık varlığımızın her gününü mücadele ile geçirmiş bir millet olarak tüm bu gerçeklerin idrakindeyiz." ifadelerini kullanmıştı.
"HER TÜRLÜ BEDELİ ÖDEMEYE KARARLIYIZ"
Başkan Erdoğan, "Bugün de girdiğimiz yolda her türlü bedeli ödemeye kararlıyız. Aksi takdirde bizi bu topraklarda bir gün dahi barındırmayacaklarının farkındayız. Ellerinden gelse bu millete bir nefes hava, bir yudum su, bir lokma ekmek vermeyeceklerin kuşatması altında olduğumuzun bilincindeyiz. Her ne yapıyorsak onlara rağmen yaptık, yapmayı sürdüreceğiz. Türkiye'yi büyütmeye, güçlendirmeye, kalkındırmaya, zenginleştirmeye, geliştirmeye devam edeceğiz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıktığımız müddetçe, Allah'ın yardımıyla Türkiye'nin aşamayacağı hiçbir engel olmadığını yürekten inanıyoruz." demişti.
Doğu Akdeniz'deki gerilimi artıran Yunanistan'dan Lahey taktiği
Bugün de girdiğimiz yolda her türlü bedeli ödemeye kararlıyız. Aksi takdirde bizi bu topraklarda bir gün dahi barındırmayacaklarının farkındayız. Ellerinden gelse bu millete bir nefes hava, bir yudum su, bir lokma ekmek vermeyeceklerin kuşatması altında olduğumuzun bilincindeyiz. Her ne yapıyorsak onlara rağmen yaptık, yapmayı sürdüreceğiz. Türkiye'yi büyütmeye, güçlendirmeye, kalkındırmaya, zenginleştirmeye, geliştirmeye devam edeceğiz. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıktığımız müddetçe, Allah'ın yardımıyla Türkiye'nin aşamayacağı hiçbir engel olmadığını yürekten inanıyoruz.
SON DAKİKA... Van'da şoke eden görüntüler! Defineciler, 5 bin yıllık mezarlığı talan etti
Van'ın Erciş ilçesinde yaklaşık 5 bin yıllık tarihi mezarlık, defineciler tarafından tahrip ve talan edildi. Altın ve tarihi eser aramak için gelen defineciler, yaptıkları kaçak kazılar ile mezarlıktaki kemikleri de ortaya çıkardı. Araştırmacı Yazar Selahattin Koşar, duruma tepki gösterdi. İşte Van'dan gelen son dakika görüntüleri...Giriş Tarihi: 18.9.2020 09:40Son Güncelleme: 18.9.2020 09:44
Van'ın Erciş ilçesinde 5 bin yıllık tarihi mezarlık, defineciler tarafından tahrip edildi. Altın ve tarihi eser aramak için gelen defineciler, yaptıkları kaçak kazılar ile mezarlıktaki kemikleri de ortaya çıkardı. Araştırmacı Yazar Selahattin Koşar, duruma tepki gösterdi ve yapılan şeyin akılalmaz bir durum olduğunu açıkladı.
MEZARLARDAKİ KEMİKLERİ ÇIKARDILAR
Erciş ilçesine 20 kilometre uzaklıktaki Çelebibağı Mahallesi'nde bulunan tarihi mezarlık, definecilerin hedefi oldu. Ünlü halk ozanı Ercişli Aşık Emrah ile Selvihan'nın da kabrinin bulunduğu mezarlık, define avcıları tarafından ikinci kez tahrip edildi. Mezarlıkta kaçak kazı yapan defineciler mezarlardaki kemikleri de açığa çıkardı.
Mezarlığı ziyaret eden Ercişli Araştırmacı Yazar Selahattin Koşar, tarihi mezarlığın defineciler tarafından talan edilmesine çok üzüldüklerini söyledi. Koşar, "Mezarlık, 5 bin yıllık tarihi geçmişi olan bir mezarlıktır. İlk Tunç çağından günümüze kadar kullanılan tarihi bir mezarlıktır. Özelikle Osmanlılara, Selçuklulara ve Karakoyunlulara ait çok sayıda mezar vardı.
1992-1995 tarihleri arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından burada restorasyon çalışması yapılmış, bazı mezarlar düzenlenerek bugüne kadar getirilmiştir. Fakat ne acıdır ki, o restorasyondan sonra bu mezarlık definecilerin define aradıkları, mezarları kazdıkları, yer yer mezar taşlarını kırdığı köhne bir mezarlık haline gelmiştir.
Define avcıları şunu iyi bilmeliler, Müslüman mezarlığında define olmaz. Bu mezarlığın gelecek nesillere taşınması için burayı iyi bir şekilde koruma altına almak gerekiyor.
Tabi koruma derken, polisiye tedbirlerle tek başına olacak bir iş değil, halkın daha duyarlı olması, halkın bu konuda daha bilinçlenmesi gerekir.
"KORUMAYA ALINIP SAHİP ÇIKILMASI GEREKİYOR"
Halk gereken desteği vermezse, 10 yıl sonra Selçuklulara ait, Karakoyunlulara ait bir eser bulamazsınız. Yetkililerden ve halkımızdan 5 bin yıllık tarihi Selçuklu mezarlığına sahip çıkmalarını istiyoruz" dedi.
Van Erciş'te yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Çelebibağı Mahallesi'nde bulunan tarihi mezarlık, definecilerin hedefi oldu. Ünlü halk ozanı Ercişli Aşık Emrah ile Selvihan'nın da kabrinin bulunduğu mezarlık, define avcıları tarafından ikinci kez tahrip edildi. Mezarlıkta kaçak kazı yapan defineciler mezarlardaki kemikleri de açığa çıkardı.
Mezarlığı ziyaret eden Ercişli Araştırmacı Yazar Selahattin Koşar, tarihi mezarlığın defineciler tarafından talan edilmesine çok üzüldüklerini söyledi. Koşar, "Mezarlık, 5 bin yıllık tarihi geçmişi olan bir mezarlıktır. İlk Tunç çağından günümüze kadar kullanılan tarihi bir mezarlıktır. Özelikle Osmanlılara, Selçuklulara ve Karakoyunlulara ait çok sayıda mezar vardı. 1992-1995 tarihleri arasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından burada restorasyon çalışması yapılmış, bazı mezarlar düzenlenerek bugüne kadar getirilmiştir.
Fakat ne acıdır ki, o restorasyondan sonra bu mezarlık definecilerin define aradıkları, mezarları kazdıkları, yer yer mezar taşlarını kırdığı köhne bir mezarlık haline gelmiştir. Define avcıları şunu iyi bilmeliler, Müslüman mezarlığında define olmaz. Bu mezarlığın gelecek nesillere taşınması için burayı iyi bir şekilde koruma altına almak gerekiyor. Tabi koruma derken, polisiye tedbirlerle tek başına olacak bir iş değil, halkın daha duyarlı olması, halkın bu konuda daha bilinçlenmesi gerekir. Halk gereken desteği vermezse, 10 yıl sonra Selçuklulara ait, Karakoyunlulara ait bir eser bulamazsınız. Yetkililerden ve halkımızdan 5 bin yıllık tarihi Selçuklu mezarlığına sahip çıkmalarını istiyoruz" dedi.
DEFİNECİLER GECELERİ BİRÇOK NOKTAYI TAHRİP EDİYOR
Bölgede define arayanlar tarihi ya da tarihi olduğunu düşündükleri birçok noktada bu tür aramalar bahanesiyle tahribat yapıyor. Aramalarının sonunda arkalarında adeta bir enkaz bırakarak bölgeden ayrılıyorlar. Bakanlıkların konuyla ilgili çalışmaları ve takibi devam ediyor.
SON DAKİKA... Didim Belediye Başkanı Atabay adliyede
CHP'li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay kendisinden iş isteyen 1 çocuk annesi S.T. isimli kadına tecavüz iddiasıyla ilgili Didim Adliye’sine geldi. Başkan Atabay, savcı Selahattin Baysal’a yaklaşık 1.5 saat ifade verdi. İfadesi tamamlanan Atabay, savcılık tarafından mahkemeye sevk edilmeden serbest bırakıldı. Başkan Atabay adliyeye geldiği plakalı belediye aracıyla ayrıldı.
Giriş Tarihi: 18.9.2020 13:01Son Güncelleme: 18.9.2020 13:55
CHP'li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay'ın kendisinden iş isteyen kadına belediye şirketi DİBEL Müdür Öner Çiçek ile birlikte CHP'li Meclis Üyesi Ali Çağlar'ın çiftlik evinde tecavüz ettiği iddia edilmişti. Bu anların da kamera kaydına alındığı ileri sürülmüştü. Türkiye'yi sarsan iddialar sonrası mağdur kadın bir çocuk annesi 45 yaşındaki S.T. Didim Savcılığı'na ifade vermişti.
İFADEYE ÇAĞRILDI
S.T.'nin şikayetinin üzerinden 5 gün geçtikten sonra Başkan Ahmet Deniz Atabay ifadeye çağrıldı.
ADLİYEYE GELDİ
Bugün öğleden önce Didim Adliyesi'ne gelen Atabay, savcı Selahattin Baysal'a yaklaşık 1.5 saat ifade verdi. Başkan Atabay ifadesinin ardından mahkemeye sevk edilmenden savcılık tarafından serbest bırakıldı. Atabay adliyeye geldiği resmi plakalı belediye aracıyla ayrıldı. Öte yandan DİBEL Müdürü Öner Çiçek ve Meclis Üyesi Ali Çağlar'ın ifade alma işlemleri sürüyor.
S.T. isimli mağdur kadın, şüphelileri teşhis etmek için Didim Emniyet Müdürlüğü'ne gitmişti. Normal şartlarda canlı teşhis yapılması gerekirken S.T.'nin şüpheliler Atabay, Çiçek ve Çağlar'ı fotoğraf üzerinden teşhis etmesi istenmiş, S.T. de şüphelileri fotoğraf üzerinden tek tek teşhis etmişti. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın soruşturmaya dahil olacağı ve mağdur kadını koruma altına alacağı öğrenilmişti.
Bir haftadır olayla ilgili titiz bir araştırma yapan müfettişler geçtiğimiz Salı günü saat 14:00'te tecavüzle suçlanan CHP'li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabey'in ifadesini almıştı. İfadenin Didim Kaymakamlık binasında müfettişlere tahsis edilen odada alındığı belirlenmişti. İfadenin yaklaşık 1,5 saat sürdüğü ve tutanak altına alındığı kaydedilmişti.
ŞÜPHELİLER İFADE VERDİ
Olayla ilgili flaş bir gelişme daha yaşandı. CHP'li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, CHP'li Meclis Üyeleri Öner Çiçek ile Ali Çağlar'ın Didim Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek soruşturma savcısı Selahattin Baysal'a ifade verdiği öğrenildi.
İfadesi alınan Atabay'ın serbest kaldığı, diğer şüphelilerin ise ifadelerinin halen devam ettiği kaydedildi.
Son dakika! 1 Aralık itibarıyla yeni dönem başlıyor! SMS'lerle ilgili yeni karar
Son dakika haberi... Telefon kullancılarını yakından ilgilendiren bir gelişme yaşandı. Artık istenmeyen sms'ler telefonlara gelmeyecek. İleti Yönetim Sistemi A.Ş Genel Müdürü Dr. Tolga Tüfekçi, “Vatandaşın onayı olmadan gönderilen ticari mesajlarda şikayetlerin 500 bini aşması üzerine Ticaret Bakanlığı tarafından çalışmalarına başlanan ve 4 Ocak tarihinde yayımlanan Yönetmelik’le birlikte hayatımıza giren İleti Yönetim Sistemi (İYS) 1 Aralık itibarıyla uygulamaya girecek ve istenmeyen mesajlar son bulacak .” ifadelerini kullandı.
Giriş Tarihi: 18.9.2020 13:21Son Güncelleme: 18.9.2020 13:26
YENİ DÖNEM BAŞLIYOR
Vatandaşın onayı olmadan gönderilen ticari mesajlarda şikayetlerin 500 bini aşması üzerine Ticaret Bakanlığı tarafından çalışmalara başlandığını anımsatan İleti Yönetim Sistemi A.Ş Genel Müdürü Dr. Tolga Tüfekçi, 4 Ocak tarihinde yayımlanan yönetmelikle birlikte hayatımıza giren İYS 1 Aralık itibarıyla uygulamaya gireceğini ve 1 Aralık itibarıyla istenmeyen mesajların son bulacağını söyledi.
1 ARALIK İTİBARIYLA UYGULAMAYA GİRECEK
İleti Yönetim Sistemi A.Ş Genel Müdürü Dr. Tolga Tüfekçi: "Vatandaşın onayı olmadan gönderilen ticari mesajlarda şikayetlerin 500 bini aşması üzerine Ticaret Bakanlığı tarafından çalışmalarına başlanan ve 4 Ocak tarihinde yayımlanan Yönetmelik'le birlikte hayatımıza giren İleti Yönetim Sistemi (İYS) 1 Aralık itibarıyla uygulamaya girecek ve istenmeyen mesajlar son bulacak "
Tüfekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında İleti Yönetim Sistemi'ni kurma ve kurdurma yetkisine sahip olan Ticaret Bakanlığının, bu doğrultuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni (TOBB) yetkilendirdiğini ifade ederek, İYS A.Ş'nin TOBB'un eğitim vakfı olan Türkiye Odalar ve Borsalar Eğitim Vakfı'nın (TOBEV) yüzde 100 bağlı ortaklığı olarak İYS'nin bilişim altyapısının geliştirilmesi ve işletilmesi faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu dile getirdi.
Yeni dönemle birlikte sistem üzerinde onayı bulunmayan vatandaşlara ticari elektronik iletinin gönderilemeyeceğini ifade eden Tüfekçi, "Ticari elektronik ileti gönderimi yapan tüm firmalar kaydolacağı ve sahip olduğu onayları sürekli güncel tutacağı bu sistemle vatandaşlar ticari ileti izinlerine tek noktadan ve kolaylıkla erişebilecek. Mesaj almak istemediklerini kapatırken diğer taraftan dilerse kampanyalarından haberdar olması istediği markalara da onay verebilecek." ifadelerini kullandı.
Tüfekçi, vatandaşların, onaylarını İYS üzerinden iptal edebileceği gibi firmaların gönderim yaptığı iletişim kanalı bazında (mesaj, arama, e-posta) tercihlerini belirleyebileceğine işaret ederek, vatandaşın markadan e-posta bildirimlerini almaya devam ederken mesaj ve arama kanalı için onayını iptal edebileceğini aktardı.
Mevzuat gereğince, vatandaş bir markadan onayını kaldırdığında ilgili markayı satan bayilerin de buna uymak durumunda kalacağına dikkati çeken Tüfekçi, onayı olmayan alıcılara gönderim yapılamayacağını söyledi.
VATANDAŞIN KİŞİSEL BİLGİLERİ GÜVENDE OLACAK
Tüfekçi, yeni sistemle birlikte vatandaşların ileti onaylarına ilişkin kayıtların yurt içindeki güvenlikli veri merkezlerinde saklanacağını, sistem Bakanlığının denetimi altında olacağını belirtti. İzin yönetim sisteminin tek elden yönetilmesiyle birlikte Bakanlığın denetim ve incelemeyi hızla yapılabileceğine dikkati çeken Tüfekçi, vatandaşların hakları korunurken elektronik ticaretin yasalara uygun yürütülmesine katkı sağlanacağını vurguladı.
Tüfekçi, mevzuat uyarınca ticari elektronik ileti gönderimi yapan firmaların İYS'ye kaydolacağını ve vatandaşlardan geçmişte almış olduğu onayları 01 Aralık'a kadar İYS'ye aktaracağına işaret ederek, "16 Ocak 2021'e kadar vatandaşlar tarafından reddedilmemiş onaylar geçerli geçerli kabul edilecek. Böylece firmaların geçmişte almış olduğu tüm izinler için beyaz bir sayfa açılmış olacak." dedi.
1 Aralık itibarıyla işletmelerin, vatandaşlardan aldıkları izinleri 3 iş günü içinde İYS'ye bildireceğini dile getiren Tüfekçi, İYS'ye kaydedilmeyen izinlerin geçersiz sayılacağını ve böylece vatandaşların izin yönetimi yapabildiği İYS'nin devamlı olarak güncel tutulacağını söyledi
Tecavüz skandalında bayıltan teşhis
Didim’deki tecavüz skandalının mağduru S.T.’nin olayın faillerini teşhisi sırasında trajik anlar yaşandı. Mağdur kadının, şüphelilerden CHP’li Didim Belediyesi şirketi DİBEL Müdürü Öner Ç.’nin fotoğrafı gösterilince, “En büyük pislik buydu” diyerek bayıldığı ortaya çıktı
Giriş Tarihi: 18.9.2020
CHP'li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ile belediye şirketi DİBEL Müdürü Öner Ç.'nin, meclis üyesi Ali Ç.'nin çiftliğinde, alkol ve uyuşturucu vererek tecavüz ettiği öne sürülen S.T.'ye, emniyette fotoğraf üzerinden teşhis yaptırıldığı sırada trajik anlar yaşandığı ortaya çıktı. Bilgisayardan kendisine gösterilen olayla ilgili ve ilgisiz 14 farklı kişinin fotoğrafına bakan S.T.'nin aradan 5 yıl geçmesine rağmen, Atabay, Öner Ç., Ali Ç. ve tecavüzü izleyen başkan yardımcısı Öznur G.'yi teşhis etti öğrenildi. Mağdur kadının, Öner Ç.'nin fotoğrafını gördüğünde ise, "En büyük pislik buydu" dedikten sonra baygınlık geçirdiği bildirildi. Didim Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada ise Atabay'ın hala ifadeye çağrılmaması dikkat çekti.
İFADEYE NEDEN ÇAĞRILMADI
Mağdur S.T.'nin avukatı Murat Sultansu, "Soruşturma 14 Eylül pazartesi günü başlatıldı. Aradan 4 gün geçti. Başkan Atabay'ın ifadeye çağrılmaması düşündürücü. Adalete güveniyoruz. Ancak 4 gün geçmesine rağmen tecavüz iddiasıyla hakkında şikayet bulunan bir kişinin hala ifadeye çağrılmamış olması bizi çok düşündürüyor. Bu anlamda Adalet Bakanlığı'na sesleniyorum. Gereğinin en kısa sürede yapılacağını umuyorum" dedi.
ATABAY'IN KİRLİ ÇAMAŞIRLARI ORTAYA ÇIKIYOR
1- CHP'LİLERİN ŞİRKETİNE 2.5 MİLYONLUK İŞ
Tecavüz skandalının odağındaki isim olan CHP'li Başkan Ahmet Deniz Atabay'ın Didim'deki yasa dışı işleri de tek tek ortaya çıkıyor. 30 Mart 2014'teki seçimlerde CHP'den başkan olan Atabay'ın ilk icraatı yandaşlarına ihale vermek oldu. O dönemde CHP İlçe Başkanı Gökmen Karataş'ın akaryakıt istasyonunda pompacı olarak çalışan Adnan Abacı ve CHP Didim İlçe Gençlik Kolları Başkanı Caner Kaymak, yine Gençlik Kolları üyesi Aşkın Atlı adına 12 Mayıs 2014'te Kip A.Ş. şirketi kuruldu. Hiç iş deneyimi olmayan firma doğrudan temin yolu belediyeden 2.5 milyon liralık iş aldı.
2- FETÖ İMAMINA PARA YAĞDIRDI
Belediye, 2015'te ise bu kez FETÖ'nün belediyeler imamı Erkan Karaaslan'ın kurduğu YEKÜD Derneği ve Vizyon Yayıncılık şirketinden 159 bin 940 lira ödeyerek, "İdari ve mali sürdürülebilirlik kapsamında mali danışmanlık" hizmeti aldı. Şirketin, aynı hizmeti Çanakkale Belediyesi'ne ise sadece 46 bin 500 lira karşılığında verdiği ortaya çıktı. Karaaslan'ın hesabına, 13 Haziran 2016'da 10 bin, 20 Haziran 2016'da 20 bin, 27 Haziran 2016'da da 28 bin lira yatırıldığı tespit edildi.
3- ÇÖPLERİ, 3 KAT FAZLA FİYATA TOPLATTI
Belediye, 16 mahallede katı atıkların toplanması ihalesini de 25 Ocak 2016'da bir yıl süreyle, ALTAŞ A.Ş. firmasına, 11 milyon 426 bin liraya verdi. Aydın Efeler Belediyesi ise aynı dönemde 82 mahallede katı atıkların toplanması ihalesini 3 yıllığına 34 milyon 482 bin liraya EGE TEM A.Ş.'ye verdi. Didim'de çöp toplama işinin nüfusu 3 kat daha fazla olan Efeler ilçesi ile neredeyse aynı fiyata verildiği ve Didim Belediyesi'nin kamunun parasını nasıl çarçur ettiği ortaya çıktı.
CHP'Lİ BAŞKANA TECAVÜZ SORGUSU MÜFETTİŞLERE 1.5 SAAT İFADE VERDİ
CHP'li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay'ın kendisinden iş isteyen kadına CHP'li Meclis Üyeleri Öner Ç. ile Ali Ç.ile birlikte bir çiftlik evinde tecavüz ettiği iddiasıyla ilgili flaş bir gelişme yaşandı. İçişleri Bakanlığı'nca olayı araştırmak üzere görevlendirilen iki mülkiye müfettişi, CHP'li Atabay'ın ifadesini aldı. Türkiye'yi skandal sonrası İçişleri Bakanlığı olayı araştırmak üzere iki mülkiye müfettişi görevlendirmişti. Müfettişler ilk iş olarak mağdur kadının ifadesini almıştı. Mağdur kadın yaşadıklarını detaylarıyla anlatmıştı. Edinilen bilgiye göre, bir haftadır olayla ilgili titiz bir araştırma yapan müfettişler geçtiğimiz Salı günü saat 14:00'te tecavüzle suçlanan CHP'li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabey'in ifadesini aldı. İfadenin Didim Kaymakamlık binasında müfettişlere tahsis edilen odada alındığı öğrenildi. İfadenin yaklaşık 1.5 saat sürdüğü ve tutanak altına alındığı kaydedildi.
CHP'li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay'ın skandalları bitmiyor! Tecavüz rant rüşvet kıyak 
Didim’deki tecavüz iddiasında flaş gelişme! Müfettişler, tecavüzle suçlanan CHP’li Başkanın ifadesini aldı 
İşte o dehşet evi 
Didim’de başka kurbanlar da var 
Didim’deki tecavüz iddiasında flaş gelişme! CHP’li başkan kayırıldı mı?
Son dakika: Bakan Akar'dan flaş Doğu Akdeniz açıklaması: Macron'un buna boyu yetmez
Milli Savunma Bakanı Akar, Doğu Akdeniz konusunda flaş açıklamalarda bulundu. Yunanistan'ın ön koşullarının NATO'daki toplantıları yavaşlattığını belirten Akar, Macron'un iki yüzlü tavrına da tepki gösterdi. Akar, "Macron buradaki problemlerin üzerine benzin döküyor. Bu da çözümü uzattıkça uzatıyor. Hayal gören Macron'un kendisi. İki yüzyıl önce ölen Napolyon'un rolünü kapmaya çalışıyor ama buna gücünün ve boyunun yetmeyeceğini de hep beraber görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Giriş Tarihi: 18.9.2020 12:38Son Güncelleme: 18.9.2020 14:03
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Sayın Macron kendi problemlerini örtbas etmek için birtakım roller peşinde koşuyor. Binlerce kilometreden gelip Doğu Akdeniz'de kendilerine bir rol kapmaya çalışıyor. Macron buradaki problemlerin üzerine benzin döküyor. Bu da çözümü uzattıkça uzatıyor" dedi.
Bakan Akar, İngiliz Channel 4 televizyonuna son dönemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Akar, Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon araştırmalarına yönelik, Türkiye'nin kendi kıta sahasında daha önce de yaptığı gibi tamamen teknik, bilimsel çalışmalar yaptığını söyledi. Akar, "Kendi hakkımız çerçevesinde bunu kullanıyoruz. Burada herhangi bir şekilde tahrik söz konusu değil. Bunu daha önce de yaptık, Oruç Reis'te de bunu yapıyoruz. Kendi haklarımızı kullanmamızın bir uzantısı bu. Şu anda Oruç Reis, ilgili bakanlık tarafından planları çerçevesinde limana alındı ama aynı anda diğer gemilerimiz kendi bölgelerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bizim çalışmalarımız planlı, programlı, açık, şeffaf, mevcut hakların kullanılmasından ibaret" dedi.
'ÇÖZÜME DEĞİL ÇÖZÜMSÜZLÜĞE KATKI SAĞLIYOR BU OLAYLAR'
Bakan Akar, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Türkiye karşıtı açıklamalarına ilişkin, Türkiye'nin barıştan, diyalogdan yana olduğunu ve bu konuda gayret gösterdiğini kaydetti. Bununla birlikte Türkiye'nin hak ve hukukunu da kullanmaya devam edeceğini belirten Akar, şunları söyledi:
"Sayın Macron kendi problemlerini örtbas etmek için birtakım roller peşinde koşuyor. Binlerce kilometreden gelip Doğu Akdeniz'de kendilerine bir rol kapmaya çalışıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Biz kendi hakkımızı, hukukumuzu koruyoruz ve her zaman komşumuz Yunanistan ile görüşmeye, diyaloğumuzu sürdürmeye hazır olduğumuzu belirttik, belirtmeye devam ediyoruz. Diğer taraftan da çeşitli şekillerde sık sık yaptırımlardan bahsetmek de bir tehdit dilidir. Gerginliği artırmaktan başka bir şeye yaramıyor. Çözüme değil çözümsüzlüğe katkı sağlıyor bu olaylar. Avrupa Birliği'nin burada bir kural koyma, kuralları değiştirme, sınırları belirleme gibi bir yetkisi söz konusu değil. Bunların bilinmesi, görülmesi lazım. Burada hakkı, hukuku kendimize göre değil, evrensel hukukun tüm kurallarına uymamız lazım. Sayın Macron buradaki problemlerin üzerine benzin döküyor. Bu da çözümü uzattıkça uzatıyor. Hayal gören Macron'un kendisi. İki yüzyıl önce ölen Napolyon'un rolünü kapmaya çalışıyor ama buna gücünün ve boyunun yetmeyeceğini hep beraber görüyoruz."
'SAYGI GÖSTERİLMESİNİ BEKLİYORUZ'
Türkiye'nin Akdeniz'e yaklaşık 2 bin kilometre kıyısı olduğuna vurgu yapan Akar, Yunanistan'ın Ege'de uluslararası hukuka aykırı olarak bazı adaları silahlandırdığını söyledi. Bunların arasında Meis'in de bulunduğunu kaydeden Akar, "Bu uluslararası hukukun, ülkeler arasındaki anlaşmaların ihlali değil de nedir? Bu, bize bir tehdit değil de nedir? Bu iyi komşuluk ilişkilerine karşı bir darbe değil de nedir? Bunların hepsi göz ardı ediliyor ve Yunan komşularımız bencil şekilde kendi haklarından bahsediyorlar. Hiçbir şekilde bize hak tanımamak gibi bir eğilimleri var. Bunun olması mümkün değil. Biz tekrar tekrar hakkımızı, hukukumuzu ortaya koyuyor ve bunlara saygı gösterilmesini bekliyoruz" diye konuştu.
'TOPLANTILARI SONUNA KADAR DESTEKLİYORUZ'
Bakan Akar, Türkiye'nin sorunların uluslararası hukuka uygun diyalogla çözümünden yana olduğunu belirterek, NATO Karargahı'nda Türk ve Yunan askeri heyetleri arasındaki görüşmelere ilişkin, "NATO Genel Sekreteri görüşme talep ettiğinde ilk 'evet' diyen biz olduk. Bu görüşmeleri, toplantıları da sonuna kadar destekliyoruz. Dördüncüsü yapıldı. Daha önceki bu tür girişimlerde ve şu anda da yine Yunan komşularımız isteksiz ve bir takım ön koşullar koymak suretiyle bu konuları yavaşlatıyorlar. Biz bu toplantıların gerçekleşmesini sonuna kadar destekliyoruz" ifadesini kullandı.
'HAKKIMIZI, HUKUKUMUZU KORUYORUZ'
Bakan Akar, Türkiye'nin her zaman diyalog ve iyi komşuluk ilişkilerinden bahsettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Fakat siz bizim haklarımızı çiğnerseniz, 'bunu da çiğnetmez, oldubittilere müsaade etmeyiz' diyoruz. Bu hiçbir şekilde tehdit olarak algılanmamalı. Biz herhangi bir şekilde emperyalist bir hayal içinde değiliz, biz burada hakkımızı, hukukumuzu koruyoruz. Biz 83 milyonluk halkımızın, 780 bin kilometrekarelik Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hakkını, hukukunu korumakla görevliyiz. Bunun görülmesi, anlaşılması lazım. Özellikle üçüncü tarafların, ülkelerin tarafsız olarak, objektif olarak bunu görmesi lazım. Yansız şekilde bakıldığında ortadaki problemin ne olduğunu anlamak gerçekten basit. Fakat Avrupa Birliği ve Macron başta olmak üzere bu konularda son derece yanlı, önyargıyı, taassupla yaklaşıyorlar. Dolayısıyla bunlar çözüme değil, çözümsüzlüğe katkı sağlıyorlar. Gerçekten biz diyalog, diplomasi istiyoruz. Görüşelim, tartışalım ve problemlerimizi kimsenin tahrikine meydan vermeden kendi başımıza çözmek istiyoruz. Biz medeni iki komşu olarak problemlerimizi konuşarak, diyalog yoluyla, diplomasiyle çözmeye çalışıyoruz."
Akar, Türkiye ve Yunanistan arasındaki güven artırıcı önlemlerin görüşüldüğü toplantıların ikisinin Atina birinin de Ankara'da yapıldığını hatırlatarak, dördüncü toplantı için Yunan heyetini Ankara'ya beklediklerini de sözlerine ekledi.
Türkiye'nin o hamlesi Fransa'yı panikletti! Macron'un Türkiye karşıtlığının perde arkası... 
Son dakika: Ortalığı karıştıran görüntüler yayınlandı! İngiltere, Fransa'ya isyan bayrağını açtı: Rezalet... Diyelim ki Fransa silah satmak istiyor, peki Yunanistan ne istiyor olabilir? 
Fransız uzman: Macron hata yapıyor Libya hükümeti, Fransa'nın Türkiye'ye karşı girişimlerini başarısızlığa uğratıyor
YORUMLAR