Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya...

Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir.

Başkan Erdoğan, Gaziantep'te 300 Fabrika Toplu Açılış Töreni'nde hitap etti ve önemli açıklamalar yaptı. CHP'li Selin Sayek Böke'nin skandal sözlerine yanıt veren Başkan Erdoğan, "Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa, onun amacı ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün işbirliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır." dedi. Bir de müjde veren Başkan Erdoğan "Ankara ve Bursa'dan sonra Gaziantep'te modern fabrika

27 Eylül 2020 - 02:33 - Güncelleme: 27 Eylül 2020 - 02:59

Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir." dedi.

Giriş Tarihi: 26.9.2020  17:56 Son Güncelleme: 27.9.2020  02:34

Son dakika: Başkan Erdoğan: Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir

- Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça Türk ekonomisi, yeni rekorlara koşmaya devam edecektir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep 300 Fabrika Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Yaklaşık 1,5 yıllık bir hasretin ardından tekrar Gaziantep'te bulunmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Erdoğan, Gaziantep halkına, destekleri, duaları, şahsına gösterdikleri teveccühleri için teşekkür etti.

Ülke sanayisi açısından gurur dolu bir gün geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, az önce ülkenin kendi alanında en önemli organizasyonu olan TEKNOFEST'te gençlerle bir araya geldiklerini anımsattı. Burada bir kez daha gençlerin, genç girişimcilerin ufkuna, vizyonuna şahit olduklarını anlatan Erdoğan, "Gördüğümüz manzara, Türkiye'nin aydınlık yarınlarına olan inancımızı daha da güçlendirdi.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlerin, teknoloji konusundaki heyecanları ve üretkenlikleri, diğer hususlarda da bize umut verdi." diye konuştu.

Şimdi de Gaziantep'teki organize sanayi bölgelerinde yapımı tamamlanan ve hizmete giren 300 fabrikanın resmi açılışını yapacaklarını aktaran Erdoğan, emeği geçenlere teşekkür etti. Gaziantep'in gelişmesi, kalkınması için çaba gösteren, bu tesisleri şehre kazandıran iş insanlarına, girişimcilere, yatırımcılara da teşekkürlerini ileten Erdoğan, resmi açılışı yapılacak 300 fabrikanın şehre, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Çoğunluğu 5'inci Organize Sanayi Bölgesi'nde olan bu yatırımların tekstil, gıda ve ambalaj sektörlerinde yoğunlaştığını belirten Erdoğan, "Toplamda 15 milyar liralık yatırım bedeliyle hizmete giren bu fabrikalarda, 45 bin vatandaşımız doğrudan istihdam imkanına kavuştu.
Dolaylı istihdamı da hesaba kattığımızda bu sayı 100 bini aşıyor.
Tabii işin bir de dış ticaret ve döviz kazandırma boyutu var.
Tam kapasite üretime geçilmesiyle bu fabrikaların, Gaziantep'in ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlaması bekleniyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "GÖSTERDİĞİMİZ ÖRNEKLERİN BAŞINDA GAZİANTEP GELİYOR"

Her bir firmanın, sanayi tesisinin, Gaziantep'in yüzünü ağarttığı kadar, 83 milyonun tamamıyla birlikte Türkiye için de gurur kaynağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gerek ülkemizdeki yatırımcılara, gerekse dünyanın farklı köşelerinde bir araya geldiğimiz iş insanlarına gösterdiğimiz örneklerin başında Gaziantep geliyor.
Afrika'dan Ortadoğu'ya, Avrupa'dan Asya ve Amerika'ya kadar dünyanın 100'ü aşkın ülkesinde sizlerin ürünleriyle karşılaşıyoruz.
Sadece tekstilde değil, gıdadan kimyaya, ambalajdan metal ve makine sanayiine uzanan çok geniş bir yelpazede Gaziantepli firmalarımız ihracat gerçekleştiriyor.
İhracatta Türkiye'nin marka şehirlerinden olan Gaziantep'in, önümüzdeki dönemde bu başarı grafiğini daha da yukarıya taşıyacağına inanıyorum.
Sadece açılışını yaptığımız fabrikalar bile şehrimizin dinamizmini, vizyonunu ve üretim kapasitesini ispata yeterlidir.
Bu açılışlar aynı zamanda yatırımcımızın özgüveninin ne kadar yüksek olduğuna, geleceğe ne denli büyük bir umutla ve heyecanla baktığına işaret ediyor. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemde, ülkemizin ihtiyaç duyduğu şey işte bu motivasyondur, bu heyecandır, bu dinamizmdir."

Şeamet tellallarına kulak asmadan, milletle birlikte çalışmaya, üretmeye, şehirlere ve ülkeye yatırım yapmaya devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin, son 18 yılda hangi girdaplardan, hangi saldırılardan, hangi tuzaklardan sıyrılarak bugünlere geldiğini en iyi sizler biliyorsunuz.
Bugüne kadar, 2008 küresel krizinden bölgemizdeki çatışmalara, terörden darbe girişimine ülkemizi ve bağımsızlığımızı hedef alan birçok saldırıyı, hamdolsun, başarıyla bertaraf ettik.
Altyapı ve hizmet alanlarındaki yatırımlarımızla Cumhuriyet tarihimizin tamamında yapılanları üçe, beşe, hatta ona katladık.
Tüm bunları birbirimize inandığımız, birbirimize güvendiğimiz, tam bir dayanışma içinde hareket ettiğimiz için yapabildik.
Karşılaştığımız tüm badirelerin üstesinden, Türkiye'nin tökezlemesi için ellerini ovuşturan bir güruhun engelleme çabalarına rağmen geldik."

- "SALGININ TÜRKİYE'Yİ SIKINTIYA DÜŞÜRMESİNE, TÖKEZLETMESİNE İZİN VERMEDİK"

Son dönemde de koronavirüs salgınıyla mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı avantajları en iyi şekilde değerlendirerek aldıkları tedbirler sayesinde, bu salgının Türkiye'yi sıkıntıya düşürmesine, tökezletmesine müsaade etmediklerini vurguladı.

Kamu hizmetlerinin aksamasına izin vermedikleri gibi toplumun hiçbir kesimini de yalnız bırakmadıklarını ifade eden Erdoğan, Ekonomik İstikrar Kalkanı paketiyle vatandaşları, esnafı ve firmaları salgının etkilerine karşı korumaya aldıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Salgın sebebiyle gelişmiş ülkelerin dahi içine kapandığı günlerde, biz sanayicimizle, ticaret erbabımızla birlikte hareket ederek yeni pazarlara açılmanın, müşteri yelpazemizi genişletmenin mücadelesini verdik.
Sanayicimizle bir araya geldikçe, üreticilerimizi dinledikçe şu gerçeği net olarak görüyoruz.
Her ne kadar bu salgın beraberinde çeşitli zorluklar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyor.
Türk şirketleri, kaliteli ürünleri, rekabetçi fiyatları, coğrafi avantajları ve elbette güvenirlikleriyle giderek daha çok takdir topluyor.
Uluslararası şirketlerin alternatif üretim üssü arayışlarında, Türkiye'nin adı artık daha fazla zikrediliyor.
Sanayisi, üretim kapasitesi, nitelikli işgücü, üç kıtayı birleştiren stratejik konumu, sağlık ve ulaşım altyapısı ile ülkemizin yıldızı daha çok parlıyor.
Salgın etkisini yitirip taşlar yerine oturdukça, Türk ekonomisi yeni rekorlara koşmaya devam edecektir.
Daha önce ifade ettiğim gibi Türkiye, sadece sağlık turizminde değil, ihracattan üretime, tarımdan sanayiye birçok alanda salgın sürecinden güçlenerek çıkacaktır."

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır." dedi.

Başkan Erdoğan'dan Gaziantep'te müjdeyi verdiCumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep 300 Fabrika Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.

Özel sektörün ekonominin en önemli itici gücü olduğunu, bunun için 18 yıldır Türkiye ekonomisini özel sektör eliyle büyütmeye çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, yaptıkları yatırımlar ve gerçekleştirdikleri düzenlemelerle özel sektörün önündeki engelleri kaldırarak, iş insanlarını ve firmaları desteklediklerini, teşvik ettiklerini dile getirdi.

Erdoğan, "İş dünyamızın önünü açan, işlerini kolaylaştıran, büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve milletimiz için kazanç olarak gördük. Özel sektörümüz de bizim açtığımız yoldan ilerleyerek ülkemizin ekonomik büyümesinin lokomotifi oldu. Kamu-özel ortaklığı ve dayanışmasına dayanan bu süreci 'Türkiye modeli' diye tanımlıyoruz." şeklinde konuştu.

Geldikleri yerin önemli ancak henüz yetersiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Özellikle küresel ölçekte iş yapan firma sayımızın çoğalması gerekiyor. Bu yönde elde ettiğimiz her başarı, Türkiye'nin marka değerinin artması demektir. Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün iş birliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi, Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "İş dünyamızın önünü açan, işlerini kolaylaştıran, büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve milletimiz için kazanç olarak gördük. Özel sektörümüz de bizim açtığımız yoldan ilerleyerek ülkemizin ekonomik büyümesinin lokomotifi oldu. Kamu-özel ortaklığı ve dayanışmasına dayanan bu süreci 'Türkiye modeli' diye tanımlıyoruz." şeklinde konuştu.

Son dakika haberi: Başkan Erdoğan'dan sert açıklamalar!

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'te 300 fabrikanın toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, "Bu fabrikalarda 45 bin vatandaşımız doğrudan istihdama kavuştu" ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'nin skandal sözleri ile ilgili ''Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa, onun amacı ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır.'' dedi.

Video Player

00:02 | 06:40

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

Gaziantep yine bizi bağrına bastı. Bugün gerçekten ülkemiz sanayisi açısından gurur dolu bir gün geçiriyoruz. Az önce ülkemizin kendi alanında en önemli festivali olan TEKNOFEST'te bir araya geldik.

Gördüğümüz manzara Türkiye'nin aydınlık yarınlara olan inancımızı bir kez daha pekiştirdi.

Şimdi de Gaziantep'teki organize sanayi bölgelerinde yapımı tamamlanan ve hizmete giren 300 fabrikamızın resmi açılışını yapıyoruz. 

AMAÇLARI TÜRKİYE'Yİ YURT DIŞINA BAĞLIM KILMAK!
Geldikleri yerin önemli ancak henüz yetersiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Özellikle küresel ölçekte iş yapan firma sayımızın çoğalması gerekiyor. Bu yönde elde ettiğimiz her başarı, Türkiye'nin marka değerinin artması demektir. Her kim 21'inci yüzyıl Türkiyesinde özel sektörü düşmanlaştırıyorsa onun, ülkemizin kalkınmasıyla ilgili bir hassasiyeti yoktur. Her kim şirketlere el koymaktan bahsediyorsa onun amacı, ülkemizin yeniden bataklığa saplanmasıdır. Her kim devlet ile özel sektörün iş birliğini acımasızca eleştiriyorsa onun hedefi, Türkiye'yi yurt dışına bağımlı kılmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"AYNI VESAYETCİ ZİHNİYETİN SİLÜETİ VAR"
Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini, ekonomik ve ticari bakımdan gelişmesini savunan hiç kimsenin özel sektöre düşmanlık yapmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bazı siyasi parti temsilcilerinin son dönemde yaptıkları özel sektör karşıtı açıklamaları aslında bunların zihin kodlarını ortaya koymaktadır. Gerçi bunların mazisinde savunma sanayi başta olmak üzere her alanda özel sektör karşıtlığının birçok örneği vardır. Ülkemizin yetiştirdiği en vizyoner insanlardan Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası bizzat dönemin tek parti iradesi tarafından kapatılmıştır. Merhum Nuri Killigil'in modern silah ve cephane fabrikasını sabote eden yine tek parti zihniyetinden başkası değildir. Devrim arabalarının engellenmesinden, Gümüş Motor projesinin akim bırakılmasına kadar ülkemize çağ atlatacak birçok hamlenin sabote edilmesinde aynı vesayetci zihniyetin silüeti vardır. 28 Şubat döneminde, sermayeyi 'yeşil, gri, beyaz' diyerek, renklere ayırarak ekonomimizin altını oyanlar da yine bu faşist ideolojinin mensuplarıdır. Aradan geçen onca zamana, milletten yedikleri onca silleye rağmen maalesef bu zihniyet değişmemekte ısrar etmektedir. Kendileri bilirler, milletimiz vakti saati geldiğinde bunları da siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırmakta tereddüt etmeyecektir."

Kendi işlerine ve hedeflerine bakacaklarını söyleyen Erdoğan, millete her alanda yeni hizmetler, yeni eserler kazandırmaya, yeni üretim ve istihdam kanalları oluşturmaya devam edeceklerini bildirdi.

Başkan Erdoğan'dan Cumhur İttifakı mesajı

- "AYNI VESAYETCİ ZİHNİYETİN SİLÜETİ VAR"

Türkiye'nin kalkınmasını, güçlenmesini, ekonomik ve ticari bakımdan gelişmesini savunan hiç kimsenin özel sektöre düşmanlık yapmayacağına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bazı siyasi parti temsilcilerinin son dönemde yaptıkları özel sektör karşıtı açıklamaları aslında bunların zihin kodlarını ortaya koymaktadır. Gerçi bunların mazisinde savunma sanayi başta olmak üzere her alanda özel sektör karşıtlığının birçok örneği vardır. Ülkemizin yetiştirdiği en vizyoner insanlardan Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası bizzat dönemin tek parti iradesi tarafından kapatılmıştır. Merhum Nuri Killigil'in modern silah ve cephane fabrikasını sabote eden yine tek parti zihniyetinden başkası değildir. Devrim arabalarının engellenmesinden, Gümüş Motor projesinin akim bırakılmasına kadar ülkemize çağ atlatacak birçok hamlenin sabote edilmesinde aynı vesayetci zihniyetin silüeti vardır. 28 Şubat döneminde, sermayeyi 'yeşil, gri, beyaz' diyerek, renklere ayırarak ekonomimizin altını oyanlar da yine bu faşist ideolojinin mensuplarıdır. Aradan geçen onca zamana, milletten yedikleri onca silleye rağmen maalesef bu zihniyet değişmemekte ısrar etmektedir. Kendileri bilirler, milletimiz vakti saati geldiğinde bunları da siyaset arşivinin tozlu raflarına kaldırmakta tereddüt etmeyecektir."

Kendi işlerine ve hedeflerine bakacaklarını söyleyen Erdoğan, millete her alanda yeni hizmetler, yeni eserler kazandırmaya, yeni üretim ve istihdam kanalları oluşturmaya devam edeceklerini bildirdi.

- "MESELE MUARIZLARIN DEĞİL BÜNYENİN SAĞLAM OLMASI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Atalarımız 'Sağlam ağaca kurt yürümez.' diyor, yani mesele muarızların değil bünyenin sağlam olmasıdır. Türkiye kamu tarafı ve özel sektörüyle ne kadar güçlü olursa sosyal dokusu ve ekonomisiyle ne kadar sağlam olursa geleceğine de o derece güvenle bakacaktır." dedi.

Son 18 yılda attıkları adımlarla Türkiye'yi bu doğrultuda önemli bir yere getirdiklerini ifade eden Erdoğan, özellikle üretim ve sanayi altyapısı konusunda tarihi başarılara imza atıklarını belirtti.

Organize sanayi bölgelerinin sayısını 193'ten 320'ye çıkardıklarını, büyük ölçekli yatırımlara yönelik endüstri bölgelerini devreye aldıklarını anlatan Erdoğan, "İnovasyon öncülüğünde büyüme için sıfırdan bir ekosistem inşa ettik. Teknopark sayısını 5'ten 85'e yükseltirken 600'ün üzerinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezi kurulmasını sağladık. Yatırım yapmak isteyene her türlü desteği verdik. Şehirlerimizin potansiyellerini hızla harekete geçirecek stratejiler geliştirdik." diye konuştu.

Gaziantep'in tüm bu imkanları en iyi şekilde kullanan ve en büyük atılımı yapan şehirlerin başında geldiğini vurgulayan Erdoğan, şehirdeki 4 organize sanayi bölgesinde üretime geçen parsellerde 148 bin kişinin istihdam edildiğini, sadece bunların altyapı çalışmaları için şehre 380 milyon lira kaynak aktarıldığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 8 yılda özel sektörün Gaziantep'teki 30 milyar liralık sabit yatırımına teşvik belgesi düzenlendiğini, kente yeni bir ufuk kazandıran 2 teknopark ile 12 Ar-Ge ve Tasarım Merkezinin hizmete girdiğini söyledi.

Gaziantep'teki 11 bin KOBİ'nin KOSGEB desteklerinden faydalandığını anlatan Erdoğan, İpekyolu Kalkınma Ajansının bugüne kadar Gaziantep'te 584 projeye destek olarak 247 milyon liralık yatırım hacmi oluşturduğunu dile getirdi.

Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her alanda Gaziantep'e çağ atlatan yatırımları hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gaziantep de sağ olsun bu çabaların karşılığını ziyadesiyle verdi. Gaziantep ihracatı 2004 yılında 1,2 milyar dolar düzeyindeyken 2019'da bu rakam 7,5 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde şehrin toplam milli geliri 8,5 milyar liradan 70 milyar liraya yakın bir seviyeye yükseldi. Hedefimiz Gaziantep'i çok daha ilerilere taşımaktır. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, dayanışmamıza sıkı sıkıya sarıldığımızda aşamayacağımız hiçbir engel yoktur."

Bu noktada beşeri sermayenin taşıdığı önemin farkında olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Gençlerin ve çocuklarımızın teknolojiyle iç içe olmalarını istiyoruz. Gaziantep'te bir Deneyap Türkiye Teknoloji Atölyesi kurduk. Ortaokul ve lise seviyesindeki öğrencilerimize burada tasarım, robotik kodlama, yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda ücretsiz eğitimler sunuyoruz. Geleceğin teknoloji yıldızları, geleceğin Teknofest şampiyonları inşallah bu atölyelerden çıkacak." dedi.

Gaziantep'teki tüm okulların TÜBİTAK popüler bilim yayınlarına kavuştuğunu belirten Erdoğan, Gaziantep Valiliği, TÜBİTAK ve Şahinbey Belediyesi iş birliğiyle anaokulları dahil şehirdeki 1111 okulun tamamına 200 bin TÜBİTAK kitabını teslim ettiklerini söyledi.

Erdoğan, çocukların hayal dünyasını geliştirip, onlara yeni kabiliyetler kazandıracak bu kitapların hayırlı olmasını dileyerek, şunları kaydetti:

"İlimize bir müjdemiz daha var. Ankara ve Bursa'dan sonra Gaziantep'te bir model fabrika kuruyoruz. İnşallah kasım gibi bu fabrikayı açacağız. Burada teorik ve uygulamalı eğitimler bir arada verilerek firmaların üretim ve verimlilik tekniklerini en iyi şekilde uygulamaları sağlanacak. Aslında konu Gaziantep olunca belediyelerimizin hizmetlerinden Suriyeli kardeşlerimize sahip çıkılmasına kadar anlatacak çok şey var. Yapılan her çalışmadan, her yatırımdan, her hizmetten haberdarım ancak bu seferlik bu kadar diyoruz. İnşallah yılbaşından sonra il kongremiz için şehrimize geldiğimizde tüm bu hususları enine boyuna değerlendireceğiz."

Resmi açılışını gerçekleştirdikleri fabrikaların hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, yatırımları şehre kazandıran sanayiciler ve yatırımcılara da şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, beraberindekilerle tesislerin açılışını yaptı. Açılışta kesilen kurdele, programın yapıldığı alana getirilen yerli makinede üretildi.

Erdoğan, ayrıca canlı bağlantıyla Liv Hospital'in de açılışını yaptı. Böyle modern bir hastanenin Gaziantep'e yakışacağını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Hayırlı olsun diyoruz. Bulunduğumuz organize sanayinin açılış mekanından sizlere selamlar, sevgiler gönderiyoruz. 'Rabb'im dert verip, derman aratmasın.' diyor ve koronavirüs süreci içerisinde ebediyete uğurladığımız tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Şu anda hastanelerde olan tüm hastalarımıza Allah'tan şifa diliyoruz. 'Rabb'im bir an önce koronavirüs salgınından tüm ümmeti kurtarsın.' diyoruz."

Programa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı.

Erdoğan, ayrıca canlı bağlantıyla Liv Hospital'in de açılışını yaptı. Böyle modern bir hastanenin Gaziantep'e yakışacağını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Hayırlı olsun diyoruz. Bulunduğumuz organize sanayinin açılış mekanından sizlere selamlar, sevgiler gönderiyoruz. 'Rabb'im dert verip, derman aratmasın.' diyor ve koronavirüs süreci içerisinde ebediyete uğurladığımız tüm vatandaşlarımıza, kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Şu anda hastanelerde olan tüm hastalarımıza Allah'tan şifa diliyoruz. 'Rabb'im bir an önce koronavirüs salgınından tüm ümmeti kurtarsın.' diyoruz."

Son dakika haberi: Başkan Erdoğan'dan sert açıklamalar!

Programa, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de katıldı.



"ÖZEL SEKTÖR EKONOMİNİN İTİCİ GÜCÜDÜR"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden "Türkiye, kamu tarafı ve özel sektörüyle ne kadar güçlü olursa, sosyal dokusu ve ekonomisiyle ne kadar sağlam olursa, geleceğine de o derece güvenle bakacaktır" açıklamasında bulundu.

 

Başkan Erdoğan:Geleceğin teknolojileri Türk malı damgasıyla üretilecek

'Teknofest 2020 Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İHA alanında bugün dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. İnşallah benzer başarıyı otomobil ve uçan arabalarda yakalayacağız" dedi. Gençlere seslenen Erdoğan, "Sizler hayallerinizde ısrarcı olursanız geleceğin teknolojilerinin 'Türk malı' damgasıyla tasarlanıp üretileceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Video Player

00:00 | 07:54

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

 

Bu yıl ilk kez Gaziantep'te düzenlenen Havacılık,Uzay ve Teknoloji Festivali'ne((TEKNOFEST2020) katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarışmada dereceye giren gençleri ziyaret ederek, yapılan projelerine imza attı. Ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yapay zekadan siber güvenliğe kadar her alanda çığır açacak yenilikler işte burada tohumlanacak." diyen Erdoğan, "Yapay zeka, siber güvenlik, nesnelerin interneti gibi yeni gelişen alanlar başta olmak üzere teknolojinin her alanında benzer başarılar kazanılmaması için hiçbir sebebi yoktur." dedi.

Geleceğin savunma teknolojilerine Erdoğan imzası!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

100 BİN YARIŞMACI BAŞVURDU

İlk iki TEKNOFEST bu alana ilgi duyan gençlerimiz yanında çocuklarıyla beraber ailelerden oluşan milyonlarla İstanbul'da yapılmıştı. Gaziantep'ten yükselen heyecana ortak olmak istedik. Öncelikle tüm alanlarda dereceye giren takımları gönülden tebrik ediyorum. Şu karşımdaki kalabalık, bu manzara sizlerin azmini ve kararlılığını hiçbir virüsün, hiçbir engelin, hiçbir tehdidin durduramayacağını gösteriyor. TEKNOFEST'e bu yıl 84 farklı ülkeden 100 bin yarışmacı başvurusu yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Geleceğin teknolojileri Türk malı damgasıyla üretilecek

"ÇIĞIR AÇACAK YENİLİKLER BURADA TOHUMLANACAK"

İnsansız su altı sistemleri yarışmasında ipi göğüsleyen TEKNOFEST ekibi şimdi uluslararası alanda rekabet edecek özgün sistemler gelişiyor. İki defa roket takımı birinciliği kazanan gençlerimiz bu başarılarını girişime dönüştürmeye hazırlanıyor. Yapay zeka girişimi kuran gençlerimiz, TEKNOFEST'in lise seviyesi birincileriydi. Yapay zekadan siber güvenliğe kadar her alanda çığır açacak yenilikler işte burada tohumlanacak. Yapay zeka, siber güvenlik, nesnelerin interneti gibi yeni gelişen alanlar başta olmak üzere teknolojinin her alanında benzer başarılar kazanılmaması için hiçbir sebebi yoktur.

PAYDAŞ SAYISI 14'TEN 63'E YÜKSELDİ

Festivalin paydaş sayısının 14'ten 63'e yükselmesi, bu heyecanın her kesimi sardığını ispatıdır. Gençlerimize duyulan güvenin ifadesi olan bu tablo bize özgün fikirler geliştiren, üreten, azmeden herkesin gereken mecrayı bulabileceği gösteriyor. Üretmek isteyen herkese aradığı fırsatı sunduk.

"BENZER BAŞARIYI UÇAN ARABADA DA YAKALAYACAĞIZ"

Daha düne kadar insanlı veya insansız hava araçları alanında esamesi okunmayan bir ülke durumundaydık. Bugün ise hedeflerine yönelen bir avuç insan sayesinde aynı alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. İnşallah benzer başarıyı otomobilde ve uçan arabalarda yakalayacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Teknofest'te! Hepsini tek tek imzaladı...

"GELECEĞİN TEKNOLOJİLERİ TÜRK MALI DAMGASIYLA ÜRETİLECEK"

Ülkemizde bazılarının milli teknoloji hamlemizi küçümsediklerini teessürle takip ediyoruz. Teknoloji devrimini gençlerimizle birlikte yürütme çabamız ise bu dönüşümü enerjik bir şekilde hayata geçirme amacımızın bir kaynağıdır. Sizler hayallerinizde ısrarcı olursanız geleceğin teknolojilerinin 'Türk malı' damgasıyla tasarlanıp üretileceğine inanıyorum. Bugüne kadar gençlerimiz onlara güvendiğimiz hiçbir konuda bizi mahcup etmedi. Sevgili gençler, bizim medeniyetimiz insan medeniyetidir. İlim medeniyetidir, irfan medeniyetidir, hikmet medeniyetidir. Bu kavramların ifade ettiği ruhtan korktuğumuz dönemde teknoloji başta olmak üzere her alanda geriledik. Dikkatinizi çekmiştir, sık sık maziden atiye köprü kurmak ifadesini kullanıyorum. Bu öylesine söylenen bir cümle değildir. Mesela İslam Bilim ve Teknoloji tarihini bilmeyen, müzesini gezmemiş hiç kimse bizim şu anda yapmaya çalıştığımız işlerin ilhamını nereden aldığımızı anlayamaz.

"TEKNOFEST BU YIL 21 FARKLI ALANDA DÜZENLENDİ"

Bilim araştırmadır. Araştırma kavramının da tam tercümesi yeniden keşfetmektir. Bu gerçek bize araştırmanın ve geliştirmenin sınırının bulunmadığını ifade eder. Teknolojiye gönül veren gençlerimiz bu geniş alanın neresinden ilerlerse ilerlesinler önleri ve ufukları açıktır. TEKNOFEST'te yarışmalar bu yıl 21 farklı alanda düzenlendi. Belki ilerde bu sayı çok daha fazla artacaktır.

SON DAKİKA: Başkan Recep Tayyip Erdoğan TEKNOFEST'te: Hedefimiz otomobil ve uçan araba...

"EKSİK VARSA TAMAMLARIZ, HATALAR VARSA DÜZELTİRİZ"

Türkiye'nin hedeflerine ulaşmak için tasarlayan, üreten, geliştiren somut neticelere ulaşan başarılı gençlere, başarılı insanlara ihtiyacı var. Daha açık bir ifadeyle; Türkiye'nin size gayretlerinize çabalarına enerjinize vizyonunuza ihtiyacı var. Her birinizden eğitiminize, çalışmalarınıza, geleceğinize dört elle sarılmanızı istiyorum. Standları gezerken ilköğretimdeki yavrularımızı gördüm, üniversitedeki gençlerimizi gördüm. Ürettikleri füzeleri gördüm. Şu andaki menzillerin ötesine ulaşacaklarına inanıyorum. Rabbim yardımcıları olsun. Bütün mesele azmetmek. Bizim gençliğimiz bunları yapar ve yapacaktır. Her şeyin ideal olduğunu da söyleyecek durumda değiliz, ama destek olmakta da kararlıyız. Eksikler varsa tamamlarız, hatalar varsa düzeltiriz, engeller varsa kaldırırız. Yeter ki siz mücadele etmekten, gayret göstermekten vazgeçmeyin. İçinizden nice yıldızlar çıkacağına yürekten inanıyorum.

Mısır'da halk darbeci Sisi'ye karşı ayaklandı: Defol!

Giriş Tarihi: 25.09.2020 Güncelleme Tarihi: 25.09.2020 

Sürgünde yaşayan Mısırlı muhalif müteahhit 'nin yaptığı "rejim karşıtı gösteriler düzenlenmesi" çağrısı üzerine 20 Eylül'de başlayan eylemler, cuma namazından sonra bugün de devam etti.

Mısır'da halk darbeci Sisi'ye karşı ayaklandı: Defol!

Sosyal medyada yayınlanan görüntüler ve Mısır rejimi muhalefetine ait haber sitelerine göre, "Öfke Cuması" olarak isimlendirilen eylemler kapsamında cuma namazının ardından ülkenin farklı kentlerinde gösteriler düzenlendi.

Başkent Kahire'nin en önemli noktalarından Nasr Caddesi'ni trafiğe kapatan eylemciler, Şobra el-Hıyme bölgesinde ise polisle karşı karşıya geldi.

EYLEMLERDE "SİSİ DEFOL" SLOGANLARI ATILDI

"Sisi defol" ve "Sisi'yi bir şekilde devireceğiz" şeklinde sloganlar atan eylemcilerden bazılarının "25 Eylül 2020" diyerek bugünün tarihini ifade ettiği bildirildi.

Giza, Dimyat, Mansura, Minye, Asvan ve Luksor gibi kentlerde sokaklara dökülen göstericilere müdahale eden polisin bazı eylemcileri tartakladığı cep telefonuyla çekilmiş görüntülere yansıdı.

Yazılı bir açıklama yapan İspanya'da yaşayan muhalif müteahhit Muhammed Ali, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'ye seslenerek, "Tahrir ve Ramses meydanları gibi başkentin simgesel özelliği bulunan alanları halka açmasını" istedi.

Mısır'da Sisi'ye karşı büyük ayaklanma! Halk sokaklara döküldü | Tarafsız Haber AjansıNE OLMUŞTU?

Sosyal medya kullanıcıları dün bir açıklama yaparak, Mısır'da bugün yapılması planlanan yönetim karşıtı "Öfke Cuması" gösterilerine geniş katılım sağlanması için halka sokağa çıkma çağrısında bulunmuştu.

Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi destekleyen "Darbeyi Red ve Meşruiyet İçin Ulusal Koalisyonu" da dün yaptığı açıklamayla Cumhurbaşkanı Sisi karşıtı halk hareketinin yanında yer aldığını duyurmuştu.

Mısır'da halk ayaklandı! ''Sisi'nin sonu an meselesi''

Paylaştığı videolu mesajlar ile hızla takipçi sayısını artıran Mısırlı iş insanı Muhammed Ali, Abdulfettah es Sisi’yi devirmek için halkı gösteri düzenlemeye çağırıyor.

Bize ilham veren, devrimin gerçek öğretmeni ve gerçek lideri olan Mısır halkına minnettarlığımı sunuyor, onları en kalbi saygı duygularımla selamlıyorum.

20 Eylül gösterileri belirli elitlerin veya siyasi güçlerin protestoları değil, halkın kalbinden çıkan gerçek halk protestolarıdır.
Bu hareket, Mısır sokaklarında görkemli ve ayırt edici bir başlangıç olup devamına etki edecektir. Yakında Mısır'da ne olacağını tüm dünya görecek.

Zafer'in yakınlığını ve Sisi rejiminin sonunu hissediyorum. Bu bir vakit meselesi haline geldi. Halkın büyük yürüyüşünü tamamlamalıyız.

Protestolara katılanların çoğu yirmili yaşlarındaki gençler. Mısır'ın geleceği yeni nesillerle umut verici.
Şimdi olan şey, daha geniş bir hareketin mukaddimesi ve ülke çapında yayılacak tam teşekküllü bir devrimin başlangıcıdır. Herkes gelecek olanı beklemelidir.

Sisi Cuntası Amasya'da Protesto Edildi

Mısır, modern tarihi boyunca en kötü ve en çirkin koşullarını yaşıyor. Yabancı işgali bile bizlere Sisi'nin yaptığını yapmadı.
Polis güçleri geri adım atmaya başladı. Artık Sisi'yi eskisi kadar güçlü şekilde desteklemiyorlar.

Ordu içinde Sisi'nin uygulamalarından dolayı artan bir huzursuzluk ve kabullenmeme var. Bu yüzden ordu, gösterileri bastırmaya katılmadı.

Muhalif yapılardan uzakta bağımsız olarak çalışıyorum. Çünkü ben "Galabe (kimsesizler)'' ile Mısır halkının umumuyla birlikteyim ve onlarla kalacağım.

Sisi, Mısır'ı ve Mısırlıları yakmaya karar verdi ve geri adım atmayacak. Onun tahtını her gün sallamalı ve devirmeliyiz.
Sisi rejimi, son gösterileri büyük bir korku ve endişeyle karşıladı. Çok yakında (rejimin) ölüm belgesini tüm dünyaya açıklayacağız.

Sisi medyası bulanık sularda balık tutmaya çalıştı.

100 milyon Mısırlı gösteri yapsaydı, "Samsung Medya (Mısırlıların, Sisi yanlısı medya birimlerine taktığı isim)" Sisi'ye karşı tek bir göstericinin olmadığını iddia ederdi.

Mısırlı sanatçı ve müteahhit Muhammed Ali, "Mısır'ın Pazar günü tanık olduğu protesto hareketi, ülkemiz tarihinde ender bir şey olup Mısır sokaklarında ciddi ve farklı bir başlangıçtır. Bu hareketlenmenin bir sonucu olacak ve tüm dünya, Allah'ın yardımı ve özgür Mısırlıların mücadelesi sayesinde yakında Mısır'da neler olacağını görecek." dedi.

yeterartıksisi hashtag on TwitterMuhammed Ali, "Bu protestoların kaynağının halkın kalbi olduğunu ve Mısırlıların kalplerinde ve zihinlerinde artan öfke durumundan etkilendiğini" ekledi.

Ali, "Zaferin yaklaştığını ve Sisi rejiminin sonunun bir zaman meselesi haline geldiğini hissettiğini'' söylerken ''Bu nedenle, hepimizin bu fırsatı değerlendirip, insanların kanlarıyla yazdıkları yolu tamamlamak için gece gündüz çalışmalıyız ve bu uğurda en büyük fedakarlığı yapmalıyız." dedi.

Muhammed Ali, bu büyük protestolara katılanların çoğunluğunun gençler olduğunu belirterek, ''Bu, pek çok alandaki ve vilayetteki güvenlik önlemlerinin şiddetine rağmen coşku yoğunluklarını ve korkusuzluklarını gösterme cesaretiyle kanıtlandı. Bu da Mısır'ın geleceğinin bu yeni nesiller ile umut verici ve göz kamaştırıcı olduğu anlamına geliyor.'' dedi.

Mısırlı iş adamı Muhammed Ali, Sisi rejiminin, ''Gösterilerin büyük bir korku ve endişeyle karşıladığını, çünkü bu protestoların toplumun köklerinden kaynaklandığını ve ülkenin son yedi yıldır tanık olduğu diğer gösterilere benzemediğini kesin olarak anladığını'' vurguladı. "

''Bu, Sisi rejiminin sonunun gerçek başlangıcıdır. Çok yakında (rejimin) ölüm belgesini tüm dünyaya açıklayacağız."

Muhammed Ali'nin Arabi21 ile gerçekleştirdiği röportajın tamamamı Mepa News okurları için Türkçeleştirildi:

Mısır'da yaşanan protestolar hakkında yorumunuz nedir?

Çok mutluyum. Bu 20 Eylül 2019'dan sonra hayatımın en mutlu ikinci günü. Mısır halkı hepimizin gözünü kamaştırıyor. Bize, korku duvarlarını kırabildiklerini ve Sisi'nin tüm gücü ve kuvvetiyle Mısırlılara empoze etmeye çalıştığı korkunç sessizlik bariyerini aşabildiklerini gösteriyorlar. 

En kalbi duygularımla sokakta, somut bir başlangıçla hareket eden büyük Mısır halkını, ailemi, kardeşlerimi selamlıyorum. Tüm dünya yakında Mısır'da ne olacağını Allah'ın yardımı ve özgür Mısırlıların mücadelesi sayesinde görecek.

Mısır'da halk sokaklara indi: 'Defol Sisi seni istemiyoruz'

Zaferin yakın olduğunu ve Sisi rejiminin sonunun an meselesi olduğunu hissediyorum. Bu nedenle hepimiz bu fırsatı değerlendirmeli ve insanları kanlarıyla yazdığı süreci tamamlamak için gece gündüz çalışmalıyız.

Bu gösteriler, hiçbir şekilde belirli elit kesimlerin veya siyasi güçlerin protestoları değildir. Bunlar, bu halkın kalbinden çıkan, Mısırlıların kalplerinde ve zihinlerinde artan öfke durumundan etkilenen gerçek protestolardır. Bu öfke ve farkındalık hali, herkesin göğsüne sarkan korku ve sessizlik duvarlarını paramparça etmeye başladı.

Tahminlerinize göre bu protestolara güçlü bir şekilde katılan belirli kesimler var mı?

Farklı kesimlerden birçok kişi bu protestolara katıldı. Ancak Mısır sahasında bu kez yeni olan şey, bu büyük protestolara katılanların çoğunluğunun yirmili yaşlarındaki ve hatta daha genç kişilerin olmasıydı. Bu, Mısır'ın geleceğinin, bu yeni nesiller ve bu gelecek vaat eden gençlerle umut verici ve göz kamaştırıcı olduğunu gösteriyor. Onlar bugün olduğumuzdan daha iyi bir geleceği hak ediyorlar. Birçok alandaki ve eyaletteki güvenlik önlemlerinin şiddetine rağmen coşkularını ve korkusuzluklarını gösterme cesaretlerinden fark ettik bunu.

Bu protestolara yaygın katılım sağlanmasının sebebi hakkında ne dersiniz?

Halkın büyük tepkisi ve artan halk öfkesi, bu zalim ve baskıcı rejimin yol açtığı ekonomik, sosyal ve güvenlik krizlerinin yanı sıra Mısır'ı baştan sona etkileyen adaletsizlikten kaynaklanıyor.

Burada kritik yaşam seviyesinin, ekonomik, sosyal koşulların ve iktidar ile insanlar arasındaki farkın, Mısır tarihinin en kötüsü olduğunu vurgulamak istiyorum. Mısır, İngiliz veya Fransız işgali sırasında bile bu halde değildi. Ne yazık ki, Sisi'nin yetkisi saygıdeğer her şeyi ihlal etti, kabul edilemez her şeyi işledi ve Mısır'ın tüm insani değerlerini çiğnedi. Öyle ki hiçbir kırmızı çizgi kalmadı.

Hiçbir aklı başında kimse Mısır halkının azami öfke seviyesine ulaştığını, aşırı yük altında olduğunu ve özellikle ekonominin, sağlığın, eğitimin, güvenliğin ve ev yıkımlarının çöküşünün ışığında patlamanın köşesinde olduğunu inkar edemez. Sisi'nin Mısırlılara sunabileceği hiçbir şey yok. Tüm seçeneklerini ve prosedürlerini tüketti. Elinde yeni bir şey yok, kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış birçok Mısırlı için ölüm ve yaşam eşit durumda.

Sisi karşıtı gösteriler öncesi Mısır'da kırmızı alarm

Güvenlik güçlerinin göstericilere müdahelesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçmişte olduğu gibi kaba bir müdahale yoktu. 25 Ocak devrimi olayları sırasında meydana gelen baskıcı güvenlik uygulamalarına tanık olmadık. Bununla birlikte, güvenlik güçlerinin göstericilere yönelik bazı saldırıları olduğu inkar edilemez. Ancak daha önce olanlara kıyasla sınırlı saldırılardı.

Sizce bunun sebebi nedir?

Bu, polisin Sisi'nin aptallığından sıkılmaya başladığını ve polis güçlerinin bir adım geri adım attığını, son birkaç yılda olduğu gibi artık Sisi'yi güçlü bir şekilde desteklemediklerini gösteriyor. Bir saat dahi iktidarda kalmayı hak etmeyen Sisi'ye tepkisini belli etmek için milyonlarca Mısırlı sokaklara ve meydanlara inerlerse bu geri adımın giderek farklı geri adımlarla takip edileceğini umuyorum.

Geçtiğimiz günlerde benimle iletişime geçen bazı polis memurları da beni arayıp protesto ve gösteri çağrılarıyla dayanışma içinde olduklarını, ülkenin gerileme ve kötüleşmesinden memnuniyetsizliklerini teyit ettiklerini söylemek istiyorum. Hatta bazıları, protestoları desteklemek ve Sisi'yi devirmek için doğrudan ya da dolaylı olarak bir rolleri olabileceği ihtimalini ima etti.

Ayrıca doğru okunması gereken önemli bir şey var. Bu öfkeli protestolar karşısında tek bir asker olmaması ve Mısır ordusunun olay yerinden tamamen kaybolması, askeri kurumun Mısır halkının iradesinden taraf tutmaya başladığını doğruluyor.

Mısırlılar korku duvarını aştı: Protestolar yayılıyor

Sizce ordu, Mısır'daki gösterilerin olduğu yerlerde neden yoktu?

Çünkü ordu içinde Sisi'nin uygulamalarından artan bir huzursuzluk ve nefret var. Herkese silahlı kuvvetler içinde hayal gücünün ötesinde bir gerginlik olduğuna, ordunun ana biriminin Sisi'nin faaliyetlerinden tamamen memnun olmadığına ve ordunun, Sisi'nin askeri yapı da dahil herkesi uçurumun ve yıkımın eşiğine götüreceğini fark ettiklerine dair güvence veriyorum.

 20 Eylül protestolarında bu sahneyi bekliyor muydunuz?

Asla. Aslında bu sahneyi tam olarak beklemiyordum. 20 Eylül 2019'da gerçekleşen kitlesel ve büyük gösterilere şaşırdığım gibi buna da şaşırdım. Özellikle bu büyük hareketlenme için herhangi bir düzenleme ya da organizasyon olmadı. Buna ek olarak muhalif taraflar bu protestolara katılmaya davet edilmedi. Benim davetim dışında başka bir davet yoktu. Bu halk her zaman göz kamaştırıyor ve bizi olabildiğince memnun ediyor.

Gerçekten dün olanların dörtte birinin bile gerçekleşeceğini hayal etmemiştim. Cin şişesinden çıkmaya başladı ve tüm meşru haklarını elde edene kadar şişeye geri dönmeyecek. Şimdi olan şey, daha geniş bir hareketlenmenin başlangıcı. Ülke geneline yayılacak tam teşekküllü bir devrimin başlangıcı olacak. Herkes gelecek olanı beklemelidir.

Yurt içinde veya yurt dışında muhalif kişilerle ortak çalışmadaki pozisyonunuz nedir?

Şu anda sadece Mısır halkıyla çalışıyorum. Yurtiçinde ve yurtdışında tüm muhalif kimselere büyük bir saygı duysam da, protestoları destekleme ve Mısır halkı gibi gösterilere katılma hakkına sahip muhalefetten bağımsız olarak çalışıyorum. Elbette herkesin bu gösterilere katılma ve onlar hakkında fikirlerini açıklama hakkı var. Ancak rollerini veya fedakarlıklarını küçümsemediğim hiçbir muhalif kimseyle hiçbir bağlantım olmadığını, "Galabe (kimsesizler)" ile bir arada bulunduğumu ve bulunmaya devam edeceğimi beyan ederim.

Mısır'ın Sina Yarımadası'ndaki kayıp savaşı

Sizce hangisi daha güçlü? Eylül 2019 protestoları mı yoksa Eylül 2020 protestoları mı?

Bu protestoların diğerlerinden daha güçlü ya da daha büyük olduğunu söyleyemem çünkü Eylül 2019'da olanlar, Eylül 2020 protestolarını tamamlıyor. Önceki ve şimdiki gösterileri birbirinden ayırma söz konusu olamaz çünkü bunlar tek bir şey. Geçen yıl yaşananlar, devrimin kıvılcımının, korku ve sessizlik bariyerini aşmanın fiili başlangıcıydı. Dün olanlar ise (20 Eylül) Eylül 2019'da patlak veren ve son dönemde yaşanan tüm acımasız güvenlik kontrollerine ve tutuklamalara rağmen Mısırlıların korku ve baskı duvarını tam anlamıyla kırdıkları devrimin başlangıcıydı.

- Bazıları sizi, Mısırlıları defalarca gösteriye davet ederek daha fazla vatandaşın tutuklanmasına neden olmakla suçladı. Bu tutuklamalardan gerçekten sorumlu musunuz?

Tutuklama girişimleri, Sisi'nin 2013 yazında Ocak devrimine karşı yaptığı darbeden bu yana bir gün durmadı. Bu kişilere şunu söylüyorum:

Muhammed Ali ortaya çıkmadan önce Mısır'da tutuklama yok muydu? Muhammed Ali, 25 Ocak 2020'de muhalefet güçleriyle siyasi çalışmalarından emekli olduğunu ilan ettikten sonra tutuklamalar durdu mu?

Herkes bilmeli ki Sisi, hayatının son saatine kadar tüm Mısırlılara yönelik baskıcı tedbirlerini ve tacizini asla durdurmayacaktır. Çünkü bu "embesil" Mısır'ı ve Mısırlıları yakmaya karar verdi. Bu günahından geri adım atmayacak. Ona değişikliği dayatmalıyız. Onu her gün yavaş yavaş gücünün tepelerinden uzaklaştırıp tahtından indirmeliyiz.

- Rejimin bu protestoları nasıl karşıladığını düşünüyorsunuz?

Sisi rejimi, gösterileri yoğun bir korku ve endişeyle karşıladı. Çünkü bu protestoların toplumun köklerinden ve rahminden çıktığının, ülkenin son yedi yıldır tanık olduğu diğer gösterilere benzemediğinin, tamamen farklı olduğunun kesinlikle farkında. Eminim ki bu gösteriler Sisi rejiminin sonunun gerçek başlangıcıdır. Çok yakında (rejimin) ölüm belgesini tüm dünyaya açıklayacağız.

- Ancak Sisi medyası gerçekleşen herhangi bir protesto gösterisi olmadığını iddia ederek durumun sakin ve tamamen istikrarlı olduğunu söyledi. Yorumunuz nedir?

Bu normal olan ve onlardan beklenen bir şey. Onlardan başka bir şey yapmaları beklenmez zaten. Mısır'da 100 milyon Mısırlı dışarı çıksa bile Sisi'ye karşı tek bir göstericinin çıkmadığını söyleyecek, durumu inkar edip düpedüz yalanlar ile kabul etmeyecekler.

Bu, 25 Ocak'ta (2013) dünyanın Mısır'da olan bitenle çalkalandığı, farklı eyaletlerde kitlesel gösterilerin dolup taştığı sırada Mübarek'in medyasının hiçbir gösteri veya protesto olmadığını iddia etmesine benzer. Bu nedenle "Samsung medya'' dan (Mısırlıların, Sisi yanlısı medyaya verdiği isim) farklı bir şey beklenilmez.

Mısır lideri Sisi, BAE-İsrail anlaşmasından memnun

- Sonraki adımlar nelerdir? Gelecekte bizi ne bekliyor?

Umuyorum ki büyük ölçekli protestolar, önümüzdeki günlerde Mısır'ın tüm bölgelerine ulaşacak şekilde daha da artacak. Yeni coğrafi bölgeler ve farklı kesimlerin, Sisi'nin iktidarı terk edişine kadar durmayacağı bu protestolara katılacağını umuyoruz. Zira bu nihai bir hedef ve bundan asla vazgeçilmeyecek.

Önümüzdeki saatlerde ve günlerde meyve verene kadar durmayacak olan sürekli hareketliliğimizin detaylarını bir süre sonra açıklayacağız.''

Muhammed Ali, başkent Kahire’nin Nil Nehri kıyısındaki kenti Gize’de büyüdü. Eski bir vücut geliştirme şampiyonu olan babası Ali Abdulhalik'in iş dünyasına atılmış olması sebebiyle Muhammed Ali de "Emlak" isminde bir inşaat şirketinin sahibi oldu.

Muhammed Ali'nin kendi ifadelerine göre, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip olan Mısır ordusuyla 15 yıl boyunca çeşitli işler yaptı.

Sosyal medyada geçen sene Eylül ayının başından beri paylaştığı videolu mesajlar ile hızla takipçi sayısını artıran Mısırlı iş insanı ve sanatçı Muhammed Ali, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi’yi devirmek için halkı gösteri düzenlemeye çağırıyor.

Bu haber 292040 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de yayımlandı
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de...
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de yayımlandı
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de...