İlker Başbuğ’a 7 yeni soru.

İlker Başbuğ'a 7 yeni soru.

5 Ocak 2007 tarihinde, o dönem gazeteci olan bugünün CHP İzmir milletvekili Tuncay Özkan'a, hiç tanımadığını söylediği birinden bir flash bellek gelir. Sözkonusu bellekte; TSK içindeki 15 bini aşkın subay ve astsubayın yaşam biçimi ve alışkanlıkları ile 86 general ile ilgili özel bilgiler, bunların FETÖ örgütü ile bağlantıları ve himmet ilişkilerinin yanısıra, FETÖ'ye karşı olan subaylarla ilgili (Alevi, Kürt, Solcu) gibi mezhepsel tanımlamalar ve özel yaşamlarına ilişkin karalama bilgileri

10 Şubat 2020 - 07:22

'a 7 yeni soru

Giriş Tarihi: 10.02.2020 Güncelleme Tarihi: 10.02.2020 

Sabah Gazetesi yazarı Şebnem Bursalı bugün köşesinde kaleme aldığı yazıda Meclis'e ve siyasilere  suçlamasında bulunan eski Genelkurmay Başkanı 'a 7 yeni soru yöneltti.

İlker Başbuğ'a 7 yeni soru

Sabah Gazetesi yazarlarından Şebnem Bursalı, bugün köşesinde yazdığı yazıda son dönemde siyasilere ve Meclis'e  ile ilgili suçlamalarda bulunan eski Genelkurmay Başkanı 'a 7 yeni soru yöneltti. Bursalı ayrıca Başbuğ'un Tuncay Özkan'dan aldığı flash bellekle ilgili olarak 15 Temmuz Araştırma Komisyonu'na hiçbir bilgi vermemesine de değindi.

İşte Şebnem Bursalı'nın "İlker Başbuğ'a 7 yeni soru" başlıklı yazısı
Gazeteci soru sorar. Biz de cumartesi günkü köşemizde Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ'a 7 soru sormuştuk. Önce sebebini, sonra kısaca soruları hatırlatıp yeni sorular soralım dedik. Zira sorduğumuz sorular yerine ulaşmış olacak ki; yazımıza ve sorularımıza ilave olarak yeni soruları ileten onlarca telefon, yüzlerce mesaj almamız da bundan olsa gerek. Gelin kısa hatırlatma ve sonra sizlerden de gelen yeni sorulara:
"2009 yılında askerlerin, özel mahkemelerde yargılama teklifini getirenler araştırılsın" diyerek, bu yasayı çıkaran Meclis'e ve siyasilere FETÖ suçlaması getiren İlker Başbuğ'a geçmişi hatırlatmıştık.
5 Ocak 2007 tarihinde, o dönem gazeteci olan bugünün CHP İzmir milletvekili Tuncay Özkan'a, hiç tanımadığını söylediği birinden bir flash bellek gelir. Sözkonusu bellekte; TSK içindeki 15 bini aşkın subay ve astsubayın yaşam biçimi ve alışkanlıkları ile 86 general ile ilgili özel bilgiler, bunların FETÖ örgütü ile bağlantıları ve himmet ilişkilerinin yanısıra, FETÖ'ye karşı olan subaylarla ilgili (Alevi, Kürt, Solcu) gibi mezhepsel tanımlamalar ve özel yaşamlarına ilişkin karalama bilgileri bulunuyordu. Gazeteci Özkan bu bilgilerin yer aldığı flash belleği, o dönem yakın ilişki içinde olduğu, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) İlker Başbuğ'a teslim eder.
Peki Başbuğ bu bellekle ilgili ne yapar? Bugün her fırsatta "FETÖ ile mücadele eden tek asker bendim" diyen Başbuğ, bu belleği Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na verir ve konu kendisi için burada kapanır.
Ta ki; 2017'de CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında bu olayı ve sözkonusu bellekteki FETÖ'cü fişlemeleri açıklayana kadar. Sonrasında hem Tuncay Özkan hem İlker Başbuğ yaptıkları açıklamalarla olayı doğrular. Ama Başbuğ açısından ilginç olan; bu itiraftan çok kısa bir süre önce 15 Temmuz Araştırma Komisyonu'na bilgi ve ifade verirken bu olaydan hiç bahsetmemesiydi! Yani; Meclis'e FETÖ ile nasıl mücadele ettiğini anlatmak için gelmişti ama, yıllar evvel hem de yetkili bir konumdayken kendisine teslim edilen TSK içindeki FETÖ'cülerle ilgili hiçbirşey yapmadığını anlatmayı unutmuştu!

İlker Başbuğ'a 7 yeni soru

Sabah yazarı 'dan 'u zora sokacak soru: O gün gereğini yapsaydın  olur muydu?

"2009'da askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanma teklifini getirenler araştırılsın" diyerek Meclis'e  suçlaması getiren eski Genelkurmay Başkanı 'un sözlerini bugünkü köşesine taşıdı. , "Geçmişte hiçbir işlem yapmadığı, takip etmediği askeriye içindeki FETÖ'cüler listesini Meclis'ten saklayan İlker Başbuğ'un, bugün aynı Meclis'i FETÖ'cülükle suçlaması da çok ama çok ilginç..." ifadelerini kullandı. "Başbuğ'a 7 soru sorum olacak" diyen Bursalı Eğer 13 yıl önce size verilen bu FETÖ'cülerle ilgili gerekli işlemi yapıp  içindeki FETÖ'cülerin ortaya çıkmasını sağlasaydınız;  olur muydu? diye sordu.

Sabah Gazetesi yazarı Şebnem Bursalı: İlker Başbuğ'a 7 yeni soru

İLKER BAŞBUĞ'A 7 YENİ SORUSabah Gazetesi yazarı , "2009'da askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanma teklifini getirenler araştırılsın" diyerek Meclis'e  suçlaması getiren eski Genelkurmay Başkanı 'a cuma gününün ardından bugün de köşesinden sorular sordu. Şebnem Bursalı, "5 Ocak 2007 tarihinde, o dönem gazeteci olan bugünün   milletvekili 'a, hiç tanımadığını söylediği birinden bir  gelir. Söz konusu bellekte;  içindeki 15 bini aşkın subay ve astsubayın yaşam biçimi ve alışkanlıkları ile 86 general ile ilgili özel bilgiler, bulunuyordu. Gazeteci Özkan bu bilgilerin yer aldığı flash belleği, o dönem yakın ilişki içinde olduğu, dönemin  (KKK) İlker Başbuğ'a teslim eder.  bu bellekle ilgili ne yapar? Bugün her fırsatta "FETÖ ile mücadele eden tek asker bendim" diyen Başbuğ, bu belleği 'na verir ve konu kendisi için burada kapanır." ifadelerini kullandı. "Başbuğ'a 7 yeni soru" diyen Bursalı " döneminde kaç FETÖ'cü subayla ilgili işlem başlattınız? Kaç FETÖ'cü subayı ordudan attınız? "  diye sordu.

İşte Sabah gazetesi yazarı Şebnem Bursalı'nın yazısının tamamı:

Gazeteci soru sorar. Biz de cumartesi günkü köşemizde Genelkurmay eski başkanı 'a 7 soru sormuştuk. Önce sebebini, sonra kısaca soruları hatırlatıp yeni sorular soralım dedik. Zira sorduğumuz sorular yerine ulaşmış olacak ki; yazımıza ve sorularımıza ilave olarak yeni soruları ileten onlarca telefon, yüzlerce mesaj almamız da bundan olsa gerek. Gelin kısa hatırlatma ve sonra sizlerden de gelen yeni sorulara:
"2009 yılında askerlerin, özel mahkemelerde yargılama teklifini getirenler araştırılsın" diyerek, bu yasayı çıkaran Meclis'e ve siyasilere FETÖ suçlaması getiren İlker Başbuğ'a geçmişi hatırlatmıştık.
5 Ocak 2007 tarihinde, o dönem gazeteci olan bugünün   milletvekili 'a, hiç tanımadığını söylediği birinden bir  gelir. Sözkonusu bellekte; TSK içindeki 15 bini aşkın subay ve astsubayın yaşam biçimi ve alışkanlıkları ile 86 general ile ilgili özel bilgiler, bunların  örgütü ile bağlantıları ve himmet ilişkilerinin yanısıra, FETÖ'ye karşı olan subaylarla ilgili (Alevi, Kürt, Solcu) gibi mezhepsel tanımlamalar ve özel yaşamlarına ilişkin karalama bilgileri bulunuyordu. Gazeteci Özkan bu bilgilerin yer aldığı flash belleği, o dönem yakın ilişki içinde olduğu, dönemin  (KKK) İlker Başbuğ'a teslim eder.
 bu bellekle ilgili ne yapar? Bugün her fırsatta "FETÖ ile mücadele eden tek asker bendim" diyen Başbuğ, bu belleği 'na verir ve konu kendisi için burada kapanır.
Ta ki; 2017'de CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında bu olayı ve sözkonusu bellekteki FETÖ'cü fişlemeleri açıklayana kadar. Sonrasında hem Tuncay Özkan hem İlker Başbuğ yaptıkları açıklamalarla olayı doğrular. Ama Başbuğ açısından ilginç olan; bu itiraftan çok kısa bir süre önce 15 Temmuz Araştırma Komisyonu'na bilgi ve ifade verirken bu olaydan hiç bahsetmemesiydi! Yani; Meclis'e FETÖ ile nasıl mücadele ettiğini anlatmak için gelmişti ama, yıllar evvel hem de yetkili bir konumdayken kendisine teslim edilen TSK içindeki FETÖ'cülerle ilgili hiçbirşey yapmadığını anlatmayı unutmuştu!
Bizim sorularımızın da en can alıcı noktası buydu zaten; Neden 2007'de bu liste geldiğinde birşey yapmadı? Neden bu olayı yıllar sonra FETÖ'yü anlattığı Meclis Komisyonu'ndan gizledi? Ve geçmişte FETÖ'cülerin listesiyle ilgili hiçbirşey yapmadığı bilgisini 3 yıl önce gizlediği Meclis'i bugün neden FETÖ ile itham ediyor?
Bu sorulara muhatabından bir yanıt gelmedi ama biz gazeteci olarak sormaya devam edelim...
1- Kara Kuvvetleri Komutanlığınız dönemimde kaç FETÖ'cü subay ile ilgili işlem başlattınız? Kaç FETÖ'cü subayı ordudan attınız?
2-  döneminde kaç FETÖ'cü subayla ilgili işlem başlattınız? Kaç FETÖ'cü subayı ordudan attınız?
3- , yaklaşık 2 bin yıllık en eski devlet mekanizması ve doküman ve belge konumunda son derece dikkatli. 2007'de size gelen FETÖ'cü subaylar listesini gönderdiğinizi söylediğiniz HKK'ye sevk belgesi nerede?
4- Her fırsatta "FETÖ ile bir tek ben mücadele ettim" diyorsunuz. Bunun bir ayak izinin olması gerekir. Bu izler, belgeler, dökümanlar nerede?
5- Geçmişte mücadele ettiğiniz irticanın tanımı nedir?
6- İrtica ile mücadele adı altında FETÖ ile mi yoksa muhafazakar subaylar ve eşleriyle mi mücadele ettiniz?
7- Siz irtica ile mücadele adı altında samimi inanan subayları ordudan atarken bilerek ya da bilmeyerek FETÖ'cülere mi alan ve kadro açtınız?

İlker Başbuğ'u zora sokacak soru!

İşte Sabah gazetesi yazarı Şebnem Bursalı'nın yazısının bir kısmı:

İki kişinin bildiği sır olmaktan çıkar ve bir gün gelir herkes öğrenir. Bugün; "2009'da askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanma teklifini getirenler araştırılsın" diyerek Meclis'e  suçlaması getiren eski Genelkurmay Başkanı 'un, geçmişte kendisine bizzat getirilen askeriye içindeki 15 bini aşkın subayın isimlerinin tek tek yer aldığı FETÖ listesi ile ilgili hiçbir işlem yapmadığı ortaya çıktı. İşin daha da ilginç yanı; 2007'de kendisine bir te gelen bu listeyi, 'na verdiği ve sonrasında hiçbir takip ve işlem yapmadığı gibi; 2017 yılında Meclis'te kurulan  Darbe Komisyonu'na verdiği ifadede de bu bilgiyi sakladığı ortaya çıktı. Geçmişte hiçbir işlem yapmadığı, takip etmediği askeriye içindeki FETÖ'cüler listesini Meclis'ten saklayan İlker Başbuğ'un, bugün aynı Meclis'i FETÖ'cülükle suçlaması da çok ama çok ilginç...

Şimdi buradan bir gazeteci olarak İlker Başbuğ'a 7 sorum olacak:
1-2007 yılında gazeteci 'ın size verdiği ve içinde  içindeki FETÖ'cü askerlerin ifşa edildiği ve aynı zamanda FETÖ'ye karşı olan subay ve generallerin fişlendiği flash bellek ile ilgili neden bir işlem yapmadınız?
2- Bu belleği verdiğiniz Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın Akın Öztürk Başkanlığında oluşturduğu Güneş Çalışma Grubu'nun yaptığı çalışmayı neden takip etmediniz?
3-O dönem KKK olarak yeterli yetkiniz ve imkanınız olmadığını kabul eder isek; neden Genelkurmay Başkanı olduğunuz dönemde bu konuyu tekrar gündeme alıp yeni bir araştırma ve soruşturma açtırmadınız?

4-15  Kalkışmasını Araştırma Komisyonu'na bilgi verirken neden 2007 yılında size verilen ordu içindeki FETÖ'cülerin bu listesini sakladınız?
5-Daha sonra konu ortaya çıkınca neden açıklama yapmak zorunda kaldınız?
6- Bundan 3 yıl önce ordu içindeki FETÖ'cülerin listesinin elinizde olduğunu sakladığınız Meclis'i, bugün neden FETÖ ile itham ediyorsunuz?
7- Eğer 13 yıl önce size verilen bu FETÖ'cülerle ilgili gerekli işlemi yapıp ordu içindeki FETÖ'cülerin ortaya çıkmasını sağlasaydınız; 15 Temmuz olur muydu?

.'dan zamanlaması manidar çıkış! Neden meclisi hedef aldı?

Eski Genelkurmay Başkanı  konuk olduğu bir televizyon programında 2009'da meclisten geçen, 'askerlerin sivil mahkemede yargılanmasının önünü açan' yasa değişikliğini hatırlatmış ve yüce meclisin iradesiyle yasalaşan teklifin 'nün direktifiyle hazırlandığı imasında bulunmuştu. 'yi hedef alan bu sözler üzerine Başkan Erdoğan'ın da çağrısıyla li 6 vekil avukatları aracılığıyla İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulundu. Peki Başbuğ'un 'FETÖ' çıkışının ardında ne var? TBMM neden hedef alınıyor? Konuyla ilgili  A Haber'e özel açıklamalarda bulundu.

Başbuğ'dan zamanlaması manidar çıkış!

Eski Genelkurmay Başkanı  konuk olduğu bir televizyon programında 2009'da meclisten geçen, 'askerlerin sivil mahkemede yargılanmasının önünü açan' yasa değişikliğini hatırlatmış ve yüce meclisin iradesiyle yasalaşan teklifin 'nün direktifiyle hazırlandığı imasında bulunmuştu.

BAŞKAN ERDOĞAN ÇAĞRIDA BULUNMUŞTU
 Grup Toplantısında konuşan Başkan , eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un 'FETÖ' açıklamasıyla ilgili sert tepki göstermişti. Başkan Erdoğan, (Suça karışmış askerlerin sivil mahkemelerde yargılanabilmelerinin önünü açan kanun) "Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı (İlker Başbuğ) bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi toptan itham eden birtakım açıklamalar yapmıştır. Şimdi ben özellikle kendi grubumuza sesleniyorum: Burada parlamentonun hukukunu korumak üzere süratle hepiniz dava açmalısınız. Bu boru göstermeye benzemez. Parlamento hukuku boruyla sindirilemez." ifadelerini kullanmıştı.

MECLİS İRADESİ NEDEN HEDEF ALINDI?
, "Özellikle 2003'te başlayan, Genelkurmay 2. Başkanlığı, Karakuvvetleri Komutanlığı ve ardından gelen Genelkurmay Başkanlığı dönemini değerlendirdiğimiz zaman bu olay sadece onlardan küçük bir tanesi olarak da değerlendirilebilir. İlker Başbuğ bir taraftan askeri vesayetin sürmesi hem muvazzafken hem de emekli olduktan sonra orayı etkileme anlamında yaptığı açıklamalar aslında gerçek kimliğini ortaya koyuyor. Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünün açılmasıyla ilgili yasa tasarısının zaten bir süreden beri ABD'deki FETÖ'cü hesaplar tarafından da benzer biçimde manipülasyonel şekilde yansıtıldığını çok net bir şekilde söylemek lazım. İlker Başbuğ açılmaya çalışılan bir yelpaze. Şu önemli, Cumhuriyet mitingleri kimi hedef almıştı? AK Parti'yi ve Recep Tayyip Erdoğan'ı peki ne için yapılmıştı hükümetin iktidardan uzaklaşması için yapılmıştı. Burada İlker Başbuğ da işin içinde olduğu için o dönemde olayı nasıl manipüle ettiğini biliyorum, gazete manşetlerine bakıldığında askeri kanattan nasıl desteklendiğinin de bilinmesi lazım. AK Parti'ye kapatılma davası açıldığında İlker Başbuğ AYM üyelerinden biriyle dava başlamadan 10 gün önce Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda bir görüşme yapmıştı." açıklamasında bulundu.

İLKER BAŞBUĞ'DAN ZAMANLAMASI MANİDAR ÇIKIŞ
Batuhan Yaşar, Başbuğ'un çıkışının zamanlaması ile ilgili olarak, "Türkiye yeni bir sisteme geçti. Türkiye bir dönüşüm süreci yaşıyor. Bir hesap vardı. Türkiye gazetesi'nde de yazmıştım. 2019 yılı bir yıkım yılı olacak ve bu 2020'ye uzatılacak özellikle 2020'nin Haziran ayı gibi erken seçim planlanıyordu, ancak bildiğimiz erken seçim değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin gönderilmesi seçimi olarak planlanıyordu. Bunun için birçok planlar yapıldı. Ama istedikleri gitmedi. Askeri vesayetin yerini kaybetmeye başlamasından sonra tekrar o yönde atılan bir hamle olarak değerlendirilmeli. Ne Başbuğ'un açıklamaları ne de CHP'den gelen hamleler rastgele ve sıradan değil. Hepsi planlı ve hesaplı. İlker Başbuğ ismi de ortaya geldiğinde bunun ardının incelenmesi gerekir." dedi.

İlker Başbuğ'a 7 yeni soru

.5 Ocak 2007 tarihinde, o dönem gazeteci olan bugünün CHP İzmir milletvekili Tuncay Özkan'a, hiç tanımadığını söylediği birinden bir flash bellek gelir. Sözkonusu bellekte; TSK içindeki 15 bini aşkın subay ve astsubayın yaşam biçimi ve alışkanlıkları ile 86 general ile ilgili özel bilgiler, bunların FETÖ örgütü ile bağlantıları ve himmet ilişkilerinin yanısıra, FETÖ'ye karşı olan subaylarla ilgili (Alevi, Kürt, Solcu) gibi mezhepsel tanımlamalar ve özel yaşamlarına ilişkin karalama bilgileri bulunuyordu. Gazeteci Özkan bu bilgilerin yer aldığı flash belleği, o dönem yakın ilişki içinde olduğu, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı (KKK) İlker Başbuğ'a teslim eder.
Peki Başbuğ bu bellekle ilgili ne yapar? Bugün her fırsatta "FETÖ ile mücadele eden tek asker bendim" diyen Başbuğ, bu belleği Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na verir ve konu kendisi için burada kapanır.
Ta ki; 2017'de CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında bu olayı ve sözkonusu bellekteki FETÖ'cü fişlemeleri açıklayana kadar. Sonrasında hem Tuncay Özkan hem İlker Başbuğ yaptıkları açıklamalarla olayı doğrular. Ama Başbuğ açısından ilginç olan; bu itiraftan çok kısa bir süre önce 15 Temmuz Araştırma Komisyonu'na bilgi ve ifade verirken bu olaydan hiç bahsetmemesiydi! Yani; Meclis'e FETÖ ile nasıl mücadele ettiğini anlatmak için gelmişti ama, yıllar evvel hem de yetkili bir konumdayken kendisine teslim edilen TSK içindeki FETÖ'cülerle ilgili hiçbirşey yapmadığını anlatmayı unutmuştu!

Bu haber 200873 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de yayımlandı
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de...
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de yayımlandı
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de...