CHP'li İBB sahip çıkacaktı... Adalar'dan kan donduran fotoğraflar! Pislik içinde ölüyorlar!

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kovid-19 aşıları üzerindeki fikri mülkiyet hakkına ilişkin "İlim tüm insanlığın ortak malıdır. İlimde kıskançlık olmaz. Bu konuda da hele hele insanlığın sağlığıyla alakalı böyle bir konuda 'Bunu biz öğrettik, dolayısıyla kimseye vermeyiz.' gibi bir mantık, anlayış yanlış bir yaklaşımdır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazını kıldığı Üsküdar'daki Hz. Ali Camisi çıkışında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Şimdi de Rus aşısı Sputnik ile alakalı da sayın Putin ile görüşmelerimizi yaptık. Çok ciddi oranda aşı ülkemize alacağız. Sonra Türkiye'de ortak üretime gireceğiz. Ülkemizde de ciddi bir çalışma var.İlim tüm insanlığın ortak malıdır. İlimde kıskançlık olmaz. Bu konuda da hele hele insanlığın sağlığı ile alakalı bu konuda bunu biz ürettik kimseye vermeyiz mantığı yanlış bir yaklaşımdır. Biz nasıl ki Çin aşısı ile sürece başladık bunun dışında Almanların ürettiği aşıdan istifade ediyoruz.

AZINLIK CEMAATLERİYLE İFTAR

Bir gazetecinin azınlık cemaatlerinin temsilcileriyle yapılan iftarda ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesi konusunun görüşülüp görüşülmediğine ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, tüm azınlık gruplarının, dini cemaatlerin liderleriyle bir araya gelerek yaptıkları iftarda özellikle herhangi bir sıkıntıları var mı, yok mu bunları kendilerinden dinleme fırsatını bulduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendilerinin memnuniyetini duymuş olmak tabii ki beni de ayrıca memnun etti. Tabii birçoğuna elimizden geldiğince her türlü desteği verdik, veriyoruz. Bundan sonra da vereceğiz. Bunlardan bir tanesi Demir Kilise'yi onlarla beraber Balat'ta açtık. Şimdi de Bakırköy'de Süryani cemaatine ait, orada temelini attığımız kilise var. İnşallah 1 yıl içerisinde orası da bitecek, oranın da açılışını yapacağız. Bu süreç içerisinde bu tür dini cemaatlerin, azınlıkların nerede herhangi bir ihtiyaçları varsa bu konularda yardımcı olabileceğimizi kendilerine tekrar taahhüt ettik." diye konuştu.

"İLİMDE KISKANÇLIK OLMAZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin "Geliştirilen aşılar insanlığın ortak malı olacak şekilde kullanıma sunulmalıdır, demiştiniz. Siz de 'Tüm ülkelerin kullanım imkanı için üretilen aşıların formülü açıklansın.' önerisine katılıyor musunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"İlim tüm insanlığın ortak malıdır. İlimde kıskançlık olmaz. Bu konuda da hele hele insanlığın sağlığıyla alakalı böyle bir konuda 'Bunu biz öğrettik, dolayısıyla kimseye vermeyiz.' gibi bir mantık, anlayış yanlış bir yaklaşımdır. Onun için de biz nasıl ki Çin aşısıyla sürece başladık, bunun dışında Almanların ürettiği, ki bir Türk olan Uğur Beylerin eşiyle beraber üretmiş oldukları aşıdan aynı şekilde istifade ediyoruz. Şimdi de Rus aşısı Sputnik ile alakalı olarak Sayın Putin'le görüşmelerimizi yaptık, oradan da çok ciddi oranda bir aşı ülkemize alacağız ve daha sonra da Türkiye'de ortak üretime gireceğiz. Böyle bir durum söz konusu. Kaldı ki ülkemizde de şu anda ciddi, yoğun bir çalışma var. Eylül-ekim aylarına yetiştirmeyi planladığımız bu çalışmayla da yerli aşımızı inşallah yapacağız. Biz bunları da sadece ülkemizde kullanmak değil, tüm dünyada nereden bir talep varsa hepsiyle de paylaşmaya hazır olduğumuzu söylemiş olduk."

AŞIDA PATENT MUAFİYETİ

İlim tüm insanlığın ortak malıdır. İlimde kıskançlık olmaz. Bu konuda da hele hele insanlığın sağlığı ile alakalı bu konuda bunu biz ürettik kimseye vermeyiz mantığı yanlış bir yaklaşımdır. Biz nasıl ki Çin aşısı ile sürece başladık bunun dışında Almanların ürettiği aşıdan istifade ediyoruz. Şimdi de Rus aşısı Sputnik ile alakalı da sayın Putin ile görüşmelerimizi yaptık. Çok ciddi oranda aşı ülkemize alacağız. Sonra Türkiye'de ortak üretime gireceğiz. Ülkemizde de ciddi bir çalışma var. Eylül-Ekim aylarına yetiştirmeye planladığımız bu çalışma ile yerli aşımızı yapacağız. Bunu sadece ülkemizde kullanmak için değil tüm dünyada nerede bir talep varsa paylaşacağımızı da söylemiş olduk.

"MISIR HALKINA YÖNELİK TAVRIMIZ ÇOK ÇOK OLUMLUDUR"

Erdoğan, Mısır ile görüşmeler konusunda da "Mısır halkına yönelik tavrımız çok çok olumludur. Mısır halkı ile Türk milletinin tarihe dayalı olan bir birlikteliği var. Bir düşman kardeşler olarak değil dost olarak Mısır halkı ile olan bu birlikteliği yeniden kazanmak, yeniden devam ettirmenin gayreti içerisindeyiz. Mısır halkını zorla Yunan halkı ile birlikte görmek, onlarla dayanışma içerisinde olduğunu görmek bizi üzer. Bunu da daha önce söylemiştim. Yeni süreç başladı ve bu süreç içerisinde önce istihbarat örgütlerimiz görüşmeye başladılar, Dışişleri görüşmeye başladı bunu genişleterek, geliştirerek devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP'nin 100 maddelik anayasa önerisi ve yeni anayasa çalışmaları konusunda ise, "Yeni Anayasa ile alakalı olarak bizim Devlet Beyle yaptığımız görüşmeler var. Bu görüşmelerde zaten bir çok meseleyi, ülkemizin meselesini görüşme imkanı buluyoruz. Bunların arasında son dönemde tabi yeni anayasa ile ilgili konuları da görüştük. Hazırlıklarımızı kendileri ile paylaşacağımızı da görüştük, konuştuk. Onlar belli bir noktaya geldiler ve bu hazırlıklarını da bize aktardılar. Bizim hazırlığımız da bitti, bitmek üzere bittiği anda biz de yaptığımız anayasa hazırlığımızı kendilerine takdim edeceğiz. Sonra da bunlar üzerinde bir ortak çalışma yapacağız. Bununla da kalmayıp muhalefete de takdim edeceğiz. Bununla da kalmayacağız, daha sonra da STK'larla da bu yaptığımız hazırlıkları paylaşmak suretiyle, milletinin genelinin kabul edebileceği bir yeni anayasayı inşallah çıkartalım istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE ŞU ANDA DÜNYA İLE YARIŞIYOR"

Erdoğan, 2020 yılında gerçekleştirdiği tüm programların yer aldığı 'Aşkınan Koşan Yorulmaz' kitabının sorulması üzerine şu açıklamalarda bulundu: "18-19 yılda gece gündüz demedik, tüm teşkilatı bu istikamette koşmaya sevk ettim. Başta eğitim olmak üzere, sağlıkta, adalette, emniyette, tarımda, enerji, uluslararası ilişkilerde attığımız bu adımlarla aşka koştuk. O aşk olmasa zaten bütün bu eserler yapılamazdı. Eğer bugün Türkiye'nin dört bir yanında eserlerimiz varsa, 76 üniversiteden 207 üniversiteye çıktık eğitimde. Bunların hepsini yaptık; niye yaptık? Derdimiz şuydu: Hakkari'deki bir genç eğitim için İstanbul'a gelmesin kendi ilinde eğitim görsün. Batıdaki neyi görüyorsa aynı şekilde doğudaki de onu görsün. Sağlıkta attığımız adımlar... Bu şehir hastanelerini biz niye yaptık? Bizim şehir hastanelerimiz tüm içeriğe sahip, doktorlarımız zaten kariyer olarak buna sahip, bütün bunlarla beraber şu anda Türkiye'ye gelenler hastanelerimizin tüm bu özelliklerine hayran kalıyorlar. 45 günde biz kovid döneminde sadece Yeşilköy Havalimanı'nda 1008 odalı hastaneyi yaptık tüm donanımlarıyla beraber. Tüm bunlar Türkiye'nin muhasır medeniyetler seviyesine çıkmasının görüntüleridir. Koronavirüs döneminde maalesef her şeyi video konferanslar yapmak durumunda kaldık. Böyle bir dönemde çocuklarımızın hepsine imkanları yaygınlaştırmak suretiyle 'orada senin de bu imkanların var, şimdi sen video konferansla bunu takip edebilirsin' dedik. Bunu da başardık. Geliyoruz ulaşıma, ulaşımda zaten Türkiye şu anda dünya ile yarışıyor. Göreve geldiğimizde elimizdeki imkanlar ulaşımda belliydi, 6 bin kilometre, şimdi bizim 28 bin kilometrelik otoyollarımız var. İstanbul'u İzmir'e bağladık. Aynı şekilde havalimanlarında da 50 küsur havalimanına sahip olduk. İşte bunlar aşkla koşarsanız yapılabilecek işlerdir ve bunları yaptık. Dış politikada Türkiye artık birilerinin çekidüzen vermesi gereken bir ülke değil. Tam aksine Türkiye dimdik ayakta durabilen bir ülke. Bundan sonraki süreçte de bunu devam ettireceğiz. Tarımda gayet iyi durumdayız, hayvancılıkta da gayet iyi durumdayız, bunu da artırmanın gayreti içerisindeyiz. Ve yoğun bir şekilde geleceğe hazırlanıyoruz"