SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye’de ilk kez...

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı....

Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, Türkiye'de de gönüllü uygulaması yapılan Çin'de üretilen koronavirüs aşısının yılbaşı civarında ruhsat işlemlerinin tamamlanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Ünal, "Her şey düzgün giderse yılbaşı civarında ruhsatlanmalar tamamlanabilir. Yeni yılın ilk aylarında yaygın aşılama programlarının olmasını umut ediyorum" dedi.

17 Eylül 2020 - 12:13 - Güncelleme: 17 Eylül 2020 - 12:33

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün 'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

Giriş Tarihi: 17.9.2020  10:41Son Güncelleme: 17.9.2020  10:53
SON DAKİKA HABERİ: Koronavirüs salgınına karşı aşı çalışmaları tüm hızı ile sürerken, 'de üretilen aşının faz-3 çalışmalarına 'de dahil olmuştu. Dün ilk kez  Tıp Fakültesi'nde uygulanan aşının görüntüleri paylaşılmıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 1200 sağlık personelinin gönüllü olarak denek olduğunu bildirmişti. Aşının umut verdiği bildirilirken, Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal aşının ruhsat alabileceği tarihi açıkladı.

 

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

 Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, 'de de gönüllü uygulaması yapılan 'de üretilen koronavirüs aşısının yılbaşı civarında ruhsat işlemlerinin tamamlanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Ünal, "Her şey düzgün giderse yılbaşı civarında ruhsatlanmalar tamamlanabilir. Yeni yılın ilk aylarında yaygın aşılama programlarının olmasını umut ediyorum" dedi.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

'de üretilen koronavirüs aşısının faz-3 çalışmalarına 'de dahil edildi. Aşının ilk gönüllü uygulaması dün Hacettepe Tıp Fakültesi'nde 3 sağlık çalışanına yapıldı. İlk etapta 25 merkezde 1300 gönüllüye aşı uygulanacak. Bu sayı daha sonra 10 binin üzerine çıkacak.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

İlk aşı uygulaması çalışmasında hazır bulunan  Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, bütün dünyanın adeta bir yarış içerisinde bunu virüsü engelleyecek aşıyı geliştirme çabası içerisinde olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Ünal, dünyada Faz3 basamağına gelmiş aşılar olduğunu belirterek, "'de geliştirilen inaktive hücre aşısı, Almanya Pfizer işbirliği, Amerika'da geliştirilen aşı ve AstraZeneca'nın İngiltere'de geliştiren aşısı bunlar Faz3'ü devam eden aşılar. Bunlara katkıda bulunmak bence bir insanlık görevi" dedi.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

Prof. Dr. Ünal, 'de Sinovac firması tarafından geliştirilen inaktive tam hücre aşısının evraklarının 2 aydır 'de incelendiğine işaret ederek, "Müsaade çıktıktan sonra 25 merkez hazırlıklarını tamamladı. 25 merkezde öncelikle 1300 kişi civarında sağlık personeline sonra 13 bine kadar varacak sayılarda vatandaşlarımıza faz3 çalışması başladı. Türkiye'nin ileriki günlerde başka ülkelerle başka işbirlikleriyle başka aşıların Faz3 çalışmalarına katkıda bulunması söz konusu olabilir" dedi.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

'YILBAŞI CİVARINDA RUHSATLANMALAR TAMAMLANABİLİR'
Prof. Dr. Ünal, aşının gönüllü kişilere yapıldığını, olabilecek yan etkileri ve nasıl etki ettiğinin detaylı olarak anlatıldığını belirterek, "1'inci ve 14'üncü günler iki doz şeklinde yapılacak. Bunu 2,5-3 ay süreyle takip edeceğiz. Aşıyı yaptığımız zaman koruyuculuğunun çıkmasını bekliyoruz. Bunları yapıp gerçek hayatta koruyuculuğunun çıkıp çıkmadığını anlamaya çalışıyoruz. Zaman içerisinde iki kol arasındaki fark ortaya çıktığında 'bu aşı yüzde şu kadar korumaktadır' diye bir sonuca varılacak.

Faz3 başka ülkelerde başlamıştı, şu ana kadar 10 bin kişiye bu aşı yapıldı, yan etkileri sıkı takip ediliyor. Biz de bu kervana katılmış olduk. Sonunda bütün ülkedeki vakalar, bu ülkedeki çalışmaya katılanların sonuçları birleştirilecek, bakılacak. 'Bu aşı koruyora' karar verilirse ruhsatlanacak ve biz de diğer ülkelerle beraber aşıya daha erken erişim şansını bulacağız. 2-2,5 ay içerisinde bu çalışmaların toparlanacağını düşünüyorum. Her şey düzgün giderse yılbaşı civarında ruhsatlanmalar tamamlanabilir. Yeni yılın ilk aylarında yaygın aşılama programlarının olmasını umut ediyorum" diye konuştu.

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı...

'KIŞA ÖZEL ÇOK ARTIŞ OLMAYACAK GİBİ'

Prof. Dr. Ünal, kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının artacağına da dikkat çekerek, "Kış mevsiminde yaza göre daha yoğun yaşam olur. Kişiler vakitlerini daha çok kapalı alanda geçirirler. Ama biz bunları aştık zaten mesafe, maske meselesini anladık. Bu tedbirler alınınca kışa özel çok artışlar olmayacak gibi geliyor bana. Kışın influenza da grip de artar bu söylediğim nedenlerle. Kuzey yarım kürede koronavirüs birden gelince influenzanın takibi sekteye uğradı. Ama güney yarım kürede onların kış bizim yaz olduğumuz zamanda daha yakın takip edilmiş çalışmalar var. Pek çok ülkede bir önceki yıla göre görülen influenza sayısında yüzde 50-60 oranında azalma meydana geldi. Bu korunma, korona için aldığımız tedbirler influenzaya da karşı korunaklı" ifadelerini kullandı.
Koronavirüs aşısı üzerinde çalışan ülkeler

Son dakika... Tarihi gün! Türkiye'de ilk korona virüs aşısı yapıldı
Gelen son dakika haberine göre; Dünyanın dört gözle beklediği koronavirüs aşısında tarihi bir aşama Türkiye'de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirildi. Çin'de geliştirilen ve Kovid-19 aşısının gönüllü uygulaması, Brezilya ve Endonezya'da başlatıldı. Faz 3 aşamasına Türkiye'de dahil edildi ve aşının ilk dozu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gönüllü sağlık çalışanlarına yapıldı. İlk enjeksiyonun yapıldığı bu tarihi anları ilk kez Demirören Haber Ajansı(DHA) görüntüledi.


Türkiye'de ilk koronavirüs aşısı! İlk görüntüler
Gelen son dakika haberine göre; Dünyanın dört gözle beklediği koronavirüs aşısında tarihi bir aşama Türkiye'de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirildi.


LÇin'de Ocak ayından bu yana 100'den fazla bilim insanının üzerinde çalıştığı koronavirüs aşısında nihayet son aşamaya ulaşıldı. Dünya Sağlık Örgütü'nün 3 Eylül tarihli açıklamasına göre koronavirüs aşı adayları içerisinde şu anda dünyada 8 firma Faz 3, yani aşının üretime geçilmeden önceki son aşaması olan binlerce kişilik gönüllü insan çalışmalarına başlamış durumda. Bunlardan biri de Çin merkezli Sinovac Biotech firmasına ait olan ve halk arasında ölü virüs olarak bilinen inaktif virüs aşısı. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlı Dr. Fahrettin Koca'nın da Faz 3 denemelerine Türkiye'de de başlanacağı haberini verdiği aşının Faz 3 klinik araştırmalarına dünyadan toplamda 9 ülke dahil edilecek. Brezilya ve Bangladeş gibi vakaların çok yüksek oranda görüldüğü ülkelerde şimdiye kadar yaklaşık 10 bin gönüllüye aşı uygulandı. Türkiye'deki ilk uygulama ise Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde üç sağlık çalışanı ile başlatıldı. Faz 3 klinik araştırmaların Türkiye ayağında ilk etapta 25 merkezde yaklaşık 1200 gönüllüye aşı uygulanacak ve daha sonra bu sayı 10 binin üzerine çıkarılacak. Aşılamalar ve gönüllü takiplerinin 2,5 ay içerisinde bitirilmesi planlanıyor. İlk aşılamanın yapıldığı bu tarihi anlara DHA ekibi tanıklık etti.
ÇİNDEN GELİP BİZZAT İZLEDİ

ÇİN'DEN GELİP BİZZAT İZLEDİ
Sinovac Biotech firmasının CEO'su Helen Yang, Çin'den gelerek bu tarihi anı bizzat takip etti. Çalışmayı yürüten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Murat Akova ve Bölüm Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ise DHA'ya özel açıklamalarda bulundu
Öte yandan Sağlık Bakanlığı'nın öncülüğünde Faz 3 çalışmalarının Türkiye'de de yürütülmesinde önemli katkılar sağlayan Keymen İlaç ve Keytech Bio firması CEO'su Cantürk Alagöz, aşının Türkiye'de teknoloji transferinin yapılması ve ülkemizde üretimi için Sağlık Bakanlığı'nın öncülüğünde Çin ile Türkiye'nin önemli bir işbirliği içerisine girdiğini belirtti. Alagöz, ülkemizin aşıya erişimin birinci öncelik olduğunu, bunun için tüm gerekli çalışmaların Sağlık Bakanlığı ile birlikte titizlikle sürdürüldüğünü vurguladı söyledi.
4İNSANLIK ADINA ÇOK ÖNEMLİ BİR KATKI, ÇOK MUTLUYUZ"İNSANLIK ADINA ÇOK ÖNEMLİ BİR KATKI, ÇOK MUTLUYUZ"
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, çok tarihi bir an yaşadıklarını vurgulayarak "Koronavirüsün dünyayı kasıp kavurduğu bugünlerde insanlık adına çok önemli bir şeye katkıda bulunduğumuz için çok mutluyuz. Başka toplantılarda da söyledim, aşı geliştirmek kolay bir şey değil. Faz 1 ve Faz 2 çalışmalarını aşıyı geliştiren firmalar kendi ülkelerinde yaptılar. Ama Faz 3'ün hızla tamamlanması lazım.
Çünkü dünyanın bu aşıya ihtiyacı var. Ve bu nedenle de bu işi yapma kapasitesi olan ülkelerle işbirliği yapılıyor. Türkiye'nin de bu ülkelerden biri olması bizi mutlu ediyor. Bugün Çin'de Sinovac tarafından üretilen aşının, tam hücre aşısıdır bu, tam virüs aşısıdır; diğer 9-10 ülke ile beraber, kaldı ki onlardan bazıları bizden önce başladılar ve bugüne kadar dünyada bu aşının Faz 3 basamağında en az 10 bin kişide denenmiş durumda. Türkiye de bu insani gelişim programına katkıda bulunacak ve sadece Hacettepe değil, 25 merkezde bugünden itibaren öncelikle gönüllü sağlık personeli, sonra diğer vatandaşlarımız olmak üzere Faz 3 çalışması başlayacak" dedi.
BAKANLIK VE ETİK KOMİTEDE ÇOK BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE İNCELENİP ONAY ALINDI"BAKANLIK VE ETİK KOMİTEDE ÇOK BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE İNCELENİP ONAY ALINDI"
Prof. Dr. Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aşının Faz 3 araştırmaları için Türkiye'de önce lokal etik komitede, sonra Sağlık Bakanlığı etik komitesinde 2 aydır incelenmekteydi. Bütün verileri, üretimi, yan etkileri, nasıl yapılacağı, her basamağı dikkatli bir şekilde incelendikten sonra uygulamaya geçilmesine karar verilmiş bir aşı adayıdır bu. Sağlık Bakanlığı da onayı da alındı zaten ki Sayın Sağlık Bakanımızın daha önce açıkladığı gibi, bu izinlerden sonra 25 merkez bütün hazırlıklarını yaptı ve bugünden itibaren bu aşı çalışmasına biz de katılıyoruz. Tabii ki yerli aşı çalışmalarımızla son hız sürüyor. Bildiğiniz gibi 13 aşı çalışması şu anda devam ediyor. Hacettepe Aşı Enstitüsü'nde de böyle bir aşı adayımız var. Yakında biz de hayvan çalışmalarına geçeceğiz. Tabii aşı çalışmaları başladığı anda dünyanın bazı ülkeleri daha avantajlı konuma geliyor. Çünkü bu ülkelerin daha önce buna benzer aşıları üreten yerleri vardı. Zaten üretiyorlardı. Bir kısmı da bu nasıl SARS Cov 2, onlar SARS Cov 1 ve MERS aşısını geliştirmek üzere çalışmalar yapmakta, yapmış olan merkezlerdi. Onlar bu yarışta şu anda biraz daha önde gibi. Ama peşinden kendi aşılarımız ile ilgili çalışmalar da gelecektir"
Prof. Dr. Ünal, şu anda gönüllü olarak Türkiye'de ilk etapta 1200 kişi ile başlanacağını ve daha sonra da 10 binin üzerindeki rakamlara kadar çıkılacağını belirterek "Ne kadar ihtiyaç olduğu ile bir şey bu. Önümüzdeki 2-2,5 ay içerisinde diğer merkezlerle beraber tamamlamayı umuyoruz. Bu sürenin sonunda aşı başarılı bulunursa ki öyle olacak, buna yürekten inanıyoruz; ilgili yerlerde onaylandıktan sonra üretime geçilecek ve Türkiye de ilk üretilen aşılardan -eğer bizde de onaylanırsa- gerekli aşıları alabilecek. Vatandaşlarımızın şunu iyi anlaması gerekiyor, Faz 3 klinik araştırmaları kesinlikle gönüllülük bazında yapılacak. Çünkü aşı geliştirmelerinde Faz 1 ve Faz 2 aşamaları, ondan da önce klinik öncesi çalışmaların, çok titizlikle yapılması gerekiyor. Hücre kültürleri, hayvan çalışmaları, sonra da insan denemelerine gelince Faz 1, Faz 2, yani önce 20 kişi, sonra 100 kişi, bunlar da gönüllü bazlı yapılır, sonra Faz 3'de bu sayı işte 30 bine, 40 bine, 100 bine giden skalalarda yapılır. Zaten o yüzden uluslararası işbirliği gerekiyor" dedi.
8BU İŞ KESİNLİKLE GÖNÜLLÜLÜK ÜZERİNE YÜRÜTÜLÜR"BU İŞ KESİNLİKLE GÖNÜLLÜLÜK ÜZERİNE YÜRÜTÜLÜR"
Gönüllülere detaylıca bilgi verilerek onamları alındıktan sonra aşı uygulamasının yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada da tamamen gönüllü bazında ve her gelen kişiden önce şu anda hastalığı taşımadığına dahil PCR testi, daha önce geçirip geçirmediğini anlamak için de antikor testi ve genel sağlık taraması ile diğer ilgili testler ve muayeneler yapılır. Sonra detaylıca ne yapıyoruz, nasıl yapıyoruz, takibi nasıl olacak, gönüllü arkadaşlara bütün bunlar detaylıca anlatılır. Ve onamları alınıp aşı uygulanır. Bunlar içerisinde altta yatan hastalığı olan da olur, sigara içen de olabilir, içmeyen de olabilir, aşı yapılmaması gereken birkaç durum var, onlar zaten dahil edilmiyor. Bu aşı çalışmalarında Faz 3'lerde plasebo ve kontrol grubunun olması çok önemli. En az 30 yıldır yeryüzünde yapılan bütün çalışmalarda böyle yapılır. Çünkü bazı kişilerde aşı yapıldığı zaman antikor oluşuyor ama hakikaten hastalığı engelliyor mu bunun cevabını arıyoruz. Faz 3'ün nedeni de bu. Kişi virüsle gerçek hayatta karşılaştığında ne kadar başarılı olacak aşı. O nedenle bir gruba gerçek aşı ki içinde aşı özelliği taşıyan antijen var, yanında bunu destekleyen başka ek maddelerle bir kompozisyon verilir, diğer taraftan aynı maddeler sadece içerisinde aşının antijeni olmadan enjekte edilir. Bunu ne aşıyı yapan bilir ne aşı olan kişi bilir. O nedenle gönüllü arkadaşlara sıkı sıkıya tembihleriz, siz önlemlerinize eskisi gibi devam edin, ama zaman içerisinde bazıları hastalanacak. İşte o sonuçlar 2 ay 2,5 ay sonra kodlar kırılıp bakıldığında, aşı yapılmış olanlarda kaç; plasebo yapılmış olanlarda kaç kişi olacak; ona göre değerlendirilecek. Tabii beklentimiz aşı yapılmamışsa, daha yüksek oranda hastalık tespit edilmiş olması. Buna göre aşı ne kadar koruyucu, bunu yapmaya değecek mi değmeyecek mi, ona karar verilir. Burada da tabii aşı olmayan plasebo grubundakilerde bir huzursuzluk olmasın. Hiç üzülmesinler, kod kırılır kırılmaz, aşı başarılı ve onaylanıyorsa o hemen arkadaşları geri çağırıp gerçek aşılarını da yapacağız"
9İKİNCİ FAZDA TÜRKİYE GENELİNDE 10 BİNDEN FAZLA GÖNÜLLÜYÜ ALINACAK
"İKİNCİ FAZDA TÜRKİYE GENELİNDE 10 BİNDEN FAZLA GÖNÜLLÜYÜ ALINACAK"
Aşının Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ayağındaki Faz 3 klinik çalışmasını yürüten Prof. Dr. Murat Akova ise "Bugün hakikaten çok önemli bir gün Türkiye'de ilk defa bir Faz 3 Kovid-19 aşı çalışmasını Hacettepe'de başlatıyoruz. Bu açıdan hepimiz çok heyecanlıyız. Umuyorum ki bu yapacağımız çalışmanın sonucunda da başarılı sonuçlar elde eder, Kovid'e karşı hep birlikte yaptığımız bu savaşta önemli bir katkıyı biz de buradan, Hacettepe'de sağlamış oluruzö dedi. Prof. Dr. Akova, bu aşının Türkiye'de yürütülecek Faz 3 aşamasına ilk etapta 1200 gönüllünün dahil edileceğini söyleyerek "Başlangıçta yüksek riskli 1200 gönüllü alınacak ki bunların büyük çoğunluğu sağlık çalışanları olacak. Gönüllü olarak bize başvuran kişileri çalışmaya alacağız. Aslında aşı yapacağız demek çok doğru değil. Çünkü bu bir plasebo kontrollü çalışma, yani aşı olanların karşısında bir de boş aşı dediğimiz etkisiz bir solüsyonun verildiği bir grup oluyor. Bilimsel anlamda gerçekten etkinliğini gösterebilmek için bu çalışmayı bu şekilde yapmanız gerekiyor. Aksi takdirde herkesi başlangıçta aşılarsanız gerçekten etkili olup olmadığını anlayabilmek mümkün değil. 1200 kişilik grubu tamamladıktan sonra da ikinci gruba geçeceğiz. Artık yüksek riskli olup olmadığına bakılmaksızın, gönüllü olanların hepsini alacağız ve toplam olarak da Türkiye'de 10 binden fazla gönüllü ile bu çalışmayı bitirmeyi planlıyoruz. Bu aşının Faz 1 sonuçları Science adlı saygın bir dergide de yayınlandı. Tabii Faz 1 çok küçük gruplarda yapılıyor ama o grupta aşının hem antikor ürettiği, yani hastalığa karşı koruyucu olduğu gösterildi hem de ciddi, kayda değer bir yan etkisinin olmadığı görüldü" diye konuştu.
10AKOVA, EN ÇOK KORKULAN SORUNUN YANITINI VERDİAKOVA, EN ÇOK KORKULAN SORUNUN YANITINI VERDİ
Prof. Dr. Akova şöyle devam etti: "Aşılarla ilgili en çok korkulan şey, herkesin bilmediği ve merak ettiği konulardan bir tanesi de şu: Aşı yaptığımız zaman acaba aşı hastalığı artıracak potansiyel yan etkiye sahip olabilir mi? Çünkü biz aşı ile kanda antikor yükselmesini bekliyoruz. Ama yükselen antikoru olan hastalar, gerçek virüsle karşılaşırlarsa acaba vücudunda aşırı bir reaksiyon verir ve ciddi bir yan etki ortaya çıkar mı? Hayvan çalışmalarında ve Faz 1 denemelerinde böyle bir şey gözlenmedi. Faz 2 aşaması henüz makale olarak yayınlanmadı ancak veriler var ve o verilerde de gördük bu şekilde bir yan etki söz konusu değil. Aşının yapıldığı gönüllerde de yüksek ölçüde antikor ürettiği görülüyor. Zaten o aşamadan sonra ancak Faz 3 aşamasına geçebiliyorsunuz. Böyle bir çalışma yaptığınız zaman üretici olan firma yani aşıyı sağlayan firma, dünyanın neresinde olursa olsun ciddi bir yan etki ortaya çıktığı zaman o çalışmanın yürütüldüğü bütün ülkelerdeki araştırmacıları uyarıyorlar. Böyle bir yan etki gördük dikkat edin diye. Şu ana kadar bildirmiş bu türden bir yan etki yok. Tabii gönüllü sayısı arttıkça muhtemelen bu bilimsel yayın haline dönüşecektir, Henüz Faz 3 ile ilgili dünyanın hiçbir yerinde öyle geniş kapsamlı bir çalışma zaten hiçbir aşı ile ilgili yayınlanmadı. O yüzden biz de çalışmaya başlıyoruz ve göreceğiz bundan sonrasını.

 

ÖLÜ VİRÜS AŞISI DAHA ÖNCEDEN DE BİLİNEN VE EN GÜVENLİ YÖNTEM ŞU ANDA"ÖLÜ VİRÜS AŞISI DAHA ÖNCEDEN DE BİLİNEN VE EN GÜVENLİ YÖNTEM ŞU ANDA"
Yang, neden inaktif yani ölüvirüs teknolojisi ile aşı geliştirdiklerini ise şu cümlelerle özetledi: "Sinovac bu aşıyı geliştirme planlarını yapmaya başlarken, bu projenin nihai hedefinin bir hastalıktan korunmak olduğunu gördü. Bu hastalığın bu yılın başında insanlarda ne gibi bir etkide bulunacağı bilinmiyordu. Bizim seçtiğimiz yaklaşım daha güvenli ve onaylanmış, takip edilebilir özelliğe sahip. İnaktif aşının bir şekilde yol haritası mevcut. Bu yöntemle önceden geliştirdiğimiz ve insanlarda kullandığımız aşı türleri var. Ayrıca bu teknoloji hem onaylanmış hem de bilinen bir teknoloji. Bu şekilde Hepatit, inaktif Polio gibi 19 çeşit aşı var. Ayrıca 17 yıl önce dünyada ilk bizim geliştirdiğimiz SARS aşısında da aynı teknoloji kullanıldı. Aynı zamanda diğer aşılar gibi muhafaza edilmesi de çok kolay. Bu nedenle güvenli olduğunu düşündüğümüz bu seçeneği tercih ettik."

SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı....

Çin'de Ocak ayından bu yana 100'den fazla bilim insanının üzerinde çalıştığı koronavirüs aşısında nihayet son aşamaya ulaşıldı. Dünya Sağlık Örgütü'nün 3 Eylül tarihli açıklamasına göre koronavirüs aşı adayları içerisinde şu anda dünyada 8 firma Faz 3, yani aşının üretime geçilmeden önceki son aşaması olan binlerce kişilik gönüllü insan çalışmalarına başlamış durumda. Bunlardan biri de Çin merkezli Sinovac Biotech firmasına ait olan ve halk arasında ölü virüs olarak bilinen inaktif virüs aşısı. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlı Dr. Fahrettin Koca'nın da Faz 3 denemelerine Türkiye'de de başlanacağı haberini verdiği aşının Faz 3 klinik araştırmalarına dünyadan toplamda 9 ülke dahil edilecek. Brezilya ve Bangladeş gibi vakaların çok yüksek oranda görüldüğü ülkelerde şimdiye kadar yaklaşık 10 bin gönüllüye aşı uygulandı. Türkiye'deki ilk uygulama ise Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde üç sağlık çalışanı ile başlatıldı. Faz 3 klinik araştırmaların Türkiye ayağında ilk etapta 25 merkezde yaklaşık 1200 gönüllüye aşı uygulanacak ve daha sonra bu sayı 10 binin üzerine çıkarılacak. Aşılamalar ve gönüllü takiplerinin 2,5 ay içerisinde bitirilmesi planlanıyor. İlk aşılamanın yapıldığı bu tarihi anlara DHA ekibi tanıklık etti.

ÇİN'DEN GELİP BİZZAT İZLEDİ

Sinovac Biotech firmasının CEO'su Helen Yang, Çin'den gelerek bu tarihi anı bizzat takip etti. Çalışmayı yürüten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Murat Akova ve Bölüm Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ise DHA'ya özel açıklamalarda bulundu. Öte yandan Sağlık Bakanlığı'nın öncülüğünde Faz 3 çalışmalarının Türkiye'de de yürütülmesinde önemli katkılar sağlayan Keymen İlaç ve Keytech Bio firması CEO'su Cantürk Alagöz, aşının Türkiye'de teknoloji transferinin yapılması ve ülkemizde üretimi için Sağlık Bakanlığı'nın öncülüğünde Çin ile Türkiye'nin önemli bir işbirliği içerisine girdiğini belirtti. Alagöz, ülkemizin aşıya erişimin birinci öncelik olduğunu, bunun için tüm gerekli çalışmaların Sağlık Bakanlığı ile birlikte titizlikle sürdürüldüğünü vurguladı söyledi.
SON DAKİKA: Coronavirüsü aşısı dün Türkiye'de ilk kez denenmişti! Kritik tarihi açıkladı....

"İNSANLIK ADINA ÇOK ÖNEMLİ BİR KATKI, ÇOK MUTLUYUZ"

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, çok tarihi bir an yaşadıklarını vurgulayarak "Koronavirüsün dünyayı kasıp kavurduğu bugünlerde insanlık adına çok önemli bir şeye katkıda bulunduğumuz için çok mutluyuz. Başka toplantılarda da söyledim, aşı geliştirmek kolay bir şey değil. Faz 1 ve Faz 2 çalışmalarını aşıyı geliştiren firmalar kendi ülkelerinde yaptılar. Ama Faz 3'ün hızla tamamlanması lazım. Çünkü dünyanın bu aşıya ihtiyacı var. Ve bu nedenle de bu işi yapma kapasitesi olan ülkelerle işbirliği yapılıyor. Türkiye'nin de bu ülkelerden biri olması bizi mutlu ediyor. Bugün Çin'de Sinovac tarafından üretilen aşının, tam hücre aşısıdır bu, tam virüs aşısıdır; diğer 9-10 ülke ile beraber, kaldı ki onlardan bazıları bizden önce başladılar ve bugüne kadar dünyada bu aşının Faz 3 basamağında en az 10 bin kişide denenmiş durumda. Türkiye de bu insani gelişim programına katkıda bulunacak ve sadece Hacettepe değil, 25 merkezde bugünden itibaren öncelikle gönüllü sağlık personeli, sonra diğer vatandaşlarımız olmak üzere Faz 3 çalışması başlayacak" dedi.

Son dakika... Tarihi gün Türkiyede ilk korona virüs aşısı yapıldı
 

"BAKANLIK VE ETİK KOMİTEDE ÇOK BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE İNCELENİP ONAY ALINDI"

Prof. Dr. Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aşının Faz 3 araştırmaları için Türkiye'de önce lokal etik komitede, sonra Sağlık Bakanlığı etik komitesinde 2 aydır incelenmekteydi. Bütün verileri, üretimi, yan etkileri, nasıl yapılacağı, her basamağı dikkatli bir şekilde incelendikten sonra uygulamaya geçilmesine karar verilmiş bir aşı adayıdır bu. Sağlık Bakanlığı da onayı da alındı zaten ki Sayın Sağlık Bakanımızın daha önce açıkladığı gibi, bu izinlerden sonra 25 merkez bütün hazırlıklarını yaptı ve bugünden itibaren bu aşı çalışmasına biz de katılıyoruz. Tabii ki yerli aşı çalışmalarımızla son hız sürüyor. Bildiğiniz gibi 13 aşı çalışması şu anda devam ediyor. Hacettepe Aşı Enstitüsü'nde de böyle bir aşı adayımız var. Yakında biz de hayvan çalışmalarına geçeceğiz. Tabii aşı çalışmaları başladığı anda dünyanın bazı ülkeleri daha avantajlı konuma geliyor. Çünkü bu ülkelerin daha önce buna benzer aşıları üreten yerleri vardı. Zaten üretiyorlardı. Bir kısmı da bu nasıl SARS Cov 2, onlar SARS Cov 1 ve MERS aşısını geliştirmek üzere çalışmalar yapmakta, yapmış olan merkezlerdi. Onlar bu yarışta şu anda biraz daha önde gibi. Ama peşinden kendi aşılarımız ile ilgili çalışmalar da gelecektir"

Prof. Dr. Ünal, şu anda gönüllü olarak Türkiye'de ilk etapta 1200 kişi ile başlanacağını ve daha sonra da 10 binin üzerindeki rakamlara kadar çıkılacağını belirterek "Ne kadar ihtiyaç olduğu ile bir şey bu. Önümüzdeki 2-2,5 ay içerisinde diğer merkezlerle beraber tamamlamayı umuyoruz. Bu sürenin sonunda aşı başarılı bulunursa ki öyle olacak, buna yürekten inanıyoruz; ilgili yerlerde onaylandıktan sonra üretime geçilecek ve Türkiye de ilk üretilen aşılardan -eğer bizde de onaylanırsa- gerekli aşıları alabilecek. Vatandaşlarımızın şunu iyi anlaması gerekiyor, Faz 3 klinik araştırmaları kesinlikle gönüllülük bazında yapılacak. Çünkü aşı geliştirmelerinde Faz 1 ve Faz 2 aşamaları, ondan da önce klinik öncesi çalışmaların, çok titizlikle yapılması gerekiyor. Hücre kültürleri, hayvan çalışmaları, sonra da insan denemelerine gelince Faz 1, Faz 2, yani önce 20 kişi, sonra 100 kişi, bunlar da gönüllü bazlı yapılır, sonra Faz 3'de bu sayı işte 30 bine, 40 bine, 100 bine giden skalalarda yapılır. Zaten o yüzden uluslararası işbirliği gerekiyor" dedi.

"BU İŞ KESİNLİKLE GÖNÜLLÜLÜK ÜZERİNE YÜRÜTÜLÜR"

Gönüllülere detaylıca bilgi verilerek onamları alındıktan sonra aşı uygulamasının yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Ünal sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada da tamamen gönüllü bazında ve her gelen kişiden önce şu anda hastalığı taşımadığına dahil PCR testi, daha önce geçirip geçirmediğini anlamak için de antikor testi ve genel sağlık taraması ile diğer ilgili testler ve muayeneler yapılır. Sonra detaylıca ne yapıyoruz, nasıl yapıyoruz, takibi nasıl olacak, gönüllü arkadaşlara bütün bunlar detaylıca anlatılır. Ve onamları alınıp aşı uygulanır. Bunlar içerisinde altta yatan hastalığı olan da olur, sigara içen de olabilir, içmeyen de olabilir, aşı yapılmaması gereken birkaç durum var, onlar zaten dahil edilmiyor. Bu aşı çalışmalarında Faz 3'lerde plasebo ve kontrol grubunun olması çok önemli. En az 30 yıldır yeryüzünde yapılan bütün çalışmalarda böyle yapılır. Çünkü bazı kişilerde aşı yapıldığı zaman antikor oluşuyor ama hakikaten hastalığı engelliyor mu bunun cevabını arıyoruz. Faz 3'ün nedeni de bu. Kişi virüsle gerçek hayatta karşılaştığında ne kadar başarılı olacak aşı. O nedenle bir gruba gerçek aşı ki içinde aşı özelliği taşıyan antijen var, yanında bunu destekleyen başka ek maddelerle bir kompozisyon verilir, diğer taraftan aynı maddeler sadece içerisinde aşının antijeni olmadan enjekte edilir. Bunu ne aşıyı yapan bilir ne aşı olan kişi bilir. O nedenle gönüllü arkadaşlara sıkı sıkıya tembihleriz, siz önlemlerinize eskisi gibi devam edin, ama zaman içerisinde bazıları hastalanacak. İşte o sonuçlar 2 ay 2,5 ay sonra kodlar kırılıp bakıldığında, aşı yapılmış olanlarda kaç; plasebo yapılmış olanlarda kaç kişi olacak; ona göre değerlendirilecek. Tabii beklentimiz aşı yapılmamışsa, daha yüksek oranda hastalık tespit edilmiş olması. Buna göre aşı ne kadar koruyucu, bunu yapmaya değecek mi değmeyecek mi, ona karar verilir. Burada da tabii aşı olmayan plasebo grubundakilerde bir huzursuzluk olmasın. Hiç üzülmesinler, kod kırılır kırılmaz, aşı başarılı ve onaylanıyorsa o hemen arkadaşları geri çağırıp gerçek aşılarını da yapacağız"

"İKİNCİ FAZDA TÜRKİYE GENELİNDE 10 BİNDEN FAZLA GÖNÜLLÜYÜ ALINACAK"

Aşının Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ayağındaki Faz 3 klinik çalışmasını yürüten Prof. Dr. Murat Akova ise "Bugün hakikaten çok önemli bir gün Türkiye'de ilk defa bir Faz 3 Kovid-19 aşı çalışmasını Hacettepe'de başlatıyoruz. Bu açıdan hepimiz çok heyecanlıyız. Umuyorum ki bu yapacağımız çalışmanın sonucunda da başarılı sonuçlar elde eder, Kovid'e karşı hep birlikte yaptığımız bu savaşta önemli bir katkıyı biz de buradan, Hacettepe'de sağlamış oluruzö dedi. Prof. Dr. Akova, bu aşının Türkiye'de yürütülecek Faz 3 aşamasına ilk etapta 1200 gönüllünün dahil edileceğini söyleyerek "Başlangıçta yüksek riskli 1200 gönüllü alınacak ki bunların büyük çoğunluğu sağlık çalışanları olacak. Gönüllü olarak bize başvuran kişileri çalışmaya alacağız. Aslında aşı yapacağız demek çok doğru değil. Çünkü bu bir plasebo kontrollü çalışma, yani aşı olanların karşısında bir de boş aşı dediğimiz etkisiz bir solüsyonun verildiği bir grup oluyor. Bilimsel anlamda gerçekten etkinliğini gösterebilmek için bu çalışmayı bu şekilde yapmanız gerekiyor. Aksi takdirde herkesi başlangıçta aşılarsanız gerçekten etkili olup olmadığını anlayabilmek mümkün değil. 1200 kişilik grubu tamamladıktan sonra da ikinci gruba geçeceğiz. Artık yüksek riskli olup olmadığına bakılmaksızın, gönüllü olanların hepsini alacağız ve toplam olarak da Türkiye'de 10 binden fazla gönüllü ile bu çalışmayı bitirmeyi planlıyoruz. Bu aşının Faz 1 sonuçları Science adlı saygın bir dergide de yayınlandı. Tabii Faz 1 çok küçük gruplarda yapılıyor ama o grupta aşının hem antikor ürettiği, yani hastalığa karşı koruyucu olduğu gösterildi hem de ciddi, kayda değer bir yan etkisinin olmadığı görüldü" diye konuştu.

AKOVA, EN ÇOK KORKULAN SORUNUN YANITINI VERDİ

Prof. Dr. Akova şöyle devam etti: "Aşılarla ilgili en çok korkulan şey, herkesin bilmediği ve merak ettiği konulardan bir tanesi de şu: Aşı yaptığımız zaman acaba aşı hastalığı artıracak potansiyel yan etkiye sahip olabilir mi? Çünkü biz aşı ile kanda antikor yükselmesini bekliyoruz. Ama yükselen antikoru olan hastalar, gerçek virüsle karşılaşırlarsa acaba vücudunda aşırı bir reaksiyon verir ve ciddi bir yan etki ortaya çıkar mı? Hayvan çalışmalarında ve Faz 1 denemelerinde böyle bir şey gözlenmedi. Faz 2 aşaması henüz makale olarak yayınlanmadı ancak veriler var ve o verilerde de gördük bu şekilde bir yan etki söz konusu değil. Aşının yapıldığı gönüllerde de yüksek ölçüde antikor ürettiği görülüyor. Zaten o aşamadan sonra ancak Faz 3 aşamasına geçebiliyorsunuz. Böyle bir çalışma yaptığınız zaman üretici olan firma yani aşıyı sağlayan firma, dünyanın neresinde olursa olsun ciddi bir yan etki ortaya çıktığı zaman o çalışmanın yürütüldüğü bütün ülkelerdeki araştırmacıları uyarıyorlar. Böyle bir yan etki gördük dikkat edin diye. Şu ana kadar bildirmiş bu türden bir yan etki yok. Tabii gönüllü sayısı arttıkça muhtemelen bu bilimsel yayın haline dönüşecektir, Henüz Faz 3 ile ilgili dünyanın hiçbir yerinde öyle geniş kapsamlı bir çalışma zaten hiçbir aşı ile ilgili yayınlanmadı. O yüzden biz de çalışmaya başlıyoruz ve göreceğiz bundan sonrasını.

HELEN YANG: FAZ 1 VE FAZ 2 AŞAMALARI ÇİN'DE TAMAMLANDIö

Sinovac Biotech CEO'su Helen Yang, DHA'ya yaptığı açıklamada "Sinovac korona aşısının geliştirilmesine Ocak ayında başladı. Klinik ön çalışmaları Faz1 ve Faz2 çalışmalarını Çin'de tamamladık. Şu anda Faz 3 çalışmaları devam ediyor. İlk Faz 3 çalışması Brezilya'da başladı. Şu ana kadar birkaç bin gönüllü aşılandı. Başka bir Faz 3 çalışmasını da Endonezya'da başlattık. Orada da birkaç yüz gönüllüye aşı adayı uygulandı. Faz 3 çalışmaları devam ediyor. Bununla Dört gözle sonuçları bekliyoruz. Bunun yanı sıra Çin'de acil kullanım için onay aldık. Gönüllülerin yanı sıra on binlerce Çinli acil kullanım kapsamında bu aşıyı yaptırdı. Şu ana kadar bu aşının güvenlik profilinin çok iyi olduğunu gözlemledik" dedi.

"ÖLÜ VİRÜS AŞISI DAHA ÖNCEDEN DE BİLİNEN VE EN GÜVENLİ YÖNTEM ŞU ANDA"

Yang, neden inaktif yani ölüvirüs teknolojisi ile aşı geliştirdiklerini ise şu cümlelerle özetledi: "Sinovac bu aşıyı geliştirme planlarını yapmaya başlarken, bu projenin nihai hedefinin bir hastalıktan korunmak olduğunu gördü. Bu hastalığın bu yılın başında insanlarda ne gibi bir etkide bulunacağı bilinmiyordu. Bizim seçtiğimiz yaklaşım daha güvenli ve onaylanmış, takip edilebilir özelliğe sahip. İnaktif aşının bir şekilde yol haritası mevcut. Bu yöntemle önceden geliştirdiğimiz ve insanlarda kullandığımız aşı türleri var. Ayrıca bu teknoloji hem onaylanmış hem de bilinen bir teknoloji. Bu şekilde Hepatit, inaktif Polio gibi 19 çeşit aşı var. Ayrıca 17 yıl önce dünyada ilk bizim geliştirdiğimiz SARS aşısında da aynı teknoloji kullanıldı. Aynı zamanda diğer aşılar gibi muhafaza edilmesi de çok kolay. Bu nedenle güvenli olduğunu düşündüğümüz bu seçeneği tercih ettik."

Son dakika: lilere hakaret eden 'ndeki görevinden istifa etti

Giriş Tarihi: 09.09.2020 Güncelleme Tarihi: 09.09.2020 

 camiası ve mezunları hakkında "sahtekar, cinsi sapık, ahlaksız" ifadelerini kullanarak büyük bir skandala imza atan 'ndeki görevinden istifa etti.

Son dakika: Erol Mütercimler istifa etti

ler ile ilgili skandal sözler sarf eden  'ndeki görevinden istifa etti.

İMAM HATİPLİLERE HAKARET ETMİŞTİ
Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Erol Mütercimler, dün akşam katıldığı bir televizyon kanalında yazar  ile girdiği tartışma sırasında sesini yükseltti ve imam hatip mezunlarını hedef aldı.

Müfid Yüksel, "Saint Joseph, Saint Michel, Saint Benol kimlerin kurduğu okullar, bizim papazların kurduğu okullar" derken, Mütercimler, "Ama sonuca bakın, o imam hatipten mezun olanlar bakın karşımıza ne olarak çıkıyor, sahtekar, cinsi sapık, ahlaksız" dedi.

TEPKİLERİ VE SUÇ DUYURULARINI GÖRÜNCE U DÖNÜŞÜ YAPTI!
İmam Hatiplileri hedef alan skandal açıklamalarının ardından gelen tepkileri ve suç duyurularını gören Erol Mütercimler, u dönüşü yaptı. Halk TV'de Gürkan Hacır'ın sunduğu Şimdik Zaman Siyaset programına konuk olan Erol Mütercimler kullandığı ifadenin bağlamından koparıldığını belirterek, "O yayınlanmış bölümü dinleyip kalbi kırılan, üzülen bütün imam hatip lisesi mezunları ve öğrencisi olan herkesten çok özür diliyorum" dedi.

Son Dakika!  istifa etti

Bir son dakika gelişmesi yaşandı... Haber Global TV ekranlarında İmam Hatip mezunları hakkında skandal ifadeler kullanan  'ndeki görevinden istifa etti.

Son Dakika! Erol Mütercimler istifa etti

Bir son dakika gelişmesi yaşandı... A Haber'in ulaştığı bilgiye göre Erol Mütercimler Haliç Üniversitesi'ndeki görevinden istifa etti.

Son dakika! Erol Mütercimler Haliç Üniversitesi'nden istifa etti

SKANDAL SÖZLERE İMZA ATMIŞTI
Haber Global TV ekranlarında Saynır Tezel'in moderatörlüğünde gerçekleşen programa İsmail Saymaz, Erol Mütercimler, Müfid Yüksel ve Hayri Kırbaşoğlu konuk olmuştu. Programa Erol Mütercimler'in haddini aşan sözleri damga vurmuştu. İmam hatip mezunlarını açıktan hedef alan Mütercimler skandal ifadeler kullanmış, imam hatip mezunlarını ahlaksızlık, sapıklık ve sahtekarlıkla suçlamıştı.

TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ

Erol Mütercimler'in küstah sözlerine tepkiler çığ gibi büyüdü.. Mütercimler'in imam hatiplilere yönelik hakaret içeren sözleri nedeniyle Erol Mütercimler hakkında çok sayıda suç duyurusunda bulunuldu.

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Kamber Çal, bir televizyon programında imam hatiplilere yönelik sözleri dolayısıyla yazar Erol Mütercimler hakkında 81 ilde suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi

İmam Hatiplilere hakarete suç duyurusu Erol Mütercimler hakkında 81 ilde suç duyurusu

Son dakika: Erol Mütercimler Haliç Üniversitesi'nden istifa etti

Son dakika haberi... İmam hatiplilere yönelik skandal sözleri nedeniyle büyük tepki çeken 'ndeki görevinden istifa etti.

Son dakika: Erol Mütercimler Haliç Üniversitesi'nden istifa etti

İmam hatipler ile ilgili skandal sözler sarf eden Erol Mütercimler Haliç Üniversitesi'ndeki görevinden istifa etti.

Son dakika: Erol Mütercimler Haliç Üniversitesinden istifa ettiSON DAKİKA: EROL MÜTERCİMLER HALİÇ ÜNİVERSİTESİ'NDEN İSTİFA ETTİ

İMAM HATİPLİLERE HAKARET ETMİŞTİ
Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Erol Mütercimler, dün akşam katıldığı bir televizyon kanalında yazar Müfid Yüksel ile girdiği tartışma sırasında sesini yükseltti ve imam hatip mezunlarını hedef aldı.

Müfid Yüksel, "Saint Joseph, Saint Michel, Saint Benol kimlerin kurduğu okullar, bizim papazların kurduğu okullar" derken, Mütercimler, "Ama sonuca bakın, o imam hatipten mezun olanlar bakın karşımıza ne olarak çıkıyor, sahtekar, cinsi sapık, ahlaksız" dedi.

TEPKİLERİ VE SUÇ DUYURULARINI GÖRÜNCE U DÖNÜŞÜ YAPTI!
İmam Hatiplileri hedef alan skandal açıklamalarının ardından gelen tepkileri ve suç duyurularını gören Erol Mütercimler, u dönüşü yaptı. Halk TV'de Gürkan Hacır'ın sunduğu Şimdik Zaman Siyaset programına konuk olan Erol Mütercimler kullandığı ifadenin bağlamından koparıldığını belirterek, "O yayınlanmış bölümü dinleyip kalbi kırılan, üzülen bütün imam hatip lisesi mezunları ve öğrencisi olan herkesten çok özür diliyorum" dedi.

İçişleri Bakanlığı'ndan yeni koronavirüs genelgesi! Bu geceden itibaren kafe ve restoranlarda canlı müzik olmayacak

Son dakika haberleri... İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada "Bu gece saat 00.00'dan itibaren 81 vilayette kafeterya,  gibi yerlerde hem , hem de kasetten müzik olmayacak." denildi.

Giriş Tarihi: 08.09.2020 Güncelleme Tarihi: 08.09.2020 İçişleri Bakanlığı'ndan yeni koronavirüs genelgesi! Bu geceden itibaren kafe ve restoranlarda canlı müzik olmayacak

Sağlık Bakanlığı  Bilim Kurulunun Tavsiye Kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine "Covid 19 Tedbirleri" konulu ek genelge gönderdi. Genelgede, içerisinde bulunulan kontrollü sosyal hayat döneminde salgınla mücadelenin genel prensipleri olan temizlik,  ve  kurallarının yanı sıra her bir faaliyet alanı/iş kolu için ayrı ayrı belirlenen tedbirlere uyum ve etkin denetim mekanizmalarının büyük önem taşıdığı ifade edildi.

Son dakika: İçişleri Bakanlığı genelgeyi duyurdu! Artık 81 il genelinde yasak | İşte yeni Kovid-19 tedbirleriİÇİŞLERİ BAKANLIĞI GENELGEYİ DUYURDU! ARTIK 81 İL GENELİNDE YASAK | İŞTE YENİ KOVİD-19 TEDBİRLERİ...

Genelgede, farklı tarihlerde yayımlanan genelgeler ile belirli dezavantajlı gruplara yönelik veya kamuya açık bazı alanlarda herkese maske takma zorunluluğu getirildiği, şehirlerarası ve şehir içi yolcu taşımacılığına ilişkin düzenlemeler yapılarak hangi durum ve şartlarda şehir içi toplu taşıma araçlarının ayakta yolcu alabileceğinin belirlenmesinin il ve ilçe hıfzıssıhha kurullarına verildiği hatırlatıldı. Yine lokanta  ve benzeri işletmelerin müzik faaliyetlerine kısıtlama getirildiği anımsatıldı.

Gelinen aşamada başta fiziki mesafe kuralı olmak üzere alınan tedbirlere yeterince riayet edilmemesinin, hastalığın yayılım hızının artırması ve toplum sağlığını riske atması nedeniyle; dün gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Kabine Toplantısında 81 ili kapsayacak şu kararlar alındı:

Ülke genelinde (meskenler hariç olmak üzere) tüm alanlarda (kamuya açık alanlar, cadde, sokak, park, bahçe, piknik alanı, sahiller, toplu ulaşım araçları, işyerleri, fabrikalar vb.) vatandaşlara istisnasız maske takma zorunluluğu getirildi.

-Minibüs/midibüsler ile koltuk kapasitelerinde herhangi bir seyreltme ve kaldırılma yapılmayan otobüsler gibi iç hacim bakımından fiziki mesafe kurallarının uygulanamayacağı şehir içi toplu ulaşım araçlarında ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek. Bunların dışında kalan raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.), metrobüsler ve koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüsler gibi ayakta yolcu taşıma ağırlıklı toplu ulaşım araçlarında; fiziki mesafe kurallarına aykırı olmayacak şekilde hangi oranda/sayıda ayakta yolcu alınabileceği il/ilçe umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından tespit edilecek.Raylı sistem araçları (metro, tramvay vb.), metrobüsler ve koltuk kapasiteleri seyreltilmiş/kaldırılmış otobüslerde ayakta alınabilecek yolcu sayısını belirtir levha/tabela herkesin görebileceği şekilde asılacak ve ayaktaki yolcuların durabileceği yerler fiziki olarak işaretlenmek suretiyle ilanı sağlanacak.

-Restoran, kafe vb. tüm yeme-içme ya da eğlence yerlerinde saat 24.00'ten sonra müzik yayınına (, kayıt dinletilmesi vb. her türlü yayın dahil) hiçbir şartta izin verilmeyecek. Mülki idare amirlerinin koordinasyonunda kolluk birimleri ve yerel yönetimler bu konuda gerekli tüm tedbirleri alacak.

-Vatandaşların toplu olarak bulunduğu/bulunabileceği yerler (pazaryerleri, sahiller vb.) ile kafe, restoran vb. yeme içme ve eğlence mekanlarında; Sağlık Bakanlığı Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi ile İçiş leri Bakanlığının ilgili Genelgelerinde belirtilen Koronavirüs salgınıyla mücadele amacıyla alınan tedbirlere ve belirlenen kurallara uyulması hususundaki denetimlerin süreklilik taşıyacak şekilde etkinliğinin artırılmasına yönelik gerekli tedbirler vali ve kaymakamlarca alınacak.

-Koronavirüsle mücadele kapsamında alınan tedbirlere riayet etmeyen gerçek ve tüzel kişilere (işletmeler vb.) uygulanan idari para cezalarının tahsili konusunda vali/kaymakamlarca gerekli hassasiyet gösterilecek.

-Vali/kaymakamlarca yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde gerekli kararların Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27'nci ve 72'nci maddeleri uyarınca ivedilikle alınacak. Uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek ve mağduriyete neden olunmayacak. Alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195'inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemler başlatılacak.

-Restoran, kafe vb. tüm yeme-içme ya da eğlence yerlerinde saat 24.00'ten sonra başlayacak olan müzik yayınını (canlı müzik, kayıt dinletilmesi vb. her türlü yayın dahil) yasağı aynı şekilde *otelleri* de kapsamaktadır.

Canlı Corona Virüsü Haritası - Corona Virüsü Ölü ve Vaka Sayısı Son Durum

Başkan Erdoğan'dan şehit Tuğgeneral Sezgin Erdoğan'ın ailesine taziye telefonu

Son dakika haberi... Başkan  harekat bölgesindeki görevi sırasında rahatsızlanarak şehit olan  Erdoğan'ın ailesini arayarak taziye dileklerini iletti. Başkan Erdoğan, Tuğgeneral Sezgin Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesinde, şehit tuğgenerale Allah'tan rahmet diledi, ailesine başsağlığı temennisinde bulundu.

Giriş Tarihi: 09.09.2020 Güncelleme Tarihi: 09.09.2020 

Başkan Erdoğan'dan şehit Tuğgeneral Sezgin Erdoğan'ın ailesine taziye telefonu

Başkan Erdoğan, görüşmede Tuğgeneral Sezgin Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a başsağlığı temennisinde bulundu.

MSB duyurdu! İdlibden acı haber: Tuğgeneral Sezgin Erdoğan kalp krizi nedeniyle şehit olduMSB DUYURDU! İDLİB'DEN ACI HABER: TUĞGENERAL SEZGİN ERDOĞAN KALP KRİZİ NEDENİYLE ŞEHİT OLDU

Adalet Bakanlığı 10 bin personel alımı başvuruları ne zaman, hangi tarihte? Adalet Bakanlığı personel alım şartları neler? Mübaşir, zabıt katibi...

 10 bin personel alımı başvuruları ne zaman, hangi tarihte? Adalet Bakanlığı, 10 personel alımı yapacağı bekleniyor. Adalet Bakanlığının 2020 yılı personel alım duyurusunu bekleyen adaylar, bir açıklama yapılmasını talep ediyor. Alım şartlarının açıklanmasının ardından başvuru sürecinin başlaması bekleniyor. Peki, Adalet Bakanlığı 10 bin personel alımı başvuruları ne zaman, hangi tarihte?  şartları neler? Mübaşir, zabıt katibi...

Giriş Tarihi: 09.09.2020 

Adalet Bakanlığı 10 bin personel alımı başvuruları ne zaman, hangi tarihte? Adalet Bakanlığı personel alım şartları neler? Mübaşir, zabıt katibi...

 10 bin personel alımı başvuruları ne zaman, hangi tarihte?  şartları neler? Sorularının cevapları araştırılan konular arasında yer alıyor. Alımlar; Mübaşir, zabıt katibi ve benzeri unvanlarda olacak. Alınacak personel sayının 10 bin civarında olduğu belirtiliyor. Alım şartlarının açıklanmasının ardından başvuru sürecinin başlaması bekleniyor. Peki, Adalet Bakanlığı 10 bin personel alımı başvuruları ne zaman, hangi tarihte?  neler? Mübaşir, zabıt katibi...

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Maliye Bakanlığından onay alındıkça personel alımları olacağını açıkladı.

* ADLİ TIP KURUMU BAŞKANLIĞI 60 MEMUR ALACAK

(Başvurular 7 Eylül 2020 Pazartesi günü saat 10.00'da başlayıp,  2020 Cuma günü saat 17.00 itibarıyla sona erecektir.)

* Pedagog Kadroları İçin Yapılan Sözlü Sınav Sonucu: Atanmaya hak kazanan pedagog adaylarının aşağıda belirtilen; a) Mal bildirimi (Ek-1), b) 2 adet biyometrik fotoğrafı, c) Bilgi Formu (Ek-2) ç) Tercih Dilekçesi (Ek-3) belgeleri 10/08/2020 tarihine kadar Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilat Şube Müdürlüğü Bakanlıklar/ANKARA adresinde olacak şekilde posta ile göndermeleri veya bizzat teslim etmeleri gerekmektedir.

Postadaki gecikmeler ve diğer sebeplerle bu tarihten sonra başvuranlar ile eksik belge ibraz edenlerin atamaları yapılmayacaktır. Adayların atamaları tercihleri dikkate alınmak suretiyle nihai başarı puan sırasına göre yapılacaktır. Tercih ettiği Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğüne atanamayan adayların ise ataması re'sen yapılacaktır.

* Sözleşmeli Mühendis (50) Sözlü Sınavına İlişkin Başvuru Sonuçları: Bakanlığımız Bilgi İşlem Genel Müdürlüğünde istihdam edilmek üzere sözleşmeli mühendis (50) pozisyonu için başvuran adaylardan sözlü sınava katılmaya hak kazananlar aşağıda ilan edilmiştir. Koronavirüs (COVİD-19) salgınının Ülkemizde yayılmasının önlenmesine yönelik alınan tedbirler kapsamında yapılacak sözlü sınavının yeri ve tarihi ileri bir tarihte ayrıca ilan edilecektir.

ADALET BAKANLIĞI PERSONEL ALIMI ŞARTLARI

 Kurumu Başkanlığınca yapılacak  sonucuna göre personel alımı yapılacak.

Sözlü sınavlara 2018 yılı 'ye giren ve kadro için aranan puan türünden en az 70 puan alan adaylar başvurabilecek.

BAŞVURULAR NASIL YAPILIR?

Başvurular 7 Eylül Pazartesi saat 10.00'da başlayıp, 18 Eylül Cuma saat 17.00 itibarıyla sona erecek.

Başvurular Adli Tıp Kurumunun "www.atk.gov.tr" adresli resmi  üzerinden yapılacak.

İnternet sitesi üzerinden yapılan başvuru sonrasında posta veya diğer iletişim kanallarıyla herhangi bir belge gönderilmeyecek.

Başvuru esnasında fotoğraf ve KPSS sonuç belgesi ile diploma veya geçici mezuniyet belgesinin sisteme yüklenmesi gerektiğinden adayların bu belgelerin PDF ya da resim formatındaki hallerini hazır bulundurmaları gerekiyor.

Başvuru işlemini uygun şekilde yaparak tamamlayan adaylara başvuru kayıt numarası sistem tarafından otomatik olarak verilecek.

Başvuruda bulunan ve başvuruları kabul edilen adayların öğrenim durumuna göre KPSS P3 ve KPSS P93 puanları esas alınarak en yüksek puandan başlayarak en düşük puana göre sıralama yapılacak.

Bu sıralama sonucunda ilan edilen kadro sayısının 10 katı kadar sıralamada yüksek sırada bulunan aday, sözlü sınava girmeye hak kazanacak.

Başvuru ve işlemler sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu veya eksik evrak verdiği sonradan tespit edilen adayların müracaatları kabul edilmeyecek, atamaları yapılmış olsa dahi iptal edilecek. Bu durumdaki adaylar hakkında genel hükümlere göre yasal işlem yapılacak.

ADLİ TIP KURUMU SÖZLÜ SINAVI NE ZAMAN?

Başvuruda bulunan ve başvuruları kabul edilen adayların öğrenim durumuna göre KPSS P3 ve KPSS P93 puanları esas alınarak en yüksek puandan başlayarak en düşük puana göre sıralama yapılacaktır. Bu sıralama sonucunda ilan edilen kadro sayısının 10 katı kadar sıralamada yüksek sırada bulunan aday, sözlü sınava girmeye hak kazanacak.

Başvuru ve işlemler sırasında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu veya eksik evrak verdiği sonradan tespit edilen adayların müracaatları kabul edilmeyecek, atamaları yapılmış olsa dahi iptal edilecektir. Bu durumdaki adaylar hakkında genel hükümlere göre yasal işlem yapılacak.

Başvuru sonuçları ve sınav sonuçları Adli Tıp Kurumu'nun internet sitesinden yayınlanacaktır. Yayımlanacak duyuru, ilan ve bilgilendirmeler tebligat mahiyetinde olacağından, adaylara ayrıca bir tebligat yapılmayacak.

İlan edilen tüm kadrolar için sözlü sınavlar Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın İstanbul Bahçelievler'de bulunan merkez binasında yapılacak. Sözlü sınav tarihleri daha sonra ilan edilecek.

Bu haber 293469 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Son dakika: Seçim sonrası ilk grup toplantısı! Başkan Erdoğan: Milletimizin mesajlarını yerine getireceğiz
Son dakika: Seçim sonrası ilk grup toplantısı! Başkan Erdoğan:...
Başkan Erdoğan'ın sözleri dünyada böyle yankılandı: Dengeleyici bir rol oynuyor 
Başkan Erdoğan'ın sözleri dünyada böyle yankılandı:...