İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun gizli yat görüşmesinin fotoğrafı..

İstanbul Kalamış'ta 2 Mayıs günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, lüks bir yata bindi. Korumalarını bile yanına almayan CHP lideri, burada sır bir toplantıya katıldı. Bir saat boyunca yat ile denize açılan Kılıçdaroğlu, yanında kimin olduğunu açıklamadı. Deniz polisine bile haber vermeyip güvenliğini tehlikeye atan Kılıçdaroğlu'nun bu görüşmeye dair tek bir açıklama yapmaması kafaları daha da karıştırdı. CHP Genel Başkanı'nın beraberindekiler ile birlikte yata binmek için yürürken çekilmiş fotoğrafları dün ortaya çıktı.



Bir vatandaş tarafından çekilen görüntülerde Kılıçdaroğlu, kendisini marinada bekleyen lüks yata binip denize açılıyor.

YAT GÜL'E YAKINLIĞIYLA BİLİNEN BİR İŞADAMINA AİT OLABİLİR Mİ?
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, olay görüntüleri bugün köşesine taşıdı. Övür, "Gül'le özel görüşme ihtimalini yatın sahipleri daha da güçlendiriyor. Güçlendiriyor, çünkü yatın sahibi bir süre önce vefat eden ünlü işadamı Abdullah Tivnikli ailesi. Büyük olasılıkla oğlu işin başında ve bu ilişki onunla kurulmuş. Bırakın yatın içinde kimlerle gizli görüşme yaptığını, eski Cumhurbaşkanı Gül'e de yakınlığıyla bilinen Tivnikli ailesine ait Yannina isimli yatta CHP Genel Başkanı Kılıçardaroğlu'nun ne işi var?" ifadelerini kullanarak yatın sahibinin Abdullah Güle' yakınlığıyla bilinen bir işadamına ait olabileceği ihtimalini değerlendirdi.



İşte Mahmut Övür'ün yazısının tamamı:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kalamış Marina'da bir yatta gizli buluşmasıyla ilgili soru işaretleri devam ediyor.
Yerel seçim sonrasının en hareketli günlerinde Ankara'dan İstanbul'a sadece bir saatliğine gelen Kılıçdaroğlu'nun Kalamış Marina'da bir yata gitmesi, geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konusuydu. Konu doğal olarak Kılıçdaroğlu'nun eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le görüştüğü iddiasıyla daha da ilginç hale geldi ve tartışıldı.

Kılıçdaroğlu ve CHP yöneticileri yata gidiş konusunda ısrarla susarken, Gül'ün Ofisi iddiayı yalanlamakla yetindi.
Oysa ortada CHP gibi cumhuriyeti kuran bir partinin genel başkanını bir saatliğine ayağına getiren biri veya birileri vardı ve görüşme "sır" gibi saklanmıştı.

Şu soru doğal olarak soruluyordu: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu neden gizli görüşme yaptı? Korumalarını bile dışarıda bırakarak kimi, kimleri veya neyi sakladı?

Türkiye'nin çok yönlü kuşatma altına alınmak istendiği bir süreçte, bu soruların cevabı elbette önemli, bu nedenle merak edildi ve ediliyor.
Bir önceki yazımda açıkça ve ısrarla şu soruyu sormuştum; "Türkiye'nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kimin yatına bindi?
Acaba bu yat eski Cumhurbaşkanı Gül'e yakınlığıyla bilinen bir işadamına ait olabilir mi?"

Yazıda belirttiğim gibi Gül'le özel görüşme ihtimalini yatın sahipleri daha da güçlendiriyor. Güçlendiriyor, çünkü yatın sahibi bir süre önce vefat eden ünlü işadamı Abdullah Tivnikli ailesi. Büyük olasılıkla oğlu işin başında ve bu ilişki onunla kurulmuş. Bırakın yatın içinde kimlerle gizli görüşme yaptığını, eski Cumhurbaşkanı Gül'e de yakınlığıyla bilinen Tivnikli ailesine ait Yannina isimli yatta CHP Genel Başkanı Kılıçardaroğlu'nun ne işi var?
Şimdi gelelim yatın görüntülerine...

Kılıçdaroğlu, o yata gidişini sadece kamuoyundan veya CHP yönetiminden değil korumalarından bile sır gibi sakladı, ama iletişim araçlarının geliştiği günümüzde vatandaştan saklayamadı. Vatandaş onun kimseye haber vermeden İstanbul Kalamış Marina'daki yata gidişini kare kare görüntüledi.
Bu fotoğraflar Kılıçdaroğlu'nun o yata gittiğinin somut kanıtı. Şimdi kamuoyuna o yata neden gittiğini açıklama sırası Kılıçdaroğlu'nda. Deniz polisine ya da İstanbul polisine haber vermeden, güvenliğini bile hiçe sayarak o yata neden gittiğini toplumu ikna edecek biçimde anlatmalı. Herhalde CHP Genel Başkanı, Ankara'dan İstanbul'a bir saatliğine sadece deniz havası almak için gelmedi. Cevabı merakla bekliyoruz.

Yat meselesiyle gündeme getirdiğimiz bu fotoğrafın arka planı bize, Türkiye'nin içinden geçtiği kuşatma ve siyasi hesaplaşma sürecinde neler döndüğünü de gösteriyor. Tablo bir anlamda kimin kiminle iş tuttuğu, siyaset mühendislikleriyle kimlerin bir araya getirildiği, şeffaf siyaset yerine neden kapı arkası görüşmeler yapıldığı sorularına da cevap niteliğinde.

15 Temmuz'da bu halkın destansı demokrasi direnişini "kontrollü darbe" diye küçümseyenlerle, görmezlikten gelenlerin ortaklığı doğrusu şaşırtmıyor ama rehavete de sürüklememeli.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu’nun gizli yat görüşmesinin fotoğrafları

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kalamış Marina'da bir yatta gizli buluşmasıyla ilgili soru işaretleri devam ediyor. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür'ün gündeme getirdiği konuyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Övür, Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kalamış Marina'daki yata gidişinin görüntülerini bugünkü yazısında paylaştı.

Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gizli yat görüşmesiyle ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Övür ayrıca Kılıçdaroğlu'nun yata gidişinin görüntülerini paylaştı.

Mahmut Övür'ün yazısı şöyle:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kalamış Marina'da bir yatta gizli buluşmasıyla ilgili soru işaretleri devam ediyor.
Yerel seçim sonrasının en hareketli günlerinde Ankara'dan İstanbul'a sadece bir saatliğine gelen Kılıçdaroğlu'nun Kalamış Marina'da bir yata gitmesi, geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konusuydu. Konu doğal olarak Kılıçdaroğlu'nun eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le görüştüğü iddiasıyla daha da ilginç hale geldi ve tartışıldı.
Kılıçdaroğlu ve CHP yöneticileri yata gidiş konusunda ısrarla susarken, Gül'ün Ofisi iddiayı yalanlamakla yetindi.
Oysa ortada CHP gibi cumhuriyeti kuran bir partinin genel başkanını bir saatliğine ayağına getiren biri veya birileri vardı ve görüşme "sır" gibi saklanmıştı.
Şu soru doğal olarak soruluyordu: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu neden gizli görüşme yaptı? Korumalarını bile dışarıda bırakarak kimi, kimleri veya neyi sakladı?
Türkiye'nin çok yönlü kuşatma altına alınmak istendiği bir süreçte, bu soruların cevabı elbette önemli, bu nedenle merak edildi ve ediliyor.
Bir önceki yazımda açıkça ve ısrarla şu soruyu sormuştum; "Türkiye'nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kimin yatına bindi?
Acaba bu yat eski Cumhurbaşkanı Gül'e yakınlığıyla bilinen bir işadamına ait olabilir mi?" 
Yazıda belirttiğim gibi Gül'le özel görüşme ihtimalini yatın sahipleri daha da güçlendiriyor. Güçlendiriyor, çünkü yatın sahibi bir süre önce vefat eden ünlü işadamı Abdullah Tivnikli ailesi. Büyük olasılıkla oğlu işin başında ve bu ilişki onunla kurulmuş. Bırakın yatın içinde kimlerle gizli görüşme yaptığını, eski Cumhurbaşkanı Gül'e de yakınlığıyla bilinen Tivnikli ailesine ait Yannina isimli yatta CHP Genel Başkanı Kılıçardaroğlu'nun ne işi var?
Şimdi gelelim yatın görüntülerine...
Kılıçdaroğlu, o yata gidişini sadece kamuoyundan veya CHP yönetiminden değil korumalarından bile sır gibi sakladı, ama iletişim araçlarının geliştiği günümüzde vatandaştan saklayamadı. Vatandaş onun kimseye haber vermeden İstanbul Kalamış Marina'daki yata gidişini kare kare görüntüledi.
Bu fotoğraflar Kılıçdaroğlu'nun o yata gittiğinin somut kanıtı. Şimdi kamuoyuna o yata neden gittiğini açıklama sırası Kılıçdaroğlu'nda. Deniz polisine ya da İstanbul polisine haber vermeden, güvenliğini bile hiçe sayarak o yata neden gittiğini toplumu ikna edecek biçimde anlatmalı. Herhalde CHP Genel Başkanı, Ankara'dan İstanbul'a bir saatliğine sadece deniz havası almak için gelmedi. Cevabı merakla bekliyoruz.

Yat meselesiyle gündeme getirdiğimiz bu fotoğrafın arka planı bize, Türkiye'nin içinden geçtiği kuşatma ve siyasi hesaplaşma sürecinde neler döndüğünü de gösteriyor. Tablo bir anlamda kimin kiminle iş tuttuğu, siyaset mühendislikleriyle kimlerin bir araya getirildiği, şeffaf siyaset yerine neden kapı arkası görüşmeler yapıldığı sorularına da cevap niteliğinde.
15 Temmuz'da bu halkın destansı demokrasi direnişini "kontrollü darbe" diye küçümseyenlerle, görmezlikten gelenlerin ortaklığı doğrusu şaşırtmıyor ama rehavete de sürüklememeli.

İşte Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür'ün "Kılıçdaroğlu'nun bindiği yat hangi işadamına ait?" adlı yazısı:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kalamış'ta korumalarını bile atlatarak bindiği yattaki buluşmanın sırrı yavaş yavaş da olsa çözülüyor.

İddiaya göre o sırla ilgili ilk ortaya çıkan isim eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. Gül'ün çevresi bu iddiayı bir tweetle yalanladı ama bu içeriğe ilişkin miydi yoksa buluşmaya dair miydi belli olmadı ve kimseyi de tatmin etmedi.

En azından şu sorunun cevabı hâlâ merak ediliyor;
Kılıçdaroğlu'nun o yatta olduğu biliniyor peki Abdullah Gül o saatte neredeydi?

İşin ilginç tarafı, Kılıçdaroğlu'nun sır görüşmelerini, iddiayla söylüyorum rakip partiler ve devletten daha fazla CHP çevresi takip ediyor. Onlardaki bilgi "devlet"ten bile fazla. Bu da yeni değil. Çok sayıda önemli CHP'li siyasi aktör, son birkaç yıldır Kılıçdaroğlu'nun kimlerle görüştüğü konusunda hep şüphe içinde.

Bu yüzden yöneticiler dahil bütün CHP'liler Kılıçdaroğlu'nun o yatta kiminle görüştüğünü herkesten daha çok merak ediyor ve bir kısmı da açığa çıkmasını istiyordu.

Konuştuğum CHP'lilerin şu tahmini de şaşırtmadı;
"Sizce Kılıçdaroğlu yatta kimle görüşmüş olabilir?" sorusuna CHP'lilerin büyük çoğunluğu "Gül" cevabı verdi.

Bu ortak algı da durduk yerde ortaya çıkmadı. Bir geçmişi var ve insanlar Kılıçdaroğlu'nun ısrarla Gül'ü aday yapmasını, onun da "Çatı adayı olmak isterdim ama olmadı" diyerek ortaya çıkmasını unutmadı.

Bu ilişki bitmiş de sayılmaz, önümüzdeki süreçle ilgili sürdüğüne dair çok işaret var.

İşin özü şu; CHP gibi cumhuriyeti kuran bir partinin liderini bir saatliğine İstanbul'a ayağına kadar getiren kimdi veya kimlerdi? Kilit soru bu.

Bu yüzden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, öncelikle bu sorunun cevabını vermeli; Bir saatliğine İstanbul'a gelip, Kalamış'taki o yata gittiniz mi?

Korumalarınızı neden dışarıda bıraktınız?

Ekibinizin önemli bir kısmını neden Sabiha Gökçen Havaalanı'nda beklettiniz?

Görüştüğünüz Gül değilse kimdi?
Açıklayın...

Bu sır görüşmenin bir de "özel yat" kısmı var. Bana gelen kulis haberine göre, Kılıçdaroğlu, saat 20.00 civarında Kalamış Marina'ya yanaşan bir yata bindi ve denize açıldı.

Yatta kim veya kimlerin olduğu elbette önemli ama onun kadar önemli olan ve merak edilen bir soru daha var; O yat kime aitti?

Türkiye'nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kimin yatına bindi? Bu sorunun cevabı da verilmeli.

Acaba eski Cumhurbaşkanı Gül'e yakınlığıyla bilinen bir işadamına ait olabilir mi?

Bu soruları soruyorum çünkü "temiz toplum, temiz siyaset" diyen "hak, adalet ve hukuk" aradığını söyleyen bir siyasi aktör, öncelikle kendisi "temiz ve şeffaf" bir siyaset izlemeli ve topluma kiminle ilişki kurduğunu açıkça söylemeli.

Bomba iddia: Kılıçdaroğlu özel yatta Abdullah Gül ile buluştu!

Giriş Tarihi: 6.5.2019  10:45 Güncelleme Tarihi: 6.5.2019  11:10

Günlerdir kamuoyu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Kalamış Marina’da özel bir yatta kiminle görüştüğünü merak ediyordu. Konuyla ilgili Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür'den bomba bir iddia geldi. Övür, o gizli ismin Abdullah Gül olduğunu öne sürdü.

İşte Mahmut Övür'ün bugünkü yazısı:

Günlerdir kamuoyu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Kalamış Marina'da özel bir yatta kiminle görüştüğünü merak ediyor.
Geçtiğimiz Cuma günü bu köşede, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, Ankara'dan 18.30 uçağıyla geldiğini, korumalarını bile dışarıda bırakarak özel bir yata geçtiğini ve o yatta "özel" biri veya birileriyle görüştüğünü yazmıştım.

Bir süre Kılıçdaroğlu'ndan ve CHP Genel Merkezi'nden bir açıklama yapmasını bekledim. Haber doğru değilse yalanlamaları, doğruysa da kiminle görüştüğünü kamuoyuna açıklamaları gerekiyordu. Ama ne Kılıçdaoğlu ne de CHP yönetimi açıklama yapmadı. İşin doğrusu CHP yönetimi yapamazdı çünkü büyük ihtimalli yönetimden kimse böyle bir görüşmeyi bilmiyordu.

Siyasi açıdan bunun vahameti bir yana asıl önemli olan Kılıçdaroğlu'nun içinden geçtiğimiz gerilimli günlerde kiminle özel yatta görüştüğüydü. Bu kadar gizli tutulan, korumaların telefonlarına bile el konulacak kadar saklanan kişi kim olabilirdi?
İşte o gizli ismi şimdi açıklıyorum: Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.

İddiaya göre, CHP Genel Başkanı Kılıçdaoğlu'nu apar topar bir saatliğine İstanbul'a getiren özel yatta ve tam akşam karanlığından denize açılmasını sağlayan sır isim Gül'dü. Gül'ün adı son dönemde siyasete bir adım ileri iki adım geri atmasıyla ünlense de asıl siyasi bağının Kılıçdaroğlu ile olduğu biliniyor.
Bu bağın gücünü, Kılıçdaroğlu'nun, onu cumhurbaşkanı adayı yapmak konusundaki ısrarından biliyoruz.

Bu ilişkinin siyasi sonuçları önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacak. Şu günlerde Muhafazakar kesimde yeni bir parti ve yeni bir siyasi hamle hazırlığı da aslında bu ilişkiyle ilgili. Ancak, yattaki özel görüşmenin çok daha acil bir konuyla, İstanbul seçimleriyle ilgili olduğu söyleniyor.

Bu yabana atılacak bir iddia da değil. Çünkü kamuoyunda bile YSK'daki oylamanın 6'ya 5 gibi kritik olabileceği çok tartışıldı. Denilenlere göre işte bu nedenle devreye uzun yıllar siyaset yapan, atamalarda imzası olan eski Cumhurbaşkanı Gül sokuldu. Gül'ün bir kısım YSK üyesiyle yakın ilişkisi olduğu iddia ediliyor ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu apar topar bir saatliğine İstanbul'a getiren sır da bu ilişkide saklı.

İstanbul seçimleriyle ilgili ortaya çıkan kısıtlı seçmenin oy kullanması, memur olmayan binlerce insanın sandık kurulu üyesi yapılması ve oy kaydırmaları iddialarına şimdi çok daha vahim bir şey eklenecek; kurumları zan altında bırakmak.

Bu konuda da eski bir cumhurbaşkanıyla ana muhalefet liderinin adının geçmesi insanı dehşete düşürüyor. Siyaset mühendisliğiyle Türkiye nereye götürülmek isteniyor dikkatle izlemek gerekiyor.

Tabii şu sorunun cevabını da kamuoyu merak ediyor; CHP Genel Başkanıyla eski bir cumhurbaşkanı neden gizli görüşür?