Erdoğan BM'de dünyaya seslendi: Yeni göç dalgasına imkan ve tahammülümüz yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’de çok önemli mülteci mesajı verdi. Türkiye’nin Afganistan’daki gelişmeler nedeniyle bir göç akını ihtimaliyle karşı karşıya olduğunu belirten Erdoğan, “Suriye krizinde insanlık onurunu kurtaran bir ülke olarak, artık yeni göç dalgalarını karşılamaya ne imkanımız ne de tahammülümüz var” dedi.


Erdoğan BM'de dünyaya seslendi: Yeni göç dalgasına imkan ve tahammülümüz yok

Son dakika: Başkan Erdoğan'ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

Giriş Tarihi: 22.9.2021  07:00 Son Güncelleme: 22.9.2021  08:07

Erdoğan'dan Doğu Akdeniz mesajı: Türkiye'yi yok sayan anlayıştan vazgeçilmeli

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Paris İklim Anlaşması'nı, yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz." dedi.

Başkan Erdoğan'dan dünyaya önemli mesajlar... BM'de tarihi konuşma

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta düzenlenen BM 76. Genel Kurulu'na hitap etti. Başkan Erdoğan yaptığı açıklamalarda, "Yerli aşımız TURKOVAC'ı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağımızı ifade etmek istiyorum." ifadelerine yer verdi. "Barış, istikrar, mutluluk içinde bir dünyayı beraber inşa edebiliriz" diyen Başkan Erdoğan "Paris İklim Anlaşması'nı, yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

Son dakika... Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün BM Genel Kurulu'na hitap etti. Yaptığı konuşmada "Paris İklim Anlaşması'nı, yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz" diyen Erdoğan'ın koronavirüs pandemisiyle ilgili kullandığı çok önemli ifadeler dünya basınında geniş yer aldı. İşte Başkan Erdoğan'ın son dakika açıklamaları ve yerli aşı müjdesi..

Son dakika... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 76'ncı Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti. Erdoğan'ın konuşması birçok uluslararası medya kuruluşu tarafından canlı ve son dakika olarak yayınlanırken koronavirüs pandemisi ve aşı milliyetçiliğine dair ifadeleri "Daha adil bir dünya mümkün" temasıyla birlikte gündem oldu.

Video Player

00:23 | 03:17

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Son dakika: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 76'ncı Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti.

İşte Başkan Erdoğan'ın BM konuşmasından öne çıkanlar:

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

AŞI MİLLİYETÇİLİĞİ YÜZ KIZARTICI BİR DURUM

Konuşmasına, Genel Kurul'a katılanları selamlayarak başlayan Erdoğan, Birleşmiş Milletler 76'ncı Genel Kurulu'nun ülkeler ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.

Erdoğan, 2 yıl sonra tekrar Genel Kurul'da bulunmaktan ve burada hitap etmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, geride bırakılan yaklaşık 2 yılda tüm insanlığın sancılı günler geçirdiğini anımsattı.

"Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen Kovid-19 salgınında, aralarında dostlarımızın, yakınlarımızın, sevdiklerimizin de olduğu 4,6 milyon insanı kaybettik." diyen Erdoğan, gösterilen onca çabaya ve aşılamada alınan mesafeye rağmen salgının olumsuz etkilerinin halen devam ettiğine dikkati çekti.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

Birleşmiş Milletler 76'ncı Genel Kurulu'nun da işte böyle bir atmosferde gerçekleştiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Burada vereceğimiz dayanışma ve iş birliği mesajlarının, salgınla mücadeleyi desteklemenin yanı sıra, zor günler yaşayan milyarlarca insanın umutlarını artıracağına da inanıyorum. Genel Kurulumuzun, uluslararası toplumun meselelerinde çözümüne daha etkin katkı sağlaması için güçlendirilmesi gerekiyor. Bu doğrultuda verimli çalışmalar yapan 75'inci Genel Kurul Başkanı Sayın Volkan Bozkır'a şükranlarımı sunuyorum. 76'ncı Genel Kurul Başkanlığını üstlenen Sayın Abdullah Şehid'in devraldığı bayrağı çok daha yukarılara taşıyacağına inanıyorum. Türkiye olarak, Genel Kurul'un faaliyetlerini en verimli şekilde icra etmesi için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeyi sürdüreceğiz. Bu vesileyle, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevini bir kez daha üstlenen Sayın Guterres'i tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum."

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

YOKSUL TOPLUMLAR SALGIN KARŞISINDA KADERİNE TERK EDİLDİ

Bu yılki Genel Kurul'un "Umutla Dayanaklılığı İnşa Etmek" temasıyla düzenlenmesinin fevkalade isabetli olduğunun altını çizen Erdoğan, "Öncelikle, acı da olsa, bir gerçeği ifade etmek istiyorum. İnsanlık olarak bize büyük bir aile olduğumuzu tekrar hatırlatan bu salgında, ne yazık ki, küresel dayanışma açısından iyi bir imtihan verilemedi. Bilhassa az gelişmiş ülkeler ve yoksul toplum kesimleri, salgın karşısında adeta kaderlerine terk edildi." dedi.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

DİKKAT ÇEKEN SON DAKİKA AÇIKLAMASI
BİZ TURKOVAC'I İNSANLIĞIN İSTİFADESİNE SUNACAĞIZ

Dünya genelindeki can kaybının yüksekliğinde, küresel sistemin artık çözüm yerine sorun çıkaran, sorunları derinleştiren, sorunları çözümsüzlüğe mahkum eden çarpık yapısının da payının bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği, 10 milyonlarca insanın virüsün pençesinde kıvrandığı bir dönemde, aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle halen sürdürülüyor olması, insanlık adına yüz kızartıcıdır. Kovid-19 salgını gibi küresel bir felaketin üstesinden, ancak uluslararası iş birliği ve dayanışmayla gelinebileceği açıktır. Tüm ülkeler bu salgından kurtulmadan, herhangi bir ülkenin tek başına güvenle hayatını sürdürmesi mümkün değildir. Genel Kurul'da ortaya konacak iradenin, bu hakikatin anlaşılması bakımından bir dönüm noktası olmasını temenni ediyoruz. Salgın döneminde küresel iş birliğinin önemi yanında tıp biliminin ulaştığı yüksek seviyeyi de görme imkanı bulduk. Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanan ilk aşının Almanya'da yaşayan Türk kökenli iki bilim insanı tarafından geliştirilmesinden gurur duyduk."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" inancıyla ilk günden itibaren eldeki imkanları dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya çalıştıklarını belirterek, Türkiye'nin bir taraftan vatandaşlarına en iyi sağlık hizmetini sunarken, diğer taraftan da 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım gönderdiğini anımsattı.

"Yerli aşımız TURKOVAC'ı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağımızı ifade etmek istiyorum." diyen Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütünün güçlendirilmesi ve salgınlara karşı sözleşme hazırlanması girişimlerini desteklediklerini vurguladı.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda son dakika açıklamaları! Başkan Erdoğan BM Genel Kurulunda ne mesaj verdi?

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda son dakika açıklamaları! Başkan Erdoğan BM Genel Kurulunda ne mesaj verdi?

Giriş Tarihi: 21.09.2021 Güncelleme Tarihi: 22.09.2021 

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda son dakika açıklamaları! Başkan Erdoğan BM Genel Kurulunda ne mesaj verdi?Başkan Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında BM Genel Kurulunda son dakika açıklamalarında bulundu. Başkan Erdoğan yerli koronavirüs aşısı TURKOVAC'ın en kısa sürede dünyanın hizmetine sunulacağını duyururken, aşı milliyetçiliği yapmanın insanlık adına yüz kızartıcı olduğunu ifade etti. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin varlığından rahatsız olan devletlere seslenen Erdoğan "Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi yok sayan anlayıştan vazgeçilmeli" ifadelerini kullandı. Kıbrıs konusuna da değinen Başkan Erdoğan bölgede Türk halkının eşit haklarının artık tescil edilmesi gerektiğini vurguladı. Başkan Erdoğan iklim konusunda yaptığı değerlendirme ise doğal kaynakları en çok sömüren ülkelerin iklim değişikliği ile mücadeleye katkı yapmaları gerektiğini sözlerine ekledi. Erdoğan ayrıca Türkiye'nin Paris İklim Anlaşmasını onaylayacağını da ifade etti.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ABD'deki temaslarının ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda canlı yayında açıklamalarda bulundu.

"SALGININ OLUMSUZ ETKİLERİ DEVAM EDİYOR"

Geride bıraktığımız yaklaşık 2 yılda tüm insanlık olarak gerçekten sancılı günler geçirdik. Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen Kovid-19 salgınında aralarında dostlarımızın, yakınlarımızın da olduğu 4.6 milyon insanı kaybettik. Gösterilen onca çabaya ve aşılamada alınan mesafeye rağmen salgının olumsuz etkilerinin halen devam ettiğini görüyoruz. Burada vereceğimiz dayanışma ve işbirliği mesajlarının salgınla mücadeleyi desteklemenin yanı sıra zor günler yaşayan milyarlarca insanın umutlarını artıracağına da inanıyorum. Bu doğrultuda verimli çalışmalar yapan 75. Genel Kurul Başkanı Sayın Volkan Bozkır'a şükranlarımı sunuyorum. Türkiye olarak genel kurulun faaliyetlerini en verimli şekilde icra etmesi için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye sürdüreceğiz.

"AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER KADERLERİNE TERK EDİLDİ"

Bu yılki genel kurulun umutla dayanıklılığı inşa etmek temasıyla düzenlenmesi fevkalade isabetlidir. İnsanlık olarak bize büyük bir aile olduğumuzu hatırlatan bu salgında küresel dayanışma açısından iyi bir imtihan verilemedi. Az gelişmiş ülkeler salgın karşısında adeta kaderlerine terk edildi. Dünya genelindeki can kaybının yüksekliğinde küresel sistemin artık çözüm yerine sorunları çözümsüzlüğe mahkum eden yapısında payı bulunuyor. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği bir dönemde aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle halen sürdürülüyor olması insanlık adına yüz kızartıcıdır. Özellikle bu salgını küresel bir felaketin üstesinden ancak uluslararası işbirliğiyle gelinebileceği açıktır. Tüm ülkeler bu salgından kurtulmadan herhangi bir ülkenin güvenle hayatını sürdürmesi mümkün değildir. Genel kurulda ortaya çıkacak iradenin bu hakikatin anlaşılması bakımından bir dönüm noktası olmasını temenni ediyoruz.

DÜNYAYA TURKOVAC MESAJI

DSÖ tarafından onaylanan ilk aşının Almanya'da yaşayan Türk kökenli iki bilim insanınca geliştirilmesinden gurur duyduk. Türkiye olarak ilk günden itibaren elimizdeki imkanları dost ve kardeşlerimizle paylaşmaya çalıştık. Bir taraftan vatandaşlarımıza en iyi sağlık hizmeti sunarken diğer taraftan da 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım gönderdik. Yerli aşımızı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağımızı ifade etmek istiyorum. DSÖ'nün güçlendirilmesi ve salgınlara karşı sözleşme hazırlanması girişimlerini destekliyoruz.

AFGANİSTAN'DA KARDEŞLİK GÖREVİMİZİ YAPACAĞIZ

Sahadaki gerçekleri ve sosyal dokuyu dikkate almayan dayatmacı yöntemlerle meselelere çözüm üretilemeyeceği Afganistan'da görülmüştür. Afganistan halkı çatışmaların sonuçlarıyla baş başa bırakılmıştır. Siyasi süreçten bağımsız olarak Afganistan'ın uluslararası camianın dayanışmasına ihtiyacı bulunuyor. Ülkede bir an önce barışın tesis edilerek Afgan halkının huzura kavuşmasını temenni ediyoruz. Türkiye olarak Afgan halkına karşı kardeşlik görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz.

"DEAŞ'I HEZİMETE UĞRATAN TEK NATO MÜTTEFİKİYİZ"

Suriye'de tüm dünyanın gözlerinin önünde yüz binlerce kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin yerlerinden edilmesine neden olan insani dram onuncu yılını geride bıraktı. Ülkemiz 4 milyona yakın Suriyeliye kucak açarken terör örgütlerine karşı da sahada mücadele etmektedir. DEAŞ'la çarpışan ve bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO müttefikiyiz. PKK'nın Suriye'deki uzantılarının işlediği katliamın önüne biz geçtik. İdlib'deki varlığımız sayesinde milyonlarca insanın hem canını kurtardık hem yerinden edilmesini önledik. Uluslararası toplum bir 10 yıl daha Suriye krizinin devam etmesine izin veremez. Soruna BMGK'nın 2254 sayılı kararı temelinde siyasi bir çözüm bulunması için daha güçlü bir irade ortaya konması gerekiyor. Bölgedeki terör örgütleri arasında ayrım yapılmasının, bunların taşeron olarak kullanılmasının kabul edilemez olduğunu tekrar ifade ediyorum. Son 10 yılda dünyanın özellikle farklı ülkelerinde yaşanan terör eylemleri terörün tüm insanlığın ortak düşmanı olduğun göstermiştir.

"YENİ GÖÇ DALGALARINI KARŞILAMAYA NE İMKANIMIZ NE DE TAHAMMÜLÜMÜZ VARDIR"

Ülkemizde Suriyeliler dışında da sayıları 1 milyonu aşan çeşitli statülerde göçmen vardır. Afganistan'daki gelişmeler sebebiyle son dönemde bu ülkeden göç akını ihtimaliyle karşı karşıyayız. Artık yeni göç dalgalarını karşılamaya ne imkanımız ne de tahammülümüz vardır. Adil yük ve sorumluluk paylaşımı temelinde tüm paydaşların bu konuda üzerine düşeni yapmasının vakti gelmiştir. Libya'da uluslararası meşruiyete verdiğimiz güçlü destek sayesinde ateşkes tesis edilmiştir. Milli Birlik Hükümeti'nin kamu hizmetlerini sağlanması ve seçimlerin zamanlıca düzenlemesi çabalarına desteğe devam edeceğiz. Uluslararası topluma Libya'nın tüm bölgelerini temsil eden meşru hükümetin yanında durması çağrısında bulunuyorum.

"FİLİSTİN'İN HAKLARINA YÖNELİK İHLALLERE KARŞI DURMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"

Filistin halkına yönelik zulüm sürdükçe Ortadoğu'nun kalıcı barış ve istikrara kavuşması mümkün değildir. Bunun için işgal, ilhak politikalarına mutlaka ve derhal son verilmelidir. Kudüs'ün BM kararına dayanan uluslararası statüsüne, Filistin halkının haklarına yönelik ihlallere karşı durmayı sürdüreceğiz.

İki devletli çözüm vizyonu yeniden canlandırılmalıdır. 1967 temelinde başkenti Kudüs olan bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devletinin kurulması öncelikli hedeflerimiz arasında yerini koruyor. Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarındaki işgali sona erdirmiştir. Bu gelişme bölgede kalıcı barış adına yeni fırsat pencerelerine imkan sağlamıştır. İlhakını tanımadığımız Kırım dahil Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunmasına önem veriyoruz. Çin'in toprak bütünlüğü perspektifinde Uygur Türklerinin temel haklarının korunması konusunda daha çok çaba gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bangladeş ve Myanmar'daki kamplarda yaşayan Rohingya Müslümanlarının anavatanlarına geri dönüşlerinin sağlanmasına da destek veriyoruz.

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN DÜNYAYA KKTC MESAJI

Kıbrıs meselesi adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüm ancak sonuç odaklı gerçekçi bir yaklaşımla mümkündür. BM'nin eşit kabul ettiği adadaki halklardan birinin lideri sizlere hitap edebilirken diğer liderin sesini duyuramaması adil değildir. Çözüm için adanın asli lideri olan Kıbrıs Türk halkının uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerekiyor. Buradan uluslararası topluma Kıbrıs Türklerinin görüşlerini açık fikirlilikle değerlendirme çağrısında bulunuyorum. Deniz yetki alanlarının paylaşımına ilişkin sorunların uluslararası hukuk çerçevesinde temenni ediyoruz. Doğu Akdeniz'de en uzun kıyıya sahip Türkiye'yi bölgeyi yok sayan anlayıştan vazgeçilmesi şarttır. Diyalog ve işbirliği için bölgedeki tüm aktörlerin yer alacağı Doğu Akdeniz Konferansı önerisi hala masadadır. AB'ye üyelik konusundaki kararlılığımızı da sürdürüyoruz. Türkiye herkes için daha güvenli, huzurlu, hakkaniyetli bir dünya için atılan her adımın yanında olmuştur.

'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN BİR KONUDUR'

Dünya üzerindeki milyonlarca canlı türüne kucak açarken bu cömertliğinin karşılığında bizden sadece tabiatın dengesine saygı duymamızı istiyor. İnsanoğlu tarih boyunca sürdürdüğü gelişme ve kalkınma arayışında dünyanın bize sunduğu kaynakları maalesef hoyratça kullanmıştır. İklim değişikliği, hava kirliliği, su ve gıda güvenliği gibi başlıklar altında toplayabileceğimiz sorunlar insanlığın geleceğini belirsizliğe atacak boyuta ulaşmıştır. İklim değişikliği çevre sorunu olmanın ötesinde üzerine özellikle durulması gereken bir konudur. Sanayi öncesi döneme kıyasla yüzde 50 artış gösteren sera gazları dünyamızın adeta ateşini yükseltiyor.

Bir süredir dünyanın her tarafında sanayi öncesi döneme göre 1,1 santigrat derece artış gösteren sıcaklığın yol açtığı afetler yaşanıyor. Bu afetler çevreye ve ekosisteme verdiği zararlar yanında insanların can ve mal güvenliğini de tehdit ediyor. Türkiye olarak bu konuda en hızlı ve etkin çözümler üreten ülke olmamıza rağmen biz de oldukça sıkıntılı günler yaşadık. Küresel sıcaklık artışının devam etmesi, dolayısıyla daha yoğun yağışların gelecek olması hepimizi yeni arayışlara yöneltmelidir. Ormanların bir yandan arazi kullanımıyla diğer yandan yangınlarla yok olmaya yüz tutması dünyamızı bekleyen bir diğer tehlikedir. Sıcaklık artışının etkilediği bir diğer alan da denizlerimizdir.

"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR"
Şayet etkin önlemler alınmaz ve sera gazı emisyonları artmayı sürdürürse yüz yılımızın sonunda deniz seviyelerinin 1 metreden fazla yükselmesi bekleniyor. Bu durum beraberinde yeni ve devasa kitlelerden oluşan göç dalgalarını da getirecektir. Saydığım tüm bu sorunlar sadece sıcaklıktaki 1,1 santigratlık artışla ortaya çıkmıştır. Tüm bu gelişmeler üzerine dünya devletleri olarak ilim değişikliğiyle mücadele için 2015 yılında bir araya gelerek Paris İklim Anlaşması konusunda mutabık kaldık. Koronavirüs salgının önüne aşılarla geçmek belki mümkün olabilecek ama iklim konusunda böyle bir laboratuvar çözümü söz konusu değildir. Bunun için her fırsatta dile getirdiğimiz dünya 5'ten büyüktür ifademizi iklim konusunda da tekrarlıyorum. Doğamıza kim en çok zararı verdiyse iklim değişikliğiyle mücadeleye en büyü katkıyı da onlar yapmalıdır. Kimsenin 'Ben güçlüyüm, faturayı ödemem' deme hakkı yoktur çünkü iklim değişikliği insana oldukça adil davranıyor. Paris İklim Anlaşması'na ilk imza atan ülkelerden biriyiz. Son dönemde bu çerçevede kaydedilen mesafenin ardından aldığımız kararı buradan BMGK'ya duyurmak istiyorum. Önümüzdeki ay meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz.

 

TÜRKLERLE SELAMLAŞTI

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurul toplantıları için bulunduğu New York'ta konakladığı otelin önünde toplanan Türklerle selamlaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'taki programının ikinci gününü tamamladı.

TÜRKEVİ'NİN AÇILIŞINDA KONUŞTU

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, temeli 4 yıl önce New York'un Manhattan bölgesinde atılan Türkevi'nin (Turkish House) açılışında konuştu. Erdoğan, Türkevi'nin kapılarının herkese açık olduğunu vurgulayarak "Atalarımız 'Şerefü`l-mekân bi`l-mekîn' yani 'bir mekana şeref katan oradaki insanlardır' diyor. Türkevi'nin içinde yaşayacak, çalışacak, ziyarete gelecek insanların samimiyetle sahiplenmesiyle, kullanmasıyla, hakkını vermesiyle arzu ettiğimiz konumuna geleceğini düşünüyorum. İşte bunun için Türkevi binamızın kapılarının herkese açık olduğunun altını tekrar çiziyorum" dedi.

NEW YORK'TAKİ GURUR ESERİ

"Temelini 4 yıl önce attığımız ve bugün açılışını yaptığımız yeni Türkevi binamızın Allah'tan hayırlı olmasını diliyorum. Bu tarihi günde aramızda olduğunuz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bugün haklı bir gurur yaşıyoruz. Gururluyuz çünkü devletimize, milletimize kalıcı bir eser daha kazandırıyoruz. Gururluyuz çünkü bu eserle New York'un siluetine tarihi ve geleneksel mimarimizin güzelliklerini ve zarafetini yansıtıyoruz. Gururluyuz çünkü mimarlarımızın, mühendislerimizin ve işçi kardeşlerimizin alın teriyle muhteşem bir eserin inşasını tamamladık. Bu göz kamaştırıcı binanın inşasında kullanılan malzeme ve tefrişat unsurları büyük ölçüde Türkiye'den getirildi. Mimarinin ve mühendisliğin en son imkanlarının kullanıldığı tasarımı, iklim değişikliğini konuştuğumuz şu dönemde çevreye duyarlılık esasına göre yapıldı. Böylece Türkiye bu eserle beraber büyüklüğünü, birikimini ve artan gücünü yansıtan bir baş yapıt ortaya çıkardı."

"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR"

Erdoğan Türkevi'nin 1977 yılından itibaren satın alınan arsa üzerinde yükseldiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti;

"Binamız aslında rahmetli Süleyman Demirel başta olmak üzere eski Dışişleri Bakanlarımızdan merhum İhsan Sabri Çağlayangil tarafından devletimize kazandırılan arsa üzerinde yükseldi. 1977-2013 yılları arasındaki ilk hizmet döneminin ardından binamızı yenilmeye karar verdik. Kültürümüzde müstesna bir yere sahip laleden ilham alınarak Selçuklu motifleri gibi geleneksel öğelerle bezenerek tasarlanan yeni mimarisiyle Türkevi'ne bugün tekrar kavuştuk. Burası Birleşmiş milletler nezdindeki Daimi Temsilciliğimize ve New York Başkonsolosluğumuza ev sahipliği yapacak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti New York temsilciliği de Türkevi'nde faaliyet gösterecek. Birleşmiş Milletler Binası'nın tam karşısında bu denli önemli bir eseri hayata geçirmemiz ayrı bir anlam taşıyor. Türkiye, BM'in kurucu üyelerinden biri olarak uluslararası barışın ve güvenliğin tesisi için gösterilen çabalara aktif katkı sağlıyor. Uluslararası misyonlarda üstlendiğimiz sorumlulukları başarıyla yerine getirdik, getiriyoruz. Küresel sorunların çok taraflılık temelinde çözülmesi için yoğun gayret sarf ediyoruz. Dünya 5'ten büyüktür diyerek çok kutuplu, çok merkezli, çok kültürlü, daha kapsayıcı ve daha adil bir küresel düzeni savunuyoruz. Girişimci ve insani dış politikalarımızla uluslararası alanda etkin roller üstelenerek, milyonlarca mazlum göçmene kapılarımızı açarak daha adil bir sistem taahhüttün hayata geçirilmesi için çaba harcıyoruz. Türkevi binamız BM'e, çok taraflılığa, adalete ve barışa olan inancımızın da bir sembolüdür."

TÜRKEVİ'NİN KAPILARI HERKESE AÇIK

Türkevi'nin temeline bıraktığı mektuptan bahseden Erdoğan "Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıldönümü olan 2023'e giden süreçte Türkevi binamız uluslararası toplumdaki yerimizin de bir yansıması olacaktır. Temeline bırakmış olduğum mektubumda da vurguladığım üzere, binamız Türkiye'nin başarı hikayesinin sembollerinden biri olarak inşallah uzunca bir süre hizmet verecektir. Türkevi, sunduğu imkanlarla BM'in ve üye ülkelerin faaliyetlerine hizmet vermeye hazırdır. Ülkemizde de sık sık tekrarladığım bir atasözünü sizlerle burada paylaşmak istiyorum; Atalarımız 'Şerefü`l-mekân bi`l-mekîn' yani 'bir mekana şeref katan oradaki insanlardır' diyor. Türkevi'nin içinde yaşayacak, çalışacak, ziyarete gelecek insanların samimiyetle sahiplenmesiyle, kullanmasıyla, hakkını vermesiyle arzu ettiğimiz konumuna geleceğini düşünüyorum. İşte bunun için Türkevi binamızın kapılarının herkese açık olduğunun altını tekrar çiziyorum" ifadelerini kullandı.

"MASADA GÜÇLÜ BİR İRADE GÖSTERİYORUZ"

Eşim önceliğinde yürütülen Sıfır atık projesi ile 3 yılda geri kazanım oranını 9 puan artırdık. Sanayimizi temiz üretim faaliyetlerine uygulanacak planları zaten uzun süredir teşvik ediyoruz. Bu çalışmaları gereken finansman desteklerini alarak daha ileriye taşımakta kararlıyız. Türkiye, İklim değişikliği ve çevre hususlarında üzerine düşenlerini yapacaktır. İçinde bulunduğumuz binanın karşısında yer alan TÜRKEVİ binamızla BM güvenimizin ibaresidir. Küresel hiçbir soruna krize çağrıya kayıtsız kalmayan Türkiye iklim değişikliği ve çevrenin korunması hususlarında da üzerine düşenleri yapacaktır. Karşı karşıya kaldığımız zorluklara rağmen daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna dair inancımızı tekrarlamak istiyorum. Dünyadaki en büyü 5 diplomatik ağdan birine sahip ülke olarak vicdanlı ve adil çözümler için sahada ve masada güçlü irade gösteriyoruz.

Başkan Erdoğan BM’de dünyaya ilan ettiBAŞKAN ERDOĞAN BM'DE DÜNYAYA İLAN ETTİ: ONAYLAYACAĞIZ

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

AFGANİSTAN'DA HUZURU İSTİYORUZ

Kamu sağlığının korunması ile sosyal ve ekonomik hayatın devamı arasında makul bir denge kurulması gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Yaşadığımız hadiseler bize bazı gerçekleri tekrar hatırlatmaktadır. Sevinçlerimiz gibi hüzünlerimiz, acılarımız gibi başarılarımız, sorunlarımız gibi çözümlerimiz de ortaktır." dedi.

"Ben yaptım oldu" mantığıyla hareket edildiğinde, bunun faturasını sadece belli başlı ülkelerin değil, tüm insanlığın ödediğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

"Sahadaki gerçekleri ve sosyal dokuyu dikkate almayan dayatmacı yöntemlerle meselelere çözüm üretilemeyeceği, en son Afganistan'da, hem de çok acı bir şekilde görülmüştür. Afganistan halkı, 40 seneden fazladır süren istikrarsızlık ve çatışmaların sonuçlarıyla baş başa bırakılmıştır. Siyasi süreçten bağımsız olarak Afganistan'ın uluslararası camianın yardımına ve dayanışmasına ihtiyacı bulunuyor. Ülkede bir an önce barış, istikrar ve güvenliğin tesis edilerek, Afgan halkının huzura kavuşmasını temenni ediyoruz. Türkiye olarak, bu zor günlerinde Afgan halkına karşı kardeşlik görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz."

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de tüm dünyanın gözlerinin önünde yüz binlerce kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin yerlerinden edilmesine neden olan insani dramın 10'uncu yılını geride bıraktığına dikkati çekerek, Türkiye'nin bir yandan 4 milyona yakın Suriyeliye kucak açarken, bölgeyi kana ve gözyaşına boğan terör örgütlerine karşı da sahada mücadele ettiğini hatırlattı.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

SURİYE KRİZİ DEVAM EDEMEZ

DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan ve bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO müttefikinin Türkiye olduğunu anımsatan Erdoğan, Türkiye'nin sahadaki varlığıyla, PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantılarının işlediği katliam ve etnik temizlik faaliyetlerinin de önüne geçtiğini söyledi.

Türkiye'nin şehitler verme pahasına yürüttüğü çabalar sonucunda güvenli hale getirdiği bölgelere, şu ana kadar 462 bin Suriyelinin gönüllü olarak geri dönüşünü sağladıklarını belirten Erdoğan, aynı şekilde, İdlib'deki Türkiye varlığı sayesinde, milyonlarca insanın hem canının kurtulduğunu hem yerinden edilmesinin önlendiğini vurguladı.

"Uluslararası toplum, bir 10 yıl daha Suriye krizinin devam etmesine izin veremez." ifadesini kullanan Erdoğan, soruna, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak şekilde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde siyasi bir çözüm bulunması için daha güçlü bir irade ortaya konulması gerektiğinin altını çizdi.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

YENİ GÖÇ DALGASINA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

Suriye'nin kuzeybatısına Türkiye üzerinden ulaştırılan BM insani yardım mekanizmasının 12 ay süreyle uzatılmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Erdoğan, "Bu konuda sergilenen uzlaşmacı yaklaşımın, siyasi sürecin ilerletilmesi ve sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde geri dönüşlerinin sağlanması için de ortaya konulmasını temenni ediyoruz. Bölgedeki terör örgütleri arasında ayrım yapılmasının, bunların taşeron olarak kullanılmasının kabul edilemez olduğunu, huzurlarınızda tekrar ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

Son 10 yılda dünyanın farklı ülkelerinde yaşanan terör eylemlerinin, terörün sadece Türkiye'nin değil tüm insanlığın ortak düşmanı olduğunu gösterdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve milli güvenliğimizi tehdit eden terör örgütleriyle mücadelemiz kararlılıkla sürecektir. Ülkemizde, Suriyeliler dışında da sayıları 1 milyonu aşan çeşitli statülerde göçmen vardır." bilgisini verdi.

Afganistan'daki gelişmeler sebebiyle son dönemde, bu ülkeden de göç akını ihtimaliyle karşı karşıya olunduğunu kaydeden Erdoğan, "Suriye krizinde insanlık onurunu kurtaran bir ülke olarak, artık yeni göç dalgalarını karşılamaya ne imkanımız ne de tahammülümüz vardır. Adil yük ve sorumluluk paylaşımı temelinde, tüm paydaşların bu konuda üzerine düşeni yapmasının vakti çoktan gelmiştir. Artık 1951 Cenevre Sözleşmesini ve uluslararası insani hukuku aşındıranlara karşı somut bir tavır ortaya konulmalıdır." ifadelerini kullandı.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

MEŞRU HÜKÜMETİN YANINDA DURULMALI

Libya'da uluslararası meşruiyete verilen güçlü destek sayesinde ateşkesin tesis edildiğini ve ardından da Başkanlık Konseyi ve Milli Birlik Hükümeti kurulduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Milli Birlik Hükümetinin, kamu hizmetlerinin sağlanması, tüm kurumların birleştirilmesi ve seçimlerin zamanlıca düzenlenmesi çabalarına destek vermeye devam edeceğiz. Uluslararası topluma Libya'nın tüm bölgelerini temsil eden meşru hükümetin yanında durulması çağrımı tekrarlıyorum. Bölgemizde istikrarsızlığı körükleyen, barış ve güvenliği tehdit eden en önemli sorunlardan biri de İsrail-Filistin ihtilafıdır. Filistin halkına yönelik zulüm sürdükçe, Orta Doğu'nun kalıcı barış ve istikrara kavuşması mümkün değildir. Bunun için işgal, ilhak ve yasa dışı yerleşim politikalarına mutlaka ve derhal son verilmelidir. Kudüs'ün 1947 tarihli Birleşmiş Milletler kararına dayanan uluslararası statüsüne, Harem-i Şerif'in mahremiyetine ve Filistin halkının haklarına yönelik ihlallere karşı durmayı sürdüreceğiz. Barış süreci ve iki devletli çözüm vizyonu, daha fazla gecikmeksizin yeniden canlandırılmalıdır."

Başkan Erdoğan, 1967 sınırları temelinde, özellikle başkenti Kudüs olan, bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti'nin kurulmasının, öncelikli hedefleri arasındaki yerini koruduğunu belirtti.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

AZERBAYCAN...

Kafkasya'daki istikrar bakımından yakın dönemde önemli adımların atıldığını hatırlatan Erdoğan, "Azerbaycan, meşru müdafaa hakkını kullanarak, Güvenlik Konseyi'nin yıllardır uygulanmayan kararlarına konu olan öz topraklarındaki işgali sona erdirmiştir. Bu gelişme, bölgede, kalıcı barış adına yeni fırsat pencerelerinin açılmasına da imkan sağlamıştır.
Tarafların atacağı her olumlu adımı desteklemek kararındayız. İlhakını tanımadığımız Kırım dahil, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunmasına önem veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Çin'in toprak bütünlüğü perspektifinde Müslüman Uygur Türklerinin temel haklarının korunması hususunda daha çok çaba gösterilmesi gerektiğine inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Keşmir'de 74 yıldır süregelen sorunun, taraflar arasında diyalog yoluyla ve ilgili BM kararları çerçevesinde çözülmesinden yana olan tavırların sürdüğünü ifade etti.

Bangladeş ve Myanmar'daki kamplarda zor şartlarda yaşayan Rohingya Müslümanlarının anavatanlarına güvenli, gönüllü, onurlu ve kalıcı şekilde geri dönüşlerinin sağlanmasına da destek verdiklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kıbrıs meselesinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüm, ancak sonuç odaklı, gerçekçi bir yaklaşımla mümkündür. BM'nin eşit olarak kabul ettiği Ada'daki iki halktan birinin lideri sizlere hitap edebilirken, diğer liderin bu platformda sesini duyuramaması adil değildir. Çözüm için Ada'nın asli unsuru olan Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerekiyor. Kıbrıs Türk halkının ortaya koyduğu yeni çözüm vizyonunu destekliyoruz. Buradan, uluslararası topluma Kıbrıs Türklerinin görüşlerini açık fikirlilikle ve önyargısız bir şekilde değerlendirme çağrısında bulunuyorum. Doğu Akdeniz'deki sükunet ortamının devamı ortak çıkarımızadır. Deniz yetki alanlarının paylaşımına ilişkin sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözülmesini temenni ediyoruz. Bunun için öncelikle Doğu Akdeniz'de en uzun kıyıya sahip Türkiye'yi bölgede yok sayan anlayıştan vazgeçilmesi şarttır. Diyalog ve iş birliği için bölgedeki tüm aktörlerin yer alacağı 'Doğu Akdeniz Konferansı' düzenlenmesi önerimiz hala masadadır."

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

"Türkiye, hakkaniyetli bir dünya yolunda atılan her adımın yanında olmuştur"

Benzer şekilde Ege Denizi'ndeki sorunların da yine ikili diyalogla çözülmesi gerektiğine inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki kararlılığımızı da sürdürüyoruz. Afrika ile yüzyıllara dayanan köklü bağlarımızdan aldığımız güçle bugün de kıtayla ve Afrika Birliği ile dayanışma içindeyiz." dedi.

Bu anlayışla Üçüncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesinin gelecek dönemde Türkiye'de yapılması için gerekli çalışmaları sürdürdüklerini ifade eden Erdoğan, "Yeniden Asya girişimimizle de Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasındaki birleştirici konumunu pekiştiriyoruz. Aynı şekilde Latin Amerika ve Karayipler bölgesiyle ikili ve çok taraflı platformlarda ilişkilerimizi geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Türkiye, herkes için daha güvenli, huzurlu, müreffeh, hakkaniyetli bir dünya yolunda atılan her adımın yanında olmuştur, bundan sonra da olmaya devam edecektir." diye konuştu.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

Erdoğan, dünyanın, üzerindeki milyonlarca canlı türüne kucak açarken bu cömertliğinin karşılığında, sadece tabiatın dengesine saygı duyulmasını istediğini belirterek, insanoğlunun tarih boyunca sürdürdüğü gelişme ve kalkınma arayışında dünyanın sunduğu kaynakları hoyratça kullandığını söyledi.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

Asırlardır devam eden bu sürecin sonunda tabiatın kendi dengesi dışında, tamamen insanoğlunun yol açtığı tehditlerle karşı karşıya bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

"İklim değişikliği, hava kirliliği, su ve gıda güvenliği, biyoçeşitliliğin kaybı gibi başlıklar altında toplayabileceğimiz sorunlar, insanlığın geleceğini belirsizliğe atacak boyuta ulaşmıştır. Bu başlıklardan iklim değişikliği, çevre sorunu olmanın ötesinde telafisi imkansız sonuçlara yol açması bakımından, üzerinde özellikle durulması gereken bir konudur. Sanayi öncesi döneme kıyasla yüzde 50 artış gösteren karbondioksit, metan, azot oksit gibi sera gazları, dünyamızın adeta ateşini yükseltiyor. Nitekim bir süredir dünyanın her tarafında, sanayi öncesi döneme göre 1,1 santigrat derece artış gösteren sıcaklığın yol açtığı afetler yaşanıyor. Asya ve Avrupa'da seller, Amerika'da kasırgalar, Afrika'da kuraklık, Akdeniz çanağında yangınlar, Grönland'ın zirvesine yağmur, çöllere kar yağması gibi alışık olmadığımız hadiselerle karşılaşıyoruz. Bu afetler, çevreye ve ekosisteme verdiği zararlar yanında, insanların can ve mal güvenliğini de tehdit ediyor."

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

"İklim değişikliğinin en büyük etkisi büyük şehirlerin merkezinde yaşayan nüfuslar üzerinde görülecektir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pek çok yerde insanların toplu olarak başka yerlere gitmeye, göç etmeye hazırlandığına dikkati çekerek, "Halbuki dünya henüz Suriye ve Afganistan gibi çatışma kaynaklı kriz bölgelerinin yol açtığı mülteci meselesine çözüm bulamadı. Böyle bir dönemde, kuraklık, gıda sıkıntısı, hava olayları gibi sebeplere dayalı yüzlerce milyonluk göçlerle nasıl baş edileceği meçhuldür. İklim değişikliğinin en büyük etkisi büyük şehirlerin merkezinde yaşayan nüfuslar üzerinde görülecektir. Mesela içinde bulunduğumuz New York şehri, sadece iki hafta arayla maruz kaldığı dev kasırgaların yol açtığı ve her biri ancak 500 yılda bir görülebilen yağışlar yüzünden zor günler geçirmiştir. Avrupa'nın batısını etkileyen yağışların sebep olduğu yıkımlar, hala onarılamamıştır." ifadelerini kullandı.

Türkiye olarak bu konuda en hızlı ve etkin çözümler üreten ülke olunmasına rağmen, oldukça sıkıntılı günler yaşandığını vurgulayan Erdoğan, "Dünyadaki altyapının önemli bir bölümü son iki asrın ürünüdür. İklim değişikliğinin yol açtığı değişimleri bu altyapıyla karşılayabilmek mümkün değildir. Küresel sıcaklık artışının devam etmesi, dolayısıyla daha yoğun yağışların gelecek olması hepimizi yeni arayışlara yöneltmelidir. Mesela, şehir planlamalarının artık iklim değişiklinin yol açtığı sonuçlar göz önünde bulundurularak yapılması zorunlu hale gelmiştir. En önemli karbon yutak alanları arasında yer alan ormanların, bir yandan arazi kullanımıyla, diğer yandan yangınlarla yok olmaya yüz tutması, dünyamızı bekleyen bir diğer tehlikedir." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, sıcaklık artışının etkilediği bir diğer alanın da denizler olduğuna işaret ederek, genleşen su ve eriyen buzulların, deniz seviyelerini son bir asırda 20 santimetre yükselttiğini vurguladı.

Bu rakamın, "dünyanın son 3 bin yılındaki en hızlı artışı" ifade ettiğini aktaran Erdoğan, "Şayet etkin önlemler alınmaz ve sera gazı emisyonları artmayı sürdürürse, yüzyılımızın sonunda deniz seviyelerinin 1 metreden fazla yükselmesi bekleniyor. Böyle bir yükseliş, kıyı şehirlerinin ve ada devletlerinin önemli bölümünün haritalardan silinmesi demektir. Tabii bu durum beraberinde yeni ve devasa kitlelerden oluşan göç dalgalarını da getirecektir. Dikkatinizi çekmek istiyorum, saydığım tüm bu sorunlar sadece sıcaklıktaki 1,1 santigratlık artışla ortaya çıkmıştır. Bu artış 1,5 santigrata, 2 santigrata ve daha fazlasına yükseldiğinde nelerle karşılaşabileceğimizin takdirini sizlere bırakıyorum." diye konuştu.

Son dakika: Başkan Erdoğan’ın açıklamalarında dikkat çeken detay dünya basınında

"Ülkelerin elini taşın altına koyması şarttır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu gelişmeler üzerine, dünya devletleri olarak, iklim değişikliğiyle mücadele için 2015'te bir araya gelerek, Paris İklim Anlaşmasında mutabık kalındığını anımsattı.

Anlaşmanın, yüzyılın ortasına kadar küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlı tutulmasını hedeflediğine işaret eden Erdoğan, "Ancak gidişat, tedbir alınmadığı takdirde, bunun çok da mümkün olmadığına işaret ediyor. Bunun için öncelikle ve en çok da iklim değişikliğine yol açan sorunların ortaya çıkmasında tarihi sorumluluğu olan ülkelerin elini taşın altına koyması şarttır." ifadelerini kullandı.

"Bu defa kimsenin, 'ben güçlüyüm, fatura ödemem' deme hakkı yoktur"
Başkan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Koronavirüs salgınının önüne, geliştirilen aşılarla geçmek belki mümkün olabilecek. Ama iklim değişikliği konusunda böyle bir laboratuvar çözümü bulunabilmesi söz konusu değildir. İşte bunun için her fırsatta dile getirdiğimiz 'Dünya 5'ten büyüktür' tespitini, iklim değişikliği hususunda da tekrarlıyoruz. Tabiata, havamıza, suyumuza, toprağımıza, yeryüzüne kim en çok zararı verdiyse, doğal kaynakları kim vahşice sömürdüyse, iklim değişikliğiyle mücadeleye en büyük katkıyı da onlar yapmalıdır. Geçmişten farklı olarak bu defa kimsenin, 'Ben güçlüyüm, fatura ödemem' deme hakkı yoktur. Çünkü iklim değişikliği, insanoğluna oldukça adil davranıyor. Avrupalı-Asyalı, Amerikalı-Afrikalı, zengin-fakir farkı dinlemeden herkese aynı muameleyi yapıyor."

"Paris İklim Anlaşması'nı önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hepimize düşen görev, bu tehdit karşısında, hakkaniyete dayalı bir yük paylaşımıyla tedbirlerimizi almak, yükümlülüklerimizi süratle yerine getirmektir." diye konuştu.

Türkiye olarak bu anlayışla hareket ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Paris İklim Anlaşmasına ilk imza atan ülkelerden biriyiz. Ancak, yükümlülüklerle ilgili adaletsizlikler sebebiyle henüz bu anlaşmayı yürürlüğe koymamıştık. Son dönemde bu çerçevede kaydedilen mesafenin ardından aldığımız kararı, buradan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulundan tüm dünyaya duyurmak istiyorum. Paris İklim Anlaşması'nı, atılacak yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz. Glasgow'da yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansından önce, 'karbon nötr' hedefli anlaşmanın onay aşamasını tamamlamayı düşünüyoruz. Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bu süreci, 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz."

"Türkiye, iklim değişikliği ve çevrenin korunması hususlarında da üzerine düşenleri yapacaktır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de iklim değişikliğiyle ilgili atılan diğer adımlara da işaret ederek, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatına uyum için gereken eylem planının hazırlanıp, geçen aylarda devreye alındığını belirtti.

Eşi Emine Erdoğan öncülüğünde yürütülen "sıfır atık" projesiyle, geri kazanım oranını 3 yılda 9 puan artırdıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Orman varlığımızı 20,8 milyon hektardan yaklaşık 23 milyon hektara yükselterek yutak alanlarımızı çoğalttık. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde kurulu gücümüz içindeki payını yüzde 53'e çıkardık." bilgisini paylaştı.

Erdoğan, sanayiyi temiz üretim faaliyetlerine uygun şekilde yapılandıracak adımların uzunca bir süredir teşvik edildiğini anımsatarak, bu çalışmaları, gereken finansman desteğini alarak daha ileriye taşıma konusunda kararlı olduklarının altını çizdi.

"Küresel hiçbir soruna, krize, çağrıya kayıtsız kalmayan Türkiye, iklim değişikliği ve çevrenin korunması hususlarında da üzerine düşenleri yapacaktır." diyen Erdoğan, karşı karşıya kalınan tüm zorluklara rağmen daha adil bir dünyanın mümkün olduğu inancını taşıdıklarını vurguladı.

Erdoğan, Birleşmiş Milletleri, bu doğrultuda tüm insanlığı ilgilendiren meselelerin çözümü için yegane platform olarak görmeyi sürdürdüklerinin altını çizerek, BM binasının hemen karşısında yer alan ve açılışı dün yapılan yeni Türkevi'nin de Birleşmiş Milletler sistemine olan güvenin bir ifadesi olduğunu dile getirdi.

"Barış, istikrar, refah ve mutluluk içinde bir dünyayı beraberce inşa edebiliriz"
Başkan Erdoğan son dakika açıklamalarında "Dünyadaki en büyük beş diplomatik ağdan birine sahip bir ülke olarak, geniş bir coğrafyada, vicdanlı ve adil çözümler için sahada ve masada güçlü şekilde varlık gösteriyoruz. Barış, istikrar, refah ve mutluluk içinde bir dünyayı beraberce inşa edebiliriz." diye konuştu.

Erdoğan, BM'nin 76'ncı Genel Kurul çalışmalarının başarıyla geçmesi temennisinde bulundu.

Giriş Tarihi: 22.9.2021  09:01

Meteoroloji'den son dakika hava durumu uyarısı: Başlıyor

Meteoroloji’den son dakika hava durumu uyarısı: Başlıyor

Son dakika: Meteoroloji'den yapılan son hava durumu tahminlerine göre; TrakyaKaradenizİç Anadolu'nun doğusu, Doğu Akdeniz ile Doğu Anadolu'nun batı kesimleri gök gürültülü sağanak yağışlı. Hava sıcaklıkları kuzey ve iç kesimlerde 4 ila 8 derece azalırken, OsmaniyeHatay kıyıları, OrduGiresun, Trabzon, Rize, Artvin ve Ardahan çevrelerinde kuvvetli sağanak yağmur beklenirken sel ve su baskınına karşı dikkatli olunması gerektiği bildirildi. İşte son dakika hava sıcaklıkları ve bazı illerde hava durumu uyarıları

Son dakika... Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre: Ülkemizin kuzey, iç ve batı kesimlerinin parçalı ve yer yer çok bulutlu, Marmara, Kuzey Ege, Doğu Akdenizİç AnadoluKaradeniz ile Doğu Anadolu'nun kuzey ve batısının yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Osmaniye, Hatay kıyıları, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin ve Ardahan çevrelerinde yerel olarak kuvvetli (21-50 kg/m2), Rize ile Artvin'in kuzey kesimlerinde şiddetli ve yer yer aşırı (100 mm üzeri)olması bekleniyor.

SON DAKİKA SICAKLIKLAR 4 İLA 8 DERECE AZALACAK

Hava sıcaklığının kuzey ve iç kesimlerde 4 ila 8 derece azalacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı ve Ülkemiz genelinde mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın genellikle kuzeyli, Doğu Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu'da batı ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette eseceği tahmin ediliyor.

KUVVETLİ YAĞIŞ UYARISI: OsmaniyeHatay kıyıları, OrduGiresun, Trabzon, Rize, Artvin ve Ardahan çevrelerinin yerel olarak kuvvetli (21-50 kg/m2), Rize ile Artvin'in kuzey kesimlerinde şiddetli ve yer yer aşırı (100 mm üzeri) olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış beklendiğinden sel, su baskını, yıldırım, ulaşımda aksamalar, yağış anında kuvvetli rüzgar, iç kesimlerde yerel dolu yağışı gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.

İLLERE GÖRE HAVA DURUMU

İSTANBUL °C, 23°C
Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinden itibaren yer yer kuvvetli olmak üzere sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı

ANKARA °C, 23°C
Parçalı yer yer çok bulutlu, gece saatlerinde yerel olmak üzere aralıklı sağanak yağışlı

İZMİR °C, 29°C
Parçalı ve az bulutlu, zamanla çok bulutlu, gece saatlerinde yerel olmak üzere sağanak yağışlı

ANTALYA °C, 33°C
Az bulutlu ve açık

ZONGULDAK °C, 19°C
Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak yağışlı

TRABZON °C, 21°C
Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, yerel olmak üzere kuvvetli, kuzey kesimlerinde yer yer çok kuvvetli olması bekleniyor.

ERZURUM °C, 21°C
Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra yerel olmak üzere aralıklı sağanak yağışlı

DİYARBAKIR °C, 34°C
Parçalı ve az bulutlu

Giriş Tarihi: 22.9.2021  07:00 Son Güncelleme: 22.9.2021  09:02

İBB'nin ulaşım skandalı vatandaşı isyan ettirdi: 'Böylesini daha önce hiç görmedik'

BARIŞ SAVAŞBARIŞ SAVAŞ

İBB’nin ulaşım skandalı vatandaşı isyan ettirdi: ’Böylesini daha önce hiç görmedik’

İBB’nin toplu ulaşımdaki skandalları bitmiyor. Bu kez Şirinevler’de İETT otobüsü bekleyenlerin oluşturduğu kuyruk metrelerce uzadı. Vatandaşlar “Böyle bir kuyruğu daha önce hiç görmedik” diye isyan etti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetiminin bakımsız bıraktığı ve iptal ettiği hatlar nedeniyle toplu taşımada her gün yüzlerce otobüs arızalanarak yolda kalırken, peş peşe skandal görüntüler de gelmeye devam ediyor. Seyir halinde otobüslerde önce kapılar düştü, daha sonra seyir halindeki bir başka otobüsün tekerlekleri fırladı.

"İSTANBUL'DA BÖYLE BİR KUYRUĞU DAHA ÖNCE HİÇ GÖRMEDİK"

Toplu ulaşımdaki skandallara ise bir yenisi daha eklendi. Seyir halinde yanan otobüs, etrafa duman yayarak uzaklaştı. Toplu taşımadaki sorunlara vatandaşın duraklarda oluşturduğu kuyruklar da eklendi. Bahçelievler'in Şirinevler semtinde metrobüs yakınındaki durakta oluşan kuyruk, görenleri hayrete düşürdü. 11 Eylül ve 20 Eylül'de çekilen görüntülerde insan kuyruğunun durağı aşarak meydanın içlerine ve metrobüs üstgeçidine kadar uzandığı görüldü. Uzun süre otobüs bekleyen vatandaşlar "İstanbul'da böyle bir kuyruğu daha önce hiç görmedik" diye isyan etti. Bahçelievler Belediyesi de yaşanan bu duruma "Böylesini daha önce biz de hiç görmedik" diyerek tepki gösterdi.

İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ise ortaya çıkan görüntüler sonrasında, "Algı ve PR belediyeciliğinin bir yere kadar olduğunu, İstanbul'a hizmet edilmezse şehrin geriye gitmeye başlayacağını söylemiştik" ifadelerine yer verdi.

İstanbul Şirinevler Meydanı'nda metrelerce toplu ulaşım kuyruğu

Bu paylaşım sonrasında İBB tarafından yönetilen sosyal medya hesabından "AK Partili Tevfik Göksu, TEKNOFEST'e giden ring araçlarının oluşturduğu yoğunluğu İBB'ye bağladı. Göksu, vatandaşların uyarılarına rağmen paylaşımını silmeyerek yalanı sürdürdü" iddialarına yer verildi. 20 Eylül'de ortaya çıkan görüntülerde TEKNOFEST'in 21 Eylül'de başladığını bilmeyen İBB'nin sosyal medya hesabına tepki gösteren Göksu "Bugün 20 Eylül, Teknofest'in 21 Eylül'de başlayacağını bilmeyecek kadar troller" cevabını verdi. Şirinevler'de metrelerce uzanan kuyruğun nedeni olarak ise Yenibosna-DTM-Atatürk Havalimanı metro duraklarının 9 aydır kapalı olması gösterildi.

Sürekli arıza yapan bakımsız İETT otobüsleri vatandaşları hayatından bezdirmeye devam ediyor