Başkan Erdoğan kritik toplantı sonrası ulusa seslendi! "Üretim aşamasında olduğumuz aşıyı 2021'in ilk aylarında milletimize sunacağız".

Başkan Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu. İl bazında 65 yaş üstü vatandaşların ulaşım saatlerinde sınırlama yapılabileceğini bildiren Başkan Erdoğan, koronavirüs aşısı için tarih verdi. BM'nin salgın sürecinde sınıfta kaldığını ifade eden Erdoğan, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi yok sayanlar diplomasi masasına yaklaşmaya başladı." ifadelerini kullandı.


Başkan Erdoğan kritik toplantı sonrası ulusa seslendi!

Son dakika: Başkan Erdoğan alınan yeni kararları açıkladı!

Giriş Tarihi: 21.9.2020  21:37 Son Güncelleme: 21.9.2020  22:08

Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklama yaptı. Erdoğan, "Koronavirüsle mücadelede yeni bir safhaya geçtik. İl bazında 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ulaşım saatlerinde sınırlama yapılabilecektir" dedi. Bununla birlikte Erdoğan, Doğu Akdeniz meselesine ilişkin "Ortada diyalogla çözülmeyecek hiçbir sorun yok. Ancak hakkaniyete uygun tekliflerle karşımıza gelinmelidir" ifadelerini kullandı.

Video Player

00:03 | 01:46

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi.

Son dakika: Başkan Erdoğan alınan yeni kararları açıkladı!

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, 3 saat 50 dakika sürdü. Toplantı sonrası Başkan Erdoğan çok önemli açıklamalarda bulundu. 

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde; 

Başkan Erdoğan kritik toplantı sonrası ulusa seslendi! "Üretim aşamasında olduğumuz aşıyı 2021'in ilk aylarında milletimize sunacağız"

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi,  Cumhurbaşkanı  başkanlığında toplandı. Toplantının en önemli başlığı son dönemde vaka ve ölüm oranında artış yaşanan koronavirüsle mücadele ve yeni tedbirler oldu. 15.10'da başlayan kritik toplantının ardından Başkan Erdoğan ulusa seslendi. "Aşı çalışmalarında dünyadaki gelişmelerini yakından takip ediyor, kendi aşı çalışmalarımızda hızla ilerliyoruz. Halen ikisinde hayvan deneyleri başarıyla tamamlandı. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu aşıyı milletimizin hizmetine sunmayı planlıyoruz." ifadelerini kullanan Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Başkan Erdoğan kritik toplantı sonrası ulusa seslendi! Üretim aşamasında olduğumuz aşıyı 2021'in ilk aylarında milletimize sunacağız

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Aşı çalışmalarında dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmenin yanında kendi aşımızı üretme yolunda hızla ilerliyoruz. Halen süren 8 aşı geliştirme çalışmasından 2'sinde hayvan deneyleri başarıyla tamamlandı. Özel sektöre ait bir firmanın altyapısı aşının üretimine uygun hale getiriliyor. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu aşıları milletimizin hizmetine sunmayı planlıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, koronavirüs salgınının tüm dünyada tesirini artırarak hissettirdiğini, Türkiye'nin içinde bulunduğu Avrupa bölgesinde salgının yeniden tırmanışa geçtiğini söyledi.

Başkan Erdoğan'dan Kabine Toplantısı sonrası önemli açıklamalar

Aziz milletim, değerli basın mensupları sizlere en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Koronavirüs salgını tüm dünyada tesirini arttırarak hissettiriyor. Ülkemizin de içinde bulunduğu Avrupa bölgesinde salgın maalesef yeniden tırmanışa geçmiştir.

Türkiye salgınla mücadelesini tüm imkanlarıyla kararlılıkla sürdürüyor. 



'TEDBİR BİZDEN TAKDİR ALLAH'TAN'

Son dönemde gerçekleşen artış hepimizi üzüyor. Milletimizi bir kez daha temizliğe dikkat etme, maske kullanımına davet ediyorum. Virüs taşıdığını bildiği halde, evde karantina kalmak yerine sokağa çıkan işe giden herkes hem yasal olarak suç işlemekte hem de büyük bir vebal altına girmektedir. Bu tedbirlerin amacı tüm insanlarımızın sağlığını korumaktır. Tedbir bizden takdir Allah'tandır. Bizim inancımızda tedbirsiz tevekkül olmaz. Elbette bu salgın devam edecek değildir. Tarihteki salgınların 2 yıl sürdüğünü biliyoruz. Türkiye salgının en başından itibaren hem tedbirler hem de hastalara verilen hizmetler bakımımdan küresel çapta örnek gösterilen ülkeler arasında yer almıştır. 

YERLİ AŞI AÇIKLAMASI

Ülkemizin her köşesine ulaşan yatırımlarımızın önemini salgın döneminde çok iyi anladık. Önlemlerimiz sayesinde krizi çok rahat yönettik. Yerli aşımızı üretmek için hızla çalışmaya devam ediyoruz. Halen süren 8 aşı çalışmasından 2'sinde hayvan deneyleri tamamlandı. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu aşıları milletimizin hizmetine sunmayı planlıyoruz. Maske ve mekan denetimlerinde uygulanan cezaların bazı kamu kurumlarında yapacak işlemler öncesi ödenmiş olması mecbur hale getirilecektir. 

65 YAŞ VE ÜSTÜ İÇİN İL BAZINDA YENİ TEDBİRLER OLABİLİR

Maske ve mekan denetimlerinde uygulanan cezaların bazı kamu kurumlarında yapacak işlemler öncesi ödenmiş olması mecbur hale getirilecektir. Kafe ve restoranların denetimi sıklaştırılacaktır. İl bazında 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ulaşım saatlerinde sınırlama yapılabilecektir. Yerli aşıda da insan üzerinde çalışmaları önümüzdeki aylarda yapılacaktır. 

Elazığ ve Malatya depremlerinin ardından başlanan konut inşaatları son aşamasına gelmiştir. 

Vatandaşlarımızın bu konutlar için ödeyeceği bedelleri tespit ettik. Buna göre her iki ilde de 2+1 konutlar şerefiye bedellerine göre 510 ile 725 TL arasında aylık ödeme ile vatandaşlarımıza teslim edilecektir. 3+1 konutlar için ise 730 ile 995 TL arasında bir bedel belirlenmiştir. 

'SİNSİ TUZAKLARI BOŞA ÇIKARTIYORUZ'
Mücadele stratejimizi yaşanan krizin çok katmanlı yapısına göre belirliyoruz. Ülkemizi 2023 hedefleri kılavuzluğunda bölgesel ve küresel bir güç haline getirmekten asla taviz vermiyoruz. Bir yandan virüsü yenmek için bilimsel çalışmaları yönetirken bir yandan ekonomimize yönelik sinsi tuzakları birer birer boşa çıkartıyoruz.

'EKONOMİMİZ 3. ÇEYREKTE CİDDİ YÜKSELİŞ MESAJLARI VERİYOR'

Karadeniz'de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi milletimize umut vermiştir. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi yok sayıp, ısrarla kendi tezlerini kabul ettirmeye çalışanlar diplomasi masasına yaklaşmaya başladı. Ekonomimiz 3. çeyrek için çok ciddi yükseliş mesajları veriyor. Ardı ardına açtığımız otoyol projeleri, 81 vilayetteki 83 milyon insanın refahının artışına katkı sağlıyor. Su medeniyettir, yol medeniyettir. Yolu olmayan medeniyetten bahsetmesin. Hizmete sunduğumuz her baraj sulama ve enerji altyapımızı bir adım daha öne taşıyor. Tarımda oldukça bereketli bir sezonu geride bırakıyoruz. Turizm ve ticarette kayıplarımızı bir nebze olsun hafiflettik. 

Virüsle mücadelede yeni tedbirler olacak mı?'BAŞARAMAYACAKSINIZ!'
Darbe ve vesayet eliyle, milletimizin değerlerinin çiğnenmesine, canımız pahasına da olsa rıza göstermeyeceğiz. Kesintisiz kriz oyunlarıyla Türkiye'yi ve Türk milletini kendine dar gelen gömleklerinin içerisine hapsederek vaktini ve enerjisini heba edenlere bir kez daha söylüyoruz ki, "Başaramayacaksınız!" Bize pusu kuran, saldıran hiç kimseyi unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. 



VOLKAN BOZKIR'A BAŞARILAR DİLEDİ

Yarın BM 75. Genel kurulu başlıyor. BM tarihinde ilk defa ülkemizden bir isim, uzun yıllar Meclis'te milletvekilimiz olarak görev yapan Volkan Bozkır, Genel Kurul başkanı olarak görev yapacak. Bu vesile ile sayın Bozkır'a başarılar diliyorum. Genel Kurulu'n öncelikli gündemi salgın olacaktır. Türkiye olarak uzun yıllardır BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere, uluslararası platformdaki haksız, adaletsiz ve çarpık yapıyı "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek eleştiriyoruz. 

'SONLARINI KENDİ ELLERİYLE HAZIRLIYORLAR'

Kıbrıs ve Doğu Akdeniz sorununda birkaç ülkenin çıkarını koruma uğruna tarihi gerçeklere, uluslararası anlaşmalara, gözle görülen hakikatlere sırtlarını dönenlerin dünyaya söyleyecekleri sözü kalmaz. Sırf Türkiye'ye olan husumetlerinden dolayı, bölgemizde ve dünyanın dengelerini altüst etmeye çalışanlar aslında kendi sonlarını kendi elleriyle hazırlıyorlar. Sırf Türkiye'ye olan husumetlerinden dolayı, bölgemizde ve dünyanın dengelerini altüst etmeye çalışanlar aslında kendi sonlarını kendi elleriyle hazırlıyorlar. Türkiye bugüne kadar söylediği her sözünde bedelini ödemiş bir ülkedir.

'KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR'

Bu tezgahın işlemesi için terör örgütlerinden, siyasi ve sosyal tetikçilere kadar hiçbir kuklaya aradığı fırsatı sunmayacağız. Darbe ve vesayet eliyle milletimizin değerlerinin çiğnenmesine, zenginliklerinin yağmalanmasına canımız pahasına da olsa rıza göstermeyeceğiz. Bunlar da artık eski halin muhal olduğunu eninde sonunda anlayacaklar. Büyük ve güçlü Türkiye'nin ayak sesleri daha yüksek tonda duyulmaya başlayınca ülkemize yıllarca müstemleke gözüyle bakanların telaşları da artıyor. Unutmayın korkunun ecele faydası yoktur.

Bu millet kükremiş bir sel gibi zincirlerini kırmış, önüne çekilen setleri çiğnemiş, dağları aşmış, enginleri kucaklamış bir şekilde hedeflerine doğru yürümektedir. Her kim bu yürüyüşte yanımızda olursa yol arkadaşlığımızı yaparsa gerektiğinde ekmeğimizi bölüşeceğiz, gerektiğinde canımızı ortaya koyacağımız dostumuzdur. 

'BİZE PUSU KURAN, SALDIRAN HİÇ KİMSEYİ UNUTMAYACAĞIZ'

Bize pusu kuran, husumet besleyen hele hele saldıran hiç kimseyi unutmayacağımızı belirtmek isterim. BM tarihinde ilk defa ülkemizden bir isim, eski bakanlarımızdan, uzun yıllar Meclis'te milletvekilimiz olarak yer alan Volkan Bozkır genel kurul başkanı olarak görev yapacak. Sayın Bozkır'a 1 yıl boyunca yürüteceği BM Genel Kurul Başkanlığı görevinde başarılar diliyorum. Salgın sıkıntısı olmasaydı biz de yarın genel kurulda ülkemizi temsil edecek heyetimizin başında olacaktır. Salgın sebebiyle mesajımızı görüntülü olarak Türkiye saati ile 16.00'da inşallah yayına gireceğiz, mesajımızı tüm dünyaya ileteceğiz.

Bölgesel ve küresel meselelerde dünyanın en geniş tabanlı bu platformda salgın konuşulacak, tartışılacaktır. Türkiye olarak BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası platformlardaki haksız, adaletsiz, çarpık yapıyı 'dünya beşten büyüktür' dİyerek eleştiriyoruz.

Mevcut yapının artık sürdürülemez olduğu gerçeği yaşanan hadiselerle kendini gösteriyoruz. Bu tespite mesafeli duranlar geldiğimiz noktada haklılığımızı tespit etmiştir. BM salgın sürecinde bir kez daha sınıfta kaldı. Salgının varlığını dahi ancak haftalar sonra kabul eden BM, gereken tedbirlerin alınması, ihtiyaçların karşılanması konusunda hiçbir varlık ortaya koyamadı. Türkiye 146 ülkeye tıbbi malzeme desteği verirken el uzatırken BM'nin böylesine çaresiz kalması tespitimizin doğruluğunu teyid etti. Medeniyetimizin mazluma ve mağdura yardıma tavsiyesi doğrultusunda bu faaliyetleri her alanda yürüten bir ülkeyiz. Türkiye böyle bir ülke. Sömürgeci ve soykırımcı geçmişe sahip olan batı kaşıkla verip kepçe ile alması hasebiyle Türkiye'nin bu hasbi anlayışını anlamakta zorlanıyor.

Tıpkı terörle mücadelede olduğu gibi bu dayanışmada da dünya örnek olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırıyı önlemek için kaydadeğer adım atılmıyor olması bunun örneğidir. Salgın karşısındaki çaresizlikleri gelişmiş ülkelerin hazırlıksız yakalandıkları bir krizde kendilerine bile hayırlarının olmayacağını göstermiştir. Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de birkaç ülkenin çıkarını korumak uğruna tarihi gerçeklere, uluslararası anlaşmaları sırtlarını dönenlerin dünyaya söyleyecekleri sözü kalmaz.

Artık hükmü kalmamış, fiiliyatta geçerliliği olmayan kendi siyasi ve toplumsal gerçekliğine de aykırı nara atanların yaptıkları mezarlık yanından geçerken ıslık çalanların psikolojisiyle aynıdır. Milletimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gireceği mücadelelerde ortaya çıkacak sonuçları bilmekte ve direncini ona göre düzenlemektedir.

Karşımızda diklenenler tıpkı içten çürüyen ağaçlar gibidir. Çıkacak ilk fırtınada yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olan kabuktan ibaret birer kütük gibidir. Kıbrıs'ta, Akdeniz'de, Ege'de ve ihtilafa konu hiçbir yerde biz kimsenin hakkına, hukukuna, onuruna el uzatmıyoruz. Sadece ve sadece kendi hakkımıza, hukukumuza, kazanımlarımıza saygı gösterilmesin istiyoruz. Bu ülkenin halklarının gerçekleri öğrenmeye davet ediyoruz. Gerilimde beslenen bir avuç muhterisin siyasi kazanç için ülkelerini felakete sürüklemelerini biz de istemeyiz.

Ataların pilavdan dönenin kaşığı kırılsın dediği gibi biz de hiçbir mücadeleden kaçınmayız. Bu söylediklerimizin kuru bir retorik olmadığını ispata sadece son dönemdeki mücadelelerimiz dahi yeterlidir. Türkiye demokrasisi ve ekonomisiyle tarihi dönüm noktasını başarıyla tamamlamasının son raddesine gelmiştir.

Toplumu ince fay hatlarına derinleştirerek kimi yerlerde yapıldığı gibi çatışmaya vardıracak şekilde bölme çabaları akamete uğramıştır. Terör örgütleriyle yapılan saldırılar canımızı yakmıştır, kan dökmüştür ama başaramamıştır. Ekonomimizi yıkmak için oynanan sinsi oyunları tespit ettikçe gerekli tedbirleri süratle aldık.

Güney sınırlarımıza dayanan terör örgütlerini kullanarak ülkemizi, milletimizi bölmeye çalışan oyunlara cevabımızı bir adım öne giderek verdik. Bizi sahillerimize hapsetmeye, doğal zenginliklerden uzak tutmaya yönelik girişimlere benzer şekilde mukabelede bulunduk.

Son olarak salgında ülkemizin hizmet altyapısının kendisi ve dostları için ne derece önemli olduğunu gösterdik. Artık hiç kimse 2053-2071 vizyonu dediğimizde bunu müstehzi bir şekilde geçiştirmiyor. Biz ülkemizi ve milletimizi yakın zamandaki hedeflerine ulaştıracağımıza tüm kalbimizle inanıyoruz. İnşallah evlatlarımızın da vizyonlarını hayata geçirdiklerinde edecekleri duaların ecrine nail olacağız. Bu duygularla bir kez daha sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla, hayırlı akşamlar.

Şanlıurfa’da 4 çocuğunu hortum ve kemerle dövmüştü | Cani babanın savunması şoke etti

’da şiddet uyguladığı eşini evden kovduktan sonra eve kilitlediği 4 çocuğunu hortum ve kemerle dövüp işkence yaptığı ileri sürülen cani , çocuklarının ranzadan düşmesi nedeniyle vücudunda morluk ve izlerin oluştuğunu söyledi.

Giriş Tarihi: 21.09.2020 Güncelleme Tarihi: 21.09.2020 

Şanlıurfa’da 4 çocuğunu hortum ve kemerle dövmüştü | Cani babanın savunması şoke etti

'da şiddet uyguladığı eşini evden kovup eve kilitlediği 4 çocuğunu sopa ve kemerle döverek şiddet uyguladığı iddia edilen cani babanın ifadeleri ortaya çıktı.

Suçlamaları kabul etmeyen Ramazan Ç., çocuklarının yeni aldığı bir ranzadan düşüp yaralandığını söyleyerek kendisini savundu. Suçlamaları reddeden Ramazan Ç.'nin ifadesinde, "Ben çocuklarıma 10 gün önce ranza aldım. Bu ranzanın alt kısmında oğlum Yakup ile kızım Nisanur yatarken üst kısmında ise Hiranur yatıyordu. Çocuklar ranzaya alışık olmadıklarından son üç gündür aşağı düşüyorlardı. Vücutlarındaki izler bundan dolayı oluyordu. Geçen hafta pazartesi akşam ezanı okuduktan sonra kızım Nisanur'a annesinin gelip gelmediğini sordum. Bana cevap vermeyince sıkıştırdım. Yine cevap vermeyince kızımın yüzüne ellerimle iki tokat attım. Ardından kızın bahsettiğim tarihte annesinin eve geldiğini söyledi. Ben de eşimin evimde gizli gizli şeyler yaptığını, beni suçlayıcı bir şeyleri eve bırakabileceğini düşündüm ve evi dağıttım ama bir şey bulamadım. Olay gecesi ben ikametimin içinde halı yıkıyordum. Üç tane çocuğum da uyuyordu. Ben çocuklarımı dövmedim, onlara zarar vermedim" dediği öğrenildi.



Ramazan Ç, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.



BEŞ AY ÖNCE EŞİNİ EVDEN KOVDU
Olay, Şanlıurfa'nın önceki hafta Haliliye ilçesine bağlı Yavuzselim Mahallesinde yaşandı. İddiaya göre madde bağımlısı olan Ramazan Ç., karısı Narin Ç.'yi hortumla döverek 10 yıl boyunca şiddet uyguladı. Koca şiddetine dayanamayan kadın çocukları Cemrenur (2), Yakup Ensar (5), Nisanur ve Hiranur'u da yanına alarak babasının evine gitmek istedi. Çocukları annelerine vermeyen cani koca, 5 ay önce eşini evden kovdu. En küçük kızı Cemrenur'u yanına alan anne, babasının evine gitmek zorunda kaldı. Evde 3 çocuğuyla birlikte yaşamaya başlayan cani , iddiaya göre eve kilitlediği çocuklarına sürekli şiddet uyguladı. Pencereden dışarı bakan çocukların yüzünde belirli bir şekilde morluk ve şişlikler olduğunu gören komşular durumdan şüphelenerek, anne Narin Ç.'ye haber verdi.

İKİ GÜN BOYUNCA ÇOCUKLARA İŞKENCE YAPTI

Eve giden anne, çocuklarının yüzündeki ve vücudundaki işkence izlerini gördü. Çocuklarını alıp babasının evine giden Narin Ç., polise haber verdi. Eve giden polis ekipleri, Ramazan Ç.'yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Travma geçirdiği öğrenilen çocuklar, ambulansla hastaneye götürüldü. Yapılan kontrollerinde çocukların vücutlarının değişik yerlerinde derin şiddet ve işkence izlerine rastlandı.

Şanlıurfa'da cani baba dehşeti: Eşi ile 4 çocuğunu kemer ve sopayla dövdüŞANLIURFA'DA CANİ BABA DEHŞETİ

Şanlıurfa'da cani baba dehşeti: Eşi ile 4 çocuğunu kemer ve sopayla dövdü

Şanlıurfa'da şiddet uyguladığı eşini evden kovduktan sonra eve kilitlediği 3 çocuğunu hortum ve kemerle dövüp işkence yaptığı ileri sürülen cani baba, çocuklarının ranzadan düşmesi nedeniyle vücudunda morluk ve izlerin oluştuğunu söyledi.
Şanlıurfa'da şiddet uyguladığı eşini evden kovup eve kilitlediği 3 çocuğunu sopa ve kemerle döverek şiddet uyguladığı iddia edilen cani babanın ifadeleri ortaya çıktı. Suçlamaları kabul etmeyen Ramazan Ç., çocuklarının yeni aldığı bir ranzadan düşüp yaralandığını söyleyerek kendisini savundu. Suçlamaları reddeden Ramazan Ç.'nin ifadesinde, "Ben çocuklarıma 10 gün önce ranza aldım. Bu ranzanın alt kısmında oğlum Yakup ile kızım Nisanur yatarken üst kısmında ise Hiranur yatıyordu. Çocuklar ranzaya alışık olmadıklarından son üç gündür aşağı düşüyorlardı. Vücutlarındaki izler bundan dolayı oluyordu. Geçen hafta pazartesi akşam ezanı okuduktan sonra kızım Nisanur'a annesinin gelip gelmediğini sordum. Bana cevap vermeyince sıkıştırdım. Yine cevap vermeyince kızımın yüzüne ellerimle iki tokat attım. Ardından kızın bahsettiğim tarihte annesinin eve geldiğini söyledi. Ben de eşimin evimde gizli gizli şeyler yaptığını, beni suçlayıcı bir şeyleri eve bırakabileceğini düşündüm ve evi dağıttım ama bir şey bulamadım. Olay gecesi ben ikametimin içinde halı yıkıyordum. Üç tane çocuğum da uyuyordu. Ben çocuklarımı dövmedim, onlara zarar vermedim" dediği öğrenildi.
Ramazan Ç, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, Şanlıurfa'nın önceki hafta Haliliye ilçesine bağlı Yavuzselim Mahallesinde yaşandı. İddiaya göre madde bağımlısı olan Ramazan Ç., karısı Narin Ç.'yi hortumla döverek 10 yıl boyunca şiddet uyguladı. Koca şiddetine dayanamayan kadın çocukları Cemrenur (2), Yakup Ensar (5), Nisanur ve Hiranur'u da yanına alarak babasının evine gitmek istedi. Çocukları annelerine vermeyen cani koca, 5 ay önce eşini evden kovdu. En küçük kızı Cemrenur'u yanına alan anne, babasının evine gitmek zorunda kaldı. Evde 3 çocuğuyla birlikte yaşamaya başlayan cani baba, iddiaya göre eve kilitlediği çocuklarına sürekli şiddet uyguladı. Pencereden dışarı bakan çocukların yüzünde belirli bir şekilde morluk ve şişlikler olduğunu gören komşular durumdan şüphelenerek, anne Narin Ç.'ye haber verdi.

İki gün boyunca çocuklara işkence yaptı
Eve giden anne, çocuklarının yüzündeki ve vücudundaki işkence izlerini gördü. Çocuklarını alıp babasının evine giden Narin Ç., polise haber verdi. Eve giden polis ekipleri, Ramazan Ç.'yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Travma geçirdiği öğrenilen çocuklar, ambulansla hastaneye götürüldü. Yapılan kontrollerinde çocukların vücutlarının değişik yerlerinde derin şiddet ve işkence izlerine rastlandı.