BAE’nin troll örgütüne kapatma
Giriş Tarihi: 5.10.2019 07:06 Güncelleme Tarihi: 5.10.2019 08:40
Facebook, Türkiye’yi de eleştiren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Nijerya kaynaklı 200'den fazla hesabı, sayfayı ve grubu kapattığını açıkladı.
Facebook bu hesapların gerçek kişilere ait olmadığını ve koordineli faaliyet yürüttüğünü tespit etti. BuzzFeed internet sitesini haberine göre 211 Facebook hesabı, 107 Facebook sayfası, 43 Facebook grubunu ve 87 Instagram hesabını, "BAE, Mısır ve Nijerya kaynaklı sahte hesaplar üzerinden koordineli saldırıda bulunduğu" gerekçesiyle kapattığını açıkladı. Kapatılan hesapların Türkiye, İran ve Katar gibi ülkelere karşı kara propaganda ve psikolojik operasyon amaçlı kullanıldığı biliniyor.
BAE’nin troll örgütüne kapatma! Türkiye ve Katar'ı hedef alıyordu
Facebook, Türkiye’yi de eleştiren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Nijerya kaynaklı 200'den fazla hesabı, sayfayı ve grubu kapattığını açıkladı.
Facebook bu hesapların gerçek kişilere ait olmadığını ve koordineli faaliyet yürüttüğünü tespit etti. BuzzFeed internet sitesini haberine göre 211 Facebook hesabı, 107 Facebook sayfası, 43 Facebook grubunu ve 87 Instagram hesabını, "BAE, Mısır ve Nijerya kaynaklı sahte hesaplar üzerinden koordineli saldırıda bulunduğu" gerekçesiyle kapattığını açıkladı. Yeni Şafak'ın haberine göre kapatılan hesapların Türkiye, İran ve Katar gibi ülkelere karşı kara propaganda ve psikolojik operasyon amaçlı kullanıldığı biliniyor.
150 BİN DOLARA TAKİPÇİ SATIN ALDI
Haberde BAE'nin troll ordusuna yaptığı devasa yatırımla ilgili de önemli bir örneğe yer verildi. Facebook'un açıklamasına göre BAE-Nijerya ağı, Facebook sayfalarının içeriğinin görüntülenmesini sağlamak amacıyla 150 bin dolar (870 bin TL) harcadı ve karşılığında 1,4 milyon takipçi elde etti. Facebook yetkilisi David Agranovich "Bu bir tür yerel medya ve savunuculuk organizasyonları gibi görünen bir sayfalar ağıydı" dedi. Agranovich Ortadoğu ve Afrika'da buna benzer sahte hesaplardan oluşan sayfaların da kapatıldığını bildirdi. Facebook daha önce BAE merkezli 'Newave' ve Mısır merkezli 'New Waves' adlı pazarlama şirketlerine bağlı 350'den fazla hesabı kapattığını açıklamıştı.
BAE'nin casusları Türkiye'de ne arıyor?
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinden sonra Türkiye’ye gelip bilgi toplayan 2 Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) casusu, MİT tarafından İstanbul'da yakalandı. Yapılan sorgularında her şeyi itiraf ettikleri öğrenilen Z.H ve S.S.’nin Ortadoğu’nun kiralık katili olarak anılan Muhammed Dahlan’a yakın olduğu belirlendi. BAE’nin 15 Temmuz hain darbe girişiminden önce, Dahlan aracılığıyla FETÖ’ye para aktardığı iddia edilmişti.
Giriş Tarihi: 20.4.2019 15:30 Güncelleme Tarihi: 20.4.2019 16:01
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın vahşice öldürülmesine ilişkin soruşturma devam ederken şok bir gelişme yaşandı. İstanbul'daki muhalif Arapları izleyip fişleyen ve Türkiye'ye karşı casusluk faaliyeti yürüten Birleşik Arap Emirlikleri istihbaratına mensup iki ajan İstanbul'da kıskıvrak yakalandı. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Cemal Kaşıkçı cinayetinden birkaç gün sonra Türkiye'ye giren Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı Z.S.'yi adlı kişiyi takibe alındı.
İstanbul'da 2 BAE ajanı tutuklandı!
6 AY TAKİP EDİLDİLER
Z.H. ise S.S.'ye yardımcı olarak yaklaşık 1 ay önce gönderildi. MİT adım adım takip ettiği 2 isime geçtiğimiz pazartesi günü operasyon düzenledi. Esenyurt'ta bir ev ve otele düzenlenen baskında 2 casus gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Ajanlarla birlikte özel şifreli bilgisayarlar ve evraklar ele geçirildi. İki isim sorgularında Birleşik Arap Emirlikleri adına istihbarat faaliyeti yürüttüğünü itiraf etti.
BAE'nin casusları Türkiye'de ne arıyor? FETÖ'yü BAE'mi finanse ediyor?
MUHALİF ARAPLARA FİŞLEME
Türkiye'de bir eleman ağı kurmaya çalışan iki ajan, para karşılığında eleman temin etti. Şüpheliler Türkiye'deki muhalif Arapları ve öğrencilerle ilgili bilgi toplayarak Birleşik Arap Emirlikleri istihbaratına aktardı. Ajanların sadece Türkiye'deki muhalif Arapları fişlemekle de kalmadı. Türkiye karşıtı yapı oluşturmak için çalışmalar yürüten ajanların bu kapsamda bazı gazetecilerle görüştüğü, para karşılığı haberler yaptırdığı iddia ediliyor. Birçok kez Türkiye'ye giriş çıkış yaptığı belirlenen ajanların Cemal Kaşıkçı cinayetinde rol alıp almadığı araştırılıyor.
DAHLAN'IN CASUSLARI
Daha önce bölgedeki birçok ülkede görev yaptığını belirlenen Filistin asıllı casusların, 'Ortadoğu'nun kiralık katili' olarak anılan Muhammed Dahlan'a yakın isimler olduğu belirtildi. Dahlan, BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın tetikçiliğini yapıyor. Dahlan'ın, bu iki prens adına Filistin'den Yemen'e kadar dünyanın dört bir yanınca onlarca isimi infaz ettiği biliniyor. Emniyet'teki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen casuslar burada da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sorgulandı. BAE vatandaşı iki şüpheli 'siyasi ve askeri casusluk', 'uluslararası casusluk' suçlamasıyla sevkedildiği Nöbetçi İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
MUHAMMED DAHLAN KİMDİR?
Filistinli muhalif lider Muhammed Dahlan, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından finanse edilen ve Nilesat uydusundan yayın yapan El Gad Televizyonu'nun sahibidir.
Muhammed Dahlan, 29 Eylül 1961 tarihinde Gazze Şeridi'nin güneyinde bir şehir olan Hanyunus'da fakir bir ailenin altı çocuğundan en küçüğü olarak doğdu. Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde okudu. İngiltere'de bulunan Cambridge Üniversitesi'nde İngilizce alanında öğrenim gördü. Ebu Fadi lakabıyla tanınan Dahlan, El Fetih'in gençlik hareketinin öncüleri arasında yer almıştır.
Muhammed Dahlan, 1981-1986 yılları arasında İsrail tarafından 11 kez tutuklanmış, 5 yıllık süre zarfında ara ara hapishanelerde kalmış ve bu süreçte İbranice öğrenmiştir. Hapishaneden çıktıktan sonra Gazze İslam Üniversitesi'nde okuyan Dahlan, İşletme bölümünden mezun olmuştur.
Muhammed Dahlan, 1987 yılında başlayan 1. Filistin İntifadasının önde gelen isimlerinden biri olmuştur. 1988'de Ürdün'e sürgüne gönderilen Muhammed Dahlan, bu dönemde Amman, Kahire ve Bağdat'a gitti. Daha sonra Libya ve Tunus'a geçerek buradaki Filistin Kurtuluş Örgütü'ne katıldı. Dahlan siyasi ve askeri eğitimini Tunus'da yaptı. 1993 Oslo Anlaşması gereği İsrail güvenlik güçlerinin yeniden konuşlanmasına ilişkin yürütülen güvenlik müzakerelerinde Filistin heyetinde yer aldı Muhammed Dahlan 1994 yılında Filistin'e geri döndü.
Dahlan, 11 Kasım 2004 tarihinde Yaser Arafat'ın ölümünde Filistin yönetiminin başına geçebilecek 5 isimden biri olarak düşünüldü. İçişleri Bakanı olarak görev yapan Dahlan, Ariel Şaron tarafından 2000 yılı Kasım ayında Gazze'deki yerleşimcilere saldırmakla suçlanmış ve ölümle tehdit edilmiştir. 5 Kasım 2001 tarihinde Filistin Özerk Yönetimi'nin politikalarında tepki gösterip istifa etmiş ancak Yaser Arafat istifasını kabul etmemiştir.
Arafat bir kararneme ile kendisini Ulusal Güvenlik Müsteşarı olarak tayin etmiş ancak bir süre sonra bu görevden de istifa etmiştir. Bu durum Arafat ile arasını açmıştır. Daha sonra Mahmud Abbas tarafından Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanı olarak vazifelendirilmiştir.
Dahlan, 2007 yılında El Fetih adına Hamas ile Gazze Şeridi'nde bir güç mücadelesine girmiştir. Ancak mücadele sonucunda kaybeden taraf olarak El Fetih Gazze'den tamamen çekilmek zorunda kalmıştır. Hamas liderleri Gazze'deki hesaplaşmadan Dahlan'ı sorumlu tutmuştur.
Hamas'ın Gazze'deki askeri operasyonunun ardından Filistin'i terk etmek zorunda kalmıştır. Sağlık sorunlarını bahane ederek Batı Şeria'dan ayrılan Dahlan, bazı Avrupa ülkelerinde kaldıktan sonra Kahire'ye dönmüştür. Öte yandan Muhammed Dahlan hakkında zaman zaman çeşitli suçlamalar gündeme gelmiştir.
Dahlan evli ve üç çocuk babasıdır.
Cemal Kaşıkçı cinayeti - Gazeteci Rugman: Suudiler dinleme cihazlarını temizledi, Türk istihbaratı tekrar yerleştirdi
İrem Köker - Aylin Yazan BBC Türkçe
3 Ekim 2019
İngiliz Channel 4 kanalının dış haberler muhabiri Jonathan Rugman, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bir kitap yazdı.
Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmüştü.
İngiltere'de Kaşıkçı'nın ölüm yıldönümü olan dün piyasaya çıkan "The Killing In the Consulate" (Konsolosluk'ta Cinayet) adını taşıyan kitapta, cinayet anına ve sonrasında yürütülen soruşturmaya dair bir dizi yeni bilgi yer alıyor.
Bu bilgilerden birisi de Konsolosluk binasında dinleme cihazlarının aranması için cinayetten birkaç gün önce Suudi Arabistan'dan bir ekibin geldiği ancak bu ekip gittikten sonra Türk istihbaratının cihazları yeniden yerleştirdiği yönünde.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Rugman, "Kitapla ilgili araştırma yaparken, Suudi Arabistan'ın dinleme cihazlarını temizlemesi için cinayetten birkaç gün önce bir ekip gönderdiğini öğrendim. Ancak Türkler hemen bu cihazları tekrar yerleştirdi. Dolayısıyla aslında suikast timi İstanbul'a geldiğinde, dinleme cihazlarının temizlendiğini düşünüyordu ve ayrıca her konsolosluk ve elçilikte bulunan ses geçirmeyen, dinlemeye karşı korunaklı odayı da kullanma ihtiyacı hissetmediler" dedi.
Orta Doğu çetesi
04.11.2018 04:04
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed el-Nahyan ve Filistinli muhalif Muhammed Dahlan. Görevleri; muhalifleri susturmak, iktidarları değiştirmek, özel ordu kurmak, ekonomik baskı yapmak...
ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesinin ardından Washington yönetimi, Orta Doğu’yu yeniden şekillendirmeye çalışıyor. Bunun için başrollerde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed el-Nahyan ve Filistinli muhalif Muhammed Dahlan var. Görevleri; muhalifleri susturmak, iktidarları değiştirmek, özel ordu kurmak, ekonomik baskı yapmak ve yeni dostluklar üretmek. Orta Doğu’daki birçok olayın arkasında parmağı olan aynı zamanda medya patronu bu üç isme destek ise Trump’ın başdanışmanı olan damadı Jared Kushner’den geliyor.
PARALI ASKER ORDUSU
Beş kuruşu yok iken BAE’ye gittikten sonra dünyanın sayılı zenginlerinden biri olan Filistinli Muhammed Dahlan, hiçbir vasfı olmamasına rağmen ABD Başkanı George W. Bush ile görüşecek düzeyde CIA ile üst düzey bağlantılar kurdu. Blackwater’in kurucusu Erik Prince’in tavsiyesi ile paralı askerlerden oluşan bir ordu kuran Dahlan, çoğu Sırbistan kökenli bu askerlerle bölgenin yeniden şekillendirme operasyonlarına silahlı destek veriyor.
FİLİSTİN LİDERİ OLMAK İSTİYOR
1981-1986 yılları arasında 11 defa hapiste yatan Dahlan, iyi derecede İbranice biliyor. İsrail ile ABD’yle iş birliği yapan Dahlan, Filistin’in müzakere masasındaki elini zayıflatıp Gazze’de Hamas’ı, Batı Şeria’da ise Mahmud Abbas’ı bitirmeye çalışıyor. Filistin’in başına geçmek isteyen Dahlan’ın eski Filistin lideri Yaser Arafat’ın ölümünde de parmağı olduğu iddia ediliyor.
TÜRKİYE’DE DARBEYE DESTEK
BAE tarafından finanse edilen El Gad Televizyonu’nun sahibi olan Dahlan’ın, 15 Temmuz darbe girişiminde de parmağı çıktı. İngiliz The Guardian gazetesinin eski editörü David Hearst, 15 Temmuz darbe girişiminde Dahlan’ın aracılık yaptığını açıklamıştı. Dahlan’ın kanalı El Gad, daha sonra terör örgütü FETÖ’yü aklamak için elebaşı Fetullah Gülen’le röportaj yaptı.
MUHALİFLER SUSTURULUYOR
ABD Başkanı Donald Trump’ın adımlarını meşrulaştırma ve yükselen muhalif sesleri susturan kişi Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman. İsrail yanlısı açıklamalar yapan, Filistin’e baskı uygulayan Selman, muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından zor günler geçiriyor. Veliaht Prensiliği tehlikeye düşen Selman’ın kurtarılması için ABD yönetimi çözüm arayışında.
ZAYED, KUSHNER İLE TANIŞTIRDI
Selman’ın en sıkı dostu BAE Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed el Nahyan. Biri uçak kazasında, diğer trafik kazası olmak üzere iki kardeşi şüpheli şekilde hayatını kaybeden Veliaht Prens Zayed’in, bölgedeki önemli bir rolü, Prens Selman’ı, ABD Başkan Trump’ın başdanışmanı ve damadı Jared Kushner ile tanıştırması. Zayed’in Suudi Arabistan’dan kaçan zanlıları Riyad’a teslim ettiği, Uluslararası İnsan Hakları Derneği raporunda da yer alıyor. Zayed ayrıca, 11 Eylül 1938 tarihinde SSCB’nin diplomatik misyonunun sonlandırıldığı Suudi Arabistan ile Rusya arasında sekteye uğrayan ilişkileri düzeltme konusunda da arabulucu rolü üslendi. Zayed’in 15 Temmuz başarısız darbe girişimini finanse ettiği ve “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yurt dışına kaçtı” haberlerinin de kaynağı olduğu ortaya çıkmıştı.
BİLGİLER KUSHNER’DEN
ABD seçimlerine Rusya’nın müdahalesinde ara buluculukla suçlanan ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner’in ise kritik bir görevi var. Yahudi asıllı Kushner, bu üçlüye kendilerine muhalif isimlerin bilgilerini, banka hesaplarını, ikametlerini ve yaptıkları işlerin listesini veriyor.
5 BİN KİŞİLİK SİBER ORDU
Selman, Zayed ve Dahlan sahadaki savaşı aynı zamanda internette de yürütüyor. Üçünün ortak siber ordusu var. Yaklaşık 5 bin kişilik siber güç, kendileri aleyhinde haber yapan sitelere saldırı düzenliyor. Söz konusu siber ordu, en son muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili Veliaht Prens Selman’ı suçlayan 50 siteyi çökertti.
HER OLAYIN ARKASINDA ONLAR VAR
Muhammed bin Selman, Şeyh Muhammed bin Zayed el-Nahyan ve Muhammed Dahlan’ın birlikte yürüttüğü diğer operasyonlar ise şunlar;
¥ ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliği Kudüs’e taşıma kararı.
¥ 2015 yılında Yemen’e karşı başlatılan operasyon.
¥ 4 Kasım 2017’de Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin istifaya zorlanması.
¥ 5 Haziran 2017’de Katar’a karşı başlatılan diplomatik ve lojistik abluka.
¥ 8 Ağustos 2018’de ve 5 Kasım 2018’de ABD’nin İran’a karşı başlattığı iki aşamalı ambargonun uygulanması.
¥ Mısır’ın yeniden yapılanması ve Müslüman Kardeşler’in bitirilmesi.
¥ 11 Haziran 2018’de Tunus’da gerçekleştirilmek istenen darbe girişiminin arkasında Dahlan’ın olduğu ortaya çıktı. Nahda Hareketi Partisi Raşid Gannuşi, Dahlan’a tepki gösterdi.
¥ Bahreyn’de hükûmete karşı devam eden gösteriler.
¥ Hiçbir diplomatik bağı bulunmayan Umman ile İsrail’in son günlerde yakınlaşması; İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sürpriz Umman ziyareti. Ardından iki İsrailli bakanın Umman’a gitmesi.
SİSİ FİLİSTİN DAVASINI SATTI
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a Sina Yarımadası’nda bir Filistin devleti kurulmasını teklif ettiği, Abbas’ın ise bu teklifi reddettiği iddia edildi. İsrail ordu radyosunda yer alan habere göre, Sisi, Abbas’tan Sina’da kurulacak Filistin devleti karşılığında Filistinlilerin 1967 sınırları talebinden vazgeçmesini istediği ileri sürüldü. Sina’da kurulacak Filistin devletinin Gazze Şeridi’nden 5 kat daha büyük olacağı, komşu ülkelerde yaşayan Filistinli mültecilerin yeni kurulacak yere yerleşebilecekleri öne sürüldü. Haberde, Sisi’nin teklif ettiği planda kurulacak yeni devletin Gazze’yle birleştirilmesi, buranın silahlardan arındırılması ve işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin kentlerinin Filistin yönetiminin kontrolü altında kalması gibi maddeleri kapsadığı iddia edildi. ABD yönetiminin yeşil yaktığı ileri sürülen plandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun haberdar olduğu ifade edildi. Filistin yönetiminin İsrail’in 1967 sınırlarına dönmesi isteğinden vazgeçmesi karşılığında Sina Yarımadası’nda devlet kurmasına izin verileceği ileri sürülen planı Devlet Başkanı Abbas’ın reddettiği kaydedildi.
MISIR’DA GÖRÜŞECEKLER
İsrail ordu radyosunun iddiasına yönelik Filistin ve Mısır makamlarından henüz açıklama yapılmazken, Abbas ile Sisi’nin Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Filistin meselesindeki son gelişmeleri görüşmek üzere bir araya gelmesi bekleniyor. Sisi, 3-6 Kasım’da Şarm eş-Şeyh’de düzenlenecek Dünya Gençlik Forumu’na katılması için Filistinli mevkidaşı Abbas’a davetiye göndermişti. İsrail, 1967’deki tarihte Altı Gün Savaşı olarak bilinen muharebede Doğu Kudüs ve Batı Şeria’yı işgal etmişti. Filistin yönetimi, İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilerek muharebe öncesi sınırlara dönmesinin ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasının İsrail-Filistin çekişmesini sona erdirecek tek çözüm olduğunu dile getiriyor.
Facebook bu hesapların gerçek kişilere ait olmadığını ve koordineli faaliyet yürüttüğünü tespit etti. BuzzFeed internet sitesini haberine göre 211 Facebook hesabı, 107 Facebook sayfası, 43 Facebook grubunu ve 87 Instagram hesabını, "BAE, Mısır ve Nijerya kaynaklı sahte hesaplar üzerinden koordineli saldırıda bulunduğu" gerekçesiyle kapattığını açıkladı, kapatılan hesapların Türkiye, İran ve Katar gibi ülkelere karşı kara propaganda ve psikolojik operasyon amaçlı kullanıldığı biliniyor..