Arap gazeteciler, Ayasofya Camisi’nin ibadete açılmasını...

Arap gazeteciler, Ayasofya Camisi'nin ibadete açılmasını "tarihi" olarak nitelendirdi: İslam'la savaşan münafıklara taziyelerimi sunuyorum.

Moritanyalı akademisyen Muhammed Muhtar Şankıti Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ayasofya'nın ibadete açılması dolayısıyla İslam alemini kutladığını belirterek, "İslam'la savaşan münafıklara taziyelerimi sunuyorum." ifadelerini kullandı. Ayasofya'nın ibadete açılmasını memnuniyetle karşılayan Arap gazeteci ve aktivistler, kararın tarihi bir adım olduğunu belirtti.

12 Temmuz 2020 - 07:07 - Güncelleme: 12 Temmuz 2020 - 07:44

 gazeteciler,  Camisi'nin ibadete açılmasını "tarihi" olarak nitelendirdi: İslam'la savaşan münafıklara taziyelerimi sunuyorum

Giriş Tarihi: 11.7.2020  08:42 Son Güncelleme: 11.7.2020  09:43

 Mehmet'in emaneti  Camii'nin ibadete açılmasını memnuniyetle karşılayan  gazeteci ve aktivistler, kararın tarihi bir adım olduğunu söyledi.

Arap gazeteciler Ayasofya hakkında ne dedi?

Ayasofya'nın ibadete açılmasını memnuniyetle karşılayan Arap gazeteci ve aktivistler, kararın tarihi bir adım olduğunu belirtti.

Arap gazeteci ve aktivistler, sosyal medya hesaplarından, Başkan Recep Erdoğan'ın onayladığı Ayasofya'nın ibadete açılması yönündeki karara ilişkin paylaşımlarda bulundu.

Kararı "tarihi" bir adım şeklinde nitelendiren gazeteci ve aktivistlerin açtığı "Ayasofya" etiketi Arap ülkelerinde en çok etkileşim alan etiketler arasına girdi.

Moritanyalı akademisyen Muhammed Muhtar Şankıti Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ayasofya'nın ibadete açılması dolayısıyla İslam alemini kutladığını belirterek, "İslam'la savaşan münafıklara taziyelerimi sunuyorum." ifadelerini kullandı.

Ayasofya'da bale yapıldığı ana dair bir fotoğrafı hesabında paylaşan Şankıti, Türkiye'de ve İslam dünyasında tepkiyle karşılanan bu durumun artık yaşanmayacağını ve Ayasofya'nın özüne döndüğünü kaydetti.

Suriyeli Gazeteci Siba Medvar da Ayasofya'nın ibadete açılması kararına ilişkin yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Dünya İspanya'da katedrale dönüştürülen Kurtuba Mescidi'nin ibadete açılma ihtimalini tartışabilir mi? Recep Tayyip Erdoğan'ı bu tarihi kararından dolayı tebrik ediyorum."

Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla Osmanlı sultanlarının kabirlerinde huzura erdiğini belirten Kuveytli yazar Casim el-Ğays, "Dünyanın farklı yerlerinde Müslümanlar ataları Fatih Sultan Mehmed'in cami olarak ibadete açtığı Ayasofya'nın aslına dönmesinden dolayı sevinçlerini paylaşıyor. Ayasofya'nın minarelerinden 80 yıl aranın ardından yükselecek ezan seslerini hayal ediyorum." diyerek sevincini dile getirdi.

Kuveytli Abdulaziz el-Fadli de paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Ayasofya 85 yıldan fazla müze olarak kaldıktan sonra kapılarını tekrar ibadete açıyor. Türkiye ve tüm dünyadaki Müslümanları tebrik ederim. Allah bizlere Yahudilerin gasp ettiği Mescid-i Aksa'nın özgürleştiğini görmeyi ve orada huzurla namaz kılmayı nasip etsin."

YEMENLİ GAZETECİDEN UNESCO'YA TEPKİ

Yemenli gazeteci Said Sabit Said de UNESCO'nun Ayasofya kararına yönelik açıklamalarına tepki gösterdi.

Sokotra Adası'nın mevcut durumunu hatırlatan Yemenli gazeteci, şöyle devam etti:

"Dünya Miras Listesi'ne alınan Sokotra Adası askeri kışlaya dönüştürülürken ve Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri koalisyonu yüzlerce zırhlı aracı oraya yığarken dilsiz olan UNESCO, Ayasofya Camisi'nin namaz kılanlara açılmaması için sesini yükselterek uyarılarda bulunuyor."

Ayasofya'nın İstanbul'un fethine kadar yaklaşık 9 asır kilise olarak kaldığını, Fatih Sultan Mehmed'in emriyle bu yapıdan ezanların yükseldiğini hatırlatan Cezayirli gazeteci Abdulkadir Bin Halid de karardan duygularını şu sözlerle dile getirdi:

"Bugün yeniden Ayasofya'dan ezanlar yükselecek. Müslümanlar zulüm ve düşmanlıkla ellerinden alınan Ayasofya'nın tekrar ibadete açılmasının gururu ve izzetiyle namazlarını eda etmek için burada toplanacaklar."

 

 

Arap gazeteciler, Ayasofya Camisi'nin ibadete açılmasını

 

Ayasofya'da ilk namaz için gözler Salı gününde: Mozaik ve freskler kapatılacak mı?

Arap dünyası Ayasofya'yı konuşuyor! Dikkat çeken yorumlar

Giriş Tarihi: 11.7.2020  00:42 

Ayasofya'nın ibadete açılmasını memnuniyetle karşılayan Arap gazeteci ve aktivistler, kararın tarihi bir adım olduğunu belirtti.

Video Player

00:24 | 02:25

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

Arap gazeteci ve aktivistler, sosyal medya hesaplarından, Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'ın onayladığı Ayasofya'nın ibadete açılması yönündeki karara ilişkin paylaşımlarda bulundu.


ARAP DÜNYASI AYASOFYA'YI KONUŞUYOR

Kararı “tarihi” bir adım şeklinde nitelendiren gazeteci ve aktivistlerin açtığı "Ayasofya" etiketi Arap ülkelerinde en çok etkileşim alan etiketler arasına girdi.

Moritanyalı akademisyen Muhammed Muhtar Şankıti Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ayasofya'nın ibadete açılması dolayısıyla İslam alemini kutladığını belirterek, “İslam'la savaşan münafıklara taziyelerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.

Ayasofya'da bale yapıldığı ana dair bir fotoğrafı hesabında paylaşan Şankıti, Türkiye’de ve İslam dünyasında tepkiyle karşılanan bu durumun artık yaşanmayacağını ve Ayasofya’nın özüne döndüğünü kaydetti.

'ERDOĞAN'I TEBRİK EDİYORUM'

Suriyeli Gazeteci Siba Medvar da Ayasofya’nın ibadete açılması kararına ilişkin yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Dünya İspanya'da katedrale dönüştürülen Kurtuba Mescidi’nin ibadete açılma ihtimalini tartışabilir mi? Recep Tayyip Erdoğan’ı bu tarihi kararından dolayı tebrik ediyorum."

Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla Osmanlı sultanlarının kabirlerinde huzura erdiğini belirten Kuveytli yazar Casim el-Ğays, "Dünyanın farklı yerlerinde Müslümanlar ataları Fatih Sultan Mehmed'in cami olarak ibadete açtığı Ayasofya'nın aslına dönmesinden dolayı sevinçlerini paylaşıyor. Ayasofya'nın minarelerinden 80 yıl aranın ardından yükselecek ezan seslerini hayal ediyorum." diyerek sevincini dile getirdi.

MESCİD-İ AKSA MESAJI

Kuveytli Abdulaziz el-Fadli de paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Ayasofya 85 yıldan fazla müze olarak kaldıktan sonra kapılarını tekrar ibadete açıyor. Türkiye ve tüm dünyadaki Müslümanları tebrik ederim. Allah bizlere Yahudilerin gasp ettiği Mescid-i Aksa'nın özgürleştiğini görmeyi ve orada huzurla namaz kılmayı nasip etsin."

YEMENLİ GAZETECİDEN UNESCO'YA TEPKİ

Yemenli gazeteci Said Sabit Said de UNESCO'nun Ayasofya kararına yönelik açıklamalarına tepki gösterdi.

Sokotra Adası’nın mevcut durumunu hatırlatan Yemenli gazeteci, şöyle devam etti:

"Dünya Miras Listesi'ne alınan Sokotra Adası askeri kışlaya dönüştürülürken ve Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri koalisyonu yüzlerce zırhlı aracı oraya yığarken dilsiz olan UNESCO, Ayasofya Camisi'nin namaz kılanlara açılmaması için sesini yükselterek uyarılarda bulunuyor."

Ayasofya'nın İstanbul'un fethine kadar yaklaşık 9 asır kilise olarak kaldığını, Fatih Sultan Mehmed'in emriyle bu yapıdan ezanların yükseldiğini hatırlatan Cezayirli gazeteci Abdulkadir Bin Halid de karardan duygularını şu sözlerle dile getirdi:

"Bugün yeniden Ayasofya'dan ezanlar yükselecek. Müslümanlar zulüm ve düşmanlıkla ellerinden alınan Ayasofya'nın tekrar ibadete açılmasının gururu ve izzetiyle namazlarını eda etmek için burada toplanacaklar.”

Danıştay, Ayasofya'nın müzeye çevrilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Erdoğan, Danıştay kararı sonrası kararnameyi imzaladı.Danıştay, Ayasofya'nın müzeye çevrilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Erdoğan, Danıştay kararı sonrası kararnameyi imzaladı.

Dünya Ayasofya'yı konuşuyor

1934'te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen Ayasofya'nın cami olmasının önünü açan Danıştay kararı dış basında yankılandı.

Başta uluslararası ajanslar olmak üzere dış basın kararı 'son dakika' gelişmesi olarak duyurdu.

Reuters haber ajansı “acil” koduyla geçtiği haberde kararın uluslararası uyarılara karşı alındığına dikkat çekti.

Ruslar'dan Ayasofya'ya ilk tepki!Dünya

 İngiliz yayın kuruluşu BBC internet sitesi üzerinden ‘son dakika’ verdiği haberde, “Türk mahkemesi, 6’ncı yüzyılda inşa edilen Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesinin yolunu açtı” ifadesini kullandı.

Danıştay Ayasofya kararını verdi!Türkiye

 BBC, Ayasofya’nın UNESCO Dünya Mirası listesinde olduğunu hatırlatırken, UNESCO’nun Türkiye’ye Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmemesi yolunda çağrı yaptığını aktardı.

Amerikan New York Times (NYT) gazetesi de “mimari bir mücevher” olarak tanımladığı Ayasofya’nın mahkeme kararıyla müzeden camiye dönüştürülebileceğini yazdı.

NYT değişimin uzun süredir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından istendiğine vurgu yaptı.

Yunan Kathimerini gazetesi de internet sitesinden aktardığı haberde, “kararın Yunanistan ile Türkiye arasındaki gerilimi derinleştireceği” yorumuna yer verdi.

Fransız Le Figaro gazetesi de “Türk Danıştayı’nın Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesinin yolunu açtığını” belirtti.

Rus Sputnik ajansı “Türk Danıştayı, Ayasofyanı’nın müzeye dönüştürülmesi yolundaki 1934 kararını kaldırdı” başlığıyla verdiği haberde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl bu yönde bir açıklamada bulunduğunu hatırlattı.

 Başkanı’ndan flaş  açıklaması

 Başkanı Prof. Dr. 'nın cami olarak açılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na devri sonrasında sosyal medyadan bir açıklama yayınladı. Prof. Dr. Erbaş, “Fethin en önemli sembolü Ayasofya, asli hüviyetine kavuşmuş ve yeniden müminlerle buluşmuştur. Allah’a sonsuz hamd-ü senalar olsun. Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkesten Cenab-ı Mevla razı olsun. Onları Peygamber Efendimizin müjdesine nail eylesin” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı’ndan flaş Ayasofya açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya'nın cami oalrak açılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na devri sonrasında sosyal medyadan bir mesaj yayınladı. Prof. Dr. Erbaş, ""Fethin en önemli sembolü Ayasofya, asli hüviyetine kavuşmuş ve yeniden müminlerle buluşmuştur. Allah'a sonsuz hamd-ü senalar olsun" dedi.

İşte Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın o açıklaması:

"Fethin en önemli sembolü Ayasofya, asli hüviyetine kavuşmuş ve yeniden müminlerle buluşmuştur.
Allah'a sonsuz hamd-ü senalar olsun.
Müslümanlar için 86 yıllık hasret ve özlem sona ermiş, bu muştuyla milletimizin yüreğindeki hüzün büyük bir sevince dönüşmüştür.
Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkesten Cenab-ı Mevla razı olsun. Onları Peygamber Efendimizin müjdesine nail eylesin.
Ayasofya ifade ettiği mana bakımından sadece bir mabet değildir. Müslümanlar için büyük bir inancın, medeniyetin, ahlakın ve adaletin sembolüdür.
Şimdi bize düşen, ulu bir cami olarak Ayasofya'nın ifade ettiği manaları yeryüzüne egemen kılmak için daha büyük bir inanç, azim, heyecan ve özveri ile çalışmaktır."

Başkan Erdoğan Ayasofya Camii'nde kılınacak ilk namazın tarihini açıkladıDiyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya'nın cami oalrak açılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na devri sonrasında sosyal medyadan bir mesaj yayınladı. Prof. Dr. Erbaş, ""Fethin en önemli sembolü Ayasofya, asli hüviyetine kavuşmuş ve yeniden müminlerle buluşmuştur. Allah'a sonsuz hamd-ü senalar olsun" dedi.

 e açıldı!  kararını verdi

Giriş Tarihi: 10.07.2020  16:34

 haberine göre  10. Dairesinde, 'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair  1934 tarihli  kararının iptali istemiyle açılan dava kapsamında alınan karar belli oldu. Danıştay 10. Dairesi, 'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Kararını imzalamasıyla e açılan Ayasofya'da ilk ezan okundu.

Danıştay kararını verdi! Ayasofya ibadete açıldı

 10. Dairesi, 'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair  1934 tarihli  kararını iptal etti.

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, 'nın camiden müzeye dönüştürülmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştayda dava açtı.

Davayı duruşmalı inceleyen Daire, 2 Temmuz'daki duruşmada tarafları dinledi.

Duruşmanın ardından dosyayı inceleyen Danıştay 10. Daire kararını verdi.

Daire, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.

Biletle değil abdestle girme zamanı!
İLK EZAN OKUNDU
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Kararını imzalamasıyla e açılan Ayasofya'da ilk ezan okundu.

AYASOFYA İLE İLGİLİ YARGISAL SÜREÇ
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005'te Danıştay'a dava açmıştı. Dernek, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemişti.

Danıştay 10. Dairesi, 24 Haziran 2005'te söz konusu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini reddetmişti. Daire 2008'de ise Ayasofya Camisi'nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek, davayı reddetmişti.

Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tarihi imza! Az önce paylaştı

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Dairenin bu kararını onamıştı. Dernek, 2016'da tekrar Danıştaya dava açmıştı.

Derneğin, Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru hakkında ise 2018'de karar verilmişti. Yüksek Mahkeme, Ayasofya'nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, "incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez bulmuştu.
Osmanlı Padişahlarının türbeleri nerede?

AYASOFYA'NIN TARİHİ
Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'a yaptığı en büyük kilise olan Ayasofya, aynı yerde üç kez inşa edildi.

Yunanların hakim olduğu (MÖ 660-MS 73) Byzantium şehrinde, bugünkü Ayasofya'nun bulunduğu yere yapılan dini yapı, Roma İmparatoru Septimius Severus tarafından tahrip edildi.

Roma İmparatorluğu hakimiyetindeki şehirde, I. Konstantin'in oğlu II. Konstantin tarafından 360 yılında aynı yere inşa edilen yapı, Hagia Sophia (Kutsal Bilgelik) olarak isimlendirildi. 1. Ayasofya, Doğu Roma İmparatoru Arkadios'un eşi Evdokia'nın Ayasofya önüne gümüş kaplamalı bir heykelinin dikilmesi üzerine çıkan ayaklanmada, yapılışından 44 yıl sonra büyük ölçüde yıkıldı.

Arkadios'un ardından başa geçen İmparator II. Theodosios tarafından mimar Ruffinos'a yeniden yaptırılan Ayasofya, 415'te ibadete açıldı. 2. Ayasofya, 532'ye kadar şehrin en büyük kilisesi olarak varlığını devam ettirdi.

2. Ayasofya, I. Justinianus döneminde çıkan "Nika İsyanı" sırasında açılışından 117 yıl sonra 532'de yakılıp yıkıldı.

Son dakika: Ayasofya kararı açıklandıktan sonra... TBMM'de o an

5 YILDA YENİDEN İNŞA
Nika İsyanından 39 gün sonra I. Justinianus tarafından Ayasofya'nın inşasına yeniden başlandı.

Bugüne kadar gelen Ayasofya'nın 532 yılında başlayan inşası, 537 yılında tamamlandı.

Ayasofya'nın yapımını, dönemin ünlü bilim insanları fizikçi Miletli İsidoros ve Trallesli matematikçi Anthemius yönetti. İki baş mimar ile birlikte çalışan 100 mimar ve her mimarın emrinde 100 işçi, binanın yapımını 5 yıl 10 ay gibi kısa bir sürede tamamladı.

3. Ayasofya'nın yapımında ahşap malzeme yerine güçlü, çevre şartlarına ve ateşe dayanıklı olduğu için tuğla kullanıldı.

I. Justinianus, idaresindeki vali ve krallardan, bu büyük kilisenin yapılması için kendi memleketlerinde bulunan harabelerden en güzel malzemeleri göndermelerini istedi.

İmparatorluğun her yerinden tapınak, hamam ve saraylardan sütun, korkuluk, çerçeve ve pencere parmaklıkları sökülüp İstanbul'a getirildi. Bu malzemeler başta Kizikos'un (Aydıncık-Kapudağı Yarımadası) doğu sahillerindeki Belkıs harabeleri, Aspendos, Efesos'ta (Ayasuluk-Selçuk) Artemis Mabedi, Suriye'nin Ba'albek bölgesi olmak üzere Anadolu ve Suriye'nin diğer antik şehir kalıntıları ve eski abidelerden temin edildi.

Binanın zemin duvarlarını kaplayan beyaz mermerlerin Marmara Adası'ndan, yeşil somakilerin Eğriboz Adası'ndan, pembe mermerlerin Afyonkarahisar civarındaki Synada'dan, sarı mermerlerin Kuzey Afrika'dan, orta ve yan nefleri birbirinden ayıran dördü sağda, dördü solda bulunan yeşil siyah damarlı mermer sütunların Efes Diyana Mabedi'nden, yarım kubbe altında 8 büyük kırmızı porfir sütunun ise Mızır Heliopolis'ten getirildiği düşünülüyor.

Fil ayakları büyük kalker taşından yapılan, duvarları tuğla olan Ayasofya'nın inşasında İran tarzı takip edildi.

Ayasofya'nın havada gibi duran geniş kubbesinin yapımında çok hafif olduğu için Rodos toprağı tercih edildi. Bu topraktan kalıba dökülmüş tuğlalar, Rodos valisi tarafından hazırlatılıp kısa sürede gönderildi.

Ayasofya'nın kubbesi kadar iç süslemeleri de göz kamaştırıcıydı.

Ayasofya'nın açılış töreni, İmparator I. Justinianus'un katılımıyla 27 Aralık 537'de bir Noel günü yapıldı.

Kubbesi 20 yıl sonra yaşanan depremden zarar gören Ayasofya'nın doğu tarafı da 558 yılında çöktü. Miletoslu İsidoros tarafından onarılan kubbeye dışarıdan payandalarla desteklenen alçak bir kasnak eklendi, kubbe kırk pencereyle hafifletildi ve yüksekliği artırıldı.

4. Haçlı Seferi sırasında, İstanbul'un ele geçirilmesiyle Ayasofya da yağmalandı. Bu dönemde Ayasofya, Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı bir katedrale dönüştürüldü. 16 Mayıs 1204 'de Latin İmparatoru I. Baudouin imparatorluk tacını Ayasofya'da giydi.

Ayasofya 1261'de tekrar Bizanslıların kontrolüne geçtiğinde harap, virane ve yıkılmaya yüz tutmuş bir durumdaydı.

İmparator II. Andronikos, 1317'de finansmanını ölen eşi İrini'nin mirasından karşılayarak binanın kuzey ve doğu kısımlarına 4 adet istinat duvarı ekletti.

Ayasofya, inşa edildikten sonra ilk yapıldığı haliyle bugüne kadar gelemedi, pek çok doğal afet, bakımsızlık, istila ve savaşlar sebebiyle tahribata uğradı, yeniden yapıldı.

FETHİN SEMBOLÜ
Osmanlı İmparatorluğu'nun 7. padişahı II. Mehmet'in 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u fethiyle 916 yıl kilise olarak hizmet veren Ayasofya, camiye dönüştürüldü.

Fetihle birlikte "Fatih" unvanını alan Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonraki ilk cuma olan 1 Haziran 1453'te cuma namazını Ayasofya'da kıldı.

Bizans'ın Ayasofya'ya verdiği değer, Osmanlı döneminde de devam etti. Osmanlı döneminde padişahlar Ayasofya'ya çok değer verdi, "Fethin Sembolü" olan Ayasofya'nın korunup yaşatılması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı.

Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'yı camiye çevirdikten sonra en önemli gelir kaynaklarını aktardığı Ayasofya Camisi Vakfı'nı kurdu.

Ayasofya'ya bir minber ve mihrap yaptıran Fatih Sultan Mehmet, ayrıca medrese, kütüphane ekletti. Ayasofya'nın ilk minaresi de Fatih Sultan Mehmet döneminde yapıldı. Hızla inşa edilebilmesi amacıyla bu minare tuğladan inşa edildi.

II. Beyazıt (1481-1512) camiye beyaz mermerden bir mihrap ve kuzeydoğu köşesine bir minare ekletti.

Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) fethettiği Macaristan'daki getirdiği iki kandili Ayasofya'ya hediye etti.

Ayasofya, II. Selim döneminde (1566-1574) yorgunluk ya da dayanıksızlık belirtileri gösterdiği için dünyanın ilk deprem mühendislerinden biri sayılan Osmanlı başmimarı Mimar Sinan tarafından eklenen dış istinat yapılarıyla takviye edilerek, son derece sağlamlaştırıldı.

Bu istinat yapılarıyla birlikte Sinan ayrıca kubbeyi taşıyan payeler ile yan duvarlar arasındaki boşlukları kemerler ile besleyerek kubbeyi iyice sağlamlaştırdı.

Ayasofya için karar verildi! İşte ilk fotoğraflar...OSMANLI'DA EKLENEN YAPILAR
Ayasofya'nın içine Osmanlı döneminde eklenen diğer yapılar arasında mermerden minber, hünkar mahfiline açılan galeri, müezzin mahfili, vaaz kürsüsü bulunuyor.

III. Murat (1574-1595), Bergama'da bulunan Helenistik dönemden kalma (MÖ IV. yüzyıl) Bektaşi taşından yapılma iki küpü, Ayasofya'nın ana salonuna yerleştirdi.

I. Ahmet (1603-1617) devrinde geniş çaplı tamir ve bakım çalışması yaptırıldı, mihraba besmele yazdırıldı.

IV. Murat (1623-1640) devrinde Ayasofya'nın içi hat levhalarla süslendi.

III. Ahmet (1703-1730) döneminde Ayasofya'nın hünkar mahfili yenilendi, cami ortasına büyük bir top kandil asıldı, yine genel bir tamir ve bakım yapıldı.

I. Mahmut, 1739'da binanın restore edilmesini emretti ve bir kütüphane ile binanın yanına bir medrese, bir imarethane ve bir şadırvan ekletti.

III. Selim (1789-1807) Ayasofya'da bulunan halıların tamamını değiştirdi, Mehmet Esad Yesari hattı ile yazılmış iki levha astırdı.

II. Mahmut (1808-1839) döneminde Ayasofya'da büyük çaplı tamir ve bakım çalışması yapıldı.

Ayasofya'nın Osmanlı dönemindeki en ünlü restorasyonlarından biri Sultan Abdülmecit'in emriyle mimar Fossati kardeşler tarafından 1847-1849 yılları arasında gerçekleştirildi.

Kubbe, tonoz ve sütunları sağlamlaştırıldı ve binanın iç ve dış dekorasyonunu yeniden elden geçirildi. Üst kattaki galeri mozaiklerinin bir kısmı temizlendi, çok tahrip olanları ise sıvayla kaplandı ve altta kalan mozaik motifleri bu sıva üzerine resmedildi.

Işıklandırma sistemini sağlayan yağ lambası avizeleri yenilendi. Kazasker Mustafa İzzed Efendi'nin (1801–1877) eseri olan, önemli isimlerin hat sanatıyla yazılı olduğu yuvarlak dev tablolar yenilenip sütunlara asıldı. Ayasofya'nın dışına yeni bir medrese ve muvakkithane inşa edildi. Minareler aynı boya getirildi.

Sultan Abdülaziz (1861-1876) ve II. Abdülhamit (1876-1909) devirlerinde de Ayasofya'da önemli onarım faaliyetleri gerçekleştirildi.

MÜZEYE DÖNÜŞÜMÜ
Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ve yerine Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla Ayasofya'nın tarihi de değişti.

Restorasyon çalışmaları nedeniyle 1930-1935 yılları arasında halka kapatılan Ayasofya'da, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle bir dizi çalışma yapıldı. Bu çalışmalar sırasında çeşitli restorasyonlar, kubbenin demir kuşak ile çevrilmesi ve mozaiklerin ortaya çıkarılıp temizlenmesi işlemleri gerçekleştirildi.

Bakanlar Kurulu'nun 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla Ayasofya, müzeye dönüştürüldü.

Ayasofya, 1985'te UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girdi.

Açılışından İstanbul'un fethine kadar 915 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya kadar cami olarak kullanılan, 86 yıldır da müze olarak hizmet veren Ayasofya, Türkiye'de yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yapıların ilk sırasında yer alıyor.

Ayasofya'da müze olduktan sonra da çeşitli dönemlerde restorasyonlar yapıldı.

85 YIL SONRA EZAN
Ayasofya'da Temmuz 2016'da düzenlenen Kadir Gecesi programında 85 yıl aradan sonra sabah ezanı okundu.

Ekim 2016'da Ayasofya'nın ibadete açık olan bölümü Hünkar Kasrı'na, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uzun yıllardan sonra ilk kez asaleten imam atandı. 2016 itibarıyla Hünkar Kasrı bölümünde vakit namazları kılınmaya ve minarelerinden Sultanahmet Camisi ile 5 vakit çifte ezan okunmaya başlandı.

İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünün kutlandığı bu yıl ise 29 Mayıs'ta Ayasofya içinde Fetih Suresi okundu.

Son dakika: Ayasofya için karar verildi! Başkan Erdoğan ulusa seslenecek

İsmail Kahraman'dan Ayasofya açıklaması: Bir esaret sona erdirildi

Son dakika: TBMM Başkanı Şentop açıkladı! Ayasofya'da ilk namaz...

Son dakika: Ayasofya ibadete açılıyor! Karar sonrası sosyal medyadan gelen yorumlar...

İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümünde Fetih Suresi okunmuştu... Ayasofya ibadete açılıyor!

Son dakika: Ayasofya ibadete açıldı! Danıştay kararını verdi

Ayasofya'yla ilgili tarihi sözler!

Danıştay, Ayasoyfa'yı müze yapan Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Akıllara Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Osman Yüksel Serdengeçti, Necmettin Erbakan gibi isimlerin daha önce Ayasofya'yla ilgili yaptığı açıklamalar geldi.

Video Player

00:00 | 02:01

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

AYASOFYA İÇİN KARAR VERİLDİ! İŞTE İLK FOTOĞRAFLAR...

<p>Danıştay 10. Dairesi'nin, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davaya ilişkin kararını açıkladı. </p>
<p>Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.</p>
<p>1500 yıllık mabedin 86 yıl sonra tekrar cami statüsüne kavuşturulması bekleniyor.</p>

<p> </p>

Son dakika haberi: Danıştay, Ayasofya'nın müze olmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. İstanbul'un fethinin sembolü önümüzdeki günlerde yeniden ibadete açılacak. 

Restorasyona girdikten sonra apar topar ibadete kapatılarak müzeye dönüştürülen Ayasofya'da yeniden namaz kılınması için bu zamana kadar çetin bir mücadele verildi. Yakın tarihimizin düşünce ve siyaset dünyasının önde gelen isimleri, Ayasofya için tarihi mesajlar vermişti. Onlardan bazıları: 

"BEKLEYİN GENÇLER! BİRAZ DAHA RAHMET YAĞSIN... SEL YAKINDIR"

Necip Fazıl Kısakürek: Ayasofya açılmalıdır. Türk’ün bahtıyla beraber açılmalıdır. Ayasofya’yı kapalı tutmak, Yunanlıya ‘ben yapamıyorum; sen gel de kendi hesabına aç!’ demekten farksızdır. Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem! Fakat Ayasofya açılacak!.. Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler. Ayasofya açılacak... Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün mânalar, zincire vurulmuş masumlar gibi onun içinden fırlayacak!.. Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik ve kötülük etmişlerin dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek... Ayasofya açılacak!... Bütün değer ölçülerini, tarih hükümlerini, dünyalar arası mahsup sırlarını, her iş ve herşey hakkındaki gerçek miyarları çerçeveleyici bir kitap gibi açılacak... Allah tarafından mühürlenmiş kalplerin mühürlediği Ayasofya, onların aynı şekilde mühürlemeğe yeltenip de hiçbir şey yapamadığı, günden güne kabaran akınını durduramadığı ve çığlaştığı günü dehşetle kolladığı mukaddesatçı Türk gençliğinin kalbi gibi açılacak... Ayasofya’yı, artık önüne geçilmez bu sel açacak... Bekleyin gençler!.. Biraz daha rahmet yağsın... Sel yakındır."

"BAĞIMSIZLIĞIN ŞUURUNA VARDIĞIMIZ GÜN AYASOFYA YENİDEN CAMİ OLACAKTIR"

Sezai Karakoç: Ayasofya’nın cami olmaktan çıkarılması bir sebep değil bir sonuçtur. Tekrar cami olarak açılması da bir sebep değil bir sonuç olacaktır. İslam’ın Batı karşısında yenilgisinin, üstünlüğünü kaybetmesinin sonucu ve sembolik işareti olarak Ayasofya cami olmaktan çıkmıştır. Ancak, Batı karşısında İslam âlemi olarak tam bağımsız olduğumuz gün ya da en azından, bu bağımsızlığın şuuruna vardığımız gün, kendimizi Batı’dan bağımsız hissettiğimiz gün, Ayasofya yeniden cami olacaktır. Yoksa çapı meçhul, müphem güçlerin tesadüfî bir hareketiyle Ayasofya açılamaz. Açılsa da çabuk kapanır. Ayasofya’yı ancak, Ortadoğu’nun gerçek kurtarıcısı aydınlar kadrosunun, tüm İslam toplumunu değiştirmesinden sonra açması düşünülebilir. Daha doğrusu, o gün Ayasofya kendiliğinden açılıp cami olur.

(...) Ayasofya, ruhumuzun trajedisini ifşa eden bir sfenks mi? Zincire vurulmuş Promete mi? Onu ancak Kafkas kartalları mı zincirlerinden kurtarıp özgürlüğüne kavuşturur? 

Talihimizin dönüşünü haykıracak bir ilan mı olacak minarelerinden yükselecek ezanlar? Bağımsızlığın gerçek sesi ezanlar.

Nuri Pakdil: Bir siz mi duyarsınız Ayasofya Camii’nin inlemelerini, karanlık dehlizlerde tek başına gece gündüz yaktığı ağıtlarını? Arada sırada boğuk boğuk sesi de gelir Ayasofya Camii’nin; yığılır kalır bilincinizin üzerinde, sorumluluğunuzun üzerinde...

"AYASOFYA BİR ZAFERİN TİMSALİDİR"

Necmettin Erbakan: Ayasofya Câmii İslam’ın köhnemiş Hıristiyanlığa galebesinin timsalidir. Yani o bir zaferin, onun timsalidir. Hakk’ın batıla galebesinin timsalidir. Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet’in malıdır. Ayasofya bir semboldür. Ayasofya Camii’nin bir an evvel ibadete açılması, hem Vakıflar Kanunu’na göre hem de insanlık görevidir.

Mehmet Akif İnan: Ayasofya konusu, dostla düşmanı birbirinden ayırmanın, safları belirlemenin bir ölçüsüdür. Ruhundan köleliği silkip atmanın aktüel ölçüsü, bugün Ayasofya’dan yana olmakla beliriyor. Ayasofya bir mimari realite değil, bir idrak mihengidir. Ayasofya, ruhumuza nakşolmuş bir davanın anahtarıdır şimdi. Onun kapısını açınca, fetih görünür ancak.

Cahit Zarifoğlu: Ayasofya’yı ibadete açacak olan partinin memlekette fevkalade itibarı yükselir. Hayrettir, bu bile kimseyi kıpırdatmamıştır. Akla aykırı bir şey. Kedinin kedilik yapmaması gibi bir şey. Ters bir şey, insan düşünürken idrak etmekte bocalıyor. Ayasofya’nın yeniden câmi olarak açılması için her ne söylenen olursa milletin arzusuna tercüman olur. Kültür Bakanı seçime bir iki ay kala, gider ayak ‘Ayasofya kısmen ibadete açılabilir’ demiştir. Umarım ruhu müsbet değişikler geçirmektedir. Umarım kendisi vicdanında bir ses duymuştur. Topyekün milletin arzusuna karşılık içinde cevap bulmuşa benziyor.

Osman Yüksel Serdengeçti: Ayasofya! Ey muhteşem mabet! Merak etme. Fatih’in torunları yakında bütün putları devirip seni camiye çevirecekler. Gözyaşlarıyla abdest alarak secdelere kapanacaklar... Tehlil ve tekbir sedaları boş kubbelerini yeniden dolduracak. İkinci bir fetih olacak... Ozanlar bunun destanını, ezanlar bunun ilanını yapacaklar... Sessiz ve öksüz minarelerinden yükselen tekbir sesleri fezaları inletecek... Şerefelerin yine Allah’ın ve onun sevgili Peygamberi Hz. Muhammed’in şerefine ışıl ışıl yanacak... Bütün dünya Fatih dirildi sanacak. Bu olacak Ayasofya bu olacak!.. İkinci bir fetih, yeni bir basübadelmevt... Bu muhakkak... Bu günler yakın, belki yarın, belki yarından da yakındır...

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya'nın cami oalrak açılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na devri sonrasında sosyal medyadan bir mesaj yayınladı. Prof. Dr. Erbaş, ""Fethin en önemli sembolü Ayasofya, asli hüviyetine kavuşmuş ve yeniden müminlerle buluşmuştur. Allah'a sonsuz hamd-ü senalar olsun" dedi.

İşte Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın o açıklaması:

"Fethin en önemli sembolü Ayasofya, asli hüviyetine kavuşmuş ve yeniden müminlerle buluşmuştur.
Allah'a sonsuz hamd-ü senalar olsun.
Müslümanlar için 86 yıllık hasret ve özlem sona ermiş, bu muştuyla milletimizin yüreğindeki hüzün büyük bir sevince dönüşmüştür.
Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçen herkesten Cenab-ı Mevla razı olsun. Onları Peygamber Efendimizin müjdesine nail eylesin.
Ayasofya ifade ettiği mana bakımından sadece bir mabet değildir. Müslümanlar için büyük bir inancın, medeniyetin, ahlakın ve adaletin sembolüdür.
Şimdi bize düşen, ulu bir cami olarak Ayasofya'nın ifade ettiği manaları yeryüzüne egemen kılmak için daha büyük bir inanç, azim, heyecan ve özveri ile çalışmaktır."

Başkan Erdoğan Ayasofya Camii'nde kılınacak ilk namazın tarihini açıkladı

Başkan Erdoğan Ayasofya, Kimin ne dediğine değil, milletimizin isteğine bakarak ibadete açtık

İhtişamlı Ayasofya Camii'nin birbirinden güzel fotoğrafları

11 Temmuz 2020

Seksen altı yıllık sürgün ve hasret sona erdi. Ayasofya yeniden ibadete açıldı. İşte Cennet Mekân Fatih Sultan Mehmed Han'ın kılıç hakkı olan görkemli Ayasofya Camii'nden birbirinden ihtişamlı fotoğraflar...

 

 

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

  •  

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya'nın cami oalrak açılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na devri sonrasında sosyal medyadan bir mesaj yayınladı. Prof. Dr. Erbaş, ""Fethin en önemli sembolü Ayasofya, asli hüviyetine kavuşmuş ve yeniden müminlerle buluşmuştur. Allah'a sonsuz hamd-ü senalar olsun" dedi.

Bu haber 291653 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Başkan Erdoğan ve Steinmeier'den ortak açıklamalar! Ticarette hedef 60 milyar dolar... |
Başkan Erdoğan ve Steinmeier'den ortak açıklamalar! Ticarette...
Başkan Erdoğan ve Steinmeier'den ortak açıklamalar! Ticarette hedef 60 milyar dolar... |
Başkan Erdoğan ve Steinmeier'den ortak açıklamalar! Ticarette...