Anadolu’dan Mesaj Haberleri...

Anadolu'dan Mesaj Haberleri...

MSNBC kanalının Başpolitika Analisti Nicolle Wallace: Bu mektup o kadar acayip ki, Beyaz Saray'dan doğruluğunu teyit etmem gerekti. Türkler, şu anda Amerika ve Amerikan Başkanı hakkında ne düşünüyor acaba? CNN'in Washington Başmuhabiri Jack Tapper: Önce şaka sandım, sahte olduğunu düşündüm. Sonra Beyaz Saray Sözcüsü'ne doğrulattım.

19 Ekim 2019 - 09:57 - Güncelleme: 19 Ekim 2019 - 13:46

Trump'ın seviyesiz mektubu Amerikalıları utandırdı: 'ye ait olamaz

Giriş Tarihi: 19.10.2019  10:14 Güncelleme Tarihi: 19.10.2019  10:35

Trump’ın Başkan Erdoğan’a gönderdiği ve içinde seviyesiz ifadelerin bulunduğu mektup, ’de “Acaba Türkler Amerika ve Amerikan Başkanı hakkında ne düşünmüştür?” tartışması yarattı.

Trump'ın seviyesiz mektubu Amerikalıları utandırdı!

MSNBC kanalının Başpolitika Analisti Nicolle Wallace: Bu mektup o kadar acayip ki, 'dan doğruluğunu teyit etmem gerekti. Türkler, şu anda Amerika ve Amerikan Başkanı hakkında ne düşünüyor acaba?

CNN'in Washington Başmuhabiri Jack Tapper: Önce şaka sandım, sahte olduğunu düşündüm. Sonra Beyaz Saray Sözcüsü'ne doğrulattım.

Trump'ın mektubu ABD'yi karıştırdı!İngiliz Times gazetesinin diplomasi muhabiri Catherine Philip: Mektubu şaka sandık, gerçekmiş.

Eski Ulusal Güvenlik Konseyi, Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı uzmanı Kelly Magsamen: Utanç verici.

New York Üniversitesi ABD başkanları tarihçisi Timothy Naftali: Normalde başkanlar yazarlar ve iletişim uzmanlarıyla çalışır. Bu mektup Amerikan devletine ait olma özelliğini taşımayan, bir amatörün elinden çıkmış bir metin.

Vox kanalının Güvenlik Muhabiri Alex Ward: Saygısız, çirkin ve her türlü diplomatik nezaketten uzak.

Washington Post'taki Henry Farrell ve Abraham Newman imzalı makale: Mafya babalarını anımsatan tehditkar bir üslup.

Bloomberg analisti Jonathan Bernstein: Şaşırtıcı olan, Trump'ın bu mektubu Kongre liderlerine dağıtacak kadar büyük bir başarı sanması.

SEVİYESİZLİĞİ MİTİNGE TAŞIDI
Trump, Teksas'taki mitinginde  ve  arasındaki mutabakat sonrasında Türkiye'nin Suriye'de Kürt grupların kontrolü altındaki bölgelere yönelik operasyonunu "okul bahçesinde kavga eden iki çocuğa" benzeterek "Ben biraz kavga etmeleri gerekiyor dedim. Okul bahçesindeki iki çocuk gibi kavga etmelerine izin vereceksiniz, sonra da ayıracaksınız. Birkaç gün kavga ettiler ve oldukça şiddetliydi. Ama tek damla Amerikan kanı akmadı" dedi.

Trump'ın hadsiz mektubu Amerikalıları utandırdı: ABD'ye ait olamaz, Utanç verici

TRUMP'IN MEKTUBU ABD'Yİ KARIŞTIRDI! Başkanı ’ın Başkan ’a gönderdiği ve içinde haddini aşan ifadelerin yer aldığı mektup, ABD’de "Acaba Türkler Amerika ve Amerikan Başkanı hakkında ne düşünmüştür?" tartışması yarattı.

 Başkanı  tarafından kaleme alınan ve Başkan 'a gönderilen mektup, Ankara'da çöpe atılmış ve gereken cevap Barış Pınarı Harekatı'nın başlaması emriyle verilmişti.

İçinde hadsiz ifadelerin yer aldığı mektupla ilgili olarak dün Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Tam da bu görüşmenin olduğu gün Başkan Trump'ın siyasi ve diplomatik nezaketle bağdaşmayan bir mektubu medya yer aldı. Elbette bizler bunu unutmadık. Unutmamız doğru değil ama bizim karşılıklı olan sevgi saygımız da bunları sürekli gündemde tutmaya müsaade etmiyor. Bu konuyu bugünkü meselemiz ve önceliğimiz olarak da görmüyoruz. Vakti saati geldiğinde bu konuyla ilgili olarak gerekenin yapılacağının da bilinmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Trump'a mektup yanıtı: Vakti geldiğinde gereken yapılacak |VideoSON DAKİKA: BAŞKAN ERDOĞAN'DAN TRUMP'A MEKTUP YANITI: VAKTİ GELDİĞİNDE GEREKEN YAPILACAK |VİDEO

"TÜRKLER NE DÜŞÜNÜYOR ACABA?"

İşte o hadsiz mektupla ilgili oalrak MSNBC kanalının Başpolitika Analisti Nicolle Wallace: Bu mektup o kadar acayip ki, 'dan doğruluğunu teyit etmem gerekti. Türkler, şu anda Amerika ve Amerikan Başkanı hakkında ne düşünüyor acaba?

"UTANÇ VERİCİ"

CNN'in Washington Başmuhabiri Jack Tapper: Önce şaka sandım, sahte olduğunu düşündüm. Sonra Beyaz Saray Sözcüsü'ne doğrulattım.

İngiliz Times gazetesinin diplomasi muhabiri Catherine Philip: Mektubu şaka sandık, gerçekmiş.

Eski Ulusal Güvenlik Konseyi,  ve  uzmanı Kelly Magsamen: Utanç verici.

"ÇİRKİN VE NEZAKETTEN UZAK"

 ABD başkanları tarihçisi Timothy Naftali: Normalde başkanlar yazarlar ve iletişim uzmanlarıyla çalışır. Bu mektup Amerikan devletine ait olma özelliğini taşımayan, bir amatörün elinden çıkmış bir metin.

Vox kanalının Güvenlik Muhabiri Alex Ward: Saygısız, çirkin ve her türlü diplomatik nezaketten uzak.

'taki Henry Farrell ve Abraham Newman imzalı makale: Mafya babalarını anımsatan tehditkar bir üslup.

Bloomberg analisti Jonathan Bernstein: Şaşırtıcı olan, Trump'ın bu mektubu Kongre liderlerine dağıtacak kadar büyük bir başarı sanması.

Trump'ın hadsiz mektubuna vatandaşlardan yanıt geldi: Birileri mektup yazmış, biz tarih yazıyoruzTRUMP'IN HADSİZ MEKTUBUNA VATANDAŞLARDAN YANIT GELDİ: BİRİLERİ MEKTUP YAZMIŞ, BİZ TARİH YAZIYORUZ

Trump'ın Erdoğan'a mektubu ABD'de tartışma yarattı: 'Acaba Türkler Amerika ve Amerikan Başkanı hakkında ne düşünmüştür?'

TRUMP'IN ERDOGAN'A MEKTUBUTelif hakkıAFP

ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 9 Ekim'de yazdığı ve bu hafta içinde ortaya çıkan mektup; içeriği, üslubu ve kamuoyuyla paylaşılma biçimiyle ABD'de büyük bir tartışma yarattı.

Mektubu ilk olarak Fox News sunucularından Trish Regan'ın Twitter üzerinden paylaştı. Birçok gazeteci, mektupta yer alan ifadelerin yarattığı şaşkınlık nedeniyle, doğruluğunu Beyaz Saray ile teyit etmeleri gerektiğini söylüyor.

Mektupta, Trump, Erdoğan'a Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik askeri bir operasyona kalkışmadan, müzakere yoluyla bir anlaşma yapma çağrısında bulunuyor ve "Eğer bu işi doğru ve insani bir şekilde yaparsanız tarih de sizi iyi yazar. Eğer iyi şeyler olmazsa, sizi sonsuza dek hep bir şeytan olarak görürler. Sert adamı oynama. Aptallık etme! Seni sonra arayacağım" diyor.

BBC Türkçe'ye konuşan üst düzey bir hükümet yetkilisi, "diplomatik nezaketten yoksun" olarak tanımladığı mektubun, Erdoğan tarafından reddedilerek çöpe atıldığını söyledi.

MSNBC kanalının Baş Politika Analisti Nicolle Wallace, sunuculuğunu yaptığı "Deadline: White House" adlı politika tartışma programında, mektubun tam metnini okuduktan sonra, "Bu mektup o kadar acayip ki, Beyaz Saray'dan doğruluğunu teyit etmem gerekti" yorumunu yaptı.

Trump’ın ve Jonhson’un mektubunu karşılaştıranlara tokat gibi cevap

 

Trump’ın ve Jonhson’un mektubunu karşılaştıranlara tokat gibi cevapYeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, İsmet İnönü'ye harekat engellettiren ABD Başkanı Johnson'un ve Türkiye ile anlaşmak zorunda kalan Trump'ın küstah mektubunu kıyaslayanlara anladıkları dilden cevap verdi.

Johnson mektubu ve bilinmeyenler

Dönemin ABD Başkanı Jonhson, dönemin Başbakanı İnönü’ye çirkin hitap ve içerikte bir mektup yolladı. Johnson mektupta, Türkiye’yi, Kıbrıs Harekatı’ndan vazgeçmesi yönünde tehdit ediyordu.

Akit TV'de Fatin Dağıstanlı'nın sunumu ve Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun yorumlarıyla ekranlarınıza gelen Manşetlerin Dili'nde, ABD ve Türkiye'nin Suriye konusundaki anlaşmasından rahatsız olan muhaliflerin skandal tutumu konuşuldu. 

Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye bir mektup yollayarak Kıbrıs harekatını engelleyen dönemin ABD Başkanı Lyndon Baines Johnson ile Trump'ın Erdoğan'a yolladığı mektubu kıyaslayanlara sert tepki gösteren Ali İhsan Karahasanoğlu, şunları söyledi:

 

Telefon görüşmesinin can alıcı detayı ortaya çıktı... "YPG ile anlaşın" diyen Trump'a Erdoğan'dan tokat gibi cevap!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, telefon görüşmesi sırasında ABD Başkanı Donald Trump'a tokat gibi DEAŞ ve el-Kaide sorusu yönelttiği ortaya çıktı.

19 Ekim 2019 Cumartesi 10:23

 

Barış Pınarı Harekatı devam ederken ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan telefon görüşmesinin çarpıcı detayını Hande Fırat aktardı.

Barış Pınarı Harekatı sürerken ABD Başkanı Donald Trump, ısrarla Türkiye'ye terör örgütü YPG ile görüşme çağrısı yaptı. Trump ve ABD yönetimi "ateşkes" ve "arabulucu" kelimelerini sık sık kullandı. Trump, harekatın başladığı gün Erdoğan'a gönderdiği skandal mektupta da terörist başı Mazlum Kobani ile anlaşmaya çağırdı.

Harekatın ilerleyen günlerinde 14 Ekim'de Erdoğan ile Trump telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Merak edilen telefon görüşmesinin ayrıntılarını Hürriyet yazarı Hande Fırat köşe yazısında paylaştı.

Sen El-Kaide ve DEAŞ ile masaya oturur musun?

Trump'ın YPG ile masaya oturun çağrısını telefonda yinelediğini belirten Fırat, yazısına şöyle devam etti:

"Tepkisini, teröre bakışını telefonda çok açık sözlerle ortaya koyan, “Türkiye’nin terör örgütleriyle masaya oturmayacağını” söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen El-Kaide ve DEAŞ ile masaya oturur musun?” sorusunu yönelttiği Trump’a “Bizim açımızdan böyle bir şey asla söz konusu olamaz” yanıtını verdi."

Barış Pınarı Harekatı için verilen süre salı akşamı doluyor

 için verilen süre salı akşamı doluyor

'na 120 saat mola verildi.  ile varılan anlaşma sahada uygulanıp terör örgütü 32 kilometre derine çekilirse  geniş bir bölgeyi operasyon gereği duymadan terörden arındırmış olacak.

Zaman işliyor! Süre salı akşamı doluyor

güvenli bölge için 'na 120 saat mola verilirken masadaki sözlerin sahada yerine getirilmesini 'nin adımları izleyecek. Ankara-Washington arasındaki 13 maddelik mutabakat işlerse Erdoğan-Trump arasında beklenen 13 Kasım tarihli randevuda bölgenin imarı masaya konacak.  ile mutabakat dışında , Ayn el-Arab ve Kamışlı düğümü ise 'ın Soçi ziyaretinde  Devlet Başkanı 'le çözülmeye çalışılacak. Şam rejimi ile terör örgütü PKK/PYD/ arasında bayrak oyunlarının yaşandığı bölgede Rusya, özellikle Münbiç ve Kamışlı için 32 kilometre derinliğe karşı çıkıyor. TSK ve  Milli Ordusu ise, ABD'nin bir oldubitti ile rejim ve Rusya'ya bıraktığı Münbiç sınırında Türkiye'den gelecek harekât emrini bekliyor.

GÖZLER SOÇİ ZİRVESİNDE
Yeni Şafak'ın haberine göre; ABD ile mutabakat sağlanan 4 saat 20 dakikalık zirve öncesinde sözkonusu bölgeler için Rusya'dan da önemli bir heyet ağırlanmıştı. Rusya'nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın'la bir araya gelmiş, görüşmede, PYD/PKK/YPG ve DEAŞ dahil tüm terör örgütlerinin Suriye'nin toprak bütünlüğü için oluşturduğu tehdidin önlenmesi konusunda mutabakata varılmıştı. Haftaya damgasını vuran ABD ile mutabakatın ardından 22 Ekim'de Soçi'de yapılacak Erdoğan-Putin zirvesi daha önemli bir hale geldi. Görüşmede Erdoğan'ın Suriye halkının umutlarını dile getirmesi ve bölge sakinlerinin Türkiye'yi davet etmesine vurgu yapması bekleniyor. Çünkü hudut hattında halkın istemediği her 'çözüm', yeni göç dalgalarına neden olacak.

Barış Pınarı Harekatı için verilen süre salı akşamı doluyorARINDIR, İMAR ET, İSKAN ET
ABD ile varılan anlaşma sahada uygulanıp terör örgütü 32 kilometre derine çekilirse Türkiye geniş bir bölgeyi operasyon gereği duymadan terörden arındırmış olacak. PKK'nın çekilip çekilmediği gerek yerel unsurlar gerekse de istihbarat İHA'larıyla anlık takip ediliyor. ABD'ye verilen 5 günlük süre, salı günü saat 22:00 itibariyle sona erecek. Her şey yolunda giderse terör örgütünden arınmış olan bölgede saha temizliğine başlanacak. Teröristlerin açtıkları tüneller, çukurlar kapatılacak. Türkiye'ye karşı yapılan toprak yığınlar yerlebir edilecek. Saha temizliğinin ardından bölge sivil yaşama uygun hale getirilecek. Son aşamada Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonunda olduğu gibi, Suriyelilerin hayatlarına devam edebilmeleri için imardan sağlığa kadar her alanda adımlar atılacak.

ABD basını, Türkiye ile ABD arasındaki 13 maddelik anlaşmayı "Türkiye'nin zaferi" olarak gördü

ABD basını, Türkiye ile ABD arasındaki 13 maddelik anlaşmayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Türk ve Amerikan heyetleri arasında dün Ankara'da gerçekleştirilen ve beş saate yakın süren görüşmeler anlaşmayla sonuçlandı. Amerikan New York Times gazetesi konuya ilişkin haberinde mutabakatı "Türkiye için birçok açıdan zafer" olarak yorumladı.

Türkiye ile ABD arasında dün varılan anlaşma kapsamında Türkiye güney sınırını terör unsurlarından temizlemek için 9 Ekim'de başlattığı Barış Pınarı Harekâtı'na ara verecek. Buna karşılık ise terör örgütü PKK uzantısı YPG güçleri Barış Pınarı Harekâtı'yla terörden arındırılması hedeflenen bölgeden çekilecek. Ancak Türk ordusu askerlerini Suriye'den çekmeyecek.

Amerikan New York Times (NYT) gazetesi, "Türkiye savaşı durdurmayı kabul etti, fakat güçlerini kuzeydoğu Suriye'den çekmeyecek" başlıklı kapsamlı haberinde anlaşmanın detaylarını irdeledi.

NYT haberinde, "Fakat anlaşma, birçok açıdan Türkiye için zafer. Türkiye'ye istediğinin birçoğunu verdi ve Trump'ın ekonomik yaptırımlarını engelledi" ifadeleri yer aldı.

"Kürt güçlerinin 2012'den itibaren Suriye hükümetinin denetimi dışında kalan Türkiye sınırı boyunca otonom bir bölge oluşturmak için Suriye iç savaşının yarattığı kaostan faydalandığını" yazan New York Times, "Onlar (terör örgütü YPG) bölgeden IŞİD'i çıkarmak üzere Amerikan güçleriyle ortaklık yaparak topraklarını geniş ölçüde büyüttü" değerlendirmesinde bulundu.

TRUMP'IN İKİNCİ KEZ AŞAĞILANMASI

NYT haberinde, Ankara mutabakatına eleştirel yaklaşanların ise anlaşmayı "bir günden daha kısa bir süre içinde Trump'ın Erdoğan tarafından ikinci kez aşağılanması" olarak değerlendirdiği aktarıldı.

İlk aşağılanma olarak ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Trump'ın kendisine hitaben yazdığı ve diplomatik teamüllerle örtüşmeyen mektubu yırtıp atması olarak gösterildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mektubu yırtıp attığına ilişkin resmi bir açıklama yapılmazken, isimsiz hükümet kaynaklarının bu yöndeki demeçleri Türk ve dünya medyasında dün yer aldı.

NE OLMUŞTU?

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Ankara'daki temasları sonrasında varılan anlaşma ile Türkiye Suriye'nin kuzeyinde YPG'ye yönelik operasyonunu beş gün boyunca durdurma kararı almıştı. Anlaşma uyarınca 120 saat içerisinde YPG, sınırdan 20 mil yani 32 kilometre güneye çekilecek. Ayrıca YPG'nin silahları toplanacak ve bölgede kurulacak güvenli bölge öncelikli olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolünde olacak.

İŞTE 13 MADDELİK ANLAŞMA

Beştepe'de 4 saat 20 dakika süren Türkiye-ABD heyetlerinin Kuzeydoğu Suriye'ye ilişkin görüşmesinin ardından Türkiye-ABD ortak açıklama yapıldı. 13 maddelik açıklamada şöyle denildi:

1. Türkiye ve ABD, iki yakın NATO üyesi olarak bu ilişkilerini teyid eder. ABD, Türkiye'nin güney sınırına dair meşru güvenlik kaygılarını anlar.

2. Türkiye ve ABD, kuzeydoğu Suriye başta olmak üzere sahadaki gelişmelerin, ortak çıkarlar temelinde daha yakın eşgüdüm gerektirdiğini kabul eder.

3. Türkiye ve ABD "hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için" anlayışıyla, NATO topraklarını ve halklarını tüm tehditlere karşı koruma taahhütlerini muhafaza eder.

4. Her iki ülke, insan hayatı, insan hakları ile dini ve etnik toplulukların korunmasına yönelik taahhütlerini yineler.

5. Türkiye ve ABD, Suriye'nin kuzeydoğusunda DEAŞ'la mücadele faaliyetlerinin devamında kararlıdır. Bu, önceden DEAŞ kontrolünde olan alanlarda yaşayıp yerinden edilen şahıslar ile alıkoyma merkezleri hususlarında uygun şekilde gerçekleştirilecek eşgüdümü de içerir.

6. Türkiye ve ABD, terörle mücadele harekatlarının yalnızca terör unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereci hedef alması gerektiği üzerine mutabık kalır.

7. Türk tarafı Türk kuvvetleri tarafından kontrol edilen güvenli bölgedeki tüm meskun mahal (güvenli bölge) sakinlerinin dirliği ve güvenliğini sağlayacağını taahhüt eder, sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için azami dikkati göstereceğini vurgular.

8. Her iki ülke Suriye'nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne ve Suriye ihtilafını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM öncülüğündeki siyasi sürece olan bağlılıklarını yineler.

9. Her iki taraf Türkiye'nin, YPG ağır silahlarının toplanması ve YPG tahkimatları ile tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi dahil, milli güvenlik kaygılarının giderilmesini teminen bir güvenli bölge kurulmasının devam eden önemi ve işlevselliğinde mutabık kalır.

10. Güvenli bölge, evvelemirde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolünde olacak ve her iki taraf, güvenli bölgenin her veçhesiyle uygulanmasında eşgüdümü artıracaktır.

11. Türk tarafı Barış Pınarı Harekatı'na, güvenli bölgeden YPG'nin 120 saat içinde geri çekilmelerini teminen ara verecektir. Barış Pınarı Harekatı, bu geri çekilmenin tamamlanmasını müteakip durdurulacaktır.

12. Barış Pınarı Harekatı'na ara verildiğinde ABD, Blocking Property and Suspending Entry of Certain Persons Contributing to the Situation in Syria başlıklı 14 Ekim 2019 tarihli Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen yaptırımlara ilavelerini getirmeme ve Kongre nezdinde uygun şekilde çalışmalar ve istişareler yürüterek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye'de barış ve güvenliğin teminine dönük kaydedilen ilerlemenin altını çizmek hususunda mutabık kalır. Barış Pınarı Harekatı 11. paragraf uyarınca durdurulduğunda, yukarıda bahsigeçen Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır.

13. Her iki taraf bu açıklamada kaydedilen tüm hedeflerin uygulanması için birlikte çalışma taahhüdünde bulunmaktadır.

Bu haber 200884 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Son dakika: Seçim sonrası ilk grup toplantısı! Başkan Erdoğan: Milletimizin mesajlarını yerine getireceğiz
Son dakika: Seçim sonrası ilk grup toplantısı! Başkan Erdoğan:...
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi verdi: 'Çalışmalar sürüyor, yakın zamanda öğretmen ataması yapılacak
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi verdi: 'Çalışmalar...