87 yıl sonra Ayasofya Camii’nde Ramazan Bayramı coşkusu

87 yıl sonra Ayasofya Camii’nde Ramazan Bayramı coşkusu

İstanbul’un fethinin simgesi olan Ayasofya Camii’nde 87 yıl sonra ilk defa Ramazan Bayramı namazını kılmak isteyenler hem caminin içini hem de çevresini doldurdu.Koronavirüs tedbirleri nedeniyle bayram namazı sosyal mesafe ve maske kuralına uyularak kılındı.

13 Mayıs 2021 - 09:32

Fethin simgesi 'kılıçla hutbe' yine zorlarına gitti!

Giriş Tarihi: 13.05.2021  09:22  Son Güncelleme:13.05.2021 10:29

Fethin sembolü olarak Hz. Ömer'den, Osmanlı'ya ve dahi günümüze kadar gelen 'kılıçla hutbe' yine malum çevrelerin zoruna gitti.’un fethinin simgesi olan ’nde 87 yıl sonra ilk defa  namazını kılmak isteyenler hem caminin içini hem de çevresini doldurdu. tedbirleri nedeniyle bayram namazı sosyal mesafe ve maske kuralına uyularak kılındı.

Video Player

00:00 | 00:00

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

AYASOFYA'DA 87 YIL SONRA İLK RAMAZAN BAYRAMI NAMAZI KILINDI

GALERİNİN DEVAMI<p>Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 87 yıl sonra ilk Ramazan Bayramı namazı kılındı.</p>

<p> </p>
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 87 yıl sonra ilk daha yaşandı. Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya'daki bayram namazında hutbeyi okumak için minbere kılıçla çıktı. Erbaş'ın kılıçla hutbeye çıkması malum çevrelerin yine zoruna gitti.

<p>Müzeye dönüştürülmesinin ardından yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde ilk Ramazan Bayramı namazını, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş kıldırdı. Bayram namazı, yeni tip koronavirüs (Kovid -19) tedbirleri kapsamında caminin içi ve çevresinde vatandaşların katılımıyla eda edildi.</p>

İstanbul'un fethinin simgesi olan Ayasofya Camii'nde 87 yıl sonra ilk Ramazan Bayramı namazı koronavirüs kurallarına uyularak kılındı. 24 Temmuz 2020 tarihinde yeniden ibadete açılan Ayasofya Camii'nde ilk Ramazan Bayramı namazını kılmak isteyen vatandaşlar camiye akın etti. Koronavirüs salgını nedeniyle bayram namazı sosyal mesafe ve maske kuralına uyularak kılındı.

<p>İstanbul'un 1453'teki fethinden müzeye çevrildiği 1934'e kadar cami olarak kullanılan ve 86 yıllık müze fonksiyonunun ardından 24 Temmuz 2020'de yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, ilk Ramazan Bayramı namazı heyecanı yaşandı. Sabah namazı ve Ramazan Bayramı namazını kılmak isteyen vatandaşlar erken saatlerden itibaren Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne geldi. Kovid-19 tedbirleri kapsamında içeriye sınırlı sayıda kişi alınırken vatandaşların bir bölümü de cami avlusu ve meydanda saf tuttu.</p>

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 87 yıl sonra ilk daha yaşandı. Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya'daki bayram namazında hutbeyi okumak için minbere kılıçla çıktı. Erbaş'ın kılıçla hutbeye çıkması malum çevrelerin yine zoruna gitti.

Fethin sembolü olarak Hz. Ömer döneminden beri süre gelen bir gelenek olan kılıçla hutbeye çıkılması Osmanlı'da ve hatta günümüzde de devam ediyor.

CUMHURİYET MANŞETE TAŞIDI

Cumhuriyet, Erbaş'ın kılıçla hutbesine ilişkin şunları yazdı:

"Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinin ardından ilk bayram namazı bugün kılınırken; namazda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın elindeki kılıç dikkat çekti." 

Ayasofya-i Kebir Camii'nde bayram namazı

ODA TV'NİN DE ZORUNA GİTTİ

Oda TV, "Bir kılıçlı fotoğraf daha" başlığıyla okuyucusuna duyurduğu habere ilişkin şunları yazdı: 

"Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya'da kılınan bayram namazında minbere yine kılıç ile çıktı..." 

24 Temmuz 2020 yılında yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde uzun yıllar sonra ilk kez Ramazan Bayramı namazı kılındı.24 Temmuz 2020 yılında yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde uzun yıllar sonra ilk kez Ramazan Bayramı namazı kılındı.

SON DAKİKA: 87 yıl sonra bir ilk! 'nde Ramazan Bayramı namazı

Son dakika haberi! 'nde Ramazan bayram namazı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında sosyal mesafe kurallarına uyularak vatandaşların katılımıyla eda ediliyor. 86 yıl sonra ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde ilk Ramazan Bayramı namazını  Başkanı  kıldırdı. Erbaş bayram namazı sonrası hutbe irat etti.

Ayasofya'da bayram namazı

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 87 yıl sonra ilk Ramazan Bayramı namazı kılındı.

Müzeye dönüştürülmesinin ardından yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde ilk Ramazan Bayramı namazını, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş kıldırdı.

Bayram namazı, yeni tip koronavirüs (Kovid -19) tedbirleri kapsamında caminin içi ve çevresinde vatandaşların katılımıyla eda edildi.

87 yıl sonra ’nde  coşkusu

87 yıl sonra Ayasofya Camii’nde Ramazan Bayramı coşkusu

’un fethinin simgesi olan ’nde 87 yıl sonra ilk defa  namazını kılmak isteyenler hem caminin içini hem de çevresini doldurdu. tedbirleri nedeniyle bayram namazı sosyal mesafe ve maske kuralına uyularak kılındı.

İstanbul'un fethinin simgesi olan Ayasofya Camii'nde 87 yıl sonra ilk Ramazan Bayramı namazı koronavirüs kurallarına uyularak kılındı. 24 Temmuz 2020 tarihinde yeniden ibadete açılan Ayasofya Camii'nde ilk Ramazan Bayramı namazını kılmak isteyen vatandaşlar camiye akın etti. Koronavirüs salgını nedeniyle bayram namazı sosyal mesafe ve maske kuralına uyularak kılındı.


ŞENTOP VE ERBAŞ AYASOFYA'DA
Yıllar sonra Ayasofya Camii'nde Ramazan Bayramı kılmak isteyenlerin akın etmesi sonucunda hem caminin içi hem de çevresi tamamen doldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da binlerce vatandaşla birlikte Ramazan Bayramı namazını Ayasofya Camii'nde kıldı.

RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİNİN KONUSU NEDİR?
Ramazan Bayramı yarın yani 13 Mayıs Perşembe günü başlıyor ve 15 Mayıs Cumartesi günü sona erecek. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bayram hutbesi resmi internet sitesi üzerinden yayımlandı. Bayram namazı yarın maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyularak camilerde kılınabilecek. İşte Ramazan Bayramı hutbesinin konusu...

RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİ

Muhterem Müslümanlar!

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da salgın hastalığın gölgesinde buruk bir bayram sevinci yaşıyoruz. Ancak bu bayram sabahında ulu mabetlerin altında buluştuk elhamdülillah. Rabbimizden dileğimiz odur ki tedbirlere riayet ederek geçireceğimiz bu bayram, coşkulu bayramlarımızın müjdecisi olsun. O'nun nusret ve inayet kapılarının ardına kadar açılmasına vesile olsun. "Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır."[1] ayet-i kerimesi, Müslümanlar ve tüm insanlık için tecelli etsin.

AZİZ MÜMİNLER!

Bayramlar, yıkılan gönülleri tamir etme, ülfet, ünsiyet ve muhabbet köprüleri kurma günleridir. Öyleyse, hastalığın yayılmasına sebep olmamak ve kul hakkına girmemek için bu bayram da ziyaretlerimizi erteleyelim. Ancak iletişim imkânlarımızı kullanarak ana babamızla, dost, akraba ve komşularımızla bayramlaşıp hallerini ve hatırlarını soralım. Bir arada olamasak da manen yanlarında olduğumuzu hissettirelim. Bayram günlerini küskünlükleri ve dargınlıkları sonlandırmak için fırsat bilelim. Ramazan-ı şerifte kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı kaybetmemeye özen gösterelim.

KIYMETLİ MÜSLÜMANLAR!

Bu bayram, mahzunuz; çünkü ismiyle mukaddes, çevresiyle mübarek kılınmış Kudüs yaralıdır. Mescid-i Aksâ'ya ve Filistinli kardeşlerimize karşı azgın ve zorba bir topluluğun barbarca saldırılarına şahit oluyoruz. Bu bayram hüzünlüyüz; zira hukuku, ahlakı, kutsal değerleri hiçe sayan işgalciler, Kudüs'ün kutsiyetini ve insanlık için değerini ihlal etmektedir.

Çocuk, yaşlı, kadın demeden masum canları şehit etmekte, Müslümanların Kudüs'e giriş ve çıkışlarını, Mescid-i Aksâ'da ibadet etme hürriyetlerini engellemektedir. Hâlbuki Rabbimizin buyruğu son derece açıktır: "Allah'ın mescitlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada zillet, ahirette ise büyük azap vardır."

DEĞERLİ MÜMİNLER!

İnsanlığın en köklü mirasına şahitlik eden Kudüs, bir İslam yurdudur. İslam'ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksâ, Müslümanlara aittir. Kudüs meselesi, sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların ortak meselesidir. Dün olduğu gibi bugün de desteğimiz ve duamız, Filistinli kardeşlerimizin yanındadır.

Yüce Rabbim, bu bayram sabahının hürmetine bütün mazlumlara, evlerinden ve yurtlarından çıkarılmış mağdurlara kurtuluş nasip eylesin. Ümmet bilincimizi ve iman kardeşliğimizi pekiştirmeyi bizlere lütfeylesin. Kudüs, Mescid-i Aksâ ve işgal altındaki bütün İslam beldelerinin özgürce kutlayacağı gerçek bayramlara bizleri kavuştursun. Bayramımız mübarek olsun.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum: "Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden gibidir."

ERBAŞ HUTBEYE KILIÇLA ÇIKTI!

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 87 yıl sonra kılınan Ramazan Bayramı hutbesine 'kılıç'la çıktı.

KILIÇ GELENEĞİ!
Türk tarihinde kılıç kuşanmanın ayrı bir önemi vardır. Merasimler düzenlenir, o an bir bakıma ölümsüzleştirilir. Tarihteki Türk devletlerinde ve Osmanlı İmparatorluğunda bu anın anlamı daha da bir özeldir. Padişahların kılıç kuşanma merasimleri, onların yönetimi devraldıkları, hükümdarlıklarını ilan ettikleri anlamına geliyor.

CUMA GÜNLERİ VE BAYRAM NAMAZLARINDA HUTBEYE KILIÇLA ÇIKILIYOR
Osmanlı imparatorluğunda devlette hükümranlığın alameti olarak görülen kılıç kuşanma merasimlerinin yapıldığı mekanlar zaman zaman camiler olmuştur. O camilerden biri de, Osmanlı'ya başkentlik yapmış olan Edirne'deki Eski Camii'dir. Kılıç geleneği, kuşanma anlamında olmasa da asırlardır sembolik olarak yaşatılıyor bu camide. Cuma günleri ve bayram namazlarında hutbeye kılıçla çıkılıyor.

DOSTA GÜVEN VERME AMACINI TAŞIYOR
Eski Camide hutbede kılıç taşımanın tabi ki taşıdığı bir mesaj var. Hatta o mesajda kılıcı hangi elle tutacağının dahi özel anlamı söz konusu. Sağ ele alınan Kılıç, "kullanma" niyetini ortaya koyuyor ve düşmanı korkutmayı amaçlıyor. Hutbelerde kılıç sol ele alınıyor. Bu da, dosta güven verme amacını taşıyor.

Emir Sultan Çelebi tarafından 1403 yılında yapımına başlanan eski cami, Çelebi Sultan Mehmet zamanında, 1414 yılında tamamlandı. 1749 yılında yangından, 1752 yılında da Edirne depreminden zarar gören ve 1. Mahmut döneminde tamirat gören cami, Mimar Sinan tarafından yapılan Türk-İslam sanatının en önemli eserlerinden Selimiye Camisi'nin karşısında yer alıyor.

Ayasofya'da 87 yıl sonra

İstanbul'un 1453'teki fethinden müzeye çevrildiği 1934'e kadar cami olarak kullanılan ve 86 yıllık müze fonksiyonunun ardından 24 Temmuz 2020'de yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, ilk Ramazan Bayramı namazı heyecanı yaşandı.

Sabah namazı ve Ramazan Bayramı namazını kılmak isteyen vatandaşlar erken saatlerden itibaren Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne geldi. Kovid-19 tedbirleri kapsamında içeriye sınırlı sayıda kişi alınırken vatandaşların bir bölümü de cami avlusu ve meydanda saf tuttu.

Sabah namazı sonrası Kur'an-ı Kerim okunurken, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı, dua yaptırdı. Bayram namazını ise Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş kıldırdı. Erbaş, gelenek üzerine minbere kılıçla çıktı.

Ali Erbaş, hutbede bayramların, aynı inanç, aynı tarih ve aynı medeniyet mensuplarının müşterek sevinç ve coşku günleri olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bayramlar, bizi biz yapan, yüreklerimizi bütünleştiren, kardeşliğimizi pekiştiren müstesna zamanlardır. Rabb'imizin 'Müminler, ancak kardeştir' ilahi fermanıyla bildirdiği İslam kardeşliğinin yeryüzünün her yerinde derinden hissedildiği muazzam bir vahdet sahnesidir. Ancak bugün acı, hüzün ve gözyaşının kuşattığı dünyamızda bayramlarımız da biraz mahzun geçmektedir. Zira Doğu Türkistan'dan Yemen'e, Arakan'dan Suriye'ye İslam coğrafyasının mazlum beldelerinden yükselen feryatlar kalbimizi derinden yaralamaktadır. Bilhassa Ramazan günlerinde bile saldırgan tavrından vazgeçmeyen İsrail'in, mukaddes belde Kudüs'ü ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı işgal girişimi tüm müminleri büyük bir hüzne ve acıya gark etmektedir. Zira barbarca bir tavırla Mescid-i Aksa'da ibadet eden Müslümanlara saldırılmakta, Mescidin harimiismeti ihlal edilmekte ve Peygamberlerin hatırasına hayasızca müdahale edilmektedir. Dinlerin, dillerin, kültürlerin, medeniyetlerin sembol şehri talan edilmektedir. Masum Filistinli kardeşlerimiz zorla evlerinden çıkarılmakta, katliamlara maruz kalmaktadır. Dolayısıyla Filistin ve Mescid-i Aksa tamamen özgür oluncaya kadar her bayram hüzünle geçecektir."

Hz. Muhammed'in hadis-i şerifinde, Müslümanları bir bedenin organlarına benzeterek bir müminin acısını ve derdini bütün müminlerin hissetmesi gerektiğini beyan ettiğini ve kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemeyen bir Müslüman'ın kamil bir mümin olamayacağını ifade ettiğini aktaran Erbaş, şöyle konuştu:

"Komşusu açken tok yatan bizden değildir, buyurmaktadır. Bütün bu düsturlar, ilkeler, prensipler müminler olarak birbirimizin dertlerini ve sevinçlerini paylaşmayı ve kardeşliğimizi pekiştirmeyi vazgeçilmez bir sorumluluk olarak bizlere yüklemektedir. Nitekim Kudüs'te işgal ve zulmü engellemenin, İslam coğrafyasında huzur ve güvenliği temin etmenin ve daha güzel bayramlar yaşamanın yegane yolu, Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesidir. Dolayısıyla bu bayramı vesile kılarak elimizle dilimizle kalbimizle ve tüm imkanlarımızla birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarımızı en güçlü hale getirmek için gayret edelim, aziz kardeşlerim. Mümin bir kul için umutsuzluk yoktur. Zira Rabb'imiz 'Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık vardır.' ayetiyle bizlere müjde vermektedir."

"KARDEŞLERİMİZE RAMAZANDA UZATTIĞIMIZ YARDIM ELİMİZİ BAYRAMDA DA BAYRAMDAN SONRA DA DEVAM ETTİRMENİN GAYRETİ İÇERİSİNDE OLALIM"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bu sene de salgın sebebiyle bayram günlerinde bir araya gelemeyecek olmanın burukluğunun yaşandığını ifade ederek, hutbesini şöyle tamamladı:

"Ancak sevgi, saygı ve kardeşlik duygularını ihya etmenin, kendimize, ailemize, yakınlarımıza ve çevremize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmenin elbette birçok yolu vardır. Bu bereketli vakitleri, ailemizle eşimiz ve çocuklarımızla birlikte unutulmaz hatıralara dönüştürmek bizim elimizdedir. Bunun için evimizi tam bir bayram yeri yapalım. Yüzümüzde tebessüm, dilimizde tatlı söz ve kalbimizde muhabbet karar kılsın. Bayramı kırgınlıklarımızı gidermeye vesile kılarak birbirimize olan sadakatimizi ve muhabbetimizi yeniden tesis edelim. Anne ve babamızın rızasını kazanmak ve onların dualarını almak için bu müstesna vakitleri birer fırsat olarak görelim. Onları arayalım, bayramlarını kutlayalım. Hasbihal edelim, bayramlaşalım. Bizler, dünyanın neresinde olursa olsun mahzun yetimlerin, mahcup yoksulların, yaralı gönüllerin ve bitap düşmüş yüreklerin umudu olan bir milletiz. Kardeşlerimize ramazanda uzattığımız yardım elimizi bayramda da bayramdan sonra da devam ettirmenin gayreti içerisinde olalım.

Yüce Rabb'im, bu bayram sabahının hürmetine bütün mazlumlara, evlerinden ve yurtlarından çıkarılmış mağdurlara kurtuluş nasip eylesin. Ümmet bilincimizi ve iman kardeşliğimizi pekiştirmeyi bizlere lütfeylesin. Kudüs, Mescid-i Aksa, Doğu Türkistan, Arakan ve işgal altındaki bütün İslam beldelerinin özgürce kutlayacağı gerçek bayramlara bizleri kavuştursun. Bayramımız mübarek olsun. Hutbemi Peygamber Efendimizin şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum: Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden gibidir."

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan da bayram namazını Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde kıldı.

 

ERBAŞ HUTBEYE KILIÇLA ÇIKTI!
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 87 yıl sonra kılınan Ramazan Bayramı hutbesine 'kılıç'la çıktı.

KILIÇ GELENEĞİ!
Türk tarihinde kılıç kuşanmanın ayrı bir önemi vardır. Merasimler düzenlenir, o an bir bakıma ölümsüzleştirilir. Tarihteki Türk devletlerinde ve Osmanlı İmparatorluğunda bu anın anlamı daha da bir özeldir. Padişahların kılıç kuşanma merasimleri, onların yönetimi devraldıkları, hükümdarlıklarını ilan ettikleri anlamına geliyor.

CUMA GÜNLERİ VE BAYRAM NAMAZLARINDA HUTBEYE KILIÇLA ÇIKILIYOR
Osmanlı imparatorluğunda devlette hükümranlığın alameti olarak görülen kılıç kuşanma merasimlerinin yapıldığı mekanlar zaman zaman camiler olmuştur. O camilerden biri de, Osmanlı'ya başkentlik yapmış olan Edirne'deki Eski Camii'dir. Kılıç geleneği, kuşanma anlamında olmasa da asırlardır sembolik olarak yaşatılıyor bu camide. Cuma günleri ve bayram namazlarında hutbeye kılıçla çıkılıyor.

DOSTA GÜVEN VERME AMACINI TAŞIYOR
Eski Camide hutbede kılıç taşımanın tabi ki taşıdığı bir mesaj var. Hatta o mesajda kılıcı hangi elle tutacağının dahi özel anlamı söz konusu. Sağ ele alınan Kılıç, "kullanma" niyetini ortaya koyuyor ve düşmanı korkutmayı amaçlıyor. Hutbelerde kılıç sol ele alınıyor. Bu da, dosta güven verme amacını taşıyor.

Emir Sultan Çelebi tarafından 1403 yılında yapımına başlanan eski cami, Çelebi Sultan Mehmet zamanında, 1414 yılında tamamlandı. 1749 yılında yangından, 1752 yılında da Edirne depreminden zarar gören ve 1. Mahmut döneminde tamirat gören cami, Mimar Sinan tarafından yapılan Türk-İslam sanatının en önemli eserlerinden Selimiye Camisi'nin karşısında yer alıyor.


RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİNİN KONUSU NEDİR?
Ramazan Bayramı yarın yani 13 Mayıs Perşembe günü başlıyor ve 15 Mayıs Cumartesi günü sona erecek. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bayram hutbesi resmi internet sitesi üzerinden yayımlandı. Bayram namazı yarın maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyularak camilerde kılınabilecek. İşte Ramazan Bayramı hutbesinin konusu...

RAMAZAN BAYRAMI HUTBESİ

Muhterem Müslümanlar!

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da salgın hastalığın gölgesinde buruk bir bayram sevinci yaşıyoruz. Ancak bu bayram sabahında ulu mabetlerin altında buluştuk elhamdülillah. Rabbimizden dileğimiz odur ki tedbirlere riayet ederek geçireceğimiz bu bayram, coşkulu bayramlarımızın müjdecisi olsun. O'nun nusret ve inayet kapılarının ardına kadar açılmasına vesile olsun. "Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır."[1] ayet-i kerimesi, Müslümanlar ve tüm insanlık için tecelli etsin.

Aziz Müminler!

Bayramlar, yıkılan gönülleri tamir etme, ülfet, ünsiyet ve muhabbet köprüleri kurma günleridir. Öyleyse, hastalığın yayılmasına sebep olmamak ve kul hakkına girmemek için bu bayram da ziyaretlerimizi erteleyelim. Ancak iletişim imkânlarımızı kullanarak ana babamızla, dost, akraba ve komşularımızla bayramlaşıp hallerini ve hatırlarını soralım. Bir arada olamasak da manen yanlarında olduğumuzu hissettirelim. Bayram günlerini küskünlükleri ve dargınlıkları sonlandırmak için fırsat bilelim. Ramazan-ı şerifte kazandığımız güzel alışkanlıklarımızı kaybetmemeye özen gösterelim.

Kıymetli Müslümanlar!

Bu bayram, mahzunuz; çünkü ismiyle mukaddes, çevresiyle mübarek kılınmış Kudüs yaralıdır. Mescid-i Aksâ'ya ve Filistinli kardeşlerimize karşı azgın ve zorba bir topluluğun barbarca saldırılarına şahit oluyoruz. Bu bayram hüzünlüyüz; zira hukuku, ahlakı, kutsal değerleri hiçe sayan işgalciler, Kudüs'ün kutsiyetini ve insanlık için değerini ihlal etmektedir.

Çocuk, yaşlı, kadın demeden masum canları şehit etmekte, Müslümanların Kudüs'e giriş ve çıkışlarını, Mescid-i Aksâ'da ibadet etme hürriyetlerini engellemektedir. Hâlbuki Rabbimizin buyruğu son derece açıktır: "Allah'ın mescitlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve onların harap olması için çalışandan daha zalim kim olabilir? Aslında bunların oralara ancak korka korka girmeleri gerekir. Böyleleri için dünyada zillet, ahirette ise büyük azap vardır."

Değerli Müminler!

İnsanlığın en köklü mirasına şahitlik eden Kudüs, bir İslam yurdudur. İslam'ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksâ, Müslümanlara aittir. Kudüs meselesi, sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanların ortak meselesidir. Dün olduğu gibi bugün de desteğimiz ve duamız, Filistinli kardeşlerimizin yanındadır.

Yüce Rabbim, bu bayram sabahının hürmetine bütün mazlumlara, evlerinden ve yurtlarından çıkarılmış mağdurlara kurtuluş nasip eylesin. Ümmet bilincimizi ve iman kardeşliğimizi pekiştirmeyi bizlere lütfeylesin. Kudüs, Mescid-i Aksâ ve işgal altındaki bütün İslam beldelerinin özgürce kutlayacağı gerçek bayramlara bizleri kavuştursun. Bayramımız mübarek olsun.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum: "Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden gibidir."

Ramazan Bayramı hutbesi: 13 Mayıs 2021 Diyanet bayram hutbesi yayımlandı! Bayram hutbesi konusu nedir?

"HUTBEYE KILIÇLA ÇIKMA GELENEĞİNİ DEVAM ETTİRECEĞİZ" 

Hutbeyi okumak için minbere kılıçla çıkması sorulan Erbaş, "Fethin sembolü olan camilerde bu bir gelenektir. 481 yıl hiç kesintiye uğramadan kılıçla çıkılmıştır. Bu geleneği bundan sonra devam ettireceğiz inşallah." yanıtını vermişti.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 86 yıl sonra, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın kıldırdığı cuma namazıyla ibadete açılmıştı. Bir gazetecinin "İlk hutbeyi okumak size nasip oldu" şeklindeki ifadeleri üzerine Erbaş, "Elhamdülillah. Cenabıhakk'ın nasibi, kısmeti. Bu da bize nasip oldu. Allah'a çok şükür." değerlendirmesini yapmıştı.

 

Sağlık çalışanları sevdikleriyle çevrimiçi bayramlaşıyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bayram mesajı

Mescid'i Aksa'da bayram namazı

Ayasofya'da 87 yıl sonra ilk Ramazan Bayramı namazı kılındı

MESCİD-İ AKSA'DA TÜRK BAYRAĞI DALGALANDI 

Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya namaz için akın eden yüz binler, namazın ardından Filistin'e özgürlük sloganları attı, Türk bayrakları açıldı.

Fethin simgesi 'kılıçla hutbe' yine zorlarına gitti!

Fethin sembolü olarak Hz. Ömer'den, Osmanlı'ya ve dahi günümüze kadar gelen 'kılıçla hutbe' yine malum çevrelerin zoruna gitti.

Başkan Erdoğan: Siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz

Giriş Tarihi: 12.5.2021  07:02 Son Güncelleme: 12.5.2021  09:31

Başkan Recep Tayyip Erdoğan: Siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz

Son dakika haberine göre; İsrail’in  katliamı, Başkan ’ın 12 yıl önce ’taki tarihi sözlerinin haklılığını bir kez daha ortaya koydu. İsrail, ’daki vahşi saldırısının ardından Gazze’ye hava harekâtında 10’u çocuk 32 masumu katletti. Babasıyla toprağa verilen Muhammed ile annesiyle defnedilen Subh’un cenazelerinde gözyaşları sel oldu

GÜNDEMSabah

Başkan Recep Tayyip Erdoğan: Siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz

’in  katliamı, Başkan Erdoğan’ın 12 yıl önce Davos’taki tarihi sözlerinin haklılığını bir kez daha ortaya koydu. İsrail, ’daki vahşi saldırısının ardından Gazze’ye hava harekâtında 10’u çocuk 32 masumu katletti. Babasıyla toprağa verilen Muhammed ile annesiyle defnedilen Subh’un cenazelerinde gözyaşları sel oldu

Başkan Erdoğan: Siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz

Başkan Erdoğan'ın tarihi "One minute" sözlerinin üzerinden 12 yıl geçti ancak hiçbir şey değişmedi! İsrail hala masumlara saldırıyor

Başkan Erdoğan'ın bundan 12 yıl önce Davos'ta yaptığı tarihi "One minute" çıkışı haklılığını bir kez daha ortaya koydu. İsrail, Mescid-i Aksa'daki saldırıları sonrası Gazze'yi hedef alarak çocuk, kadın demeden onlarca masumu katletti.

12 yıl geçti ancak hiçbir şey değişmedi! Hala masumlara saldırıyor

İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Şeyh Cerrah Mahallesi'nde Filistinlilere zorunlu göç tehdidiyle başlayan ve Mescid-i Aksa'yı namaz sırasında basarak uyguladığı sistematik devlet terörü Gazze'ye hava saldırısıyla adeta katliama dönüştü. Önceki akşamdan itibaren sivil yerleşim yerlerine bomba yağdıran İsrail 10'u çocuk 28 Filistinliyi katletti. İsrail, 4 gündür süren olaylar ve hava saldırılarında 50'si ağır yaralı 650 Filistinli'yi yaraladı. Sivillerin ikamet ettiği bir apartmana düzenlenen hava saldırısında apartmanda yaşayan 3 kişi öldü. İsrail'in hava bombardımanına tuttuğu Gazze'deki yerleşim yerlerinde kucağında çocuklarla kaçmaya çalışan ailelerin görüntüleri yürekleri dağlarken, bir anne-oğul ile bir baba-oğulun cenazelerinde gözyaşları sel oldu.

İşgalci İsrail'in bitmeyen zulmü: Tek hedefleri çocuklar ve siviller

İsrail saldırısında ölen Filistinli baba Saber ve oğlu Muhammed Süleyman için düzenlenen cenaze töreninde yürekler dağlandı. Şehidin büyük oğlu, babasının ve kardeşinin cansız bedenlerine dokunarak ağıtlar yaktı. Gazze'nin Cebaliye mülteci kampındaki törende İsrail terörü lanetlendi. Gazze kentinin batısındaki Eş-Şatı Mülteci Kampı'nda ise Filistinli anne ve oğlu Subh için cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazına katılanlar, anne-oğulun cansız bedenleri karşısında gözyaşlarına hakim olamadı.



HAMAS: VAHŞLİKLERİ GÖZLER ÖNÜNDE
Öte yandan Filistinli direniş gruplaırnı çatısı altında barındıran Ortak Operasyon Odası'ndan yapılan açıklamada "İsrail'i mukaddesatımıza ve halkımızın evlatlarına saldırıda ısrar etmemesi konusunda uyarmıştık. Ancak, ne caydıranı ne vicdanı olan zalim zulmüne devam etti. Bundan dolayı hesabın faturasını ödeme vakti geldi" denilerek 'Kudüs'ün Kılıcı' operasyonunun başlatıldığı duyuruldu. Hamas sözcüsü Fevzi Berhum ise "İsrail'in kasıtlı olarak bombalı saldırılarla sivillerin evlerini hedef alması vahşiliğinin ve suçlarının boyutunu gözler önüne serdi. Filistin direnişi bu saldırılara güçlü ve doğrudan bir yanıt verilmesi sorumluluğu üzerine alındı" dedi. Hamas, İsrail saldırılarında İzzeddin el Kassam Tugayları komutanlarından Muhammed Abdullah Fayyad'ın da yaşamını yitirdiğini duyurdu. İslami Cihad Örgütü de iki komutanının öldürüldüğünü duyurdu. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 5 bin takviye askerin Gazze sınırına konuşlandırılması talimatı verdi.



HALKA ATEŞ
Batı Şeria'nın El Halil kentinde yaşayanların İsrail saldırılarını protesto ettiği gösteriye İsrail güçleri müdahale etti. Olaylarda 28 Filistinli yaralandı. Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Filistinlilerin barışçıl gösterileri karşısında ortantısız güç kullandığının altını çizerek "Bu müdahaleler yasa dışıdır" açıklaması yaptı.



TARİHİ HAYKIRIŞ VİCDANIN SESİ OLDU
İsrail, 27 Aralık 2008'de 'Sınır ötesinden roket atılıyor' bahanesiyle Gazze'ye 'Dökme Kurşun Operasyonu'nu başlatmış, üzerlerine 22 gün boyunca bin ton bomba yağdırılan Filistinliler dünyanın gözü önünde katledilmişti. Aralarında onlarca çocuğun bulunduğu 1436 Filistinli'nin hayatını kaybettiği, 17 bin evin hasar gördüğü o günlerde dünya susarken Recep Tayyip Erdoğan vicdanın sesi olmuştu. Ateşkesten 11 gün sonra, 29 Ocak 2009'da İsviçre Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'na katılan dönemin başbakanı Erdoğan, dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in yüzüne gerçekleri haykırdı. "Gazze: Ortadoğu'da Barış Modeli" paneline katılan Erdoğan, Peres'in İstanbul'a bir roket düşse aynı tutumun Türkiye tarafından yapılacağını söylemesi üzerine konuşmasını kesmeye çalışan moderatöre "One Minute" diyerek Peres'e "Biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, çok iyi biliyorum" diye yanıt verdi.



GELİN, ZULME KARŞI TEK SES, TEK YÜREK OLALIM
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin'le ilgili telefon diplomasisi sürüyor. Erdoğan, dün Malezya Kralı Sultan Abdullah Riayatuddin Al-Mustafa Billah Şah ve Katar Emiri Al Sani ile ayrı ayrı telefonda görüştü. Erdoğan, görüşmelerde İsrail'in Mescid-i Aksa'ya saldırarak Filistinlilere yaşattığı zulüm karşısında, tek yürek ve tek ses olmak gerektiğini belirterek, BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere ilgili tüm platformlarda yakın işbirliğine vurgu yaptı. Erdoğan'ın talimatıyla Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da İsrail'in Filistin'e zulmüne karşı uluslarararası toplumu harekete geçirmek için diplomatik girişimlerde bulunuyor. Çavuşoğlu, bölgede gerilimin düşürülmesine ve İsrail'in saldırgan tutumuna son vermesinin sağlanmasına yönelik Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer uluslararası platformlarda atılabilecek adımlara ilişkin, İİT Genel Sekreteri Yusuf el Useymin'in yanı sıra bölgedeki ülkeler ve çeşitli Avrupa ülkelerindeki mevkidaşlarıyla telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Çavuşoğlu, İsrail'in saldırgan tutumuna ilişkin olarak Rusya, Fas, İran, Mısır, Cezayir, Pakistan, Tunus, Ürdün dışişleri bakanlarıyla ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Al-Othaimeen ile görüştü. Çavuşoğlu'nun görüşmelerde, İİT Kudüs Komitesi'nin toplanması ve Birleşmiş Milletler'in harekete geçmesine yönelik adım atılması çağrısında bulunduğu öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da İsrail'in, Filistin topraklarında olayların bu raddeye ulaşmasının baş sorumlusu olduğu vurgulanarak "İsrail'in husumet ve gerilimi daha da artırmaktan başka bir amaca hizmet etmeyen bu tür askeri yöntemlere derhal son vermesi sağlanmalıdır" denildi.



TÜRKİYE, GAZZE İÇİN AYAKTA
İsrail'in Filistinliler'e yönelik sistematik devlet terörüne karşı tüm Türkiye ayakta. Yurdun dört bir yanında düzenlenen protestolarda İsrail lanetlendi. Ankara ve İstanbul'daki İsrail konsoloslukları önünde binlerce vatandaş toplandı. İstanbul'da Fatih Camisi, Ayasofya-i Kebir Camisi önünde de sabaha kadar zulme karşı ses yükseltildi. Zonguldak'ta Madenci Anıtı önünde Memur Sen ve Eğitim Bir Sen üyeleri İsrail zulmünü lanetledi. Rize'de 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı'nda buluşan çok sayıda vatandaş, zulmü protesto etti. Kayseri'de Ahmet İnci Camisi önünde toplanarak konvoy oluşturan vatandaşlar, NATO Caddesi ve Sivas Caddesi'nden geçerek gittikleri Talas Paraşüt İndirme alanında 'Mescid-i Aksa onurumuzdur!' sloganları attı.



TÜRK KIZILAY'DAN 'FİLİSTİN YARALI UZAT ELİNİ' KAMPANYASIYLA YARDIM
Türk Kızılay, Gazze'ye acil tıbbi destek ihtiyacı üzerine, Filistin Kızılayı'na 500 bin liralık ilaç ve tıbbi sarf malzemesi gönderdi. Kudüs ve Gazze'de bulunan daimi delegasyonları vasıtasıyla Filistin halkına yönelik sürekli insani yardım çalışmaları yürüten Türk Kızılay, son saldırıların ardından da Filistin Kızılayı'na anında destek veren ilk yardım kuruluşu oldu. Türk Kızılay'ın "Filistin yaralı, uzat elini" sloganıyla başlatılan yardım çalışmasına yapılacak bağışlar, Filistin halkının bildirdiği ambulans, tıbbi malzeme v. b. ihtiyaçlar için kullanılacak. Kampanyaya, www.kizilay.org. tr adresinden, 168 Türk Kızılay ücretsiz danışma ve bağış hattından, mobil uygulamadan, bankalarda bulunan Türk Kızılay bağış hesapları ile internet bankacılığından ve SMS yöntemiyle 2868'e "FİLİSTİN" yazıp göndererek mesaj başına 10 TL ile destek olunabiliyor.



BM KARARLARINI HİÇE SAYAN TERÖR DEVLETİ..
İsrail, BM kararlarına rağmen kural tanımazlığını sürdürüyor. BM'de 1947'den bu yana, İsrail'in Kudüs'te "işgalci statüsü"nde olduğunu da belirttiği, onlarca karara imza atıldı. Ancak, İsrail bu kararların hiçbirine uymadı. Başkan Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek karar alma mekanizmasını eleştirdiği BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'e yönelik birçok yaptırım kararı ABD tarafından veto edildi. BM çerçevesinde Genel Kurul tarafından alınan kararlar tavsiye niteliğinde iken, Güvenlik Konseyi'nin kararları bağlayıcı. BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan ancak İsrail tarafından uygulanmayan bazı kararlar da şöyle:
- İsrail'in Filistin topraklarının yüzde 80'ini işgal ettiği 1967 Savaşı'nın ardından BM Güvenlik Konseyi 22 Kasım 1967'de İsrail'in işgal ettiği bölgelerden çekilmesini öngören karar aldı.
- BM Güvenlik Konseyi'nin 1973 ve 2002'de aldığı kararlarda da önceki karara atıf yapıldı. Konsey'in 30 Haziran 1980 tarihli kararında da İsrail'in Kudüs'te "işgalci statüsü"ne vurgu yapılmıştı.

'YAPTIKLARININ BEDELİNİ ÖDEMELİLER'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: İsrail güvenlik güçleri en iyi bildikleri terör yöntemlerini kullanarak Filistinli sivillere ateş yağdırmaktadır. İsrail, yaptıklarının bedelini ödemelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi zulmün hesabını İsrail devletinden sormak mecburiyetindedir.



'İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR'
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye: Netanyahu, Gazze Şeridi'nde insanlık suçu işleyip ölüm mekanizmasını kullanarak bir sonraki İsrail hükümetinin önündeki siyasi tabloyu karmaşıklaştırmaya çalışıyor. Kardeş Mısır ve Ürdün olmak üzere uluslararası toplum taraflarıyla iletişimimiz devam ediyor. Kudüslüler fanatik Yahudilerin Aksa'ya baskın planını çökertti.

İsrail  Gazze'deki güvenlik merkezlerini yoğun bombardımana tuttu

İsrail'in işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Şeyh Cerrah Mahallesi'nde Filistinlilere zorunlu göç tehdidiyle başlayan ve Mescid-i Aksa'yı namaz sırasında basarak uyguladığı sistematik devlet terörü Gazze'ye hava saldırısıyla adeta katliama dönüştü. Önceki akşamdan itibaren sivil yerleşim yerlerine bomba yağdıran İsrail 10'u çocuk 28 Filistinliyi katletti. İsrail, 4 gündür süren olaylar ve hava saldırılarında 50'si ağır yaralı 650 Filistinli'yi yaraladı. Sivillerin ikamet ettiği bir apartmana düzenlenen hava saldırısında apartmanda yaşayan 3 kişi öldü.



İsrail'in hava bombardımanına tuttuğu Gazze'deki yerleşim yerlerinde kucağında çocuklarla kaçmaya çalışan ailelerin görüntüleri yürekleri dağlarken, bir anne-oğul ile bir baba-oğulun cenazelerinde gözyaşları sel oldu. İsrail saldırısında ölen Filistinli baba Saber ve oğlu Muhammed Süleyman için düzenlenen cenaze töreninde yürekler dağlandı. Şehidin büyük oğlu, babasının ve kardeşinin cansız bedenlerine dokunarak ağıtlar yaktı. Gazze'nin Cebaliye mülteci kampındaki törende İsrail terörü lanetlendi. Gazze kentinin batısındaki Eş-Şatı Mülteci Kampı'nda ise Filistinli anne ve oğlu Subh için cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazına katılanlar, anne-oğulun cansız bedenleri karşısında gözyaşlarına hakim olamadı.



HAMAS: VAHŞİLİKLERİ GÖZLER ÖNÜNDE
Öte yandan Filistinli direniş gruplaırnı çatısı altında barındıran Ortak Operasyon Odası'ndan yapılan açıklamada "İsrail'i mukaddesatımıza ve halkımızın evlatlarına saldırıda ısrar etmemesi konusunda uyarmıştık. Ancak, ne caydıranı ne vicdanı olan zalim zulmüne devam etti. Bundan dolayı hesabın faturasını ödeme vakti geldi" denilerek 'Kudüs'ün Kılıcı' operasyonunun başlatıldığı duyuruldu.



Hamas sözcüsü Fevzi Berhum ise "İsrail'in kasıtlı olarak bombalı saldırılarla sivillerin evlerini hedef alması vahşiliğinin ve suçlarının boyutunu gözler önüne serdi. Filistin direnişi bu saldırılara güçlü ve doğrudan bir yanıt verilmesi sorumluluğu üzerine alındı" dedi. Hamas, İsrail saldırılarında İzzeddin el Kassam Tugayları komutanlarından Muhammed Abdullah Fayyad'ın da yaşamını yitirdiğini duyurdu. İslami Cihad Örgütü de iki komutanının öldürüldüğünü duyurdu. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 5 bin takviye askerin Gazze sınırına konuşlandırılması talimatı verdi.



HALKA ATEŞ
Batı Şeria'nın El Halil kentinde yaşayanların İsrail saldırılarını protesto ettiği gösteriye İsrail güçleri müdahale etti. Olaylarda 28 Filistinli yaralandı. Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Filistinlilerin barışçıl gösterileri karşısında ortantısız güç kullandığının altını çizerek "Bu müdahaleler yasa dışıdır" açıklaması yaptı.



TARİHİ HAYKIRIŞ VİCDANIN SESİ OLDU
İsrail, 27 Aralık 2008'de 'Sınır ötesinden roket atılıyor' bahanesiyle Gazze'ye 'Dökme Kurşun Operasyonu'nu başlatmış, üzerlerine 22 gün boyunca bin ton bomba yağdırılan Filistinliler dünyanın gözü önünde katledilmişti. Aralarında onlarca çocuğun bulunduğu 1436 Filistinli'nin hayatını kaybettiği, 17 bin evin hasar gördüğü o günlerde dünya susarken Recep Tayyip Erdoğan vicdanın sesi olmuştu. Ateşkesten 11 gün sonra, 29 Ocak 2009'da İsviçre Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'na katılan dönemin başbakanı Erdoğan, dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in yüzüne gerçekleri haykırdı.



"Gazze: Ortadoğu'da Barış Modeli" paneline katılan Erdoğan, Peres'in İstanbul'a bir roket düşse aynı tutumun Türkiye tarafından yapılacağını söylemesi üzerine konuşmasını kesmeye çalışan moderatöre "One Minute" diyerek Peres'e "Biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, çok iyi biliyorum" diye yanıt verdi.



GELİN, ZULME KARŞI TEK SES, TEK YÜREK OLALIM
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin'le ilgili telefon diplomasisi sürüyor. Erdoğan, dün Malezya Kralı Sultan Abdullah Riayatuddin Al-Mustafa Billah Şah ve Katar Emiri Al Sani ile ayrı ayrı telefonda görüştü. Erdoğan, görüşmelerde İsrail'in Mescid-i Aksa'ya saldırarak Filistinlilere yaşattığı zulüm karşısında, tek yürek ve tek ses olmak gerektiğini belirterek, BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere ilgili tüm platformlarda yakın işbirliğine vurgu yaptı.



Erdoğan'ın talimatıyla Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da İsrail'in Filistin'e zulmüne karşı uluslarararası toplumu harekete geçirmek için diplomatik girişimlerde bulunuyor. Çavuşoğlu, bölgede gerilimin düşürülmesine ve İsrail'in saldırgan tutumuna son vermesinin sağlanmasına yönelik Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer uluslararası platformlarda atılabilecek adımlara ilişkin, İİT Genel Sekreteri Yusuf el Useymin'in yanı sıra bölgedeki ülkeler ve çeşitli Avrupa ülkelerindeki mevkidaşlarıyla telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Çavuşoğlu, İsrail'in saldırgan tutumuna ilişkin olarak Rusya, Fas, İran, Mısır, Cezayir, Pakistan, Tunus, Ürdün dışişleri bakanlarıyla ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Al-Othaimeen ile görüştü.



Çavuşoğlu'nun görüşmelerde, İİT Kudüs Komitesi'nin toplanması ve Birleşmiş Milletler'in harekete geçmesine yönelik adım atılması çağrısında bulunduğu öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da İsrail'in, Filistin topraklarında olayların bu raddeye ulaşmasının baş sorumlusu olduğu vurgulanarak "İsrail'in husumet ve gerilimi daha da artırmaktan başka bir amaca hizmet etmeyen bu tür askeri yöntemlere derhal son vermesi sağlanmalıdır" denildi.



TÜRKİYE, GAZZE İÇİN AYAKTA
İsrail'in Filistinliler'e yönelik sistematik devlet terörüne karşı tüm Türkiye ayakta. Yurdun dört bir yanında düzenlenen protestolarda İsrail lanetlendi. Ankara ve İstanbul'daki İsrail konsoloslukları önünde binlerce vatandaş toplandı. İstanbul'da Fatih Camisi, Ayasofya-i Kebir Camisi önünde de sabaha kadar zulme karşı ses yükseltildi. Zonguldak'ta Madenci Anıtı önünde Memur Sen ve Eğitim Bir Sen üyeleri İsrail zulmünü lanetledi. Rize'de 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı'nda buluşan çok sayıda vatandaş, zulmü protesto etti. Kayseri'de Ahmet İnci Camisi önünde toplanarak konvoy oluşturan vatandaşlar, NATO Caddesi ve Sivas Caddesi'nden geçerek gittikleri Talas Paraşüt İndirme alanında 'Mescid-i Aksa onurumuzdur!' sloganları attı.



TÜRK KIZILAY'DAN 'FİLİSTİN YARALI UZAT ELİNİ' KAMPANYASIYLA YARDIM
Türk Kızılay, Gazze'ye acil tıbbi destek ihtiyacı üzerine, Filistin Kızılayı'na 500 bin liralık ilaç ve tıbbi sarf malzemesi gönderdi. Kudüs ve Gazze'de bulunan daimi delegasyonları vasıtasıyla Filistin halkına yönelik sürekli insani yardım çalışmaları yürüten Türk Kızılay, son saldırıların ardından da Filistin Kızılayı'na anında destek veren ilk yardım kuruluşu oldu.



Türk Kızılay'ın "Filistin yaralı, uzat elini" sloganıyla başlatılan yardım çalışmasına yapılacak bağışlar, Filistin halkının bildirdiği ambulans, tıbbi malzeme v. b. ihtiyaçlar için kullanılacak. Kampanyaya, www.kizilay.org. tr adresinden, 168 Türk Kızılay ücretsiz danışma ve bağış hattından, mobil uygulamadan, bankalarda bulunan Türk Kızılay bağış hesapları ile internet bankacılığından ve SMS yöntemiyle 2868'e "FİLİSTİN" yazıp göndererek mesaj başına 10 TL ile destek olunabiliyor.



BM KARARLARINI HİÇE SAYAN TERÖR DEVLETİ..
İsrail, BM kararlarına rağmen kural tanımazlığını sürdürüyor. BM'de 1947'den bu yana, İsrail'in Kudüs'te "işgalci statüsü"nde olduğunu da belirttiği, onlarca karara imza atıldı. Ancak, İsrail bu kararların hiçbirine uymadı. Başkan Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek karar alma mekanizmasını eleştirdiği BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'e yönelik birçok yaptırım kararı ABD tarafından veto edildi. BM çerçevesinde Genel Kurul tarafından alınan kararlar tavsiye niteliğinde iken, Güvenlik Konseyi'nin kararları bağlayıcı. BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan ancak İsrail tarafından uygulanmayan bazı kararlar da şöyle:



İsrail'in Filistin topraklarının yüzde 80'ini işgal ettiği 1967 Savaşı'nın ardından BM Güvenlik Konseyi 22 Kasım 1967'de İsrail'in işgal ettiği bölgelerden çekilmesini öngören karar aldı.
BM Güvenlik Konseyi'nin 1973 ve 2002'de aldığı kararlarda da önceki karara atıf yapıldı. Konsey'in 30 Haziran 1980 tarihli kararında da İsrail'in Kudüs'te "işgalci statüsü"ne vurgu yapılmıştı.



'YAPTIKLARININ BEDELİNİ ÖDEMELİLER'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: İsrail güvenlik güçleri en iyi bildikleri terör yöntemlerini kullanarak Filistinli sivillere ateş yağdırmaktadır. İsrail, yaptıklarının bedelini ödemelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi zulmün hesabını İsrail devletinden sormak mecburiyetindedir.



'İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR'
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye: Netanyahu, Gazze Şeridi'nde insanlık suçu işleyip ölüm mekanizmasını kullanarak bir sonraki İsrail hükümetinin önündeki siyasi tabloyu karmaşıklaştırmaya çalışıyor. Kardeş Mısır ve Ürdün olmak üzere uluslararası toplum taraflarıyla iletişimimiz devam ediyor. Kudüslüler fanatik Yahudilerin Aksa'ya baskın planını çökertti.



'HER KİM ZALİMLİĞE SUSUYORSA KATİLLERİN İŞBİRLİKÇİSİDİR'
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Başkalarının toprakları yağmalayan, işgal eden, masum sivillerin insan haklarını çiğneyen bir devlet düşünün. Bir halkın insanlık onurunun alçakça çiğnendiğini düşünün. Cumhurbaşkanımız dikkatleri İsrail'in uyguladığı devlet terörüne çekmeyi başardı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Kim bu zalim saldırganlığa 'İsrail'in kendini savunma hakkı' diyor ve susuyorsa çocuk katillerinin işbirlikçisidir.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: İsrail'in işgal ve zulmüne karşı tüm Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler ortak mücadele etmeli.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Türkiye dün olduğu gibi bugün de mazlumun yanında, zalimin karşısındadır.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Mescid-i Aksa kutsal mabettir. Mabette zulme sessiz kalınamaz



BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: İslam ülkeleri İsrail'li diplomatları sınır dışı edip, kendi elçilerini geri çağırmalı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca "Mescid-i Aksa ve Kudüs" olağanüstü gündemiyle düzenlenen Dünya İslam Alimleri Birliği Toplantısı'nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: Bugün artık slogan atmak, ağıt yakmakla yetinemeyiz. Çözüme dair müşahhas, kalıcı ve gerçekçi adımlar atmak zorundayız. Derhal toparlanmalı ve ümmetin vahdetini temin etmeliyiz. Bugün tüm insanlık işgale karşı çıkmakla ve Kudüs'ü savunmakla yükümlüdür. Yani Kudüs topyekûn insanlığın hukuk, ahlak ve vicdan sınavıdır. Kudüs, İslam ümmetinin iman ve kardeşlik imtihanıdır.

İsrail'in hava bombardımanına tuttuğu Gazze'deki yerleşim yerlerinde kucağında çocuklarla kaçmaya çalışan ailelerin görüntüleri yürekleri dağlarken, bir anne-oğul ile bir baba-oğulun cenazelerinde gözyaşları sel oldu. İsrail saldırısında ölen Filistinli baba Saber ve oğlu  için düzenlenen cenaze töreninde yürekler dağlandı. Şehidin büyük oğlu, babasının ve kardeşinin cansız bedenlerine dokunarak ağıtlar yaktı. Gazze'nin Cebaliye mülteci kampındaki törende İsrail terörü lanetlendi. Gazze kentinin batısındaki Eş-Şatı Mülteci Kampı'nda ise Filistinli anne ve oğlu Subh için cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazına katılanlar, anne-oğulun cansız bedenleri karşısında gözyaşlarına hakim olamadı.

HAMAS: VAHŞİLİKLERİ GÖZLER ÖNÜNDE
Öte yandan Filistinli direniş gruplaırnı çatısı altında barındıran Ortak Operasyon Odası'ndan yapılan açıklamada "İsrail'i mukaddesatımıza ve halkımızın evlatlarına saldırıda ısrar etmemesi konusunda uyarmıştık. Ancak, ne caydıranı ne vicdanı olan zalim zulmüne devam etti. Bundan dolayı hesabın faturasını ödeme vakti geldi" denilerek 'Kudüs'ün Kılıcı' operasyonunun başlatıldığı duyuruldu.

 sözcüsü  ise "İsrail'in kasıtlı olarak bombalı saldırılarla sivillerin evlerini hedef alması vahşiliğinin ve suçlarının boyutunu gözler önüne serdi. Filistin direnişi bu saldırılara güçlü ve doğrudan bir yanıt verilmesi sorumluluğu üzerine alındı" dedi. Hamas, İsrail saldırılarında İzzeddin el Kassam Tugayları komutanlarından Muhammed Abdullah Fayyad'ın da yaşamını yitirdiğini duyurdu. İslami Cihad Örgütü de iki komutanının öldürüldüğünü duyurdu. İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 5 bin takviye askerin Gazze sınırına konuşlandırılması talimatı verdi.

HALKA ATEŞ
Batı Şeria'nın El Halil kentinde yaşayanların İsrail saldırılarını protesto ettiği gösteriye İsrail güçleri müdahale etti. Olaylarda 28 Filistinli yaralandı. Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in Filistinlilerin barışçıl gösterileri karşısında ortantısız güç kullandığının altını çizerek "Bu müdahaleler yasa dışıdır" açıklaması yaptı.

TARİHİ HAYKIRIŞ VİCDANIN SESİ OLDU
İsrail, 27 Aralık 2008'de 'Sınır ötesinden roket atılıyor' bahanesiyle Gazze'ye 'Dökme Kurşun Operasyonu'nu başlatmış, üzerlerine 22 gün boyunca bin ton bomba yağdırılan Filistinliler dünyanın gözü önünde katledilmişti. Aralarında onlarca çocuğun bulunduğu 1436 Filistinli'nin hayatını kaybettiği, 17 bin evin hasar gördüğü o günlerde dünya susarken  vicdanın sesi olmuştu. Ateşkesten 11 gün sonra, 29 Ocak 2009'da İsviçre 'taki Dünya Ekonomik Forumu'na katılan dönemin başbakanı Erdoğan, dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in yüzüne gerçekleri haykırdı.

"Gazze: Ortadoğu'da Barış Modeli" paneline katılan Erdoğan, Peres'in İstanbul'a bir roket düşse aynı tutumun Türkiye tarafından yapılacağını söylemesi üzerine konuşmasını kesmeye çalışan moderatöre "One Minute" diyerek Peres'e "Biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, çok iyi biliyorum" diye yanıt verdi.

GELİN, ZULME KARŞI TEK SES, TEK YÜREK OLALIM
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin'le ilgili telefon diplomasisi sürüyor. Erdoğan, dün Malezya Kralı Sultan Abdullah Riayatuddin Al-Mustafa Billah Şah ve Katar Emiri Al Sani ile ayrı ayrı telefonda görüştü. Erdoğan, görüşmelerde İsrail'in Mescid-i Aksa'ya saldırarak Filistinlilere yaşattığı zulüm karşısında, tek yürek ve tek ses olmak gerektiğini belirterek, BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere ilgili tüm platformlarda yakın işbirliğine vurgu yaptı.

Erdoğan'ın talimatıyla Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da İsrail'in Filistin'e zulmüne karşı uluslarararası toplumu harekete geçirmek için diplomatik girişimlerde bulunuyor. Çavuşoğlu, bölgede gerilimin düşürülmesine ve İsrail'in saldırgan tutumuna son vermesinin sağlanmasına yönelik Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer uluslararası platformlarda atılabilecek adımlara ilişkin, İİT Genel Sekreteri Yusuf el Useymin'in yanı sıra bölgedeki ülkeler ve çeşitli Avrupa ülkelerindeki mevkidaşlarıyla telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Çavuşoğlu, İsrail'in saldırgan tutumuna ilişkin olarak Rusya, Fas, İran, Mısır, Cezayir, Pakistan, Tunus, Ürdün dışişleri bakanlarıyla ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Al-Othaimeen ile görüştü.

Çavuşoğlu'nun görüşmelerde, İİT Kudüs Komitesi'nin toplanması ve Birleşmiş Milletler'in harekete geçmesine yönelik adım atılması çağrısında bulunduğu öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da İsrail'in, Filistin topraklarında olayların bu raddeye ulaşmasının baş sorumlusu olduğu vurgulanarak "İsrail'in husumet ve gerilimi daha da artırmaktan başka bir amaca hizmet etmeyen bu tür askeri yöntemlere derhal son vermesi sağlanmalıdır" denildi.

TÜRKİYE, GAZZE İÇİN AYAKTA
İsrail'in Filistinliler'e yönelik sistematik devlet terörüne karşı tüm Türkiye ayakta. Yurdun dört bir yanında düzenlenen protestolarda İsrail lanetlendi. Ankara ve İstanbul'daki İsrail konsoloslukları önünde binlerce vatandaş toplandı. İstanbul'da Fatih Camisi, Ayasofya-i Kebir Camisi önünde de sabaha kadar zulme karşı ses yükseltildi. Zonguldak'ta Madenci Anıtı önünde Memur Sen ve Eğitim Bir Sen üyeleri İsrail zulmünü lanetledi. Rize'de 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı'nda buluşan çok sayıda vatandaş, zulmü protesto etti. Kayseri'de Ahmet İnci Camisi önünde toplanarak konvoy oluşturan vatandaşlar, NATO Caddesi ve Sivas Caddesi'nden geçerek gittikleri Talas Paraşüt İndirme alanında 'Mescid-i Aksa onurumuzdur!' sloganları attı.

TÜRK KIZILAY'DAN 'FİLİSTİN YARALI UZAT ELİNİ' KAMPANYASIYLA YARDIM
Türk Kızılay, Gazze'ye acil tıbbi destek ihtiyacı üzerine, Filistin Kızılayı'na 500 bin liralık ilaç ve tıbbi sarf malzemesi gönderdi. Kudüs ve Gazze'de bulunan daimi delegasyonları vasıtasıyla Filistin halkına yönelik sürekli insani yardım çalışmaları yürüten Türk Kızılay, son saldırıların ardından da Filistin Kızılayı'na anında destek veren ilk yardım kuruluşu oldu.

Türk Kızılay'ın "Filistin yaralı, uzat elini" sloganıyla başlatılan yardım çalışmasına yapılacak bağışlar, Filistin halkının bildirdiği ambulans, tıbbi malzeme v. b. ihtiyaçlar için kullanılacak. Kampanyaya, www.kizilay.org. tr adresinden, 168 Türk Kızılay ücretsiz danışma ve bağış hattından, mobil uygulamadan, bankalarda bulunan Türk Kızılay bağış hesapları ile internet bankacılığından ve SMS yöntemiyle 2868'e "FİLİSTİN" yazıp göndererek mesaj başına 10 TL ile destek olunabiliyor.

BM KARARLARINI HİÇE SAYAN TERÖR DEVLETİ..
İsrail, BM kararlarına rağmen kural tanımazlığını sürdürüyor. BM'de 1947'den bu yana, İsrail'in Kudüs'te "işgalci statüsü"nde olduğunu da belirttiği, onlarca karara imza atıldı. Ancak, İsrail bu kararların hiçbirine uymadı. Başkan Erdoğan'ın 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek karar alma mekanizmasını eleştirdiği BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'e yönelik birçok yaptırım kararı ABD tarafından veto edildi. BM çerçevesinde Genel Kurul tarafından alınan kararlar tavsiye niteliğinde iken, Güvenlik Konseyi'nin kararları bağlayıcı. BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan ancak İsrail tarafından uygulanmayan bazı kararlar da şöyle:

İsrail'in Filistin topraklarının yüzde 80'ini işgal ettiği 1967 Savaşı'nın ardından BM Güvenlik Konseyi 22 Kasım 1967'de İsrail'in işgal ettiği bölgelerden çekilmesini öngören karar aldı.
BM Güvenlik Konseyi'nin 1973 ve 2002'de aldığı kararlarda da önceki karara atıf yapıldı. Konsey'in 30 Haziran 1980 tarihli kararında da İsrail'in Kudüs'te "işgalci statüsü"ne vurgu yapılmıştı.

'YAPTIKLARININ BEDELİNİ ÖDEMELİLER'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: İsrail güvenlik güçleri en iyi bildikleri terör yöntemlerini kullanarak Filistinli sivillere ateş yağdırmaktadır. İsrail, yaptıklarının bedelini ödemelidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi zulmün hesabını İsrail devletinden sormak mecburiyetindedir.

'İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR'
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye: Netanyahu, Gazze Şeridi'nde insanlık suçu işleyip ölüm mekanizmasını kullanarak bir sonraki İsrail hükümetinin önündeki siyasi tabloyu karmaşıklaştırmaya çalışıyor. Kardeş Mısır ve Ürdün olmak üzere uluslararası toplum taraflarıyla iletişimimiz devam ediyor. Kudüslüler fanatik Yahudilerin Aksa'ya baskın planını çökertti.

'HER KİM ZALİMLİĞE SUSUYORSA KATİLLERİN İŞBİRLİKÇİSİDİR'
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Başkalarının toprakları yağmalayan, işgal eden, masum sivillerin insan haklarını çiğneyen bir devlet düşünün. Bir halkın insanlık onurunun alçakça çiğnendiğini düşünün. Cumhurbaşkanımız dikkatleri İsrail'in uyguladığı devlet terörüne çekmeyi başardı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Kim bu zalim saldırganlığa 'İsrail'in kendini savunma hakkı' diyor ve susuyorsa çocuk katillerinin işbirlikçisidir.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: İsrail'in işgal ve zulmüne karşı tüm Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler ortak mücadele etmeli.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: Türkiye dün olduğu gibi bugün de mazlumun yanında, zalimin karşısındadır.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Mescid-i Aksa kutsal mabettir. Mabette zulme sessiz kalınamaz

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: İslam ülkeleri İsrail'li diplomatları sınır dışı edip, kendi elçilerini geri çağırmalı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca "Mescid-i Aksa ve Kudüs" olağanüstü gündemiyle düzenlenen Dünya İslam Alimleri Birliği Toplantısı'nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: Bugün artık slogan atmak, ağıt yakmakla yetinemeyiz. Çözüme dair müşahhas, kalıcı ve gerçekçi adımlar atmak zorundayız. Derhal toparlanmalı ve ümmetin vahdetini temin etmeliyiz. Bugün tüm insanlık işgale karşı çıkmakla ve Kudüs'ü savunmakla yükümlüdür. Yani Kudüs topyekûn insanlığın hukuk, ahlak ve vicdan sınavıdır. Kudüs, İslam ümmetinin iman ve kardeşlik imtihanıdır.

Batı'nın iki yüzlü manşetleriBATI'NIN İKİ YÜZLÜ MANŞETLERİ

İsrail’i eleştirdi görevinden oldu İsrail’in Naziler’den ne farkı var? İşte bu yüzden ‘One minute’... 12 katlı binaya hava saldırısı

Bu haber 986494 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Ekrem İmamoğlu, Alevilere meydan okudu: Size ihtiyacım yok
Ekrem İmamoğlu, Alevilere meydan okudu: Size ihtiyacım yok
CHP - DEM - Kandil - Brüksel hattında 'İstanbul' pazarlığı! İmamoğlu'ndan PKK ile 100 milyon dolarlık kirli mutabakat: Demirtaş'a böyle el çektirdiler
CHP - DEM - Kandil - Brüksel hattında 'İstanbul' pazarlığı!...